babaların garip huyları

olağan zamanlarda ilginç ilginç konuşmaya bayılmaları mesela. zira bayern münih'in hamburg'u 9-2 yendiği maçta hamburglu kalecinin birkaç kurtarışını hayran hayran seyredip "vay amk herif farkı önlemiş." demesinin başka bir izahı olamaz.

van pörsi yerine fan fuystti demesi...

kumandanın ucunu kemiriyor. istediği kanalı açmak gibi bir derdi yok sadece kumanda ucunu kemirmeye bayılıyor

mangal falan yapılacağı zaman tavuk eti istememe deli oluyor adam. illa kırmızı et yedirmeye çalışıyor. aylar sonra gelen edit: yıllar sonra çözdüm bunun sırrını. kırmızı et varken beyaz et istemem şımarıklıkmış. o yüzden sinirleniyormuş.

babam hep güzel kayısı yediğinde "şeftali gibi kayısı valla çok güzel" der bu yaz gene öyle bi kayısı ya dek geldi ve ağzından şu kelimeler döküldü " portakal gibi kiraz" aylardır dalgasını geciyorum yeminle. başka bisey dese anlarım ama yani düşününce portakal ve kiraz tatları orantısız meyveler. hadi görüntü benzese o da yok artı biri yaz biri kış meyvesi. bide bu meyveleri kayısı ve seftaliyle benzestirmesi ayrı bi ironi...

her gece uykusundan uyanıp odama geldikten sonra sen daha uyumadın mı geç oldu deyip geri yatağa yatması.

arkadaşları ile telefonda tatlı tatlı muhabbet ediyor. öyle böyle değil. "oo nerelerdesin, ne zaman görüşüyoruz, vallahi ben de seni çok özledim."lerin biri bin para. fakat her seferinde konuşmayı sona erdirir erdirmez kapatma tuşuna basıp neden "orospu çocuğu" diyor hiç anlamıyorum.

yolda selamlaştığı adamlar onu tanıyor ama o onları tanımıyor. büyük rol yapıyor reis .

beni her aradığında, “alo, orası burası mı? siz kimsiniz?” deyip kahkaha atarak gülmesi.

evden çıkacağımız zaman tuvalete gideceği tutuyor, hepimiz kapıda on dk onu bekliyoruz

ev ahalisinin tamamı sofrada olmadan kimseyi yemeğe başlamaz.

saçlarını kuruturken dişlerini sıkıyor,ne kadar kavga etsek de gönlümü hemen alıyor,zor durumda da olsa maddi olarak hiç bir şeyi esirgemiyor.bazen biliyorum cebinde az para oluyor,onu da bana verir,ama kesinlikle bunu belli etmez.ha bir de her sabah whatsappdan "günaydın cicom" ya da "buongiorno" yazmayı ihmal etmiyor.şimdi uzaktayım ondan,çok özledim. 😕

hafta sonları kahvaltıdan sonra salonda sıkıntıdan evriiim diye bana seslenip yan koltuktaki kumandayı istemek ve az önce dur hele bu neymiş diye izlediği adamı iki dakika sonra boş ver bu pezevengi yav diye seri zaping yapması

odada yaklaşık 3 saattir müzik dinlerken birden girip "namaz gılıyom avurduna godumun" demeleri.

her gece saat 21:30'da yatıp 23 gibi kalkması ve ardından gelen "uyuyamadım yav".

televizyon izlerken uyuyakalır ve elindeki kumandayı almaya calısırsın ardından ağzından sihirli sözcükler çıkar "dokunma dokunma izliyorum"

kızarken veya sinirlenince otuz iki dişini gösterecek şekilde ağzını açıp dişlerini sıkıp aslanın ceylana attığı bakışı atıp susmanızı bekler benim babam mesela. canım babam <3

küçükken bayılma numarası yapıp uyandığında nerdeyim ben siz kimsiniz gibi şeyler yapar bizde inanır ağlardık.işin garip kısmı bunu hala yapıyor ve bizden korktuğumuzu gösteren bi tepki bekliyor bizde yapıyoruz tabi.bunu yapma sebebi onu kaybetme korkumuzu görmek mi yada onun hep küçük çocukları olarak kalacağımızı düşünüp mutlu olmasımı bilmiyorum ama bu beni çok mutlu ediyor.

ya bazı entrylerin altına kusura bakma ama senin babanda biraz malmış amk bu ne yazasın gelmedi değil fldkfşf belki de babanız o şeyleri baba olduğu için değil de normal olmadığı için yapıyordur?

