elfida

kim bilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların...

"elfida, beni terk etme sakin" "elfida, hep aklimda olacaksin"

gitmesi kabüllenilmiş kadın hozan beşir harika söylüyor.

"sen eski bir şarkısın"

"yüzün geçmişten kalan aşka tarif yazdıran."

çok güzel insanlarla güzel bir sofrada dinlenicek ve eşlik edilecek şarkıdır. ölmeden önce yapmam gereken şeylerden birisidir bu. bağıra bağıra eşlik etmek

sanırım taşıyamıyorum artık yükümü elfida. dizlerimin kırıldığını hissediyorum ilk defa.

haluk levent'in bu şarkıyı oluşturma hikayesi çok özeldir. kanser hastası 16 çocuğun bakımını üstlenmiş olan haluk levent, bu çocuklar arasında bulunan 9 yaşındaki elfida'nın vefatıyla yıkılmıştır. işte bu şarkıyı küçük elfida için yazmış. haluk levent yazdığı şarkıyı elfida'ya dinletmeyi çok istemiş. ama vefatı nedeniyle bunu gerçekleştirememiştir. elfida'yı ziyaret eden aynı isme sahip şahsın anısı: "esmerdi, narindi, yaşı ufacıktı, ismim ile ismi benzeşiyordu. cerrahpaşa hastanesi ağrı merkezinde arkadaşımın annesini ziyaret ettiğim sırada annesinin ona seslenmesini duyunca bana seslendi sanarak gayri ihtiyari dönüp baktığımda gördüm onu. tam karşı yatakta yatıyordu, içim cız etti aldığım nefesten, alabileceğim nefeslerden utandım... gözlerim doluverdi kendimi tuttum. gülümsedim, "benim de adım seninki gibi" dedim. gülümsedi elindeki telefonu gösterdi. - "haluk abim aldı. bana şarkı yazdı, klibinde beni oynatacak. ama oynamak istemediğimi söyledim. biliyorum yapamam" dedi burkularak... - "yaparsın niye yapamayasın ki" dedim, cevap vermedi, sustu. suskunluğu içimi dağladı. söylenmemiş ama binlerce kelime içeren bir suskunluktu." gene gel. haluk abim hep geliyor" dedi. - eve dönerken hep aklımdaydı. sonrasında bir daha hiç gidemedim oraya. teyzemiz de eve döndü. 1-2 ay sonra teyzemizi kaybettik. sonra arkadaşımdan öğrendim ki elfida'da 2 ay öncesinden gitmiş yanına, orda buluşacaklar. içime akıttığım yaşlarımı tutamadım bu sefer... her dinlediğimde ağlatan, o kara gözleri hatırlatan.... alıntıdır

hozan beşir yorumu tüyleri diken diken eder..

bana lise yıllarımı hatırlatan haluk levent'in sesiyle ruhunu kazanmış şarkı.

haluk levent yorumu şahane. link

başlığın ilk entirisinde hikayesi mevcut. bunu bilerek dinleyince her tınısı ayrı bir acı veriyor bu şarkının. "kim bilir kaç yüzyıldır, sarılmamış kolların? sisliydi kirpiklerin, ve gözlerin yağmurlu. yorulmuşsun.. hakkını almış yılların." ah be..

bir haluk levent şarkısı. artık radyolarda, müzik kanallarında çalmasa da kendi imkanlarıyla dinleyen insanların sayesinde hala sağda solda duymak mümkündür. inişi olmayan çıkışlı bir parça. alt geçitte hala çalar söyleriz. ayrıca; yeni bir yazar. muazzam bir nick seçmiş kendine.

asıl olarak hozan beşir şarkısidir. hozan beşirden dinlenmesini tavsiye ederim. ayrica güzel bir nick

yüzün geçmişten kalan aşka tarif yazdıran bir alaturka hüzün yüzün kıyıma vuran

sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu yorulmuşsun hakkını almış yılların

bir belalı başımsın

yeni dinlediğim hikayesini öğrendikten sonra insanın yüreğini titreten hayatın farkına vardıran son dönemdeki saçma pop şarkılarını unutturan mükemmel bir şarkı

dertlerimiz ne kadarda küçük dedirten hikayesiyle haluk levent şarkısı

"yorulmuşsun,hakkını almış yılların"

hozan beşirden de dinlenmesi gereken şarkı

(bkz: hozan beşir) --- spoiler --- yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi senden bana şimdi zamanı sızdıran --- spoiler ---

bir belaliiiii başimsin

hozan beşir tarafından yorumlananı, şu hayatta en sevdiğim ve hangi durumda olursam olayım beni ağlatabilecek hüznü taşıyan tek parçadır.

arapça kökenli bir sözcüktür. kelime anlamı gözden çıkarmak ve feda etmektir.

