okulda yaşanan komik olaylar

bizim okul bulunduğum şehre yakın bir köydeydi, böyle giderken yolda ördekler eşlik ederdi, okuldan kaçarken eşek sırtında kaçardık falan öyle bi okul. fen lisesi olduğu için boşver baba şehirde bi okul olsun deme gibi bi şansımız da yoktu haliyle. neyse onbirinci sınıftayken bahçede arkadaşımla masum masum geziyoruz, kafamı bi çevirdim baktım iki köpek çiftleşiyor ama öyle böyle değil. kıtlıktan çıkmışlar sanki itolular. elim havada donup kaldığımı gören arkadaşım baktığım yere bakınca gözlerimi kapamaya çalışıyo falan. tabi ilk kez böyle bir şeye bizzat şahit oluyorum. son hatırladığım "ben daha 17 yaşındaydım" diyerek ağlamamdı. kötü günlerdi.

okulun arkasında elma erik bahçesi vardı bi ağaca çıkınca karşıdan kimse göremiyordu neyse biz de arkadaşlarımla sigara içmek için ağaca çıktık hepimiz kızız, gülüyoz eğleniyoz birden müdür yardımcısının sesini duymamızla avcumda sıkarak sigara söndürmem bir oldu, güzel günlerdiiiiiii

ilkokulda okulun tuvaletlerine silgi atarak hepsini tıkamıştım sonra okula itfaiye arabası gelmişti

okulun bilim şenliği vardı bunun öncesinde de sevgilimle kavga ettik hatta ayrıydık sanırım ama ben baya üzgünüm elim kolum bağlı napcaz bilmiyom, kızlarla bayılma yöntemleri araştırıyoz internette dediler çok limon yersen tansiyonun düşer bayılırsın gittim limon aldım bakkaldan 5 tane girdim okula hatur hutur yiyorum ama son iki limonu yerken gözüm falan karardı ama hala bayılmıyorum sonra dedim ben dayanamıcam midem bulanıyo işe yaramadı bu eve gidiyom okulun kapısının önünde sen tutama kendini öğüre öğüre kus o sırada da müdür geçiyordu iyi misin falan sordu arabaya almaya niyetlendi sonra kusmuğu görünce bastı gitti puşt ben de göt gibi kaldım kısacası değmiyo arkadaşlar değmiyo kdkjdkjdksd

sınıfta darbuka çalarken müdür basmıştı darbukayı alıp gitmişti

bizim okulun efsanelerinden biri de okul binasının yamuk inşa edilmesidir. bu sebepledir ki her sene yeni gelen yeni yetme çömlere duvar ittirtilir. gelenektir.

6. veya 7. sınıftım hatırlamıyorum. okulun sonuna doğru yaklaşmışız. hani çocuklar yapar ya dönem sonunda dans etkinliği falan. bizde kızlarla onu yapacaktık. neyse işte dersteyiz hocada bizim kızlarla beni bir yere gönderdi ders saatinde. koridora çıktık kızlarla bir de erkek var yanımızda. dedim ki kızlar şarkı olarak hadisenin biz burdayız şarkısında "yaz yaz yalanıyla yaşayansan sonun olmaz" kısmında tekme atar gibi böyle ayağımızı havaya kaldırırız dedim. ve o sırada ayağıma havaya kaldırıp arkaya doğru düşmüştüm. ve tabi herkes gülmekten yarılmıştı. o kadar utandığımı hatırlmıyorum. kızlar söylemezdi ama o erkeğe kimseye söylemesin diye 2 saat yalvarmıştım.

okulun yurdun da yaşadığımız bi olaydır sevmediğimiz bi hoca nöbet tutuyordu. herkes ne yapsak ne yapsak diye düşünürken biri çıktı adamın arabanın yerini değiştirelim dedi (arabasına çok değer verirdi) tüm ışıkları söndürdük 20 kişi suratlarımızı kapattık indik aşağıya ama araba yerinden hareket etmiyor biz de arka tarafın yönünü değiştirip önüne çöp arabası koyduk. bu da böyle bi ibneliğimizdi.

bir arkadaş matematik hocasına şaka olsun diye adamın arka bacağını sıkmak için eğildiği an sevgili hocamız arkadaşın ağzına doğru gaz salınımı yapmıştı. o koku bütün koridorda duyuldu ağzıma gelse ne olurdu tahmin etmek istemiyorum gerçekten

