türkiye'nin geri kalma nedenleri

hala şort giydi diye bi kadının darp edilmesi. i̇şte bu zihniyet, bu oksijen israfı kalabalık.

bir ülkede ideolojilerin, siyasi görüşlerin kontrolünde olmaması gereken en önemli iki şey bence hukuk ve eğitimdir.sürekli değişen ve bilimsel temeli olmayan eğitim politikaları kaliteli insan yetişmemesine sebep olur. yetenekli insanları ortaya çıkartmak onları spora, bilime veya sanata yönlendirmek de eğitim kurumlarının görevidir. bir ülkede hukuk bağımsız olmazsa, insanlar her an herhangi bir sebeple evlerinden alınıp tutuklanabilecek veya düzmece davalarla yıllarca hapislerde tutulabilecek olurlarsa zaten insanların böyle bir ülkede bir şeyler üretmesini bekleyemezsiniz.

açık ve net saygısızlık. gerek siyasi görüş gerek gönül verilen klüp. kimse birbirine saygı duymuyor bu konuda. siyasette sağ ve sol olarak iki bölüm olduğu bilinir, sağcılar, solcuları kafir ilan ediyor neredeyse, solcular ise arap olarak nitelendiriyor sağcıları. 50 gün tartışalım siyaset üzerine, 51.gün yine aynı partiye oy vereceğiz. bunu ayırt etmeden söylüyorum; "herkeste bir at gözlüğü var, ne görmek isterse, oraya bakıyor" sağcısı solcusu fark etmez, çıkarın şu at gözlüklerini.

başlık altındaki entrileri okudum da tek derdimiz imamhatip,evrimi müfredattan kaldirmamiz,bir kaç gerizekalınin yaptığı şeyleri ülkeye mal etmemiz vs görmeyi beklediklerim; 1. adelet (kayirmasyon sistem istediğine yaz cezayı senin tarafındaysa ne olmuş ne yapmış ki ) 2. ekonomi ( satılan özelleştirilen ve o kadar vergiye rağmen ortada gozukmeyen paralar. çıkıp köprü yol yaptı diyen çıkarsa ağzını silkerim.) 3.eğitim sistemi (8 yaşındaki çocuğa okuyup öğretmen doktor va olmayı öğreten robot beyinlere çevrilen bi sistemle bilim insani yetiştirmek zor . sonra geride kaldık tabi) 4.ülkede gerçekleşen(en son darbe olayi gibi) ilerlemek sadece bilimle ekonomi ile olmuyor tüm sistemler birbirine bağımlı olarak çalışıyor. biri dursa diğerleri aksayacak diyecem de bizde çalışan sistem yok.

nerde absürd bir şey var ona daha çok ilgi gösteriliyor olması,henüz sanatsal anlamda veya edebiyat anlamında gelişmişlik yok. tamam neden önemli bu sanat bilmem ne zırvaları?çünkü; insanın içinde ilkel bir hayvan var bu gerçek. bunu eğitmek,şekillendirmek için var işte. evrilebilmek için. üst insan olmak,gerçek potansiyelini bulmana yardımcı olmak için var.yoksa sıfır seviyesinde hayatını bitirmek de var.bu yüzden değer verilmeli.

ak* gençlik kolları

en önemli nedeni eğitim sistemimizdir net. çok potansiyeli ve yetenekli çocuklar olmasına rağmen maalesef okul sıralarında daha iyi olmaları gerekirken daha kötüye gidiyorlar ve yıllar boşa geçiyor. bize gerekli olan şey bir dönem osmanlı medreselerinde baş köşede yazan 'burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz. ' sözündeki felsefedir.

