insan sahiden bir kez mi aşık olur

hayır, defalarca diye cevap verilebilir.

insan defalarca aşık olabilir çünkü zararlı olan herşey bağımlılık yapabilir

aşk kızamık gibidir der lev tolstoy anna karenina adlı romanında. her insan en az bir kere geçirir. ama tekrar aşık olmayacağının garantisi de yoktur.

yok öyle bi şey.

yanlış tespit.

Asla,denenmistir o yuzden bu kadar net soyluyorum.

doğru galiba.

aşktan ne anladığınıza bağlı. mevzu bir şeyler paylaşıp, sevmek sevilmekse insan sürekli aşık olabilir. ha dersin ki biri kalbimde çok yer etti, kendimi en çok ona ait hissettim, orası farklı mesele.

hayır. aşk bir yoldu arabayı 6. vitese takmaktır. yolun düzlüğüne ve uzunluğuna göre 6.viteste kalma süresi değişir. vites küçülttükten sonra hızından memnun olan için sevgi devam eder ve o sevgi onu o yolda tutar. yine zaman zaman aynı yolda 6.vitese takar arabayı insan. ama sürekli 6. vitesde gidemez. eğer o yoldan çıkarsa başka bir yolda başka bir araba ile 6. vitese takar. belki eski arabasan daha rahatsız veya daha konforlu olur ama 6.vitese takar ve zaman zaman vites küçültüp zaman zaman geri 6.vitede takar. yoldan çıkıp başka yollara başka arabalarla gidene kadar devam eder. he bi de bazı arabalarda 6.vites yoktur. çinkü o arabalar sizi arkadaş olarak görür. (bkz: teşbihde kusur olmaz)

Insan birden fazla aşık olur ama hayatının Aşkı bi kere denk gelir

biz aşkı,sevdayı unutmuşuz ondan gayrı. ondandır bu düşkünlüğümüz,sefaletimiz,dalgacılığımız.

Gibimsi diye cevaplanılası soru.. Şöyleki aşk mıdır bilinmez o duyguları, o en üst seviyeye ulaşmış hisler başkasına karşı hissedilmez hep bir tik aşağıda kalır..

hayır ama bir tane doğru aşkı olur insanın.şu ana kadar iki kere aşık oldum ikiside belamı sikti.sözde pipisi olan biziz

Sadece bir kişiye aşık olursun, diğerleri ondan izler taşır.

yoo neden 1 kere olsun hepsini ayni sekilde sevmese de defalarca kez aşık olabilir

bir kez aşık olur çoğu kez sever insan

ilk aşık olduğu kişi kalbini kırarsa diğerlerine temkinli yaklaşır tekrar kırılmak istemez. (bkz: o kırdığın kalp ananın porselen takımı değil)

ilk aşk ve son aşk kavramları vardır. bu durumda bence insan 2 kere aşık olur. bir ilk aşkı olur aşkı öğrendiği, birde son aşkı olur ömrünün sonuna kadar seveceği. ve birde ilk aşkı son aşkı olanlar var oraya hiç girmiyorum bile hayran olunası bir durum. yani insan bence sadece bir kez aşık olmaz. fazlası ayran gönüllülük tabi.

insan mı aşık olur?

insan bir kez aşık olur ateisler bir çok kez

insan hayatı boyunca bir defa aşık olur öyle bir aşık olur ki hayatı boyunca unutamaz o kişiyi ama insan çok kez sevebilir ama kimse onun gibi olamaz

her aşık olduğunda bir öncekini hoşlantı sanırsın aslında hepsi aşktan bir parçadır

inanmıyorum. tüm kızlar beni 3-4 defa gördüğü an aşık oluyorlar zaten.

insan birçok kez aşık olur ama aslında aşık olduğu kişi aslında hep ilk baştakidir. şöyle düşünün ilk aşık olduğunuz kişi ilk çıkan iphone, sonrakiler ise hep bi üst modeli. bunun nedeni ise o aşık olduğunuz kişiyi size unutturabilecek tek şeyin ondan her anlamda daha iyi biri olmasıdır.

bir kez mi aşık olur bilmiyorum ama bir kez güvenir onu biliyorum

adını unuttuğum bir şair abimiz "insan sadece bir defa gönlüyle bakar"diye yazmıştı olay bundan ibarettir baylar,bayanlar.

