bugün
yenile

    insan sahiden bir kez mi aşık olur

    5
    +
    -entiri.verilen_downvote
    goethe'nin sanırsam münih'te serin bir gece yarısı, cebindeki 10 mark'lık servetiyle aldığı saf alman birasını yudumlarken kurduğu bir cümle: "i̇nsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever; önceki ve sonrakiler birer arayış, kaçış ya da aldanıştır." çok doğru bir söz, fazla doğru. ayık kafayla söylenemeyecek kadar doğru bir söz. gerçek olamayacak kadar da saçma bir söz. elinden öpmek, sakalına hacı yağı sürmek lazım bu goethe abimizin. çok acı bir soru, insanı acabalara sokup sokup çıkarıyor bu başlıktaki soru, şöyle durup bir nefesleniyorsun ister istemez. bundan seneler önce karşına çıkan bir yüz geliyor aklına, sonra durup 2 ay önce elini tuttuğunun siması beliriyor. hangisi ulan şimdi, diyorsun. hangisinde yanılmışım, aramışım ya da aldanmışım. sıradan bir otobüs flörtünde kimin yüzünü arıyorum ya da uzun sesli yatak odalarında kiminle aldanıyorum, hangi sevda daha sahici şimdi; hangi inandığımız sevda aslında sıradan bir yanılgı diyorsun. yapacağın aforizmayı siksinler goethe abi. ben o serin gece yarısı goethe'nin karşı sandalyesinde oturuyor olsaydım ona tek bir soru sorardım; öpüşürken gözlerini kapatıyor musun abi? derdim. öpüşmek şu yeryüzünde aşk dediğimiz şeyin tam manasıyla mevcudiyet bulduğu tek andır çünkü. elini tutarken aşkını anlatamazsın, düzüşürken ya da sarılırken bunları pek belli edemezsin yani. 2 an vardır azizim, sadece iki anda belli olur aşk dediğin şeyin mevcudiyeti; 1-) beraber uyumak 2-) öpüşürken göz kapamak bu iki an dışında hiçbir sik belli olmaz aşka dair. prag'da yaşayan yazar bir dost ile muhabbet ederken bana; "eski sevgililerimin hepsinden sadece tek bir isteğim oldu, o da; bir daha kimseyle öpüşmemeleriydi. çünkü gidip bir başkalarıyla düzüşseler işin içine aldatma girmez, düzüşmek aşka nail değildir ama öpüştükleri zaman iş farklılaşır can" demişti. bu konya ovası genişliğindeki sıfat durumuna ilk başlarda ağzım açık kaldıysam da sonraları hak verdim. sevdiğiniz birisinin gidip bir başkasıyla öpüşmesi size tüm benliğiyle "siktir ol git" demesidir ama bir başka beden altında gidip gelmesi sanırım bir boyutta insani ihtiyaca giriyor. üçüncü sınıf bir kırtasiye kitabında gözüme ilişen şu söz; karanlıkta söylenen yalanlar sahiplerini tanıyamaz.  belki de o yüzden öpüşürken gözlerimizi kapatıyoruz. , aslında bu başlığa verilecek en güzel cevaptır dostlarım. sahiplerini tanımayan, tanımak istemeyen yalanları uydurma peşindeyiz, kapıyoruz gözlerimizi ve imzamızı atıyoruz altına. anasını sikeyim ki ne tadı geçiyor ne de o an oluşan uyuşukluğu unutabiliyorsun. kalıyor aklında. beraber uyumakta da aynı şey geçerli. bir beden onlarca, yüzlerce bedenin yanına yatabilir, hepsinden faydalanabilir ya da fayda verir ama tek bir kişinin yanında kapayabilir gözlerini. o an iliklerine kadar hisseder aşkın mevcudiyetini işte. yazarlıktan para kazanmaya başladığım ilk günden beri hep böyle sikko şeyleri kurcalamaya başladım. aşkın artım orospu olduğuna inananlardanım. sahi diyorum. şu yaşıma kadar sadece tek bir kadına açtım kendimi. tek oldu. bir defa. ondan başka yok yani. aşk bu mu amına koyim, diyenlere her zaman "senin aşk anlayışın orospu olmuş, sende kendi azgınlığını aşkın libidosuna bindiriyorsun amına koduğumun tosba götlü yavşağı" dedim. sondaki küfür opsiyonel oldu çoğu zaman ama o ilk kelimeler değişmedi. azan, kuduran sevgili yapıyor. artık bu seviyeye indirgendi aşk maalesef. bu aşk değil işte amına koduğumun tosba götlü ergenleri. bu tip insanlara karşı çok biriktim. durmadan sevgili yapan, herkesle her şeyini paylaşanlara çok sinirliyim. onlardan olmayın sevgili asosyal sözlük okurları. çirkin olmayın. velhasıl dostlarım, eski ve adı unutulmaya yüz tutmuş bir yazarın da dediği gibi; insanoğlunun yedi en büyük kazıktır aşk. kim bilir, 60 larda yaşasaydık ve gülhane parkının kuzey girişinden bir bankta yan yana oturuyor olsaydık, ve yan bankta turgut sigarasını sarıyor olsaydı, sonra yanımdaki hanımefendiye bakıp deri çantasından burmalı defterini çıkartsaydı ve sigarasını dudağının soluna yaslayıp kasketini düzelttikten sonra bir şiir tuttururdu, kim bilir? "" ben bu çağdan bir kere de şerefimle geçeceğim lazım gelen gülleri göğsüme gömmüştüm birleşmemiz radikal olacak ben kan vereceğim bunu daha çok küçükken bir filmde görmüştüm ah laikse aşkımız elbet biter bir kışbaharyaz günü gözlerin uçurumlar kaydeder avuçlarıma bir çınar gövdesini bir hamle daha yayar üç içbükey komodin silah çeker vurulur sen gidersin, denklem düşer ben aşk olduğumu ağlarım """ yazdığım kitaplarda altını çizdiğin cümlelerime rastlıyorum ey sevgili, kızma bana; benim babam asayişte komiserdi. mahallemizde orospu da kalmadı hangi biri bana sev düşe rabbim duy sesimi; yetmiyor mu içim yangını ve onur abi neden tutmuyorsun artık elimden yazdığım şiirlerde sesini duyduğum mısralar olur mu ey sevgili.. t: goethe ile aynı fikirlerim; 10 mark'lık servete bir soğuk bira çok az düşer
    ... diğer entiriler ...