lisedeki samimi hocalar

hayatimin resmen mukemmel insanlari. hem hoca hem kardes hemde abi abla. en degerlilerim diyebilirim son sinifimdaki hocalarim 💕

hayatımda karşılaştığım en mükemmel biyoloji hocasıydı hatta belkide en mükemmel hocaydı. insanların öğretmenlerine nasıl aşık olduğunu açıklayan bir insandı kendisi. okulumun en normal öğretmeni olması da dersini sevmemde büyük bir etmendi tabiki.

bir gün hocam içtiği sodanın şişesini bana vermişti. napıyım hocam ben bunu diye sorduğumda. boş olan bir sınıfı gösterip orda istediğini yapabilirsin demişti.

lise bittikten sonrada unutmayıp görüşeceğiniz adam gibi adamlar

baba dediğim bir hocam var. ciddi anlamda baba. samimiyeti, sevgiyi, saygıyı nasıl ilerlettiysek beni evlatlık edinmek istiyor. canım be!

bizim lisede bir matematikçimiz vardı. tam bir anneydi ki zaten biz anne derdik, o da alışmıştı zaten. öğle arasında pazara gider gelirdi, bize de meyve alıp getirirdi. sorusu olanlar varsa benimle gelsin derdi, başka sınıfa giderlerdi. koskoca kadın bizimle bir sınava girmişti, şimdi üniversitede bazı arkadaşlarımla aynı bölümde okuyor.

kimyacımız vardı bi tane. adam gibi adamdı, derdimizi dinler, sıkıntımız olduğunda çayımızı yemeğimizi ısmarlar, bizi asla yalnız bırakmazdı. hayatımda öyle güzel insan tanımadım ben. ama bu hocam yazılıda öyle bir kitlerdi ki, bırakın çözememeyi, o karmaşada ismimi nereye yazacağımı bile unuturdum. hatta arkadaşın "öğrenciyle bu kadar samimi olup bu kadar göstere göstere s*ken tek hoca budur" tespitini hala ilk günkü gibi hatırlarım. burdan selam olsun.

okulda arama olduğunda sigara paketlerini çantasına koyacak kadar hemde

bizim edebiyatçı sınıfta uzun eşek oynamamıza izin vermişti ulan manyaklığa bak aq kral adamdı ama sınavda telefon kullanmamıza izin verirdi ama birbirinize bakmayn derdi ulan adam gibi adam be

sene boyunca yağlı ballı olursunuz yeri gelir kaçmanıza bile yardım eder ama sene sonu gelir not istersiniz -geçirir-

11.sınıfta arkadaşlarımdan ayrı bir sınıfa düşmüştüm. ve kavgalı olduğum tek grup bizim sınıfımızdaydı. deli dolu olan ben bi anda içine kapanık bi kız oldum. sınıfta kimseyle konuşmuyodum. teneffüs olunca anında sınıftan çıkıp arkadaşlarımın yanına gidiyodum. sonra ingilizcecimizle tanıştım. adamda çok maceracı bi tip vardı. motorcuymuş zaten. yazları karısıyla ülkeyi geziyolarmış falan. bana çok iyi davranırdı. sürekli bana halimi hatrımı sorardı. hatta yazılılarda kopya bile verirdi. o yıl kendime geldiysem o adam sayesinde her şey. ingilizce telaffuzlarım o adam sayesinde gelişti. ama gelin görün ki dünya hiçbir zaman bu kadar güzel olmadı. adam fetöcü çıktı. üstelik tutuklandı. sonra diplomasının sahte olduğu ortaya çıktı. şu an hapiste sanırsam. bazen "çok iyi adamdı be" diyorum. umarım gerçekten öyleymiştir.

az mı küfür yedik canım fahrettin hocam tam bir puşttun seviliyorsun dkskxkkrkskwf

bizim geometrici vardı çok samimiydi benimle öğle tatili zili çaldığında ki o sıra herkes çıkar işte tam o an koridorda tokat attıydı puşt

son sınıfın yazında fizikçimizle denize gittik daha ne diyim :d

11. sınıftaki inkılap hocamız. koca bir sınıfa ağzından attı diye çikolata ısmarlamışlığı ve bütün sınıfa sinema sözü vermişken, sınıf hocamızın kıskançlığından ötürü götürememişliği var.

