unutmak zorunda kalmak

birini unutmak istiyorsanız bunu sindire sindire yapın çünkü aklın zamansız öldürdükleri yürekte amansız dirilirmiş.

şu aralar yapmak zorunda kaldığım eylem... acı çekiyorum sözlük acı...

sevdiğin kisinin seni sevmediğini anladiginda yapilcak sey (bkz: çaresizlik)

ben de sevdim ve ben de sevilmedim. ama unutmadım da. ulan 3 yıl falan geçmiş bak onunla aynı şehirde de değiliz artık ama sokakta ne zaman ona benzeyen birini görsem acaba o mu diye dönüp bakarım olamayacağını bildiğim halde.

zorunda kalmaktan ziyade zorunda bırakılmaktır.

hayatın bugu neden sevdik o zaman unutacaksak

onu uzun zamandır seviyorum ama o beni sevmiyor bugün üniversite hayatımın son günüydü ve onu son kez görüyordum karşısına çıkıp son kez konuştum onunla konuşma bittiğinde sarılıp ayrıldık her şey gibi o da gitti ama ben gidemedim sözlük ben onu unutmak için sevmemiştim ki

insanın sevdiği ölünce içinde 40 mum yanarmış. her gün birer mum sönüp acısını hafifletirmiş. ama o son mum asla sönmezmiş. unutulmasın, hatırlansın diye. i̇lk zamanlar da çok acı çekiyorsunuz. zamanla azalıyor hatta çevrenizdekiler bile farketmiyor ama o son mumun acısını sadece siz çekiyorsunuz.

hatırlamamaya çalışmaktır doğrusu. unutamazsın çünkü hatırlamamak zorundasındır

unutmak istemedim.ben sevmeyi seven biriyim.ama defalarca unut beni diye baskı kurulunca mecbur unutuyorsunuz bir süre sonra

Unutmak diye bir şey yoktur başka şeyleri anımsamak vardır. Bir şeyler bir şeylerin yerini alıp doldurunca unutmak istediğin şeyi sadece anımsamamış olursun ama o oralarda bir yerde hala duruyordur. Ne sikim anlatmaya çalıştım bilmiyorum ama öyle işte.