6 sınıf futbol turnuvası yarı finaline botla gitmiştim allah affetsin.

lisede çanakkale gezisinden sonra okulun yarısının okuldan atılması :d. herkes içip gelmişti. şehitleri anmaya giden adamlar kütük gibi sarhoş olmuşlar. otobüste seks yapan bile olmuştu. sonuç olarak hepsi atıldı.

cuma günü istiklal marşı okumak için toplanmıştık, müdür konuşma yapıyordu kimse dinlemedi müdür "zikkim" diye bir bağırdı gulsek suç sussak olmaz okulca haykirmistik.

bir arkadaşımızın kendini malkoçoğlu sanıp tahtaya tekme atması ve tahtanın delinmesi... allah affetsin

kızlar tuvaletine girdim hoca gördü kızlar tuvaletinde beni dövdü 😂

lisede sınıftan bir grup arkadaş gazete alıp hararetli bir şekilde haydar dümen okuyorlardı hocanın geldiğini fark etmediler bizde ses etmedik adam başlarında dikilip " bi sorununuz varsa yanıma gelebilirsiniz gençler" diyip gitmişti tabi onlar aval aval bakarken biz öküz gibi gülüyorduk

iddia bayinden o doldurmalik şeylerden çaldık derste dolduruyoruz.bu arada ders de edebiyat. kendimizden geçip insanliktan çıkmış bi halde aramızda tartışıyoruz.sonra hoca da fark etti bizi sonrada da konu iddanın yazılısından açılıp devam etti

hangi birini anlatsam bilemedim ama bi keresinde arkadaşa sinirlenip sırayı fırlatmıştım lisede oda gidip müdüre şikayet etmiş sksjsj müdür inanmadı benim attiğıma zaten o zamanlar 1.53 bisiyimhshsh

cografya dersinde hocanin telefonu caliyor efsane nokialardan birisi. hoca döndü dedi ki duymuyorum sanmayin kimin lan o telefon diye. işin ilginç tarafi telefon olayi o zamanlar yaygin değil okulda 3 kişide vardi zaten.

üniversitenin ilk yılının, ilk döneminin, ikinci dersi. hoca sınıfla konuşuyor aslında konuşmuyor kendi egosunu tatmin etmek için laf sokuyor öğrencilere. yanımdan geçerken sırtıma vurdu 'kurban bayramıda geliyor. seninde etin iyi olur' dedi. bende 'benim etim serttir yenmez' dedim. hoca 'biz yumuşatırız sen merak etme' dedi. ben yine duramadım ve 'dikkat edin hocam yumuşatayım diye daha çok sertleştirmeyin' dedim. ve az önce bütün sınıfa laf sokan hocanın mosmor olduğu an. sessizce bütün sınıfın gülüşü eşliğinde masasına gitti oturdu.

3. sınıfta öğretmenime seslenicektim bir anda gözünün içine bakarak anne diye bağırdım herkes bana baktı ben ne olduğunu anlamadım işin komik yanı ise öğretmenim erkekti adam şoka uğradı.

gaza gelip 2. kattaki pencereden atlamıştım. youtube'a videosunu da koydular şerefsizler. şııırrrak diye vuruyorum köt üstü yere. işin garip yanı, hocalarım bile youtube'dan videoyu izlemişti.

temel lisede okuyorum,geçen sene mezun olan bir arkadaş ben bu okula her sene 8 milyar verdim diyerek klimanın parçasını çalmıştı 😂😂

ders sosyoloji. hoca karl marks'tan bahsederken birden durup,, "oğlum niye arkadaşına kafa atıyorsun?" dedi. cevap "oyun oynuyordu" oldu. normali beni bulmaz zaten....

hoca bizim sınıfa "duvara anlatsam anlardı" demişti , bi arkadaşta kalkıp "iyi ki duvar değilim" dedi

baştan diyeyim: "şimdi anlatınca komik olmadı tabi." --- genel kamu hukuku dersindeyiz. hoca antik yunan'dan bahsediyor (lakayıt bir hocaydı, öyle ciddi ciddi ders anlattığını düşünmeyin) falan işte, bir süre sonra kahvaltıda yürek yiyen bir hanımefendi özetle antik yunan'daki hocalarla bizim hoca arasında dağlar kadar fark olduğunu söyledi. o da bir süre arkadaşımıza baktıktan sonra "siz aristo musunuz da platon bekliyorsunuz?" diyerek sınıfı kopartmıştı asdfghjklşi