"elfida sen eski bir şarkısın elfida beni farketme sakın omzumda iz bırakma yüküm dünyaya yakın elfida hep aklımda kalacaksın." hikayesini öğrendikten sonra yüreğimi paramparça eden şarkı..

yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi senden bana şimdi zamanı sızdıran şımartılmamış aşkın sessizliğe yakın kimbilir kaç yüzyıldır sarılmamış kolların sisliydi kirpiklerin ve gözlerin yağmurlu yorulmuşsun hakkını almış yılların.

haluk levent'ten elfida'nın gerçek hikayesi. olum gözlerim doldu lan. edit: zaten yukarıda paylaşılmış. başlığa baktım oysaki. gözümdwn kaçmış.

zamanında bir hocamın söylemesinden sonra bağımlısı olduğum bir şarkıdır. her dinleyişimde duygulanırım...

ulan zamanın behrinde ne dinledim be

çoğu insanın en başta aşk şarkısı sanıp elfidaya sövdüğü sonra hikayesini öğrenince ciğerinin parçalandığı bir şarkı

haluk levent yorumu öyle bir şarkı ki, ciğerimi söküyor. bu şarkının hikayesini bilmeyip dinleseydim eğer, yine ciğerim yanardı. öyle bir şarkı. ölümü tüm çıplaklığıyla anlatan şimdiye dek dinlediğim, dinlerken tüylerimi diken diken eden tek şarkı.

"son dönemlerde elfida şarkısı üzerine çok konuşuldu polemiklere girildi. hatta twitterda elfidanın genç bir kız olduğu vs türlü türlü şeyler söyleniyor. bu konuya açıklık getirmek istedim. birincisi elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. adı beyzanur kızımızın. 4 yaşlarındayken tanıştım bu kızımızla. babası murat çelik bir emekçiydi. kızın amansız bir hastalığı vardı ve bu amansız hastalıkla mücadele için cerrahpaşa tıp fakültesine gidiyordum. doktorlarla görüşüyordum. detayları burada anlatmak istemiyorum çok uğraştık. birgün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki "haluk bey bu kızı gözden çıkartın" yanımda da müzisyen arkadaşım emrah aydoğdu var. emrah, gözden çıkartılan kadın adı osmanlıcada elfida dedi. tabi birebir kavram olarak aynısı değildi ama çok uyuyordu. biz birbirimize sarılıp ağladık çünkü gerçekten beyzanuru çok seviyordum. ve oturdum şarkıyı yazdım. bu şekilde beyzanurun son günlerinde ona şarkıyı soyluyordum ama kendisi olduğunu bilmiyordu elfida olarak biliyordu. tabi küçük bir çocuktu son zamanlarında 8 yaşındaydı.o donemde şirketlerim batmış "omzumda iz bırakma yukum dünyaya yakın" şunu ifade etmek içindi ya zaten dünya kadar batmışım sıkıntılıyım,beyzacığım ne olur sende gitme demek içindi. o sözlerdeki yuzyıllardır sarılmamış kolların cümlesi anne babası gece gündüz nöbetteydiler beyzanurun kırılganlığından dolayı sarılamıyorlardı. gerçekten sarılabildiklerini görmedim. sisliydi kirpiklerin ve gozlerin yağmurlu sözleri ise beyzanın hep yağmurlu gözleri vardı hayata tutunmaya çalışan. o donemde hastane personeline bi konser verdim beyzanura iyi baksınlar diye. o gece beyzanuru da kaybettik. ardından anne ve babasından bir çocuk daha yapın diye rica ettim. aradan bir yıl geçti beni aradılar haluk abi bir kız çocuğumuz oluyor."adını elfida koyun" dedim. ve kızları oldu. adı elfida. şuanda o elfida 8-9 yaşlarında ablasının ismini taşıyor. bu şarkıyı o dönemlerde söylerken birçok kişi söyledi. ben bu şarkıyı ticari amaçlı kullanmak ve vermek istemedim vermedim. bu başka bir şeydi. ama ben yurtdışındayken benim bilgim dahilinde olmadan ankaradan bir müzisyene verilmiş şarkı. çok üzüldüm ve kızdım. ailesi beni aradı çok özür diledim.gerçekten benim elimde değildi. onlarda anlayısla karsıladı. onların acılarını hep paylaşmaya çalıştım. kısacası elfidanın öyküsü bu. başka hiçbir öyküsü yok. net,düz,sade." haluk levent

