saçma anılar

8yasında merak edip sigara icmeye kalkışmış başarılı olamamıştım babama bu nasıl içiliyo demiştim babamda öğretmişti insan minik yavrusuna neden bunu yapar baba var baba gibi

ayakkabılarımızı cıkarıp ayağımızı capitolun girişindeki fışkıye gibi olan suya sokmuştuk. niye yaptınız amk böyle bişey diye sorsanız cevap veremem. kan kaynıyor o sıralar :d

sabahları 6 kız derse girmeden lavoboda bazen halay çeker bazen göbek atardık aslında hala öyle kadın ingilizcecimizin bıyıklarıyla dalga geçtiğim için ciddi bi şekilde okulun ortasında kovalamıştı

evde kimse yokken mutfaga dans ederek gidip kosarak donmek ya da evin icinde kosturmak galiba

1 ay kadar önce bi arkadaşımla en yakın erkek arkadaşımızın evinde kaldık (yanlış olmasın 6. sınıftan beri arkadaşım anneler falan tanışır görüşür yani) neyse sonraki gecede o eve eski sevgililerimiz içki içmeye gelcekti bizim eski sevgililerimiz + 10 kişi daha falan yani neyse biz eve sonraki gün gizlice girebilmek için evin yedek anahtarı çaldık ertesi gün yanımıza 2 arkdaşımızı daha aldık apartmana girdik ama evde 12 13 adam varken girmek göt istiyo hepsi bi yerde fişirdiyo onların arasında olan yakın arkadaşımı aradım çocuk gizlice açtı bize evin kapısını soktu içeri evin sahibinin abisinin odasına daldık oraya girmezler diye ayakkabıları falan da aldık ama birimiz almayı unutmuş arkadaşa söyledik getir diye 35 numara falan kızın ayaklar tarif ettik oğlana bi ayakkabı getirdi 45 numara amk neyse gitti doğrusunu buldu odada herkes bi yere saklandı biri masanın altına ben halının arkasına falan amacımız da kafayı bulunca hakkımızda bişi derlerse onu öğrenmekti. yaklaşık 1,5 saat saklandık o evde hayır çıkış yolu da yok oda tuvaletin hemen yanında dakikada bi kusmaya geliyolar, aradık yine o çocuğu çıkar bizi diye çıkaramam 20.00da fenerin maçı var onu bekleyin diyo. amk eve 4te girdik nası bekleyelim 4,5 saat. en son dayanamıcağımızı anladık yine evden güvendiğimiz bi çocuğu aradık gel çıkar bizi diye odaya geldi bizi görünce çok oldu bu bekleyin çıkarcam sizi dedi gitmiş bizim kavga ettiğimiz çocuğu çağırmış yardıma allah razı olsun ondan kurtarmam da demedi o kadar kavgaya rağmen geldi çıkardı evden bizi merdivenlerden çıplak ayakla indik korkudan. eve geldim yarım saat sonra telefon geldi ....... çok kötü yardıma gel hiçbişi olmamış gibi tekrar oraya gittim topladım geldim bu da böyle bi anım

geçen ders bitmiş koskoca amfiden ilk ben cıkayım derken kapıyı açamadım(kilitli sandım değilmiş. tekrar denerken bir tane çocuk geldi açtı kapıyı. sen mal mısın der gibi baktı suratıma. buda saçma bir anım işte

lisede bizim bir din kültürü hocamız vardı, adam her ders derse başlamadan önce soru sorun cevaplayım derdi . soruları cevaplamadan derse geçmezdi. bizde kaynatmak amacıyla mal mal sorular sorardık. bigün arkadaşın biri kalktı soru soracağım dedi. hoca da sor dedi . -bir sigarayı önce kız içip sonra aynı sigarayı erkek içerse zina olurmu ? aynen bu şekilde soruyu sordu hoca önce biraz düşündü sonra dediki -sigarayı somururken neyi hayal ettiğine bağlı dedi. tabi tüm sınıf koptu sonra.

yaz okulunda iktisat alan üç beş kişiyiz, hoca ilk ders kendini tanıttı ismini söyledi ve cep telefonunu verdi. bir durum olursa haberleşiriz dedi. sonra bizden isim ve numara yazmamızı istedi, en önde de ben varım kağıdı direkt bana verdi. ismimi yazdım sonra tereddüt bile etmeden cep telefonu numaramı yazdım. arkaya uzattım kağıdı bir süre sonra bana geri gelince ben hariç herkesin okul numarasını yazdığını gördüm. karalayıp ben de mi öyle yapsam ben nasıl bu kadar yanlış anlamış olabilirim utancı içindeyken adam geldi yazdı mı herkes diyerek çekti aldı kağıdı. ben sıranın altına saklanmaya hazırlanıyordum ki adam demesin mi arkadaşlar zaten öğrenci numaranız bende var ben iletişim bilgilerinizi istemiştim. utancımı çöpe atıp kendimi harika bir detay olarak görmüştüm.

