beyinle kalp arasında sıkışıp kalmak

allah kimseye yaşatmasın kalbini dinlersen canın yanacak farkındansın ama beynini yani mantığını kullansan o kalbi susturamazsın susmaz yara gibi kanar durur keşke diye. bide şöyleleri var tabi kalbinde biri varken aklına başkasını sokmaya çalışanlar onların durumuda vahimdir (bkz:kalbinde başkası varken aklına başka birini sokmaya çalışma çünkü o beden o yükü kaldırmaz)

mantığının sevginin önüne geçmişse, sevgin 'hevestir'.

beyin ile kalp arasında kalınmaz. ne kadar mantık ararsan ara duygu yani kalp çoğu zaman ele geçirir bünyeni.

"ne zaman anlaşmış ki kalple beyin"

çok zordur mantığın senin için iyi olani seçerken kalp ise güzel olani seçer kısaca ya iyi olanı ya da güzel olanı seciceksin hem iyi olsun hem güzel olsun zor iş

tam beynini dinleyecekken bi daha mı gelecez dünyaya diyip kalbini dinlemek:)

kalp yine iyi sadece cinsel organı ve cinsel organı arasında kalanlar var

yaklaşık 1.5 sene kadar yaşadığım durumdur . daha sonra samimi bir arkadaş olacağımı bildiğim biri ile görüştüğüm ilk gün ona aşık olmuştum . 2016 yılı boyunca ona aşıktım. bir yandan arkadaşım olarak gördüm hep . ama bir yandan da çok istedim beraber olmayı . beynim arkadaş olarak seviyor ve arkadaş kalmak istiyor , ama kalbim beynimi dinlemememin gerektiğini söylüyordu. bugün bu tarihe geldik ve ben hala ona birşey söylemedim . hayal kırıklığına uğratmak istemedim , fedakarlık yaptım , arkadaşım olduğu için ona öyle değer verdim . ama sonuç olarak siz bu kadar büyük bir fedakarlık yapmışken , karşıdan bunu göremeyince içinizde öfke oluşuyor . zamanla aşkım azaldı . ve bir süre sonra farkettim ki takıntıya dönüştü . artık aşk değildi sadece takıntı olarak zihmimdeydi . hoş hala yakın arkadaşım ve kendisini severim ayrıca hiçbirşeyden haberi yok fkfkfkf işte böyle şeylerin sonunda aşka olan inancınızı kaybediyorsunuz . yani zaten olmayan birşeye .

ya kalp krizi ya da beyin kanaması

sonunda belki canınız yanar ama içinizde bi "keşke" kalmaz. bu yüzden kalbinizi dinleyin. akıl unutur, kalp unutmaz.

her koşulda beynin dinlenilmesi gereken durumdur evet acı verir ama kalp dinlenirse beyne kıyasla kat kat daha çok acı çekileceği su götürmez bir gerçektir...

sen bide erkekleri düşün aklı olmayıp fikri olan şey devreye girince daha çok karışıyor her şey..

lan kalp kan pompalıyo baska bi işlevi yok. fazladan iş yükleyip germeyin mis gibi organı

"öyle bi baktı yüzüme giderken yaralı yaralı, ben ömrümde bu kadar yıkılmamıştım o an aşk öyle bir tutuşturuyor adamı ben dünyaya bu kadar sıkışmamıştım" .

zamanla kalbiniz de o acılarla beyninize hak veriyor ve ona uyuyor.

i̇kisi de çekiyor bir taraftan harap olan biz oluyoruz.

bu cendereden çıkabilen insanlara ciddi saygım var

mantığınızı tercih edin. sanılanın aksine 6 ay - 1 senede kimse kimse aşık olmaz -istisnalar hariç-. eğer 2-3 senelik arkadaşsanız ve aranızda bir miktar yakınlık varsa, işte o zaman yavaş yavaş kalbinize izin verin. yoksa yanabilirsiniz.

cacığın şu an olduğu durum. onu öyle iyi hissediyorum, anlıyorum ki. yanımda olmak istiyo ama korkuyoda. ve o korkularından kaçmayı beni geride bırakmayı seçti. cacığın inandığına gün gelip inanmaktan çok korkuyorum.

kasık. bu ikilinin yanına üçüncü olarak kasık da eklenmeli. çünkü bazen ne beyine ne kalbe uyar ama kasıklarında kelebekler uçurur ellerini yumruk yapar sıkar derin nefes alır ve hafif bir tebessümle gözlerini kapatır beklersin. bir nevi arzulamaktır ki en deli en baştan çıkarıcı en keyifli en zirveden hissedilen de budur. heyecanı güzel şehveti güzel. akan kanının çağladığını ısındığını hissedersin damarlarında, yaşadığını hissedersin. i̇nsansın ve bu dünyadasın tüm benliğinle arzunla nefretinle nefsinle tutkunla.