ya bizim okuldaki bedenciler bizle arkadaş gibi muhabbet ederdiler halı saha maçlarına çağırırdık paramız olmadığı zaman yemek bile alırlardı adam gibi adamlardı

derse ne zaman gelse işleyeceklerini yazdığı kağıdı yazısı güzel olana verir al bunu tahtaya yaz derdi her hafta kupon yapardık tuttuğunda derse gelmezdi hatta bi ara arama olucak sigaralarınızı ve çakmakları bana verin çıkışta alırsınız diyip bütün sigaralara ve arkadaşın zipposuna çöktüğünü hatırlarım sene sonu zippoyu verdi herkesede bir paket sigara ısmarlamıştı adam gibi adam (parliament'in 7lira olduğu zamanlardı)

net müzik hocamdır ve bana şarap sözü vardır bu sene sonu :)))

bizimki fazla samimiydi. bir arkadaşla ygs için soru çözerken derste yaşadıkları diyalog; +kaç soru çözdün? -20 +ne ara çözdün amuagoyim

sena hoca♥ ablam gibidir kendisi. bağımı koparmayı düşünmediğim insanlardan.

felsefecimiz hasan hoca adam her ders siniftaki erkekleri basina toplar +18 fikra anlatirdi ak ozledim

+hocam sizin paranız vardır yenisini alırsınız diye şakayla karışık kadının son dalını almıştık. +son yıl bizim matematik dersimize girmemesine rağmen bizim gaddar hocamız bize hiç puan vermiyo diye kendini riske atarak gizli gizli soruları verirdi nasıl iyi bi öğretmen daha da önemlisi nasıl iyi bi insan olduğunu anlatamam

matematikçimizin paketleri arama var diye saklaması, gezide biyolojiciye basıldığımızda atmayın o sigarada kaç yetimin hakkı var için diyip gitmesi

bizim okulda çok var öyle harika hocalardan ama benim için bir tanesi var ki düşünceleri, hareketleri, insanlara karşı tutumu, sözleri hepsi harika. benim için örnek insan olacak ömrüm boyunca. çok seviyorum nuran hocam...

bir hocam vardı lisede. matematikçi kendisi. bu kadar muazzam bir kadın olamaz. sımsıcak çok güzel insan. 35 yaşında filan genç zaten tam kafa kadın. lisede dersi biterdi bize ayrıca gelir ders anlatırdı. eve gitmez bize ekstra etüt yapardı. ölsem unutmam bu kadını. i̇rtibatı asla kaybetmedik. tayini çıkmıştı istanbul'a geçmişti, ben de burda üniversitedeyim, yanına gideceğim diyip duruyordum , bugün kırdım şeytanın bacağını gittim okuluna. esenler'de bir lisede öğretmenlik yapıyor. aldı beni kapıdan geçtik içeri. tüm herkese tanıttı ama bunu öyle bir mutluluk ve gururla yapıyor ki ulan dedim keşke daha önce gelseydim. o kadar mutlu oldu ki, aşırı heyecanlandı zaten fark ettim. onu mutlu ettiğim için ben iyi hissettim.tüm hocalara gösterdi, okul bölüm ne varsa hepsini anlattı. ben daha demeden kendisi şu bölümde şunu yapıyor diye diye. bana laf bile düşmedi. hocalar da çok iyiymiş oranın şakalaştılar benle. öğrencilere bile tanıttı. bir ara başımda 5 öğrenci buldum. hdjşkd hocalar desen hepsiyle aynı masadayım zaten. zaten öğle araları olduğu için tüm hocalar bir masa etrafında sohbet yemek, kahkaha. tanıştık ettik hatta esenler'in kaymakamının eşi de orda görev yapıyormuş onla da tanışmış oldum. hfkşjkg önüme bir sürü yemek çay ne varsa dizdiler. baya sohbet ettik hepsiyle. her gören maşallah çekti. çok mutlu oldu ya kadın. etraftaki hocalar vay be bizi kimse ziyarete gelmedi hocam dediler hoca bir gülüyor ama böyle gözleri küçülüyor. buna sebep oldum ya bu bana 1 yıl yeter gibi. gel fotoğraf çekilelim dedi onu da çektik. benim teklif etmem gerekirken o teklif etti o derece sıcak bir kadın. bir de kitap almıştım hediye ona ayrı mutlu oldu zaten. matematikçi ama okumadığı kitap yoktur, gerçekten muhteşem insan. öyle hocayı bırak öyle insan bulunulmaz. gidin ziyaretlerine aşırı mutlu oluyorlar. bak bu benim öğrencimdi diye diye dolanıyorlar.

