kavak

samsunun en küçük ve en sevilmeyen ilçesi.ve bende maalesef oralıyım.insanı 60 yaşına kadar fabrikalarda çalışır emekli olunca da kahveden çıkmaz

söğüt'le birlikte en sevdiğim ağaç. çocukluğum bunların arasında geçti. epey de ektim. hem kavak hem de söğüt. geçenlerde fotoğraflarda gördüm, kocaman olmuşlar. gözlerim doldu. (bkz: ağaç dikmek)

En nefret ettiğim ağaçtır hiçbir amacı yok bu ağacın çoğu ülkede yasak zaten tez zamanda Turkiye'de de yasak olur. Polenleri bir çok kişiyi alerji yapmasının yanında aynı zaman da yıldırımı çok çeken bir ağaçtır bir de kartal yuvasıdır :)

samsunun en ama en boktan ilçesi ve bende bu şans varken büyük büyük dedelerim bi 50 km daha gidip deniz kenarına yerleşmek varken bu ilçeye yerleşmişler

dünya üzerinde ne kadar cins ne kadar enteresan ne kadar işe yaramaz adam varsa burda amk.onlardan biride benim galiba

yelleri.

nazım hikmet. --- spoiler --- ağaç gece seyredilir  suda gümüşten servidir  istanbullu nedim için  ak bedenli gelinleri  melül mahzun kayınları  sever razanlı yasemin  bende bir kavak ürperir  nemde olsam sesi gelir  muhacirliğimden beri  her ağaç gibi kavak da  ömrünce durur ayakta  gözler durur bir şeyleri  gözler şose boylarını  sari sıcak yaz gününde  anadolu köylerini  beni de gözledi kavak  geceleri haykırarak  hadisenin önünde  şahit ayıplarımıza  şahit kayıplarımıza  umudumuzun şahidi  şahit bitlenişimize  topraktaki isimize  hey gidi kavak hey gidi  kavaklarını övmekten  kuru kuruya sevmekten  ne çıkar ki memleketim  kara toprağa eğilip  yüzümün terini silip  bir tek kavak dikemedim --- spoiler ---

bu zamana kadar gördüğüm bütün kavaklılara dayanarak bir genelleme yapmak istiyorum. evinize gelen kavaklının ilk soracağı şey bu ev sizin mi? oluyor. neyse söyleyeceklerim bu kadar. ha tanım yapmak gerekirse, samsun'un boktan bir ilçesi.

babamın boyumla ilgili betimlemeler yaparken kullandığı ağaç cinsi. (bkz: bu boya gidiyo, kavak gibi) bir gün babaanneme babam niye bana kavak gibi diyo diye sorduğumda, kavak çok uzun olur ama içi boş olur demişti. (bkz: babanın gözündeki değer)