küçük kardeş

geçen yaz küçük kardeşimin videolarını çekiyorum. daha küçük işte. hava durumunu sunuyor. elinde kumanda mikrofon gibi. alışmışım her gün videosunu çekmeye. neyse yine mutfakta oturuyoruz ben annem kardeşim. kardeşim:k ben:b b:hadi kalk hava durumu videosu çekelim. k:abi her gün benim videomu çekiyoruz bugün de senin videonu çekelim. b:bu işi benden daha iyi yapıyosun yani. kandırdım tabi ki.

Ben bu ufaklığa aşığım bence dünyanın en güzel şeylerinden biri ufak bir kardeşe sahip olmak💗

Bu gece annemlerden ayrı uyuduğu için rozet kazanmış yicem yaaaa ❤️

her türlü ayak işlerimizde onu kullanırız hatta annem seni iyiki doğurmuş diyerek bu durumu taçlandırırız :d küçük kardeş iyiki var çok tatlı olduğu için en çokta o seviliyor evde hatta şu an gidipte biraz seviyim

her eve illaki bi tane lazım.her zaman üşendiğin her şeyi ona yaptırıyosun. ekmek alma, kapıya bakma, su verme..... ne yazık ki şimdiye kadar bunları hep ben yaptım:(

annemle köye gittiler. akşam arayıp abla hani sen gelcektin. diyorum beni mi özledin. evet. diyor. sonra ağlamaya başlıyor. diyorum ağlıyor musun? hı hı yapıyor. tamam hadi gelin diyorum. anneme anne yarın gidiyoruz tamam mı diyor. annem hayır 3 gün daha burdayız diyor sonra anneee yaa gitcez. annem sen git diyor. benim param yok ki diyor. sonra aglayıp abla sen gel sabah tamam mı diyor. sonra kapattik tekrar arayıp abla sen gel yarın diyor. bende seni ozledim diyince ağlamaya basliyor. erkek cocuk olduğundan mı beni ozledin mi diyince. özledim yerine evet diyip ozledim diyemeiyor. onu çok özledim. benim küçük kedim.

abla/abinin ergenlik dönemine denk geldiysen kafanda caner misali bardakta kırılır ayakçı da olursun

ekmek alma görevini ona bırakmak 😄

az önce bizim 3 numaraya(8 yaşında) ekmek alması için genelde 5 lira falan veririm bozuk yok diye 20 lira verdim çikolata da alabilir miyim dedi al dedim gitti geldi diyo ki anneme kapıda heyecanlı ve şaşkın bi sesle "annee biliyo musun birsürü şey aldım hala birsürü param var! keşke biraz daha harcasaydım " odamda yattığım yerde hala gülüyorum hdndbdb ve ben bu saflığı seviyorum ya

her gün youtube da takılıyo. orkun ışıtmak hayranı kendisi. şimdi de geldi "yaz meyvesi tadındaaa dondurma gibisiin" diye şarkı söylüyo

bu sıfat bana ait. en küçük kardeşim. bir ara ablamın telefonunda "her eve lazım" diye kayıtlıydım.

geçen gün faytona binmek istedi annemle beraber bizim ufaklık. annemin işleri vardı ablanla bin dedi. geldi yanıma ne zaman bineceğiz dedi. hiç binebilir miyiz diye sormak falan yok. nasıl olsa ablası ona kıyamaz her istediğini bir şekilde yapar. neyse bindik en son oturdu yanıma kendini benim kollarımda güvende hissetti ilk deneyimini benimle yaşadı ya dünyanın en mutlu ablası ben oldum o an

benimle uyumak istedi bu gece (5yaşında 1 bücür). beraber dişlerimizi fırçaladık, jelle yüzümüzü yıkadı falan. ohhh yüzüme beyaz maske yapmışta gözüme salatalık koymuş gibi hissediyorum dedi. hiç yaptın mı ki öyle dedim yooo dedi. ah bücürüm benim o küçük kafanın içinden neler geçiyor bir bilsem. birbirimizi öpüp kokladık uyuyor şimdi yanımda huzurlu huzurlu balım benim