bziim bir hocamız vardı çok iyi kadındı ya tam kafa dengi böyle yanaklarını sıkasınız gelir bi kere mesajlaşmamızda seni seviyorum demişti canım hocam ya hala arşivimde durur mesajları

biri değil tüm hepsi çok kafa insanlardı. bizim sınıfı da ayrı severlerdi. hem ders işleyip hem de eğlenirdik. bir hocamızın zaten yaşının gençliğine rağmen olan hayat tecrübesi, yaşadıkları falan anlatırdı derste sonra attığı kahkahası anlattığından daha komik olduğundan ona gülerdik. sonra bir hocamız hem ders anlatırdı hem de soruları deftere geçirirken sınıftakiler oturur bizle çekirdek yerdi. hepsi sanirim biraz kafadan kontaktı ama müthiş insanlardı. 3 sene sınıf öğretmenliğimizi yapan hocamla karşılaştım bu sömestırda, mutlaka bir daha geldiğinde okula uğra falan dedi. çok mutlu etti yine beni.

ben 11. sınıftayken yeni dil ve anlatım hocası geldi. genç, sempatik, dinamik bi' tip. ama böyle nasıl gıcık oluyorum. her şeye bir cevabı var, neyi sorsan çok iyi biliyor, geometri/mat2 falan çözdürüyoruz adama, herkesle arası aşırı iyi. ben de sinir oluyorum, inadına daha iyi olmaya çalışıyorum, sorduklarına çatır çutur cevap veriyorum, zor sorular bulup götürüyorum. bir sene böyle geçti, ertesi yıl bizim sınıfın derslerini almadı. uzak kalınca sevmeye başladım adamı, ders aralarında yanına gidip geldim. gördüğüm yerde el sallıyorum böyle okulun bi ucundan. 'serdar bey, serdar beyy' diye peşinde dolaşıyorum :d sonra dedim ki kendime 'ya ben de böyle olacağım, yolu yok başka'. hafta sonu etüt vardı okulda, dersleri aşırı eğlenceli geçiyordu. hem herkesi konuşturuyor hem de otoriteyi sağlayabiliyordu. asla oturmazdı. konuyu anlatır, test fotokopileri dağıtırdı. her seferinde ilk önce ben 'bitti' derdim. o da gülümserdi, sınıfa 'bakın, bakın da görün kimin öğrencisi' derdi. neyse, ygs-lys derken tercih zamanı geldi. direkt yanına gittim, "edebiyat okuyacaksın, başka seçeneğin yok, seni kaçırır mıyız" dedi. sadece ona bıraktım her şeyi. beni kendi okuluna göndermek istedi, erzurum'a. aile durumlarından gidemedim. i̇stanbul'da bir üniversitede edebiyat okuyorum şu anda. fırsat buldukça yanına giderim, ayda bir kez paso. nasıl özlüyorum görmeyince anlatamam, her edebiyat öğrencisi bir kez onunla görüşmeli diyorum hep. okula gidince derslerine alıyor beni, öğrencilerine "en iyi edebiyat öğretmeni adayı" diye tanıtıyor. bir köşeye oturuyorum sınıfta. bazen öğrenci oluyorum, bazen öğretmen. aniden kalemi elime veriyor 'kalk şunu anlat' diye. bazen de 'haftaya çalış, gel, şu konuyu anlat' diye haber veriyor. derste öğrenciler hayran hayran bakıyor diyaloglarımıza, birbirimizin cümlelerini tamamlıyoruz. çoğu kez aynı fikirde oluyoruz. i̇lk başta sevmiyorlardı beni pek, şimdi onlar da benim peşimde dolaşır oldu. velhasıl; neredeyse yolumu kaybedeceğim bir dönemde bana ışık oldu, hala da olmaya devam ediyor. umarım, bir gün gerçekten onu gururlandıracak bir öğretmen olurum. not: en sevdiği şeylerden biri de 'iki senedir üniversitedesin hala sevgili bulamadın, o sevmediğin gamze bile bulmuş' diyerek dalga geçmek. yanına biraz geç gidince, 'meşguldüm' deyince hemen 'sonunda buldun mu, yazık çocuğa' diye gülüp duruyor. sağ olsun :d

lise de en çok özel programları ben yapardım. hep sunucu olurdum bu yüzden edebiyat hocalarım çok severdi. çok çalışkan bi öğrenci değildim takdir ya da teşekkür hiç almadım bu yüzden. lise son sınıfta 2.dönem teşekkür belgesi almama 2 puan falan var. gittim edebiyat hocamın yanına dedim ki ' hocam bu yıl sözlü notlarıma yüksek puan verir misiniz, teşekkür puanım tutacak ' demiştim. ' e puanını düşürelim o zaman ' demişti kadın, sonra benim yüzüm asılınca kahkaha atıp ' merak etme senin bende iki tane 100 puanın var, 4 yıldır programların hepsini başarıyla yapıyorsun ' demişti. çok severdim kendisi ama mezun olduktan sonra görüşemedik pek. şimdi de bildiğim kadarıyla kırgızistan' da öğretmenlik yapıyormuş, yolu açık olsun, canım hocam sayesinde okulu teşekkür belgesiyle bitirdim <3