(bkz: ay olabilir mi böyle bir şey lütfen olmasın çünkü) (bkz: ben elendim gençler)

aşkın anasını sikeyim.

insan aşık olduğunu nasıl anlar aq? (bkz: saçma sapan başlıklar)

aşk gönül doyurur dolayısıyla ihtiyaç duyar insan aşık olmaya 1 kere falan hikayesi yalan sen acikinca 1 öğün yiyip ömrünün sonuna kadar tok mu kalıyorsun diye sorarlar adama bu işleri bu kadar felsefelestirmeye ne gerek var aşık olursun karşılık görmezsen biter döngü gibi

belki bir kez aşık olmaz ama o ilk aşık olduğun kişi çok farklıdır uzun zaman doğru kişi için beklersin bulursun adam gibi seversin delice seversin ama gün gelir bütün hayatını altüst eder çekip gider ondan sonra ne kadar aşık olursan ol hiçbirini o vefasız kadar sevemezsin ama giden gitmiştir artık geçmişe takılıp kalmak bir ise yaramaz önüne bakarsın artık

evet. aydınlatayım sizi hemen. şu yazar böyle demiş bu düşünür böyle demiş umrumda değil. 8 yıldır ilk aşık olduğum kızı unutamıyorum. yatıp kalkıp onu düşündüğümden değil, hep bir yerde o biliyorum. lanet gibi bir şey. ama iyi olanından mı bilmiyorum daha.

hayır, ben aynı kişiye defalarca aşık oldum, bu konu biraz kişiyle alakalı, sonuçta aşk tamamen öznel bir konu, tanımı bile kişiden kişiye değişiyor

evet

aslında herkesin kafasında aşık olduğu bir prototip var, bunu herkes kendi içgüdüsüne göre yaratır.çevremizde karşı cinsten o prototipe en çok benzeyen kim varsa ona aşık olduğumuzu zannederiz (yaratılan prototipe göre hemcinlerimize de hallenebiliriz), bu yüzden hiçbirimiz sadece bir kişiye bağlı kalmadık.prototipi kim daha çok andırıyosa ona yöneldik.eğer bizi seven kişi prototipi andırmadıysa ve çevremizde başka örnek yoksa boş kalmamak için prototipi değiştirdik.yoksa aşk meşk hikaye bunlar

bir kez aşık olur ve geri kalan bütün sevmelerde daha temkinli ve seçici kalacağı için bir daha aşık olamaz ki bence!

sahiden iyi mi aşıklar.

