bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Çocukken yaptığımız , sürmesinin verdiği keyif hiç bir şeye değişilmeyen tahtadan araç. (bkz: balkon çocukları bilmez)
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      küçüklüğümde bazen rahmetli dedemlerin evine giderdim, kavak ilçesine. bir süre kalırdım, onlarla vakit geçirirdim. alt katlarında da dedemin kiracısı ve aynı zamanda komşusu olan marangoz vardı. arada sırada iner orda alet edevatla takılır kafama göre bir şeyler yapardım.marangoz da severdi bayağı beni, bir şey istediğim zaman da geri çevirmezdi. kaç tane matkap ucu kırdım, zımpara makinesini hoplattım tehlike oluşturdum; kızmayı bırakın yüzünü bile ekşitmedi öyle kral adamdı. hatırlıyorum dedemlerin o ilçeden çıkmadan önceki son ziyaretimdi ve ben yine marangozda takılıyordum keyifli bir şekilde. artık malzemelerden bir şeyler yapasım geldi. önce pek de sağlam olmayan bi tabure yaptım. sonrasında rulman yoktu tabi ama bi tane de üzerine oturup tekerlerine bağladığım iplerle kendisine yön verebileceğim küçük çirkin bi araba yaptım. buna tornet denir mi bilmiyorum ama çok sevinmiştim yapabildiğime. 1-2 gün bu yeni oyuncaklarımla vakit geçirdim. dedem akşam eve geldiğinde benle dalga geçiyordu, anneannemle beraber hepimiz kahkahalar atıyorduk. bir süre sonra babamlar beni almaya geldi. araba da kalabalık olduğundan taburemi ve arabamı almadılar, götüremedim eve, ne dediysem ikna edemedim. anneanneme emanet ettim ve dedim ki "annane bak bunları bi sonraki gelişimde alıcam iyi bak bunlara, sana emanet". *** sonra bilim bakalım rahmetli dedem ben gittikten sonra sobada kestane kebap yaparken yakacak olarak ne kullanmış? canım dedem ceddimizin ruhuna rahmet olsun yediğin kestane, sen huzur içinde yat.
    3. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote