çok kırılmış insanlar

neşet ertaş müslüm baba kesin vardır bu listede.. ve nedense benim içimde çok kırıldım diye haykırmak var. çok kırıldım sözlük. evvelden belki belki şu an değil bilmiyorum ama. öyle işte

bende onlardan biriyim. 24 sene çabaladım bugünlere böyle bir insan oluşturdum. sonra biri geldi tüm hayatımı yıktı ve çekti gitti. ailem ise yapılan her şeyde beni suçlu gösterecek kadar çok seviyorlar sözlük. sonuç olarak 'cahildim dünyanın rengine kandım'

sezen aksu.

aldığın nefesin bile boğazına takılmasıdır sevgiyle kandırılmış ihanet öldürülmüş insandır

bakislarindan belli ediyolar guclu durmaya calisiyolar ama farkindayim cok yorgun o gözler

kaybetmeye alışmıştır artık hiçbir şey koymaz onlara

analarının porsolen takımı gibi gelen geçen kalp kırıyor

insanlara adım atma problemi yaşarlar

hele ki kırılmışlıklardan biri tazeyse ağlamamak için yukarıya bakmaktan gözlerin şaşı oluyo. bi on dakika yutkunamıyosun.

durduk yere iç çekenlerdir

herkesi kendisi gibi sanan topluluk

ben ve sayamadığım birkaç milyon kişi,bunları hak etmedik...

buruk güleriz, gözlerimiz gülerken daima bir yere takılır, dalıp dalıp gideriz, ama güzel güleriz be sözlük.

kendi kafasının içinde yaşayan insanlar

cam gibi gençlerdik kırdılar keskinleştik

artık kırılmaz sanırsınız. yine kırılırlar kırmamak lazım.

azı çoğu mu var bunun? kırılmış insanlarız işte.

bir daha kırılmamak için duvarlar ören ve o duvarların arasına hapsolan, nefes alamayan yada aldığı nefesten dahi bıkmış insandır. onun için yaşamak her sabah başlayan ağır bir mesaidir, hepsi bu.

benim ulan. kıran kırana, en son da eski sevgilim denen şerefsiz kırdı. bana 1 hafta önce seni seviyorum dedi, 2 gün önce ama ben öyle demek istememiştim arkadaş olarak demek istemiştim. umut verdi bana, yazıklar olsun.

kırıcıdırlar

hareketlerinden anlayabilirsiniz bu insanları. gülüşleri özellikle kendini ele verir. "insanlarla pek muhatap olmuyorum artık" gibi bir klişeleri vardır. ama yine olurlar ve yine kırılırlar.

en güzel gülenlerdir.

keskinleşirler kardeş. bakışları bile keskinleşir

Boğazlarında bir sürü düğüm vardır ve hevessiz kişiliklerdir. Beklentisiz olmaya çalışıp daha az kırılabilecekleri insanlarla, olaylarla hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. (bkz: Cam gibi insanlardık )

en kolay kırılan malzemeler, cam malzemelerdir. bunun en büyük sebebi ise, camlarda; alınan darbeler sonucu çıplak gözle görülmeyen mikro çatlakların oluşmasıdır. bu mikro çatlaklar sebebiyle, malzeme en ufak bir darbede kırılıverir. hatta bazen o kadar çok mikro çatlak oluşur ki, durduğu yerde herhangi bir darbe almadan sadece hava basıncı sebebiyle kırıldıkları da gözlemlenebilir. o nedenle cam malzemelere nazik davranmak gerekir. işte çok kırılmış insanlar da cam malzemelere benzer. geçmişte aldıkları darbeler sebebiyle, normalde basit gibi görünen şeylere de çabuk kırılırlar. bir süre sonra kocaman bir kırık yığını haline gelirler :') yani evet, cam gibi insanlarız. bizi sevin, kırmayın.

Sürekli kendi kendini tamir eden insandır. Kırılmaktan artık yorulan, güveni kalmayan insanlardır. Yeni gelecek darbelere karşı kendini siperle koruyan, güven problemi olan insan türüdür. Birisi gelse dese ki seni seviyorum sen çok farklısın, yok anam ben almayayım bu karantinada zaten kendimi toplamakta zorlanıyorum bir daha darmaduman olamam diyip onu kapıdan kovarım

incinmişler...

gülüp geçiyorlar gibi görünür dışarıdan ama ne içten gülerler ne de umursamayıp geçerler

Bir süre sonra duygusuzlaşan insanlardır. for egzampıl miğğ.

Buyurun benim?