pokemon

satoshi tajiri tarafından yaratılmış oyun & manga & anime serisi. "pocket monster" kelimelerinin kısaltmasıdır. pokemonlar insanlarla beraber dünyayı paylaşan özel yetenekleri ve saldırıları olan canlılardır. genellikle dost canlısı olan bu yaratıklar poke topu adı verilen toplar aracılığıyla yakalanır. bir pokemon ne kadar tecrübe kazanırsa o kadar güçlü olur, yeni saldırılar öğrenir ve evrim geçirebilir. mottosu "gotta catch'em all" yani "hepsini yakalamalısın"dır.

sadece adam gibi adamların izlediği çizgi filmdir. adam olmayanlar beğenmez.

(bkz: seni seçtim)

Piçin biri camdan atladı diye en güzel yerinde biten çocukluk yıllarımın en güzide çizgi filmiydi. Hala içimde yarası durur. Tekrar başlasa tekrar izlerim o derece severdim. Hele balbazar, squirtle ah ahhh.

charizard vs magmar savaşını hala hatırlamayan insan pokemon'u çok sevdiğini iddia etmemeli.

bir kere bile izlemedim bu ırzını siktiklerimi. ben tom and jerry'le büyüdüm ulan!

gotta catch'em all!

yu-gi-oh bence bir seviye daha usttedir ama pokemonu da severim.

nintendo oyun konsolları dışında sağlam bir oyununun bulunmamasına üzüldüğüm efsane çizgi filmdir. pokemon yugioh ve beyblade olmadan çocukluk olmaz. ayrıca bir nevi başkaldırı şeklidir. damdan atlayanlar yüzünden yasaklanmıştı, hala gizli gizli izliyorum en asi benim seni seçtim muhalif!

gameboyda deli gibi oynadığım emerald yellow firered versiyonları olan efsane oyundur

1.sezon 51.bölümdeyim. tutamıyorum kendimi,çizgi film gibi çizgi film be!

sikörtıl (squirtle) adamdır!! gözlükleri de adamdır!!

hayatımda en çok bağlı olduğum, ne kadar aklımdan çıkarsa çıksın sürekli hayatımın bir döneminde aklıma gelip çizgi filmini izlememe, oyunlarını oynamama sebep olan şey. eğer herhangi bir evrende yaşama hakkı verilseydi kesinlikle pokemon evreninde yaşardım.

çocukluğumuzun dizisi. biz seni başka sevdik pikaçu.

charmander bulundu. bu gece diğer bölümlere geceyim diye saat birde açtım telefonu izleyecektim ama sıra gelmedi dört oldu saat :( yarın artık. t: baştan izlemeye başladığım, ilk bölümünde pikaçu yildirima girip etrafı kizartinca gözümden iki damla yaş getiren anime ya da çizgi film.

telefona emulator kurarak ilk oyunlarından olan pokemon fire rede tekrar başlamış bulunuyorum. pokemon özleminizi gerçekten gideriyor, öneririm.

ramazan aylarının vazgecilmeziydi bizde her gün sabahtan aksama kadar izlerdik.. (bkz: çocukluğum :()

pokemon go ile yeni nesil pokemon sever oluştu. bayadır izliyorum ben, başlamayanlar düşünsün.

iyice saçmalamaya başladılar.gangnam style gibi oldu bu da.saçma ama tuttu

açılımı pocket monster yani cep canavarı olan kelime. 90 neslini evrim kelimesi ile tanıştıran çizgi film.

can sıkıntısı sebebiyle 1 aydır izlediğim şey. şuan 11. sezondayım ve pokemonlar artık bir boka benzemiyor. keşke 1. ve 2. sezon pokemonları ile adventure tarzda bir şey olsaydı roket takımı olmadan. gerçekten çok sıkıcı roket takımı çıkıyor ve kaybediyor sürekli sürekli...

Akşamdan beri kafamda çalıp duruyor yazmayacaktım ama başlığı görünce dayanamadım link

avunuvi yuberures

seni seçtim pikaçu derken duygulandığım charmanderin kuyruğundaki ateşi özlediğim bir dönem tasolarıyla çocukluğuma yön vermiş muazzam çizgifilm. hep poketopum olsun istemişimdir.

butterfree'nin vedasına müslüm gürses'i katmışlar. ilk yakaladığı pokemondu... gözümden iki damla yaş aktı ciddiyim...

pikachu oyuncağı hala kitaplığımda durur

ilk 3 4 yaşımı saymazsak geriye kalan 19 20 yıllık tv kariyerimin tartışmasız en iyi çizgifilmi. aşırılık derecesinde seviyorum bu seriyi. ara ara açıp izliyorum ilk kez izliyor gibi heyecanlı oluyorum.

şunun oyununu gba emülatör kurup iphone’umda oynayamadıktan sonra sikmişim teknolojisini.

1999'un son günlerinde girmiş türk televizyonuna. atv yayınlamış ilk. çok severdim bunları be. çok heyecanlı bi çizgi film değil miydi.roket takımına gıcık olurdum. pikaçu oyuncağım da vardı, çöp oldu. (bkz: seni seçtim pikachu) hala derim bunu zaman zaman birilerine. güzel sesleniş.

koca yürekli pikaçunun ash kardeşi canlandırmak için uğraştığı sahne geldi aklıma oğlum çok duygusal değil miydi ya da ben çocukluğumu hatırlattığı için duygulandım

90’lar döneminin en büyük cenabetini teşhir eden anime. ash denen o gerizekalı 9. sezona kadar izlediğim kısmında hiçbir pokemon turnuvasını kazanamadı.

adını duyunca çocukluğa doğru zaman yolculuğu yaptıran ve yakın tarihe kadar devam etmekte olan anime. not: hala devam ediyor mu bilmiyorum.

vize haftasından aldığım yetkiyle başladığım seri. koyacağız bir kategori bulamadım. ders çalışmak hariç her şeye teşvik ettiren bir dönem ve youtube harici pek bir işe yaramayan nalet kyk i̇nterneti beni buna zorladı. harika gidiyor.

çok severdim. inanılmaz çok severdim. bitince hayat da bitiyordu sanki. çocuk problemleri. geçen gün izledim internetten. acı bir gerçeği fark ettim. o zamanlar anlamamıştım çocuk aklıyla. lan bu çizgi film bildiğin hayvan dövüştürüyormuş. pokemon mokemon canlı mı bunlar? canlı. özgürce ormanda dolaşırken karşılarına çıkarıyorlar bir pikaçu yok balbazar, ağız burun kırıp bayıltıyorlar hayvanı, bir de minnacık bir topa hapsediyorlar. neden? sikimsonik bir rozet için. biz de bunu izleyip zevk almışız. ulen o pikaçu az mı işkence gördü o telepatik, kaşık eğen psikopattan. sırf zirzop ash rozet alsın diye. ağlaya ağlaya izlemiştim. günah be! sokayım rozetine! rahat bırakın lan pikaçuyu, doğal ortamına salın! isyanlardayım.

Bu başlık vesilesi ile pencereden ben pokemon'um diye atlayan gerizekalıyı bir kez daha anıyoruz. Gençliğimizin eğlencelisini aldın la itoğlu.