çılgınlar gibi trip atar mesela evde biri ona haksız olduğu için trip atsa o da trip atıp bide kendini haklı duruma düşürüyor sinir oluyor insan tartışmaya çalışıyorsun cevap vermiyor kalkıp gidiyor değişik ya

fifa oynarken konuştuğumda "hee onlar da seni duydu" veya "kendi kendine niye konuşuyon ki?" deyip maç (özette de oluyor) izlediğinde çeşitli tepkiler vermesi; oyuncuya taktik vermek veya oyuncuya sövmek gibi. baba, niye kendi kendine konuşuyon ki?

boğazına kadar borca battığında da altında range rover olduğunda da hep aynı rahatlık var adam da.hiç mi birşeye kafan takılmaz.hiç mi umursamaz la bir insan birşeyleri.bu rahatlıkla beni de gömerse şaşırmam :)

konuşmuyo adam ya. bir şey soruyorum 5 gün 13 saatte cevap veriyo. hayır neden bize verilmiş bir uzvu kullanmıyorsun babacım ? konuşunca yoruluyo musun ?

bugün işten güçten arayıp soramadığım için bana baba nasılsın iyi misin diye mesaj atmış.

araba ile bayır aşağı gidiyorsak mutlaka boşa atar. kadın sürücülere çok gıcık olur. televizyon izlerken kimseyi dinlemez, dinliyormuş gibi yapar. komedi film izlerken çok güler,komşular rahatsız olur. çok sesli konuşur bazen sokağın başından babamın telefonla konuştuğunu duyarım. doktora gitmez kendi kendine soğan çorbası yapar ve iyileşeceğini düşünür. her şeyi çok abartarak anlatır. telefonu 'alüüü' veya 'alooovv' diye açar. birşeyin fiyatı fazla geldiyse oo 3 ton buğday parası, 5 koyun parası diye hesap yapar. dalga geçmeyi çok sever sürekli dalga geçer. açik ışık gördüğü zaman evde düğün mü var neden bütün ışıklar yanıyor der. buzdolabının açık durmasına tahammül edemez. paket lastiği,saç bandı gördüğü zaman iğrenir,midesi bulanır. hangi birisini sayayım çok var çook

adam fonksiyonel; duvar ustası, sıva ustası, kalıpçı, fayansçı, musluk tamircisi, elektrikçi, marangoz, boyacı, araba tamircisi, çiftçi... aklıma gelenler. evde ne iş varsa bu yapar tamirci falan gelmez bizim eve. tabi yanına bir de çırak/amele biri lazım. bilin bakalım kim, tabi ki ben :(

bilmiyorum sizin babanız nasıl ama benim babam sevgisini hiç göstermez. keşke gösterse. sarılsa yada hiç bir şey yapmasın sadece içten bir sohbet muhabbet etse ama benim babam bunları hiç yapmaz. sever beni belki ama gizli sever. neden belkisi var ki. olmasın işte. emin olayım. hiç mi görmedin,duymadın baba; kayınpederin, eşini (ananemi) kaybettiğinde burda oturup ağlarken ''ben onu onkoloji hastahanesine uğurlarken sadece el salladım hadi görüşürüz,görüşürüz.. diyip uğurladım evden, keşke bi sarılsaydım ona, öpseydim. ne bileyim son kez gördüğümü onu. bir daha göremeyeceğimi.. biz eski insanlar böyleyiz torunlarım, sevgimizi göstermeyi bilmeyiz utanırız ama içim cız etti keşke hatunuma sarılıp öpseydim '' hiç mi duymadın?! benim babam bana en son ne zaman sarıldı biliyor musun? sözlük.. hani 2 gün süren maç vardı şampiyonlar liginde. kar tatili yüzünden oynanmayıp tatil edilen galatasaray - juventus maçı.. hatırladın mı.? heyecanla ikimiz televizyon karşında maçı izlerken,sneijder golü attıktan sonra ercan abi gibi 'allah'ım goooolll' diye sevincten bağırırken benim omzuma dokundu, tuttu. işte o kadar duygu karmaşasında ben onu hissettim sözlük. ben galatasaray'ı ve sneijder'i daha bi çok sevdim o golden sonra. zaman daralmakta. her gece hakemin belirleyeceği uzatma dakikalari icin dua ediyorum.daha fazla keskelerimiz olmasin diye. ani bir kontra atak yiyip kalemizde gol görmeyelim diye..anilarimiz cogalsin diye..hakem bitiş düdüğünü çalmadan birkez daha sevinç çığlıkları ve bol gollü ozetimiz, hatiralarimiz olsun, seni tekrar hissetmeyi istiyorum baba... ben gösterecem sevgimi çoçuğuma. o iyi bir baba ama bu konularda onun gibi olmayacağım ama yine de uzatmalara kadar bekleyecem sevgini göstermeni.. umutla. hadi bir gol daha!