kuzenim ile 9-10 yaşlarındayız ve o yaşlarda aramızda garip bir rekabet vardı, ki bunun nedeni biraz da ailelerin yüzünden kaynaklanıyordu. mesela ben ondan yaş olarak küçük olduğum halde daha uzun boylu ve daha iri olduğum için annesi onu fişfikler bak sen yemek yemiyorsun o daha çok yiyor falan derdi. sonra ben farkettim ki kuzenim masada ben ne yersem ondan yiyor ben durduğum zaman oda duruyordu bende tabi gaza geldim öküz gibi yiyorum ama böyle patlıyıcam artık bide çocukluk aşkım olan salçalı makarna yapmışlar abandıkça abanıyorum yedik masadan kalktık ama ben konuşamaycak kadar makarna doluyum. neyse 1-2 saat geçti geçmedi, erken yatıyoruz tabi o zamanlar, yatağa geçtik kuzenimle ben belli bir yaşa kadar beraber yatar yatağın içinde birbirimize hikayeler anlatır makara yapardık o günde öyle yattık falan kuzenim dedi ki sakın kafanı yorganın altına sokma osurdum ? bende direk yorganın altına kafayı soktum aga yok böyle bi koku hala düşündükçe gözlerimin önüne geliyor burnumun direği sızlıyor ben bu kokuyu alınca başladım yatağın içinde kuzenimin suratına kusmaya ee o durur mu onunda mide ağzına kadar dolu tabi makarnadan dolayı oda başladı bana kusmaya. annemler koşa koşa odaya geldiler seslere bi baktılar yatağın içinde karşılıklı birbimize kusuyoruz sayko bi ortam sesler gürültürler bağırışmalar falan derken annem beni aldı banyoya götürdü ama ben öbek öbek makarna kusuyorum o sırada annemde banyoda kafama vuruyor bi yandan kusup bi yandan dayak yiyorum sonra kendimize geldiğimizde annem evi ve yatağı bize sildirmişti hatırladıkça midem bulanır buda böyle bir anımdır.

karne almıştık bi ara okuldan çıktım elimdekilere bakıyorum bi elimde karnem bi elimde de onur belgem ama detay karnede saklıydı. sınıfta kalmıştım çünkü

bi hevesle ağaca çıkıp geri inememiştim

9 yaşındayken bahçede fare öldürmüştüm sonra 1 hafta boyunca yürüyüşüm falan değişmişti polat alemdar havasında takılıyordum😁😁

hiç unutmam sınıf arkadaşlarımla italyaya gitmistik istanbuldan izmire dönüyoruz artık yanımda en yakın arkadaşım vardı bir de bir kadınla kızı arkadaşım çok sıkılmış belli napıyon falan diyor bana bende konusmayinca kadınla kızına sardı diyalog harika ama nereye gidiyonuz siz dedi kadın dalga geçiyor herhalde dedi içinden sonra izmireee dedi. bizimki de aa öyle mi bizde izmire dedi yıkıldım o an

en yakın arkadaşımın teoman konserinde teomanı elindeki mikrofonun fişini yere vurmasına sebep olacak kadar sinirlendirmesi. ne zaman aklıma gelse gülerim.

uygulamalı klinik kursa katılmıştım. hoca yanıma yaklaşıp manken olur musun diye sordu.i̇ltifat ettiğini sanarak: -heheheheh boyum kısa olamam ki. dedim hoca da haklı olarak +hea?!?!? diye çıkış yaptı ( millet ne sigaralar içiyor beeee)

geçen ramazan bayramında dedemden sonra ailem ve amcamlarla beraber ayıp olmasın diye ziyaretine gittiğimiz dandik akraba ziyaretlerinin birisindeydik. hava nedense biraz serindi ve esiyordu, bunu fırsat bilen kuzenim dışarıda sigara içeceğim sen de takıl bana diye bahçeye inerken beni de davet etti. sitenin bahçesinde bir bankta otururken bir yerden i̇brahim tatlıses/hakkı bulut karışımı bir müzik sesi geldi. kuzenimle ses nereden geliyor acaba diye bakarken sesi kısa sürede tespit ettik. lisedeki okul müdürümü o müzik eşliğinde atlet, kapri giyinik nargile-çay yapmaya çalışırken gördüm. fırsat bilip selam çaktığımda da gözüne far tutulmuş tavşana dönmüş, bakışlarından derin bir "ha siktir" çektiğini anlamıştım..

