yolculuk

yönetmenliğini (bkz: mustafa kenan aybastı)'nın yaptığı yakın zamanda yayınlanacak olan eser. tavsiye ederim.

yönetmen kardeşim (bkz: mustafa kenan aybastı) imzası taşıyan izlenmesi gereken bir film. 22 nisanda sinemalarda. bu güne kadar türkiye'de sinema sektörünün değinmediği,değinemediği bir yapıt bu. hemen hemen her evresine şahit oldum. muazzam bir emek var. muazzam bir enerji. tavsiye ederim mutlaka. gitmek isteyenler için şudur

hele otobüsteysen ve teksen dünyadaki en özgür insan senmişsin gibi hissettirir. ve bi yerden sonra bağımlılık yapar.

hiç sevmem,bir yerden sonra fena daralırım. başım döner,karnım ağrır,uyumak isterim sonra başım hem döner hem ağrır... mecbur kalmadıkça yolculuk yapmam,arabaya bile binmem.

vizyona girmesine az bir zaman kala yeni bir fragmanı daha yayınlanacakmış. şimdiki fragmanı şudur

ados'un çok bilinmeyen fakat bana göre açık ara en iyi şarkısıdır. klibi de bir o kadar muazzamdır. yolculuğa çıkma isteği uyandırır. link

(bkz: küfür is coming) anasını avradını sikeyim emi! allah'ın cezası şeyden nefret ediyorum nefret! yolculuk boyunca sinirim, moralim bozuluyor. kendim de dahil olmak her şeyden soğuyorum, bazen çığlık atasım geliyor. bu entiriyi de evet, yolculuk esnasında giriyorum. "uyuyup vakit geçireyim bari" dedim, uyuyamadım. --- "yolculuk, ışınlanmayı bulamamanın cezasıdır."

şuan uşaktan çıktım yola güzergâh afyon ankara yozgat sivas ankaradan sonraki manzarayı görmemek için uyuyacağım

cam kenarında oturup yolları seyretmek kadar keyifli birşey yok.

sadece bir kulaklık , bir ados ve uzun bi yolculuğa ihtiyacım var şu aralar. nereye gittigimi bilmediğimden olsun.

herkesi ve her şeyi arkadamda bırakmaya cesaret etsem çok ihtiyacım var aslında

bugün de hayat yolunun çiçekli tarafında cam kenarı bir yer bulamadım.. bu kekoluk bana nerden sirayet etti bilmiyorum ama hadi hepinize iyi geceler.

muavin,beli ve atleti 😵

bu illet gece yapılıyorsa ve aksam 10 dan sabah 7 ye 8e kadar süreceğini biliyorsan biraz zor. ama guzel olan tarafi o sabah 5 6 gibi uyaniyorsun kulağında kulaklık güneş daha yeni doğuyor tam yüzüne yüzüne vuruyor. iste bu paha bicilemez bi olay. hele ki varacağın yerde seni bekleyen sevdiklerin varsa ve icin kıpır kıpır sabırsızlıkla oraya varmaya bekliyorsan gercekten guzel bir durum.

"yolculuk insanın zihnini olağanüstü geliştiriyor ve tüm önyargılarından kurtarıyor... sevdiğin her yer senin dünyandır,ama artık sevginin modası geçti;şairler öldürdü onu. ona dair öyle çok yazdılar ki artık insanlar onlara inanmaz oldular .hiç şaşmiyorum buna. sahici aşk acı çeker ve sükûnet içindedir " edit:oscar wilde/mutlu prens

zihinseldir. nereden nereye geldiğime bakıyorum da, aklımı kaybedecek gibi oluyorum. (bkz: vay be)

daha yeni çıktık ve acayip çişim geldi. babama desem dırdırından kurtulamayız. el mecbur dayancaz yav çıkmadan da girmiştim oysaki.