15 yaşında ama boyu 190 ve kilosu 90. beni kaldırıp salonun bir ucundan bir ucuna atıyor. karşıda gelemiyorum. resmen rolleri degistik. o abi ben kardes.

küçük deyip geçmeyin papuç kadar dilleri olur onların. geçen gün aramızda geçen diyaloğu sizlerle paylasayim. küçük kardeşime(5) sordum iste beni seviyor musun ? - evet seviyorum. ama kadir abimi daha çok seviyorum ( kadir abisi de mersinde okuyan abim) + neden ? dedim - çünkü; onun yüzü güzel +benimde yüzüm güzel dedim - sen yüzünü boya yapınca güzel oluyorsun dedi. nutkum tutuldu bişey diyemedim. sjsnnsjsksn

benimki de yanına geliyim mi diyip gelince de beni kendi yatağımdan itiyor işte :(

bizimki (5) anaokuluna gidiyor. asosyal ve içine kapanık bir çocuk. kendi içinde duvarları var kimseyle konuşmaz. okula ilk başladığında biraz zorluk çektik öğretmeni de öyle. hâlâ bir çok şeyi aşabilmiş değil. rüzgar diye bir çocuk var sınıfında çocukta o kadar güler yüzlü o kadar tatlı o kadar dışa dönük bir çocuk ki. yan yana oturuyorlar. dün akşam da okullarının düzenlediği anneler günü yemeği vardı bir mekanda gittik oraya. bütün çocuklar etrafta koşturuyor oynuyor bizimki bizim yanımızda masada oturuyor. rüzgar geldi gitti saçlarıyla oynadı bununla uğraştı. bakın abartmıyorum çocuk 7den 8e kadar sena’yı kaldırmak için çabaladı ve en sonunda başardı. beraber oyun oynadılar falan. meğer öğrendim ki bizimki sınıfta rüzgarı kıskanıyormuş diğer kızlarla oynadığı zaman çocuğa trip atıyormuş. ya 5 yaşında da olsa kız kız demekki. gecenin sonunda ikisi oturdu telefonda oyun oynuyordu. true love resmen.

o şımarık huysuz her dediğini ağlayarak yaptıran ağzına kapıyla vurma isteği uyandıran varlık benim merhaba

o kadar masum ki ben yalan söyleyince fark ediyor ama yalancı diyemiyor "şakacı" diyor.

Orta sıradan sayıyorum. Memati-Polat-Abdülhey Babamın yanında izleye izleye ne hale geldi 5 yaşında çocuk.. (Memati sinirliymiş ondan öyle çizmiş)

ölse bile "hadi bakkala git" denilip mezarından çıkarılır. ama tüm ayak işlerinin kakalanmasına rağmen harika olay.

Gözünün önünde günden güne büyümesine şahit oluyorsun bir insanın. On dört yaş var kardeşimle aramda. Önce doğdu mamasını yedirip altını temizledim. Biraz büyüdü ilk adımlarına şahit oldum. ilk kelimelerini konuştu sonra. Kalem tutup şekiller çizmeye başladı büyüdükçe. poposunun altına minder koyuyorduk masaya yetişsin diye onu kaldırdık boyu uzayınca. Kendi kendine yemek yemeye başladı. Zaman geçti o büyüdü. Zaman geçti içimdeki sevgisi büyüdü taştı. Çok farklı bir duygu sözlük. Doğumundan itibaren her anının yaşamak birinin çok farklı.. belki yavaş yavaş belki de bir anda tüm hayatım olmayı başardı. Gittiğim her yerde yaptığım her alışverişte aklıma gelmeyi başardı. Bu nasıl bir sevgi bilmiyorum. Anlatamıyorum da zaten. Çok büyük olduğunu biliyorum sadece. Kendimden önce düşündüğüm biri var. Mutluluğu için elimden geleni yaptığım biri var. Kendi Canım dan önce düşündüğüm biri var. Benim küçüğüm benim herşeyim olan biri var. Küçük kardeşim var. Sevgisini yüreğime sığdıramadığım çok güzel bir hayat yaşaması için elimden geleni yapacağım bücürüm. 6 yaşın bitti Doğum gününü yaptık bugün. Konseptimiz elsaydı tabiki. Çok mutluydun tüm gün. Senin yüzündeki o bir gülüşe değdi her şey. Yorgunluk falan kalmadı bende. Hani diyorsun ya ben artık büyüdüm diye ister 20 yaşına gel istersen 50. Sen hep benim bücürüm olarak kalacaksın. Benim değerlim olacaksın. Başın sıkıştığında koştuğun kapı olacağım. Suç ortağın olacağım. Ağlayacağın omuz gülüşlerine ortak olacağım. Seni çok seviyorum bücürüm.. *