ısrarla arkadaşımı ve beni boyunun 1.70 olduğuna inandırmaya çalışan kuzenime boyunu ölçerken video çek at dedik. kabul etti, videonun başında havalı havalı konuşuyor işte kıskanıyorsunuz beni vs. boyunu ölçtü 1.60 çıkmaz mı, puhahahzjzjjd ulan onun o videodaki yüz ifadesini anlatamam ya aklıma geldikçe gülerim...

arkadaşlarımla bi hamburgerciye gitmiştik bu yeni açıldığı zamanlar çok popülerdi. neyse yedik içtik çıkıyoruz. çıkarken çok komik bi şey oldu ona güldük hep beraber orda çalışan adam dedi ki "kızlar sakin olun, bu kadar heyecan yapacak bi şey yok" arkadaşım da dedi ki "girerken heyecanlıydık, çıkarken niye heyecanlı olalım" adamla olan anlamsız karşılıklı bakışmaları aklımdan çıkmıyor amk. öyle saçmaydı yani.

bu gece parkta beş kişiydik. 20'li yaşlarda olanımız da vardı 50'li yaşlarda olanımız da. hepimiz yaşça büyüktük ama içimizdeki çocukları çıkarmıştık adeta. tahterevalliye, kaydırağa, salıncağa parkta ne varsa hepsine bindik sjdjfk hepimiz deli gibi eğlenirken şeyi düşündüm; bu parklar niye illâ çocuklara özgü olsun ki? bi de salıncağı kim buldu acaba ilk? her neyse çok mutlu bir geceydi, kaydıraktan kayarken saçlarımın elektriklenmesini ve salıncakta ipini koparmış dana gibi sallanmayı çok özlemişim. içim muazzam bi huzurla kaplı.

geçen gün bi erkek arkadaşım bana kız ayarla ya dedi otururken ben de aynı şeyi bana söyleyen bi kız arkadaşımı ayarladım çocuğa. hayır insanlar neden benden bunu istiyor onu da anlamıyorum amk. neyse. grup kurdum, bunlar özele geçmişler hemen. dün akşam kız yazmış ki çok tatlı çocuk ya sevdim. çocuk da yazmış ki kanka bu kızın adı neydi. erkekler çok değişiksiniz amk.

konser çıkışı gece saat bir falan, vodafone arena'nın önündeyiz. inanılmaz yorgunum ve oturacak bir yer arıyorum, kaldırıma oturdum ama kaldırım değil bitkiler var tam ucuna oturdum. bi tane şarapçı abimiz beni arkadaş sandı yüzüme tekme atıyordu az daha amk.

arkadaşlarımla oturuyoruz geçenlerde, kalabalık ortam. bel altı espriler vs, biri g noktası ile ilgili bir espri yaptı. sonra herkes güldü. bi ben gülmedim, döndüler bana diyorlar ki g noktasının ne olduğunu biliyor musun? dedim tabii ki, üçgenin ağrılık merkezi işte. bu da böyle bir anımdır.

lisede arkadaşımla okul çıkışında yemek yemek için anlaştık okulun bitmesini bekliyoruz. bakırköydeydi okulumuz ders bitti, carousel avm’de yemek katına çıkıyoruz. tam yürüyen merdivenlere adımımızı atacakken bir kadın kolumdan tuttu. bir şey sorabilir miyim diye. tabi elbette diye ciddi ciddi beklerken ‘karamürsel alışveriş merkezi nerede acaba?’ dedi. başta idrak etmedik, arkadaşımla birbirimize baktık. allah allah öyle bir avm yok, e iş hanı da yok yıllardır buradayız olsaydı bilirdik. sonra karusel demeye çalıştığını fark edince olduğumuz yerde kahkahaya boğulduk. o sırada kadın arkasına döndü gitti. acaba kadın çok üzülmüş müdür diye yıllarca sorduk birbirimize. abla hatamızı mazur gör. cahildik. (bkz: sen bizi karamürsel sepeti mi sandın)