lise,üniversitelerin artmasını yanlış buluyorum. herkes kolayca bir yerlere girebiliyor, bence çocukların emek harcamasını öğrenmek gerek -ki zaten saçma sapan bir eğitim var, ezbere dayalı. 4 çocuk yapana değil proje yapımları için destek sağlanmalı. (tübi̇tak'ın papaz eriğini imam eriğine çevirme değil tabi ki :(. ) ekonomik olarak bu paralar nereye gidiyor? gibi bir soru da var tabi devlet memurların kafasına gelen giriyor. şu fetö olaylarında, ne kadar kolay sistemi kandırılabilecekleri ortada. adalet sistemi desen, kafaya göre ceza veriliyor anasını satayım. siyaset desen, siyasetlikten çıktı. her gün televizyonlarda saçma sapan tartışmalar. yok mitingler. ee bir de bunlara değer verip giden zihniyet var o daha da saçma geliyor.

berlin duvarı gibi ortada duran görünmez bir duvar var, "elalem ne der?" duvarı. insanlar çoğu şeyi bu yüzden yapmıyor, iyi veya kötü.

diğer ülkelerin hız kesmeden ileri gitmesi

o kadar çok şey var ki buna yazılabilecek hiç yormayayim kendimi diye yazmayacağım bile. en kolayindan ülkemizde gazetecilerin durumuna bakarak dahi anlayabiliriz geri kalmışlığı

eğitim sistemi net

konya ve erzurum sanırım

bencillik bence başı alıyor ülke insanları olarak çok benciliz her konuda söylüyorum bunu siyasi olsun adaleti olsun paylaşmak olsun o olsun bu olsun hep benciliz hep kendimizi düşünüyoruz bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığında hareket ediyoruz yaptığımız bir hareketin toplumda ki insanlara ne denli zarar vereceğini bilmiyoruz şöyle örnek vereyim hemen mesela torpille bişeyler yapmak bence en büyük bencilliktir hatta saygısızlıktır ama gel gör ki bu ülkede bi yerde tanıdığın yoksa işe giremiyorsun bırak işi hastanede aylarca randevu bekliyorsun lan bencillikten kastederken bahsettiğim şey aslında bu "torpil" insanlarımız birbirini hiçe saymayı hak yemeyi gerçekten çok iyi biliyor

türkiye geri değil onlar çok ileri gitmişler. bence biz dünya standartlarına bağlı gidiyoruz ama diğerleri aceleci davranıyor. yani dünya yaşına göre teknelojik ilerlememiz ideal. onlar yüzünden son yaklaşıyor. birde böyle düşünmek lazım. :)

osmanlı'nın sonlarından beri devam eden adam kayırma rüşvet bence bunların başında geliyor. daha sonra ise bilginin gücünü farkedememiş olmamız. bilgi sahibi olan güçlüdür.bilgi üretmektir,geliştirmektir. biz üretmeden tüketince geride kalmış olduk bence.

i̇çinde yaşayan insanlar onlar olmasa şuan türkiye dünya deviydi

dini yanlış kullanmaları din şuna izin vermiyor buna izin vermiyor diye diye arabistana çevirdiler ülkeyi hayır kafalarına göre kural koyuyorlar bi aç bakayım kuranda böyle bişey var mı? e tabi millete de araştırmak zor geldiğini için hemen inanıyolar kararına saygı duymazsan, karşı çıkarsan fetocu, pis dinsiz, kafir diye de damga vuruyolar

kendimizi geliştirmek ülkemiz adına faydalı işler yapmak yerine saçmasapan konuları tartışmak (bkz: odtü'de tuvaletlerin cinsiyetsiz olması) (bkz: kadın yerine kız demek)

türkiyenin geri kalması ne insanların dini ne de dinsizlik ne insanların yaşam tarzı ne de giyinişleri. türkiyenin geri kalma sebebi anlayışsızlık, sorgulama yoksunluğu araştırma yoksunluğu, bencillik ve hakkını aramama. ülkede bir şey olduğunda bi durun ne diyor bu insanlar diyip düşünmek yerine yaptığı yorumu ben bilmem o öyle dediyse öyledir mantığına uydurdukları için gelişemiyor. eğitimsizlik diyoruz ama eğitim olsa bile bu eğitime önem veren beyinler yok. sebebin bu olduğunu düşünüyorum.

net rüşvettir abi, torpildir. her yere işinin ehli olmasa bile kendi adamını yerleştirirsen; o kurumdan, o mevkiden hayır gelmez. görüşü, düşüncesi ne olursa olsun eğer o işte en iyisi oysa onu getirmek lazım başa. belediyecilik anlayışıyla ülke yönetilmez.

diğer ülkelerin çok ileri gitmesi.