sen eski bir şarkısın

haluk levent'in ağzından bu muhteşem şarkının hikayesi için; link linke tıklamak istemeyenler için; "son dönemlerde elfida şarkısı üzerine çok konuşuldu polemiklere girildi. hatta twitterda elfidanın genç bir kız olduğu vs türlü türlü şeyler söyleniyor. bu konuya açıklık getirmek istedim. birincisi elfida ismi sonradan verilmiş bir isim. adı beyzanur kızımızın. 4 yaşlarındayken tanıştım bu kızımızla. babası murat çelik bir emekçiydi. kızın amansız bir hastalığı vardı ve bu amansız hastalıkla mücadele için cerrahpaşa tıp fakültesine gidiyordum. doktorlarla görüşüyordum. detayları burada anlatmak istemiyorum çok uğraştık. birgün doktorların odasındaydım ve doktorlardan biri bana dedi ki "haluk bey bu kızı gözden çıkartın" yanımda da müzisyen arkadaşım emrah aydoğdu var. emrah, gözden çıkartılan kadın adı osmanlıcada elfida dedi. tabi birebir kavram olarak aynısı değildi ama çok uyuyordu. biz birbirimize sarılıp ağladık çünkü gerçekten beyzanuru çok seviyordum. ve oturdum şarkıyı yazdım. bu şekilde beyzanurun son günlerinde ona şarkıyı soyluyordum ama kendisi olduğunu bilmiyordu elfida olarak biliyordu. tabi küçük bir çocuktu son zamanlarında 8 yaşındaydı.o donemde şirketlerim batmış "omzumda iz bırakma yukum dünyaya yakın" şunu ifade etmek içindi ya zaten dünya kadar batmışım sıkıntılıyım,beyzacığım ne olur sende gitme demek içindi. o sözlerdeki yuzyıllardır sarılmamış kolların cümlesi anne babası gece gündüz nöbetteydiler beyzanurun kırılganlığından dolayı sarılamıyorlardı. gerçekten sarılabildiklerini görmedim. sisliydi kirpiklerin ve gozlerin yağmurlu sözleri ise beyzanın hep yağmurlu gözleri vardı hayata tutunmaya çalışan. o donemde hastane personeline bi konser verdim beyzanura iyi baksınlar diye. o gece beyzanuru da kaybettik. ardından anne ve babasından bir çocuk daha yapın diye rica ettim. aradan bir yıl geçti beni aradılar haluk abi bir kız çocuğumuz oluyor."adını elfida koyun" dedim. ve kızları oldu. adı elfida. şuanda o elfida 8-9 yaşlarında ablasının ismini taşıyor. bu şarkıyı o dönemlerde söylerken birçok kişi söyledi. ben bu şarkıyı ticari amaçlı kullanmak ve vermek istemedim vermedim. bu başka bir şeydi. ama ben yurtdışındayken benim bilgim dahilinde olmadan ankaradan bir müzisyene verilmiş şarkı. çok üzüldüm ve kızdım. ailesi beni aradı çok özür diledim.gerçekten benim elimde değildi. onlarda anlayısla karsıladı. onların acılarını hep paylaşmaya çalıştım. kısacası elfidanın öyküsü bu. başka hiçbir öyküsü yok. net, düz, sade."

efsane ulan.

sen benim elfidamsın o yüzden hep aklımda kalacaksın

"yüzün geçmişten kalan, aşka tarif yazdıran bir alaturka hüzün, yüzün kıyıma vuran anne karnı huzuru, çocukluğumun sesi senden bana şimdi zamanı sızdıran"

bir de begench orayev den dinlemenizi tavsiye ederim çok güzel söylüyor.

yorulmuşsun hakkını almış yılların elfida bir belalı başımsın elfida beni fark etme sakın omzunda iz bırakma yüküm dünyaya yakın elfidaa hep aklımda kalacaksın

uzun bir zamandır burda olmayan yazar geri dönüş yapmış. hoş geldin :)

art arda 3.tekrar mu az zam bir şarkı.

mükemmel bir şarkı. dinlerken mest olduğumu hissediyorum. şarkıyı söylerken arada bir r'leri değişik söylüyor ya bitiyorum oralara.

hikayesi ile birlikte cok daha anlamli

hikayesini okurken dinleyin daha bi duygulu

eski bir şarkıdır hep aklımda kalacaktır

haluk levent 💘