"sür beni mevsimi bilinmeyen diyarlara ,çok üşürsek; sen güneş olursun, ben ay."

muğlaya gitmek o ne güzel bir yolculuktur

mustafa kenan aybastı'nın senaryosunu ve yönetmenliğini üstlendiği içinde yaşadığımız coğrafyanın dertlerini anlatmaya çalıştığı sert film. yönetmenin protest tavrından ötürü +18 lenmiş sinemalardan kaldırılmıştır.youtubedan bulabilirsiniz. vwyabenşuraya atayım izlemek isterseniz deyü

30 yaşındayım hayatımın üçte ikisi yollarda geçti. otobüs terminalleri, dinlenme tesisleri, otostop maceraları... yani öyleki terminallere "ya burda güzel uyunur" gözüyle bakıyorum. mesela en sevdiğim otogar; eskişehir ve konya otogarları. çünkü tuvaletleri ücretsiz 😃 ama en güzel uyku çektiğim otogar balıkesir ve kars. kimse karışmadı doğru düzgün uyumuştum saatlerce. marmarise de çok sık giderim oranım otogarı saçma ama arka tarafında çimenlerde saatlerce uyuduğum olmuştur, hatta geceyi geçirdiğim bile olmuştu. isparta otogarında sabaha karşı güvenlikler uyandırıyor, "sabah oldu uyan artık" diye 😃 dinlenme tesislerinde en sevdiğim aksaraydaki yapılcanlar tesisi. ordaki yediğim tavuk döneri hiçbir yerde yemedim. özelliği; bayat ekmekten yapmaları ve içinde dönerden çok marulun olması. ayvalık tarafında da ekbir dinlenme tesisleri var orda da güzel uyku çekmiştim. şimdi bu kadar çok yolculuk yapınca bazen kafa yanabiliyor. ispartadan muğlaya gidiyordum bir gün. otobüs, afyon tarafında kaptan dinlenme tesisinde mola verdi. dinlenme tesislerinde de sürüyle otobüs olunca karıştırmamak için otobüsten inince plakasına bakarım. yine baktım plakaya, lavobaya gittim geldim çay falan içtim. saat geldi otobüse bineceğim gittim otobüslerin olduğu tarafa plakalara baktım bindim otobüse. otobüs hareket etti, baktım otobüs gitmesi gereken istikametten tersine gidiyor. muavine seslendim durumu anlattım bu otobüs muğlaya gitmiyor mu dedim. "yok abi ne muğlası, muğla otobüsü değil bu, otobüs konyaya gidiyor" dedi. nasıl ya, yanlış binmişim ben dedim hemen şoföre iletti, şoför de sağolsun durdu direk😃 şimdi ben iki hafta önce kayseriye gtmiştim yine bir mola yerinde otobüsün plakasını ezberlemiştim. afyondaki dinlenme tesisinde de o plakayı görüp muğla arabası diye binmişim direk. firmalar aynı, saat sabahın bir vakti, bir de uykulu olunca kafa gitmiş başka otobüse binmişim😃 otobüsler aynı firmaya ait olunca yanlış bindiğm otobüsün şoförü, muğla aracının şoförünü aradı. onlarda beni arıyomuş ama tel sessizde olduğu için duymamışım. hala dinlenme tesisindeymişler. i̇ndim konya otobüsünden, allahtan fazla gitmeden uyandım duruma en fazla bir iki kilometre kadar gitmişizdir. otostopla tekrar dinlenme tesisine döndüm bindim muğla aracına yoluma devam ettim. hayır şans/şanssızlık işte konya otobüsüne biniyorum, bindiğim koltuk tekli koltuk ve boş. hayır ben farketmedim hadi muavin beyciğim neden farketmiyor, insan bi yolcuları sayar dimi durduk yere konyaya gidecektim. o günden sonra daha dikkatliyim plaka konusunda. neyse ben bunu neden anlattım şimdi, çünkü yine yollardayım, canım sıkıldı birden aklıma geldi yazayım dedim. sağlıcakla kalın. saygılarımla.