asla çoraplarını kendisi giymez

üniversiteyi kazandığımda bana telefon aldı ama oğlu üniversite kazandığı için kendini ödüllendirip kendine de telefon aldı üstelik 2 üst model. ben 4 yıldır o telefonu kullanıyorum o bunun üstüne 3 telefon değiştirdi ve bana diyor ki malının kıymetini bilmiyorsun

gidilen herhangi topluluk ortamında sauron'un gözüne dönüşür babam. hep beni arar gözleri. 18 yaşındaki kıymetlisini arar. göremeyince telefonla arar

her baba gibi benimkide garip baba sesleri çıkarıyor banyoda

dedem babama sevgisini gostermediginden herhalde ki biz beş kardeşiz işten gelir gelmez ben babayim evin diregiyim beni opun diye başlar ki ben hiç hiç sevmem öpmek sarılmak anneye babaya odadan seslenir iste gelin falan diye gidiyoruz noldu baba siz beni sevmiyorsunuz beni öpmuyorsunuz hiç canım babam babiskom bebiskom demiyorsunuz diye trip atar genelde her gün yaşadığımız bir muhabbet ki ayda bir nirvana yapıyor sanırım babamada haller geliyor belli edemesekte seviyoz ya xd

anneme küstüğünde bize de küser kahvedekilere de küser dağa taşa küser

uyumaya giderken evde ölüm sessizliği ister, ona göre babam uyuyunca evdekiherkes işini bırakmalı ve uyumalıdır

maç izlerken uğursuz olduğuna inandığı kim varsa gönderir odadan hele iddaa oynadıysa kapının önünden geçmesine bile izin vermez 😒

kendi adima konuşuyorum (bkz: şerefsizliğin dibine vurması)

gereksiz yanan lambayı kmlerce öteden hissediyorlar

dirseklerimi sofraya koyunca kafama kaşık fırlatma gibi garip bir huyu var

hiç bağırmaz cidden sinirden kıpkırmızı da olsa bağırmaz içine atar sonra içine birikir birikir sinir krizi geçirir sinir krizi de bir acayiptir uyur uyanır uyku sersemliğiyle bağırmaya başlar otobüste gıcık olduğu birini bile hatırlar anlatır ama kendine gelince hiçbiri hatırlamaz çok acayip bir adam ama canım babam

yanında telefonla oynadığımda kolumu ısırıyor saçlarımı özensiz dağınık topladığım da ise 'al şu parayı da bi toka al maymun gibi gezme' diyor o paraları biriktirip sigara alıyorum,tnx daddy edit:imla

istiyor ki kendisi uyuyacağı vakit herkes onunla birlikte uyusun. durup dururken gelir televizyonu ve ışıkları kapatır bizi odada karanlıkta mal gibi bırakır ve odadan gider.

atletini yukarı çekerek göbeğini açar, narin parmaklarını göbeğindeki ipeksi kıllarında dolaştırarak televizyonunu izler.

telefonda babamla konuşurken anlamadım diyince kızıyor

hepimiz arabaya binmiş gitmeyi beklerken babam arabadan iner, arabanın önüne geçer, eğilip sağına soluna uzaktan bakar, farları yakıp bakar, bizde arabanın içinden ona bakarız.

her gece geç gelmeme rağmen üşenmeyip uykusundan uyanıp gene nereden geliyorsun lan diye bağırışıdır

ev boş kalacak ise evden çıkamamaları. kapıyı 5 bacayı 15 kere kontrol etmeleri.

zile basınca megafondan "parolaa" diye bağırırdı, bilmeyene kapıyı açmazdı. parola da imamdı. çok hatırlarım okuldan gelip tuvaletim varken baba açsana dememe rağmen "ya parolayı söyle parolayı söyle" diyip açmadığını. illa mahallenin ortasında "imaaaaam" diye bağıracağım.

her olayda kendi küçüklüğünü örnek göstermesi.

televizyon karşısında uyumaları. kumanda ellerinden alınacak gibi olduğunda veyahut kanal değiştirilse bir anda kalkıp "izliyorum uyumuyorum" diyip biten filmin ilk sahnesini anlatmaları.