*saygısızlık *kendinden olmayana tahammülsüzlük. *cehalet *eğitim sisteminin hiçbir zaman oturtulamamış olması *genel özgüvensizlik ve yanılma korkusu (başkası yapmayadıysa ben yapmalıyım yerine, başkası yapamıyorsa ben nasıl yapayım hissi) *toplum ve aile baskısı -elalem korkusu- *okuma eksikliği (oecd listelerine bakarsanız okuma konusunda müthiş geri olduğumuzu gözlemleyebilirsiniz) *kendi ana dilinde bile kendini düzgün ifade edememe *kendi dini kitabını bile okumamış olma (ki bundan ötürü hocam gargara yapsam orucum bozulur mu diyen ama 20 yıldır oruç tutan insanları görüyoruz) *gaza gelme kabiliyeti, aşırı coşkulu bir şekilde kim ne derse celallenme *öfke kontrolu ve genel tahammülsüzlük *jeopolitik konumun halka kattığı gerginlik -terör olayları komşu ülkelerin durumu vs- *cinsel açlık ve bu konunun toplumlarda gündeme gelmemesinden doğan ekstra cinsel aşırılık

yobaz insanlar

aşırı batı ozentiligi

bizim sülalenin yozgatlı olmasi aq

sorgulamadan yaşamak. genel bişey bu ülkemiz için. sikim hıyar diyene bi avuç tuzla gidiyoruz

sorgulayamamak

madridli sen en iyisi bu başlık için yeni sözlük sitesi aç. çünkü bu ülkenin geri kalma nedeni asla bitmez

Vitamin eksikliğinden kaynaklandığını düşünüyorum.. https://youtu.be/OnwzNBTiT-8

aqp

sabit fikirliyiz. kimse kendi düşüncesinin yanlış olabileceğine ihtimal vermiyor. aslında düşünsek zeki insanlarız da düşünmüyoruz, haliyle gelişemiyoruz da.

kimsenin kimseye katta kendine bile öz saygısını yitirmesi bi tarafın orda burda müslamanım diyip karı kıza vurması sarkması diğer tarafın çağdaşım eşitlikçiyim özgürlükçüyüm diyip insanların özgürlüklerini eşitlik olarak kabul etmemesi ders bitti çıkabilirsin

başlıktaki 9 sayfa boyunca eğitimdeki vaziyetimizden, zihniyetimizdeki çarpıklığa kadar pek çok farklı yaraya değinilmiş. aynı şeyleri tekrar söylemeye lüzum görmüyorum, sadece biraz konuşmak istedim; ülkemin yakın tarihine bakıldığında bile (özellikle sağ - sol çatışmaların şiddetli olduğu dönemlerde) insanları kitaplardan uzak tutmak için çeşitli yaptırımlara başvurulduğunu görüyorum. hadi o dönemler için gerekçe olarak sunulan bazı siyasi olaylar var, dayanak olarak gösterilen yasalar var. (-ki yasalara da asla güvenmem.) (#1923717) peki kardeşim, eğer bu siyasi vahim olaylar/çatışmalar/ayrışmalar olmasaydı biz geri kalmayacak mıydık? misal; (hiçbir siyasi olayla uzaktan yakından alakası olmayan) don quijote (don kişot) romanını cervantes 1605 yılında yayımladı. peki bu kitap adam akıllı bir şekilde ne zaman bizim halkımıza sunuldu? yaklaşık 400 yıl sonra... başka bir örnek: dante'nin ilahi komedya'sı ilk olarak 1310 - 1321 yılları arasında yayımlandı. tahmin edersiniz ki bu kitabın da bize ulaşması yine asırlar sürdü. yaklaşık 700 yıl sonra... çağa ayak uyduramadıktan sonra istediğimiz kadar uslu uslu oturalım, ne eğitimde ne de başka bir şeyde herhangi bir gelişme kaydedemeyiz! gerçi eğitim seviyesinin dengesi belirli kişilerin elinde istenildiği gibi ayarlanıyor; (#2012517) okullardaki kitapların "müfredat" adı altında kontrol altında tutulması bile vaziyetin ne kadar vahim olduğunun göstergesi. (bkz: palimpsest) ayrıca; (#861658) kapanışı ömer hayyam ile yapmak istiyorum; "celladına aşık olmuşsa bir millet, ister ezan, ister çan dinlet. itiraz etmiyorsa sürü gibi illet, müstehaktır ona her türlü zillet."