yerde uzanıyodum eziyet olsun diye kaldır beni dedim geldi yanıma uzandı

10 yaşına kadar seni evlatlık aldık yalanını yedi

küçük kardeşim yok ama yeğenim var 3 yaşında .. onun sayesinde (evet sayesinde çünkü bu hayatta hiçbir şey bu muazzam varlık yüzünden olmaz ancak sayesinde olur) saat 22.30'da minika çocuk izliyoruz.. o da uzanmış gözünü bile kırpmıyor ve galiba bu gece uyumaya da niyeti yok..

küçük kardeşim üç yaşındaydı, annem de geceden kalan pilavı kuşlar yesin diye balkondaki yemek kabına döktü. kardeşim bunu görünce ağlamaya başlamıştı "sen niye bana değil de kuşlara verdin" diye. allah ilerideki eşine şimdiden sabır versin..

yarıyıl tatili için eve döndüm. bana gelmiş sen benim ne abimsin diyor, üvey abinim diyorum kabullendiremiyorum. en sonunda canım abimsine okey vermek zorunda kaldım asdfasdf. (bkz: kardeşine üvey olduğunu kabul ettirememe sorunsalı.)

bütün gün cs oynayıp ruslara sövüyor,beni pek gördüğü yok ama olsun kendimden daha çok seviyorum onu

4 yaşındaki kardeşim annemin bu mandallarını ayırıp şu şekilde oyuncak olarak kullanıyor dkgkdk o kadar oyuncak bebeği olmasına rağmen evde mandal bırakmamakta ısrarcı

Günde bin kez başına gidip deli ettiğim kişidir uğraşması çok zevkli oluyor ya telefonunu alıp kaçıyorum kafasına vurup kaçıyorum bizimkisi kaçan kovalanır misali .

Hem sefa hem sefa ya ama seviyorum keratayı.bu arada bir gerçek var ki: (bkz: erkek kardeş terörü)

bizim evde de bir adet mevcut. kendisi 3 yaşına girecek yakın zamanda. koşarak az önce ayaklarını arıyordu evin içinde. evet, ayaklarını.

Biz buna küçük kardeş diyoruz ama bu tam bir canavar. Ojelerimle oynamayı seviyor bizimki.bi ara bı baktım birinin ağzını açmış eline sürüyor, birazını da yere dökmeye başlamıştı ki aldım elinden kaldırdım. Neyse bu yine bir yerlerden bulmuş bir tane onu kırdı bu sefer.nevresimime yine güzel bir imza atmış oldu anlayacağınız.nasıl kırdığı konusuna ise hiç girmek istemiyorum.bir de en sevdiğim renkti ya. Yani benimki kardeş değil biraz canavar.

daha 3 yaşında ve sen bana karışma artık diyo??? ulen daha üç yaşındasın üççççç

Artık pek küçük olmasa da bir zamanlar çok küçükken, yani üç yaşındayken, kar yağıyor lapa lapa. Gökyüzü tupturuncu. Paytak paytak koşarak yanıma geldi, gözlerini kocaman açmış "Abla gökyüzüne bak tupturuncu, Dünya kocaman bir mandalinanın içine girmiş gibi" demişti. Şimdi bakıyorum, büyümüş olsa da hâlâ aynı heyecanla gökyüzünün turunculuğundan bahsediyor. Tabi artık mandalinanın içinde olduğumuzu düşünmüyor :) heyecanın hiç sönmesin bebeğim...

