depresyon belirtileri

-sürekli hoşnut olmama durumu -çaresiz hissetmek -anlamsız ağlamalar -gerginlik -bitkinlik -uyku problemleri -yeme bozukluğu ihmal etmemek gerekir. nasıl ki kalpte, mide de olan en ufak bir ağrı için hemen doktora koşuluyorsa bu da onlar kadar önemli.

duygusal müziklerin dibine vurup,salya sümük ağlamak.ya çok yemek yemek ya da hiç yememek,uyuyamamak,yalnız kalmak istemek.biz anca bunları yaparız.zengin değiliz ki havuzun dibinde oturalım (bkz: serenay sarıkaya) ya da kıyafetimizle duşta ağlayalım ya da telefonumuzu falan denize atalim ahajajsjsks

iştahsızlık ağrılar uyku bozukluğu hafif düzeyde bipolarlık

(bkz: aşırı müzik ) (bkz: çikolata ) (bkz: sabaha kadar dizi/film) (bkz: gülümserken zorlanmak)

ağlamak isterdin biliyorum, birkaç yıl önce olduğu gibi bütün gece ağlayıp sakinleşebilmeyi. ağlayabilecek kadar iyi olabilmeyi. oysa sen gece uyanıp yatağın en kuytu köşesine oturup sabaha dek duvarlarla konuşuyorsun hatta belki de artık konuşamayacak kadar kötüleştin. sigarayı iki pakete çıkardın, gülüşlerin azaldı. yağmurda cama koşmuyorsun seyretmek için. kitapların tek sığınağındı, artık uğramıyorsun. eline bile alamıyorsun, sana kırgınlar biliyorsun. sevdiğin şarkıların içi boşalmış gibi. dinlemiyorsun, dinlesen de sağırsın bütün sözlerine.. karikatür okumayı bıraktın en son okuduğunda gözlerin dolduğundan beri. herkesin ağladığı o filmde sen kahkaka atıyosun dokunsan ağlayacaksın oysa. herkese anlatmayı istediğin o derdini artık susarak yaşıyorsun. kendini koca evrende küçücük ve anlamsız hissediyorsun. her sabah zihninde kocaman bir neden sorusuyla uyanıyorsun. her şey azalıyor ama hiçbir şey bitmiyor. sen her gün bir senaryoyu oynar gibi rolünü oynayıp başını yastığa koyduğunda içinden küfrediyosun seni bu hayata mecbur eden bütün koşullara bütün imkansızlıklara. sonra annen giriyor odaya, merak etmiş seni. sen söylemeden biliyor, artık ninnilerle uyuttuğu bebeğini hiçbir teselli avutmuyor. çünkü o büyüdü. içinde kocaman bir boşlukla. kalabalığın içindeki kimsesizliğiyle büyüdü. büyümek zorundaydı. bu dünya kimsenin saçını okşamayacak kadar acımasızdı. ve sen depresyonda olduğunu bilemeyecek kadar depresyondaydın.

suisid

yemek isteği

* hayata karşı ilgisizlik, duyguları belirtememe. * elinden bir şey gelmiyor gibi çaresizlik, bıkkınlık. * sebepsizce ağlamalar. * çabuk öfkelenme, huzursuz hissetme. * olayların pozitif yönleri görememe. * iştahsızlık.

kafanda birşey düşünürken telefonda nereye girdiğini sonradan farketmek.

bim reklamını izlediğimde ağlamıştım. sonra daha toparlayamadım.

ağlayamamak. artık bazı şeylere tepki veremeyecek kadar hissizleşmek

i̇nsanlardan kaçmak,kimseyle konuşmak istememektir bana göre,ama kısa bir süreliğine değil.

gece hayal kurarken, bir anda hayallerin yerini korkulara bırakması, kalp atışının düzensizleşmesi, terleme, titreme, yarınından korkma ve geçmişten şikayet etme hissi, bacakların titremesi ( deprem oluyormuş hissi verir) , çene titremesi, kol bacak uyuşmaları. bunlar bunalım ve kaygı belirtileridir. aşk acısı bilmem ne bık bık , depresyon belirtilerine uğramaz merak etmeyin.

uyanıklıkla uyku halini ayırt edemeyecek hale gelecek kadar hep uyumak istemek

bir şarkıdan başka bir şarkıya geçtiğini dahi fark etmemek

hiçbir sebep yokken gece yarısı ölümle ilgili yazılar okuyup ölümle ilgili sahneler izleyip saatlerce ağlamak.

