referandum

diğer bir deyişle; (bkz: halk oylaması) (bkz: plebisit)

şuan sözlüğe lazım olandır

(bkz: bıktık vallahi baktık)

halk oylaması.

büyük ihtimal nisan ayında olucak gibi duruyor.tek bir şey söylicem.yeni anayasadaki kanunları bilipte evet veren insan,gerçekten süzme koyundur.yada dayısı bakan filandır.

hayır veren net şekilde teröristtir çünkü hdp hayır verin diyor. hayır apo'ya hizmettir. hayır apo heykellerine katılacak harçtır. hayırı tersten okuduğunuzda atatürk yok tc yalan demekmiş. edit: ayrıca hayır verenleri sözlükten fetöcü olarak egm'ye şikayet etmek mantıksız bir eylem de değildir.

net %60'ın altına düşmeyerek referandumdan geçelcektir.

hayır çıksa bile evet olacaktır. eğri oturalım doğru konuşalım. ne zaman yürürlüğe girer net 2018 de. 2023 te de (bkz: bor)un mına koyup ordanda çaldıklarıyla mutlu mesut çektirip giderler. hadi yine bize geçmiş olsun.

sadece sistem değişikliği ve cb seçimleri için değil halkın, bir yasa iptali veya yasa isteği için veya gündemdeki herhangi bir karar için belli sayıda imza topladıktan sonra da yapma imkanı olmalı. mesela yeni anayasada halk dilerse şu şu konularda şu şartları sağlarsa referanduma gidebilir diye bir madde ekleselerdi o zaman içimiz biraz daha rahat olabilirdi.

ilk oyumu hayıra basıcam üzgünüm reis en büyük reis recep tayyip erdoğan <3333

1 2 bu iki linki tam saatlerde atıyorum ki her türk evladı görsün. birinciyi izlerken kendinizi oğlunu el-bab'da kaybeden bir şehit annesinin yerine koyun ya da çocuğuna ekmek götüremeyen bir baba yerine koyun. ikinciyi izlerken böyle önemli bir konuda bile bizimle nasıl dalga geçtiklerini nasıl kaçtıklarını düşünün. ne gelirse bu ülkenin başına hepimize yaşayacağız. iyi kötü ne olursa... o yüzden sorumlusu biziz. allah rahatlık versin

memleketine gidip oy kullanacak olan ama maddi durumu iyi olmayan öğrenciler için başlatılan bir kampanya var ilgilenenler [email protected] adresine yazabilir

bunu saat tam 00:00da buraya bırakıyorum daha da bunlar terörü bitirir, şehtlerimize ihanet etmez diyenler varsa buuyrun izlesin

hayırlı cumalar..

rabbimden hayırlı sonucu isteyin ve istihare namazına yatın kardeşlerim.