aklıma geldi, yazmadan gitmeyeceğim. "sen, aklımla kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin."

ikisinin arasına sıkışıp kalbin yolundan devam edip beyni devre dışı bırakmaktir. buda beraberinde hataları getirebilir. yapmayin dusunerek gidin yolunuzda kalbinizide dinleyin ama beyni ön planda tutun

küçük prens okuyanlarınız bilir bu alıntıyı, "i̇nsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir.gerçeğin mayası gözle görülmez." bu gerçekten bakabilenler için çok doğrudur. beyin sizi acıdan korur, mantıklı çözüm yolları üretir. ama kalbe de çoğu zaman yenilir. risk biraz.

bu gibi sorunlara verilecek elbet bir çözüm var yat uyu uyandığında aklına bu konu hakkındaki gelen ilk düşünce olması gerekendir

sonuç (bkz: mideyi dinledi) (bkz: gönlüme giden yolun midemden geçtiği gerçeği)

şuan o durumdayım 4 dakika sonra doğum günü geçmiş olacak beynim başka kalbim başka diyo

ne zaman bu ikileme düşerseniz,kalbinizi dinlemeyin,dinlerseniz pişman olursunuz çoğunlukla ki daha sonra beyniniz size azarı çeker "ben sana demiştim mal."diye,susturamazsınız da.

beynim fotoğraflarını görürken, kalbim fotoğraflarımızı görüyor. dana nasıl anlatılır bilemedim.

(bkz: salaklık belirtisi) sıkışmadığınız an başarmışsınız demektir.

beyin hep mantıklı davranmanı ,en az risk almanı ,en az üzülmeni isterken bu çılgın kalbe noluyor bilmiyorum.seni üzecek insanları itinayla seçer,sonra onlara itinayla alıştırır .yine tüm riskleri kalp üstlenir ,sonra ben ne yapacağım sorusunun cevabını utanmadan beyne bırakır.

beyni seçin kalbi seçince kalp sıkışıyor

beyni seçtiğimden beri kafam rahat biraz daha ama arada kalp yine yokluyor.

pekâla bu durum değişebilir ama kendi tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim; duygularınıza belki engel olamayabilirsiniz canınız yandığı için ama daha sonra çok daha büyük bir acıyla karşı karşıya da kalabilirsiniz. bunu istiyorsanız sıkıntı yok. bence ilk seferiniz ise, yani ilk kez bu ayrımdaysanız duygularınızı seçin. çünkü insanın canı çok yanmadan mantıklı düşünemiyor. şu zamana kadar (on sekiz yıldır) her zaman duygularımı seçen bir insandım ben. içimde ukte kalmasın, aman pişman olmayayım falan filan. gerçi pişman da değilim. çünkü şu an mantıklı düşünebiliyorsam, anladınız işte. hala zorlanmıyor değilim ama son bir yıldır mantıklı seçimler yaparak çoğu şeyden kıl payı kurtulduğum için mutluyum. bunu da az önce su altında düşünme seansımda fark ettim. o yüzden neymişş, bir yere bağlamam lazım sonuçta, duygularla hareket etmek bazen eğlenceli olabilir ama mantık sizin için oldukça güvenli bir yoldur. tabii, durumuna göre.

kazandığını sandığın savaşı her halükarda kaybetmek

böbrekler haklı diyerek kurtulacağım durum (bkz: çoğunlukçu demokrasi)

(bkz: jaehaerys) dualarım seninle :d

dedim başlığı (bkz: sevdigimezaralti) açtı herhalde :d tam olarak içinde bulunduğum durum çünkü. bakalım kim kazanacak

beyin %51 daha öndedir üzülüceğini bilirsin fakat bir süre sonra geçecek bir üzüntüdür

kalbimdesin ne kadar çok kırgın olsamda sana hala seviyorum seni ama hafizamda beni sevmeyisin hic cikmicak ve bu hep bende böyle kalacak unutsam mi yoksa hala sevmrye devam etsem mi bilmiyorum

hic olmadi ben de hep beynimi dinledim

mantıklı düşünürsen duygusuz. duygusal düşünürsen aptal oluyorsun. i̇kisi bir arada zaten uzun bir süre gitmiyor. ne kalbi seçeceğim amına koyayım sonra ağzıma sıçıyorlar. ben kitap okurum işine geliyorsa saatlerce dinlersin. öyle duygusal laflar falan da gelmez bana. i̇şim gücüm ciddi ciddi sadece okumak artık öksürürken ağzımdan naber, nasılsın, bugün şu oldu gibi kelimeler her an düşebilir gibi.

aklım hep kalbimi batmaktan kurtarır der sago