Hiç unutmuyorum 3 buçuk yaşındaki kardeşime koşma düşüceksin dediğimde "sen tutarsın abim" demişti. Şimdi 7 yaşında okula başladı. Keşke hiç büyümese diyorum. Belki büyüdüğünde falan karşısına çıkarda okur. Seni çok seviyorum

dişi sallanmaya başlamış, düşünce öleceğini sanıyor. kıyamam miniğime.

tam bir görev adamı oluyorlar. benden bir yaş küçük olan bacıma karşı ne desem yapıyor ldkfjgdflgj ısır diyorum ısırıyor veya vur diyorum vuruyor :d ikimiz bir olup uğraşıyoruz ve aşırı keyif alıyorum ldkjfg en son gelmeden ablasını çöpten aldığımız gerçeğini söylemiştim ona... sürekli ablanı nerden aldık sorusuna ''çöpten aldık hehehe'' diye cevap veriyordu ldkfgjldfkjg tabii ben evden gittiğim zaman ablasıyla aralarında ne yaşanıyor pek hakim değilim...

çizgi film izlemesi için televizyon açıyorum sonra bi' bakıyorum ki televizyon izlemeyi o bırakmış ben devam ediyorum...

anneme sürpriz olarak telefon aldığım için şu an kendisi kıskançlık krizlerinde. sus payı olarak kutu süt almıştım ama markasını beğenmediği için mutlu olmadı. üstelik bunu benimle tartışmak istemediğini söyleyip ağlamayı tercih etti.. piremses ruhuna bir türlü yetişemiyorum bu çocuğun sdlşfkghj

az önce ablası ile dışarı çıkamadığı için krizlere girdik. makul bir rüşvet karşılığında sakinleşti ve oyun oynuyor şu an. her şeyi rüşvetle çözüyor olmamız yıpratıyo artık jdkwjdnned çikolata falan da değil toka life denen boktan bir oyunda evine eşya falan alıyoz..

şu an hasta kendileri anneminde işi olduğu için annelik vazifesine geçtim takılıyoruz beyfendiyle dkslsm

korumaya akıl vermeye çalışıyorsun ama yine de yeterli olmuyor. zamanın kötülüğü çok fazla bence. hadi bizimki yaşıtlarına göre daha makul bir çocuk salak işlerde gözü yok allahtan ama arkadaş çevresi çok salak buluyorum.

bazen küçüklük fotoğraflarına denk gelince o zamanlar kızdığım için çok vicdan yapıyorum. 2 dakika sonra gelip sinirimi bozunca kendime yeniden hak veriyorum.

Erkek olanı şu an askerde, telefonu bozuk olduğu için badisinden tut bir kaç askerden beni arıyor gelene kadar tüm koğuşta numaram olucak bu gidişle fjfkdls Koğuş arkadaşı ateşli havale geçirmiş koğuşta, hastaneden sonra geri koğuşa göndermişler. Hastaliktan sonra tuhaflaşmış örneğin; çocuk kediyi yakalayıp komutanın önüne koyup selam ver diye bağırmış kediye hahah Bunun gibi bir sürü asker anısını anlatmaktan hal hatrini soramıyoruz. Hayatımda erkek kardeşim kadar benimle muhabbet etmeyi seven erkeğe denk gelmedim. Sağ salim gel yakışıklım ben yine seni boool bool dinlerim ❤️

Çok değişik bir şey. Benim küçük dayım 32 yaşında ama annemlerin gözünde hâlâ 15. Koca adam/ kadın da olsan evin en küçüğüysen biriciksin, kıymetlisin. Herkese istediğini yaptırabilirsin. Tıpkı eşek kardeşimin bana yaptırdığı gibi.