savunan "evet" vereceğini söyleyen insanlar erdoğan'ı başkan yapacağız diye oy veriyorlar. ülkedeki insanlar o kadar televizyon kafalı olmuş ki, neyi oyladıklarına bakmıyorlar bile. a hbr, atv ne söylerse onu oyladıklarını düşünüp ona göre oy veriyorlar. bu değişiklikte türkiyeye abd başkanlık sistemi gelmiyor. abd de başkan herhangi bir hata yaptığı takdirde onu durdurabilecek bir çok mekanizma vardır. bu sistemi eğer okursanız insanların kişiye değil sisteme karşı olduğunu anlayacaksınızdır diye düşünüyorum. bakarsanız görebilirsiniz, evet oyu isteyen hiç bir siyasi ya da her kim olursa, şu maddeyle şu iyileşecek bu maddeyle bu anlatılmak istiyor diye açıklama yapmadan oy istiyor. referandum flamalarına da bakacak olursanız vatan için, millet için, devlet için evet diye sloganlar göreceksinizdir. argümanlar; ‘pkk terör örgütü hayır diyor o zaman siz evet deyin ki onlardan olmayın’ ın ötesine geçemiyor. neden diye sormuyor kimse. ben soruyorum, bana cevabını verin. neden anlatılmıyor söyleyin lütfen. hatta kolaylık olsun diye ben bir soruyla başlatayım; bakın beni kararsız bir seçmen olarak düşünün, karar vermek istiyorum, ülkem için en doğru olanı yapmak istiyorum, ‘tayyip beyden daha iyisi yok o zaman hadi onu başkan yapalım’ gibi bir argümanla da tabii ki yürümeyip mantık çerçevesinde bir soru soruyorum. referandumdan evet çıkması halinde türkiye cumhuriyeti başkanı olacak kişinin, herhangi bir sebeple görevinin başında olamaması halinde (hiç bir siyasi geçmişleri olmak zorunda olmayan min. 18 yaşındaki) başkan yardımcılarının herhangi bir tanesi tam yetki ile (cumhurbaşkanını görevden almak, meclisi fesh etmek dahil) başkanın yerine geçer. bu eski başkan yardımcısı yeni başkanın herhangi bir suç işlemesi dahilinde 600 milletvekilinden 400 ü tarafından olumlu oy alınması halinde yargılanması talep edilebilir. bu talepten sonra yargılanma süreci başlamadan bu başkan meclisi fesh edip 45 gün sonraya seçim takvimi açıklayabilir. ve eğer isterse seçim yapılmasını uygun bulmuyorum diyerek seçimleri de tekrarlanmasının önü açık olarak +1 yıl erteleyebilir. ve bu süre zarfında başkanlık yapmaya devam eder. lütfen bana bunun önüne geçecek bir sistem söyleyin. ona göre başkan yardımcısı seçilecek demeyin lütfen 15 temmuzda erdoğanı sırtından vuranlar en yakınlarıydı. daha önce de anlattım, kimseyi desteklemiyorum. şu anki hükumeti seviyor muyum, hayır. muhalefetten memnun muyum, ona da hayır. ülkenin başındaki insanların yasaları çiğneyerek, tarafsız olması, ülkedeki 78 milyon ve ülke dışındaki bilmem kaç milyon vatandaşın haklarını savunması gerekirken sadece toplumu ;(kendilerine oy veren ) belli bir kesiminin haklarını oy vermeyenlerin haklarını çiğneyerek, kanunsuzca savunmasına karşıyım ben. aynı şekilde muhalefet partilerinin ve bunların başkanlarının da koltuk sevdalarının bu denli olması ve aslında karşıt gözükürken yandaş durmasına da karşıyım. bana göre bu ülkeyi artık ülkenin gerçek sorunlarıyla, halkın her gün karşılaştığı sorunlarla (suriyeli mülteciler, terör, kadına şiddet, tecavüz, kural tanımamazlık.. vs) ilgilenip bunlara akılcı çözümler bulan yeni kurulacak partilerin samimi ve şeffaf davranan bireylerinin yönetmesi taraftarıyım. örneğin partilerin güvenilir ama doğruyu söyledikleri için ihraç edilen ya da susturulmaya çalışan bireylerinin öncülüğünde ( ilk etapta halkın ciddiye alıp medyanın da yer vermesi amacıyla tanıdık yüzlerin olması gerekir diye ) genç ve zeki bir kadronun parti kurması gibi. ancak kişilerin kötü olmasından sebep değildir benim hayır oyunu savunuyor olmam. zaten bu sistemin kişilerle bir alakası yok, benim evet oyu verecek insanlardan istediğim şey oylarını değiştirmeleri değil bir kişinin iyi olmasının, iyi şeyler yapıp hizmet etmiş olmasının o kişinin her dediğinin doğru olduğunu göstermez. kaldı ki doğru olduğunu gösterse bile, yani bu kişinin bu yetkilerle iyi şeyler yapacağını söylerken samimi ve güvenilir olduğunu düşünsek dahi sistemde boşluklar var ve bu şekilde onaylanması kabul edilemez, karar vermeden açıp bi okuyun. kişileri değil sistemi değerlendirin diyorum. tarafsız olun çünkü bu kişi sistemi değil ülke sistemidir. henüz fetö nün siyasi temizliği yapılmadı, bakın tekrar söylüyorum bu sistemle başkan yurtdışı seyahatine çıktığı anda yerine gelecek başkan yardımcısı başkanın tüm yetkilerini kullanabileceği için başkanın tutuklanması emrini verebilir. sizin söylediğiniz "engelsiz" sistem yüzünden de kimse kendisni yargılayamaz. adama güveniyorsanız güvenin, ama sitemi bu şekilde onaylamak hem ona hem bize kötülük yapmaktır. açın tarafsız okuyun, sonra düzeltin sistemi getirin önüme mantıklıysa ben de evet diyeyim. bu gibi durumları engelleyici mekanizmalar olsun, bakın o zaman hep beraber değiştirelim sistemi. ama şu an buna evet demek, vatana da, tayyip bey'e de ihanettir. kişiye hayranlığı bırakıp tarafsız olun diyorum, belki yine kandırdılar adamı siz de hepimizin ipini çekiyorsunuz. nerden biliyorsun ? daha önce olmadı mı? 15 temmuzda bu insanları sırtından vuranlar en yakınları değil miydi ? bu taraftarlık meselesi değil, aklınızı kullanıp okuyun. bakış açınızı değiştirmekten korkmayın. tarafsız bakan herkes kötü niyetli değilse benim ne demek istediğimi anlayacaktır. milleti evet hayır diye ayırmaya hiç gerek yok. 18 madde sadece. bir okuyun en azından neye evet verdiğinizi görün ve biraz düşünün diyorum. ve lütfen bana bunun önüne geçecek bir sistem söyleyin.