t: hidra'nın 4 parçalık ep'si. tek tıkla hepsi için; link

Bir tür kathersis. Aristoteles kathersisten bahsederken, bunun kendini tregedya ile özdeşleştirerek olacağını söyler. Dolayısıyla yolculukta karhersis için tüm şartlar mevcuttur. Kentlerin, caddelerin, bulvarların, kasabaların üstünden geçerken dünyanın uçsuz bucaksız oluşunun ürperten heycanı hey! Saatte yüz kilometre ile giderken anlamsızlaşsa da tüm ayrıntılar, o yolları, kentleri adımlayanlar da var. Bunu bilmek bir yeryüzü parçasının içine girmeye yakın fakat deneyime uzak. Öyleyse yolculuk, adımlarını düşünebildiğin sokaklar üstünde tasavvur edilebilir bir olanak.

Hep birilerinden ayrılmak zorunda bırakan eylem.

Zamanın göreli olduğunun en büyük kanıtı. O yola çıkmak istemezsen yollar uzuyormuş gibi gelir, varmayı çok istesen dakikalar geçmez.En iyisi nötr olmak sanırım. Hem böyle olunca dağları, ağaçları, nadasa bırakılmış tarlaları bir başka gözle izliyor insan. Ufak yerleşim yerlerinden geçerken oradaki minimal hayatları tahayyül etmeye çalışıyor. Son 5 yılımda yaptığım neredeyse tüm yolculuklar gibi bugün de yalnız çıktım yola. En iyi yol arkadaşım kulaklığım takılı karton bardaktan çay içerken dinlenme tesisinden bunları yazıyorum. Çilesi olsa da yolculuk güzel şey, modern insanın kendi kendine kalabildiği kendini sorgulayabildiği nadir şeylerden.

Kendimi bildim bileli hayatım hep yollarda geçti kâh otobüsle kâh arabayla bazen motor bazen yürüyerek ve vazgeçilmez müzik listemden rastgele bir şarkı kulaklık kulağımda son ses Bin bir türlü tehlikesi de olsa otostop'un yeri de apayrı şimdi pek müzik olmasa da şoför arkadaşın muhabbeti hiç bitmez bütün hayatını anlatır :)) Bir kaç gün içinde tekrar bir yolculuga çıkmayı düşünüyorum ama sanırım bu çok uzun bir yolculuk olacak etrafımdaki kimseye haber vermek gibi bir niyetim yok gerçi kaybolup gittiğimi kimsenin pek fark edeceğini de sanmıyorum ya

Bir amaca bağlanmayan ruh, sayısız yolculuk yapsa da, en sonunda yolunu yitirir. Çünkü her yere yolculuk yapmak, hiçbir yere varamamaktır.

Nasıl anlatayım? Bir yere gidecek olmanın veya yolda olmanın hazzı o yere varmaktan bile daha fazla bence. Otobüsle gideceksem mümkünse gecenin körü böyle dinlenme tesisinde donmalı falan, otomobille ise 3. Kişi olup arkada döne döne uyuyarak yolculuk etmeyi tercih ederim. 😂

"Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." Demiş Tolstoy Yarın da benim için öyle ama, "öylesine" olmayan bir yolculuk var. Umarım bu gece uyuyabilirim.

Yaz aylarında uzun yolculuk pek sevmiyorum,ama kış ayında harika olan o gri hava,cama düşen yağmur,hafif üşüme ,içilen sıcak bir çay.

önemli olan varmak değil yolda olmaktır diyerek gerçekten de tin tin giden bir trene bilet aldım,daha dört beş saat yolum var şükür. örgü örme, kitap okuma, müzik dinleme ve uyuma dörtlüsünü döndüre döndüre saatleri bitiriyorum. bir kardeşleri yanlış bilet alan, rica minnet yer değiştirilip her yeni yolcu geldiğinde koltuklarını asla kaptırmayan teyze grubu bile mevcut bir yolculuk bu, her şeyim tastamam.