çok kere gerçekten aşık olduğunu sanar ama aslında bir kere aşık olur

goethe'nin sanırsam münih'te serin bir gece yarısı, cebindeki 10 mark'lık servetiyle aldığı saf alman birasını yudumlarken kurduğu bir cümle: "i̇nsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever; önceki ve sonrakiler birer arayış, kaçış ya da aldanıştır." çok doğru bir söz, fazla doğru. ayık kafayla söylenemeyecek kadar doğru bir söz. gerçek olamayacak kadar da saçma bir söz. elinden öpmek, sakalına hacı yağı sürmek lazım bu goethe abimizin. çok acı bir soru, insanı acabalara sokup sokup çıkarıyor bu başlıktaki soru, şöyle durup bir nefesleniyorsun ister istemez. bundan seneler önce karşına çıkan bir yüz geliyor aklına, sonra durup 2 ay önce elini tuttuğunun siması beliriyor. hangisi ulan şimdi, diyorsun. hangisinde yanılmışım, aramışım ya da aldanmışım. sıradan bir otobüs flörtünde kimin yüzünü arıyorum ya da uzun sesli yatak odalarında kiminle aldanıyorum, hangi sevda daha sahici şimdi; hangi inandığımız sevda aslında sıradan bir yanılgı diyorsun. yapacağın aforizmayı siksinler goethe abi. ben o serin gece yarısı goethe'nin karşı sandalyesinde oturuyor olsaydım ona tek bir soru sorardım; öpüşürken gözlerini kapatıyor musun abi? derdim. öpüşmek şu yeryüzünde aşk dediğimiz şeyin tam manasıyla mevcudiyet bulduğu tek andır çünkü. elini tutarken aşkını anlatamazsın, düzüşürken ya da sarılırken bunları pek belli edemezsin yani. 2 an vardır azizim, sadece iki anda belli olur aşk dediğin şeyin mevcudiyeti; 1-) beraber uyumak 2-) öpüşürken göz kapamak bu iki an dışında hiçbir sik belli olmaz aşka dair. prag'da yaşayan yazar bir dost ile muhabbet ederken bana; "eski sevgililerimin hepsinden sadece tek bir isteğim oldu, o da; bir daha kimseyle öpüşmemeleriydi. çünkü gidip bir başkalarıyla düzüşseler işin içine aldatma girmez, düzüşmek aşka nail değildir ama öpüştükleri zaman iş farklılaşır can" demişti. bu konya ovası genişliğindeki sıfat durumuna ilk başlarda ağzım açık kaldıysam da sonraları hak verdim. sevdiğiniz birisinin gidip bir başkasıyla öpüşmesi size tüm benliğiyle "siktir ol git" demesidir ama bir başka beden altında gidip gelmesi sanırım bir boyutta insani ihtiyaca giriyor. üçüncü sınıf bir kırtasiye kitabında gözüme ilişen şu söz; karanlıkta söylenen yalanlar sahiplerini tanıyamaz.  belki de o yüzden öpüşürken gözlerimizi kapatıyoruz. , aslında bu başlığa verilecek en güzel cevaptır dostlarım. sahiplerini tanımayan, tanımak istemeyen yalanları uydurma peşindeyiz, kapıyoruz gözlerimizi ve imzamızı atıyoruz altına. anasını sikeyim ki ne tadı geçiyor ne de o an oluşan uyuşukluğu unutabiliyorsun. kalıyor aklında. beraber uyumakta da aynı şey geçerli. bir beden onlarca, yüzlerce bedenin yanına yatabilir, hepsinden faydalanabilir ya da fayda verir ama tek bir kişinin yanında kapayabilir gözlerini. o an iliklerine kadar hisseder aşkın mevcudiyetini işte. yazarlıktan para kazanmaya başladığım ilk günden beri hep böyle sikko şeyleri kurcalamaya başladım. aşkın artım orospu olduğuna inananlardanım. sahi diyorum. şu yaşıma kadar sadece tek bir kadına açtım kendimi. tek oldu. bir defa. ondan başka yok yani. aşk bu mu amına koyim, diyenlere her zaman "senin aşk anlayışın orospu olmuş, sende kendi azgınlığını aşkın libidosuna bindiriyorsun amına koduğumun tosba götlü yavşağı" dedim. sondaki küfür opsiyonel oldu çoğu zaman ama o ilk kelimeler değişmedi. azan, kuduran sevgili yapıyor. artık bu seviyeye indirgendi aşk maalesef. bu aşk değil işte amına koduğumun tosba götlü ergenleri. bu tip insanlara karşı çok biriktim. durmadan sevgili yapan, herkesle her şeyini paylaşanlara çok sinirliyim. onlardan olmayın sevgili asosyal sözlük okurları. çirkin olmayın. velhasıl dostlarım, eski ve adı unutulmaya yüz tutmuş bir yazarın da dediği gibi; insanoğlunun yedi en büyük kazıktır aşk. kim bilir, 60 larda yaşasaydık ve gülhane parkının kuzey girişinden bir bankta yan yana oturuyor olsaydık, ve yan bankta turgut sigarasını sarıyor olsaydı, sonra yanımdaki hanımefendiye bakıp deri çantasından burmalı defterini çıkartsaydı ve sigarasını dudağının soluna yaslayıp kasketini düzelttikten sonra bir şiir tuttururdu, kim bilir? "" ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim lazım gelen gülleri göğsüme gömmüştüm birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim bunu daha çok küçükken bir filmde görmüştüm ah laikse aşkımız elbet biter bir kışbaharyaz günü gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar üç içbükey komodin silah çeker vurulur sen gidersin, denklem düşer ben aşk olduğumu ağlarım """ yazdığım kitaplarda altını çizdiğin cümlelerime rastlıyorum ey sevgili, kızma bana; benim babam asayişte komiserdi. mahallemizde orospu da kalmadı hangi biri bana sev düşe rabbim duy sesimi; yetmiyor mu içim yangını ve onur abi neden tutmuyorsun artık elimden yazdığım şiirlerde sesini duyduğum mısralar olur mu ey sevgili.. t: goethe ile aynı fikirlerim; 10 mark'lık servete bir soğuk bira çok az düşer