aynı zamanda utanç da verir. eşimle henüz manita olduğumuz dönemlerde yani teee milattan önceki zamanda maça gittik. göztepe'nin maçı, o zamanlar ikinci ligdeler. süper ligde değiller. kimle oynuyorlardı hatırlamıyorum. giresunspor muydu, bursaspor muydu hiç hatırlamıyorum. yeşilli beyazlı bişeydi. maçı izledik ikinci yarıya geçtik. kaleler değişti falan, ben de seviniyorum gol atacaklar diye. eşim böyle dedi; -sen hangi tarafa bakıyon ya? -kaleyee.. -kızım o bizim kalemiz değil ki.. -aa ama ben birinci yarı boyunca bu adama baktım. -aşkım salak mısın, onun bizim kalecimiz olduğunu nerden çıkardın? -e ama diğerinin formasının rengi, göztepe'nin formasına rengiyle uyumlu değil ki, mor renkte. beyaz renkli olan göztepe'nin formasıyla daha uyumlu, ben o sandım. bana bir bakışı vardı orda ama, ayrılsam mııı ayrılmasam mııı eşiğinin arasında bi bakış. hayatımdaki en saçma ve salak anım bu. salaklığımın zirvesi. ama çok saçma değil mi? sarı kırmızı formaya, mor renkli kaleci forması ne alaka ya?

Nasıl oldu bilmiyorum; eski flörtüm, ondan önceki sevdiğim lakin ben vazgeçtikten sonra peşimden koşan kız ve o an fena halde yürüdüğüm kadınla oturup yemek yemiştik. Enteresandı.

Gecenin bir yarısı biri enseme bir tokat attı yataktan zıpladım. Işin saçma tarafı odada kimse yoktu ve bütün ev haklı uyuyordu.

seçmeli derse giren müdür yardımcısı beni dersten atmıştı why god why ile konuştuğum için, o da konuşuyordu ama bizi yüz kere uyardıktan sonra beni yakaladı. -wasabi çık dışarı + ama hocam -konuşmadan durcak mısın doğru söyle +hayır -tamam çık bahçede dolaş, yok yazmicam seni +why god why da gelsin mi hocam hocanın disipline mi versem yoksa allaha mı havale etsem bakışı her aklıma geldiğinde gülüyorum. sonuç olarak why god why da çıktı dersten.

(#2322257) hajshahshaha. bunu unutmuştum ben, ne güzel günlerdi ya.

Nevşehir'de izbe bir yerde okuyorduk,pek uğrak bir yer olmadığı için dolmuş saatleri çok sınırlıydı.Yaşadığımız yere yemek sepeti gelmezdi,avmyi bırakın pazarı zor buluyorduk neredeyse.İşte bu yüzden Kayseri bizim için cennet gibiydi ve Nevşehir ile arasında bir buçuk saatlik yol vardı.Kayseri'ye gittiğimiz gibi hevesle avmlere koşar,alışveriş yapar ve doyasıya yemek yerdik.Bir gün yine Kayseri'ye gitmişiz ev arkadaşımla,adeta masal diyarında geziyoruz,öyle mutluyuz derken dönüş saati yaklaştı,son dolmuş saati,ya binersin ya da evi rüyanda görürsün.Bizde binmemeye karar verdik.Aylar sonra gönlümüzce gezdik dolaştık ve akşamleyin son kez terminal karşısı avmde turlayıp terminale gittik.Mescitte yere serdik montlarımızı üstünde yattık.Tabi sabaha karşı donuyoruz,karşımız Erciyes.Baktık yerde kalın bir gazete,üstümüzü gazeteyle örtmüştük.Mescide gelen teyzeler,mescitte ölü varmış gibi bakıyordu bize ve üstümüzdekileri düzeltiyorlardı.

Ünide yurdun arka yolundan, banyo terliği ve polar pijamalarımızla, 4 kız yürüyüşe çıktık karanlık yol kimse görmez görende tanımaz dedik. 4 kız, deli ortam, kahkahalar yolu alıyor. Neyse yürüdük falan dönüyoruz kapıya yaklaştık bir çift gördük kapı önünde bir arkadaşta eğlencenin dozunu kaçırmış sarhoşlar gibi bunlar kim diye onlara doğru gitti çocuk sınıf arkadaşımız çıktı rezil bir andı hergün sınıfa gayet düzgün şekilde giren kız grubu o akşam polar pijamaları ve banyo terlikleriyle sokakta avare avare dolanıyor sonrası hem güldük hem hayıflandık ama cidden kötü bir andı şuan gülüyoruz neyse ki :)) Not: Artık kendimizi nasıl değişiyorsak okula gidince çocuk bizi tanıyamadı belki de gözleri bozuktu neyse biz ikincisine inandık uzun yıllar asdfghjkll

küçükken ,ailemle çarşıya gitmiştik beni mağazada unutmuşlardı

Geriye dönüp bakınca bir iki güzel anımdan başka bişey yok ki hatırladığım ne varsa hepsi saçma salak şeyler yav ya çok gerizekalı bir grubum vardı yada hayatı çok takmiyorduk hala cozemedim

muhabbet ederken arkadaş aniden küt diye bayılmıştı. bunun üstü bişey yaşamadım henüz.