saç kestirmek

yaptığın hiçbir eylemden eskisi kadar zevk almamak

bence ağır depresyonun tanımı, kaldırılamayan acı. neydi acı? tanımını gerçekten yapabilecek kaç kişi kaldı? sevgiliden ayrılmak? sevgilinin terk etmesi? günümüz sıkıntısı zaten sevgilisinden ayrılan herkesin depresyon yaşaması. bu kadar basite alınacak bir konu değil bu.. veda edemeden ölümle kaybettiğiniz birinin anılarıyla birden karşılaşınca, anıların güzelliğine değil farkında olmadan unuttuğunuzda yaşadığınız öfke, üzüntü ve özlem duygularını sürekli üstünüzde hissetmek acı... elini camla kesip hastanede dikiş attırmaktan çok daha başka bir şey olduğunu, tüm hücrelerinizde yok olmaya başladığınız zaman anlıyorsunuz.. yaşadığınız yüklerin altında ezilirken, ölmeyi dileyip, bir annenin yıkılışını görüp, onu ayakta tutmaya çalışırken kendini unutup tekrar tekrar yok olmak ve siz her şey için çabalarken aslında kendinizi hiçe sayıp yok olduğunuzu farkettiğinizde tanımlayamadığınız duyguların içine girip, zamanla o duyguları da kaybedip çözülemeyecek raddeye ulaştığınızda ağır depresyonda oluyorsunuz

hayvan gibi uyumak,uyku hali ve uyuşukluk.

hem ağlayıp hem gülmek yetmiyormuş gibi bir de bağırmaya başlamak

saat 7:30 da baban balkona çıktığında seni yere uzanıp ağlarken gördüğünde depresyondasın demektir

salaş bir hırka baş belirtisi.

zar zor nefes almak, gün boyu uyumak, insanların her dediğini ters anlamak, herşeye ağlamak, tükenmek.

işe yaramaz hissedersin bir bakıma öylesindir de depresyon biraz acizlerin hastalığı başlarda kondurmazsın kendine kimsenin sevgisini hak etmeyecek kadar aşağılık hissedersin böyle hissetmenin nedeni önceki yüz üstü bırakılıp gidilmelerin etkisi mi bilemezsin kitaplara sığınırsın gerçek dünya doyurmaz çünkü seni için bomboşken kitaplar ve filmler oyalar seni. prozac vardır bir de sürekli ihtiyaç duyduğun, gizli gizli içtiğin bir paket de sigara bu iki kutu dünyanın diğer tüm nimetlerinden daha değerlidir senin için.

duygulari kaybetmek bi anda gelen anlamsiz kahkalar ve sonrasinda ki boşluğa düşüş geceyi daha cok sevme yalnizliga vb durumlara ihtiyac duyma herkesten uzaklasma isteği ..

-hıçkıra hıçkıra ağlarken bir anda haykırarak gülmek -farkında olmadan dişlerinizi en az 15 dakika fırçalamak

depresyona girmek

bende daha çok dalgınlık oluyor .mesela az önce kardeşimle kurabiye yaparken kafamda kurduğum şekilleri yapmayı unutup aynı şekilden siraladim .kardeşim şöyle yapsak nasıl olur dedi .bende öyle düşündüm yapacaktım dedim .ama unutmuşum onu .unutkanlık fazlasıyla oluyor. bir şeyi yapmak için kalkıyorum kalkana kadar aklımdan gidiyor .allah yardım etsin

durduk yere ufuk çizgisine bakıp boğazda tıkanan elmayı yeme hissi

yataktan hic cıkmama istegi, bıraksalar aylarca yıllarca yasarım yatagın icinde ama bırakmıyolar iste. en büyük hobimde yatarken tavanı izleyip hep kötü seyler düsünmektir. mesela suan mutluysam kesin söyle böyle olur üzülürüm en iyisi simdiden üzüliyim diyorum hshsjjsd bide mecburiyetten dısarı cıkıyorum arkadaslarımlayım vs ama o kadar keyif vermiyoki onlarla biseyler yapmak..

evin bütün odalarını gezip napacagını bilememek

vize haftam yaklaştı. kafam bulanık. zemin maça müsait ve hakem başlangıç düdüğünü çalıyor.

*sürekli uyuma isteği *iştahsızlık veya tam tersi aşırı iştah *karamsar olmak *aşırı öfke *odaklanma problemi gibi gibi gibi...

genel belirtiler haricinde benim gözlemleyip tespit ettiğim ve henüz beni yanıltmayan belirtiler: - kişinin muhafazakar bir aileye ve çevreye sahip olmamasına rağmen dine sıkı sıkıya sarılması. hayatın ona getirdiği sancılardan kurtulmak için ilaha ve onun gücüne sarılarak problemleri unutmaya veyahut problemlere karşı ben güçlüyüm mesajı vermeye çalışılır. - kişi erkekse eğer askerlik, polislik gibi savunma alanında çalışmayı her şeyden çok istemesi. böylece hayatının emir-komuta zincirinde, belli bir düzende ilerlemesiyle problemlerinin aklına gelmeyeceği hedeflenir. - kendisini bu dünya için fazla iyi birisi olarak görür. bir tık ilerisi de mutlu olmak değil, huzurlu olmayı hedeflemektedir birey.

sürekli uyku veya uykusuzluk hali, her şeye enerjisi var gibi hissedip uygulama anına gelince yatakta yuvarlanmaya bile enerjisinin olmadığını fark etmesi, açlık vb. durumları hissetmeme, dalgın ve dikkatsiz olma durumu gibi gibi

aşırı yeme isteği

Saç kestirme isteği