biyoloji dersinde hocanın metabolizmayı hızlandıran şeyler sorusuna verdiğimiz gazla 'koşmak' diye atlayan cağnım arkadaşımız djhjkdcnm

genelde masaya vurarak sınıfı susturan biyoloji hocamızın iskelet sistemini anlatırken, tuttuğu iskeletin kalça kemiğine vurması sdfksvnvn ay hatırladıkça gülüyorum hocanın utançtan kızarmasına, pozisyon çok değişikti ya iskelete sarılıyor gibiydi zaten sahkjahk

ortaokulda hocanın turunçgillere bir örnek veriniz sorusuna bir arkadaşım mercimek diye cevap vermişti

aslında rezil olay ama bence komikte djdjdjdjjd. derste amfideyiz. sen kalkınca kapanan sandalyeler var ya hani. onda oturuyoruz, dersin ortası. 2 önde ki arkadaş bi şey istedi onu atıcam. biraz kalktım attım. tam yerime oturayım derken bi çat sesi, ben secdeye gidiyorum. fjfjejdjdk ama çabuk toparladım ya...

müdürümüzü bazı öğrenciler kızdırmış oda disiplin kurulunu toplamıştı işte bir iki karar alındı öğrenciler falan çağırılacak tabi bunu doğrudan öğrenciye bildirmedi Mikrofondan önce bir cendere duyuldu , ardından isimler okundu çocuklar 3er gün okuldan uzaklaştırma aldı Yani yaşanırken komikti ama anlatınca olmuyor

Sanırım üniversitede ki ilk yılımdı.matematik sınavında kağıdın üzerinde silgi tozları biriktiği için üfleyerek uzaklaştırmak istedim.tabi sınav stresiyle ağzımda tükrük biriktiğini fark etmedim.bir üfledim ağzımda ki tükrük kağıdın ortasına yapıştı 10 dakika onunla uğraştım temizleyip düzgünce üfleyerek kuruttum.şimdi hatırladıkça gülüyorum ama o zaman pek komik değildi.

Her öğle arasında muhakkak sınıfta bir yemek faciaları yaşanırdı, günlerden bir gün yine aynı grup okul dışından köfte ekmek kapıp gelmişler. Arasında malum köfte, köz biber.. İçlerinden biri kitaplıkta ki bir kitabın arasına ekmeğin içinden köfteyi çıkarıp koydu hemde hocanın alacağını hiç hesaba katmadan, bir diğeri ise köz biberi elinde ki çakmakla daha da közleyip duvarda ki panoya astı iğne yardımı ile. Ders zili çaldı hoca geldi tabi, sınıfta resmen mutfakta yeni yapılmışcasına sinen bir yemek kokusu hakim.Öncesinden de hep birlikte anlaştık tabi asla satış yok arkadaşlarımızı. Hoca sordu; Çocuklar siz de biber kokusu alıyor musunuz, sanki yeni közlenmiş gibi dedi. Hep bir ağızdan hayır hocam, size öyle geliyor dedik garibim yaşı da ileri bir şey diyemedi geçiştirdik. Dersi sınıfta turlayarak anlatmaya başladı tam panonun önüne geldi ve malum tabloyu fark etti, biz gülmemek için zor tutuyoruz tabi kendimizi. Ve durup yanılmamışım, kendimden şüphe ettirdiniz dedi. Gülüştük.. Köfteyi saklayan arkadaşta panoda ki asılı olan biberin farkedilmesi üzerine, bir cesaret gidip kitap arasında ki köfteyi kendi açıp gösterdi hocaya, ona daha da güldük eğlendik. Neden yaptılar, hangi kafayla yaptılar hiç bir fikrim yok ya da niye durdurmaya çalışmadım bilmiyorum ama iyi ki de yapmışlar diyorum, geçmişe dönüp gülümseyecek ayrıntılar da gerekmiş :) O kadar çok yaşandı ki sevgili lise arkadaşlarım sayesinde, hepsi varolsun, sağolsunlar..

Tavandaki ayak izlerinin nasıl yapıldığına bire bir şahit oldum dhdjshshs

Lisede; yemek yemeyi çok seçen geometri hocamıza Meksika sosu yedirmiştik. Zıplaya zıplaya lavaboya gitmişti.