Hayır derseniz kiminle kol kola olduğunuzu görün

hicbir radikal yenilik birden yapilmadi.baskanlik sistemine geciş sadece bir kopru, ondan sonra ulkenin basina gelecek seyleri biraz akli olan bilir.

türkiye'de uygulanamayan bi oylama sistemi. güya objektif bi sonuç çıksın diye referandum yapıyoruz. seçim arabaları evet diyin diye dolaşıyor saçmalığa bak. bırakın da insanlar biraz olsun düşünme fırsatı bulsun ya. sun maddeleri seçim yapacaksınız de bırak. seçim arabası geçiyo ya seçim arabası.

halk oylaması. bu yıl yapılacak olan referandumda vereceğimiz oy bir kişiye veya bir partiye verilen bir oy değil, sisteme verilen bir oydur. seçimlerinizi buna göre yapmanızı temenni ediyorum.

uzun bi süredir devam eden evet diyenlerin de hayır diyenlerin de birbirini ikna edemediği tartışma konusu. bırakın artık evet diyen evet desin hayır diyen hayır desin sıktı valla

nisan yaklaştıkca asosyalde de olduğu gibi çesitli başlıklar açılıyor. evet mi hayır mı? herkes birbirini yargılıyor falan. birileri yobaz oluyor birileri terörist vatanını düşünmeyen. konuşmak kolay. kimse görüşünden vazgeçmicek. hakaret falan edilmesine gerek yok ya da bir düşünceyi zorla yadırganmaya çalısmasına da. hafif tebessümle sizi izliyorum.

hayır diyecek kesim diye bir başlık gördüm. memleketi hepten mezbaha haline çevirdi. kes, böl, parçala, sosla, pişir, atsan atılmaz satsan.. çek yükle mesaj at.

durun ve biraz düşünün. bu hayatı hak ediyor musunuz? öğrenciler bu ucube eğitim sisteminde yeteneklerinizin körelmesini kabul ediyor musunuz? ofis çalışanları, statülü köle olmayı asgari maaş diye patronunuzu daha zengin etmeyi öte yandan ay sonunu zor getirmeyi hak ediyor musunuz? emekçiler, sabahtan akşama kadar yorulanlar, mesai arkadaşlarını 3 kuruş için iş cinayetinde kaybedenler bunu hak ediyor musunuz? işsiz kardeşim sen bu vatanda aç kalmayı hak ediyor musun? ülkenin bu kadar zenginliği varken, toprağının her yerinden bereket fışkırırken hakkınızın gasp edilmesini kabul ediyor musunuz? siz bu musunuz? teröristin bildirisini dolmabahçede okuyanların başınızda olmasını kabul ediyor musunuz? tüm bu dertleriniz varken, söyleyin allah aşkına biz vatanını seven kürt kardeşlerimizle bir kere bile helalleşemeden neyin referandumu bu? neyi tartışıyoruz, biz halkız, devlet bizim için var ve biz açız sömürülüyoruz, aptal yerine konuluyoruz, yoksullaşıyoruz, karımızın, kızımızın, sevdiğimizin yüzüne bakamıyoruz, onlara karşı sorumluluğumuzu yerine getiremiyoruz. tüm bu dertlerimiz varken kime neden bu yetkiler? ona mı kalacak bu dünya? neyi istyor bu kadar? 80milyonun bütçesini neden elinde tutmak istiyor? yapmayın etmeyin, gündemimiz, asıl meselemiz bu değil, gelin hayır diyin benim karnım aç, istediklerimi hakkım olduğu halde vermiyorsun bana, ben işsizim, ben yetenkliyim ama beni körelttin diyin. gelin hayır diyin!