fikirlerimizi ve düşüncelerimizi özgür bir şekilde dile getiremediğimiz için

bence küfürden farkı yoktur. hepimize topluca edilen bir küfürdür. ülke fırsatlar içinde yüzüyor. genç nüfus zirvede, etrafımız denizlerle kaplı, yer altı kaynaklarımız muhteşem, 4 mevsimizimiz var, güneşimiz var, her şey var lan her şey. mühendisimiz yoksa yapabilecek olan mühendisler getirt sana çalışsınlar. yöneticiler yoksa getirt sana çalışsınlar. osmanlı modeli üzerinden gideceksek osmanlı böyle yapıyordu sende yap. yok yerli iyi mühendis yetiştiremiyorsak her üniversiten her bölümden öğrencilerin 4te 1ini avrupaya amerikaya rusyaya japonyaya gönder. hepsi gelmese yarısı gene geri gelir. gelenlerle yeni şeyler yapalım. yani para mı yok kimsede yoksa cesaret mi yok yoksa hükümette mi iş yok bu konuda hiçbir şekilde anlayamıyorum. sonra doların 2.32'den 4.32 ye getiren ekonomi bakanımız "ben bu artışı kabul etmiyorum" diyor. gençler ben buraya sürekli işte böyle hata yaptıkları halde değiştirilmeyen insanları yıkabilmek güçlü türkiyeyi oluşturabilmek için kendinizi geliştirin yazıyorum. yoksa biz daha çok böyle ilerleriz(pardon yerimizde sayarız).

gençler pipisiyle oynasın kültürleneceğine

çıkarcı insan modeli olabilir. ülkede herkes kendini düşünüyor herkes karşındakini nereden sikebilecegini hesap ediyor. insanlarımız kendilerini düşünmeyi bırakıp karşısındaki insanlar için bir şey yapmaya çalışırsa bence bir şeyler güzelleşecek.

uyumayı seven bir milletiz. kelimenin her anlamıyla.

geride kaldığını kabul etmemesi:s

- bugün elimize geçecek 50 lira için zaman içinde bize 100 lira getirecek 20 liralık işi reddetmemiz. diğer bi değişle elinde var olanı işleyerek satmak yerine var olduğu halde satıp işlenmiş halini dışardan almak - ülke krize girerse yurt dışına çıkarım kafasındaki insanlar - var olan sorunlar için başkalarını suçlayıp ama gelişme için hiçbirşey yapmamak - gelenin gidene ait olan herşeyi bertaraf etme çabası var olanı kullanıp üzerine katmak yerine sadece kendi yaptıklarının anılmasını istemek - ben mi düzelticem ekonomiyi anlayışı ki bu konuda hayranı olduğum esnaflar var biri tanesi 10$ bozdurup fişini getirene beleş mısır veren bir mısırcıdır! ülke yıkarak deil onararak düzelir gerçekten gelişmesini istiyorsanız o yıktı diye söyleyeceğinize ve yıkana saldıracağınıza onarmaya başlayın