şu ülkeyi bi salın mk

bi geçsede kurtulsak kabak tadı mod on

çok ama çok saçma bir olay bu. la oğlum hukuksal bir değişikliği. anayasa gibi son derece kritik bir düzenlemeyi devlet niye bana soruyo amk ya? bu sorunun muhatabı neden 80 yaşında ilkokul mezunu dedem oluyor olum ya? neden siyasetten anladığı tek şey yakasındaki chp rozeti olan teyzeye soruyorlar olum bu değişikliği? anlamıyorum. hiç bir zaman da anlamayacağım. bu saçma düzen olabilecek en saçma seçeneği koyuyor önümüze. hukukçular işin içinden çıkamıyor. politikacılar işin içinden çıkamıyor. partiler, siyasetçiler, bakanlar uzlaşamıyor ve iyi öyleyse böylesine girift, zor, alengirli konuyu halka soralım diyorlar. dünyanın en trajikomik olayı aslında bir yerde. sikerler böyle düzeni... --- (#1759101) 'den bir bölümlük alıntıdır --- güncel bir örnek vermek gerekirse; anayasa değişikliğini ele alabiliriz. gerçekten çok fazla söylenebilecek bir şey yok bu konu hakkında. bir referandum düşünün ki hukukçuların bile içinden çıkamayacağı bir anayasa değişikliğini eşit söz hakkı verdiği halkına sorma gafletine düşüyor. akıl alır gibi bir durum değil. çok ciddi bir akıl tutulması. son günlerde sürekli önerilen ve oldukça rasyonel ve bilimsel temellere dayandığı ileri sürülen “elveda anayasa” kitabının yazarı, türkiye’nin önde gelen hukukçularından olan bir akademisyenle dağdaki çobanın oyu aynı derecede etkileyici oluyor. hatta bırak çobanı bu hukukçu ile ülkeye halen elle tutulur bir katkısı olmayan bir öğrenci olarak benim oyum bile mevcut sistemde eş değer kabul ediliyor. bu bildiğin insan haklarının gaspıdır! ben ne “evet” ne “hayır” derdindeyim. ben yapılan haksızlığın derdindeyim. yıllarca siyasetle ilgilenmiş, bunun okulunu okumuş ya da hukuksal bir geçmişi birikimi olmuş bir evet seçmeni ile sırf üzerinde rte’nin resmi ve hoparlörlerin olduğu arabanın gazına gelen tamamen bilinçsiz ne anayasadan ne parlamenter sistemden ne üniter devlet yapısından ne de başkanlık sisteminden bir haber olan bir evet seçmeninin bu ülke için eşit söz hakkına sahip olması kanıma dokunuyor. hayır kararı alıncaya kadar mevcut tüm olasılıkları hesaplamış, hukuksal zeminde olabilecek tüm tehlikeleri ön görmüş ve öyle hayır kararı almış bir insanla atatürk’e benzeyen adamı izmir’de görüp atam çok özledik deyip hüngür hüngür ağlayıp ayaklarına kapanan ağır bir kemalizme maruz kalmış sözde atatürkçü ve partisinden ya da rte düşmanlığından dolayı hayır kararı alan kişinin hayır oyunun eşit olmasına katlanamıyorum. bu verdiğim 2 örnek türkiye’nin %70’inden fazlasını oluşturuyor sanırım. maalesef durum bu kadar da karanlık aslında. --- (#1759101) 'den bir bölümlük alıntıdır ---

ve devlet konuştu; 2019’da yürürlüğe girecek sisteme dair. “1919 – 2019 / 1923 – 2023″ün anlamını çözen, devletin “söz”ünü anlar… bakan değil gören vari. 1919’u başlatan, 1923’ü kuran – 2019’u başlatacak, 2023’ü kuracaktır. “kayaların oğlu” vari… “muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda (kan hafızanda) mevcuttur”. atamtürkten atatürk’e ya devlet başa ya kuzgun leşe. 2019’a ulaşınca zaman; var olan – vûcut bulan yansımaların – yanılsamalarında anlam kazanacak gerçekler. ve asla kişiler üzerinden kurulmaz temel, 2500 yıllık devlet geleneği… bu dünya sultan süleyman’a kalmamış vari. “yurtta sulh cihanda sulh” nadas vakti ise “ne mutlu türküm diyene” özdür. “muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda (kan hafızan) mevcuttur” ise: “geldikleri gibi giderler. benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözdür söz. “geldikleri gibi giderler. benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözünün vûcut bulmuş halini 2019’da, yükselişini de 2023’de anadolu görecek.