sözlük yazarlarının yaptığı mallıklar

Hoşlandığım şahısla buluştuk saçını kestirmiş nasıl oldu dedi çok güzel olmuş dur likelıyım dedim alnına çift tıkladım bi an boşluğuma geldi ya neyse allahtan benim mallıklarıma alışkın beni arabadan atmadı:(

Düşecek olan asansörün içinde bekledim. Atlamadım. Ötesi var mıdır? Sanmıyorum shshsh

geçen okulun sistemine giremedim, şifrem vs hepsinden eminim. birkaç gün üst üste denedim, şifremi unuttum seçeneğini seçtim bu sefer de öğrenci numaramdan beni bulamadı. gittim öğrenci işlerine mail attım, uzaktan eğitim koordinatörlüğüne atın dediler. oraya da attım. ama bi yandan da hala deniyorum, sınıftakilere sordum ilk giremediğimde kimse bi şey demedi tabii ki. neyse biri bana özelden yazdı ben yine giremiyorum diyince, bak burdan giriyorsun di mi dedi evet olmuyor dedim. açtım attığı linki bir daha denedim ve oldu hakahakHaksja yanlış yerden giriş yapmaya çalışıyormuşum, uzaktan eğitim koordinatörlüğünden de cevap geldi az sonrasında sisteme 10 dk önce girmişsiniz diye.

Sol kanatı görmek için sözlük yazısına tıklayacağıma yardım hattına tıklamışım. Ulusa seslenişten başka başlık görünmüyor. Kapatıyorum açıyorum tekrar aynı. Sözlük bozulmuş herhalde diye düşünüp 1 saattir sözlüğün tamir edilmesini bekledim..

Bugün taksiye binip sadece "eve gidelim" dedim. Ufak bir sessizlikten sonra utancımı bastırmak için salakça gülüp adres verdim. (bkz: Ben bir malım gelin beni alın)

Üniversite ikinci sınıfta bir pdr öğrencisinin gönüllü danışanı oldum, her şeyimi anlattım. Arkadaşları da benim arkadaşlarıma danışmanlık yapıyordu. Ses kayıtlarım elden ele dolaşmış, arkadaşlarım bütün ses kayıtlarımı dinlemiş. O olaydan sonra hiç biriyle görüşmedim hatta duramadım orada üniversitemi değiştirdim. Sen niye her şeyini anlatıyorsun ki keçi..

camdan aşağı sarkarak havlu silkelemek ve bunu yaparken kuşe kağıda basılı dergi topluluğunu yükselti olarak kullanmak. bugün de yaşıyorum.

Geçen gün iskelede topuklarım götüme vura vura koşarken sol bacağımla demir babalara çarptım. Baba düştü. İnsanlar bana baktı. Ben de çaktırmadan koşmaya devam ettim. Babaların parasını almasınlar diye. p=m.v dersek... 100x5=500 Amına koyduğumun sallantılı demirine 500 kiloluk bir kuvvetle çarptım. Her gün bir mallık yapıyorum. Evet. Edit: Tabii ki bir şey olmadı. Sadece cold sprey ile bacağımı soğutmuşlar gibi garip bir his yayıldı. Azıcık sızladı.

saat 00.00 olunca geç oldu uyumalıyım diye yarım saat önce başladığım ders çalışmamı sonlandırıyorum, mallık entiriyi girdiğim saatte gizli

Bugün kartopu oynamaya çağırmak için arkadaşımın evine gittim. Kapıda arkadaşımın çıkmasını beklerken annesiyle laflıyoduk. Kardeşi(17) arkadaşımdan önce çıkıp ayakkabılarını giyerken montu gözüme takıldı böyle çiçekli yapraklı değişik renkleri olan bi monttu. Annesinin gözlerini bizden ayırdığı bi vakit sessizce dedim ki "bu ne lan böyle pezevenk gömleği gibi mont giymişsin" ben bunu der demez çocuk "babamın montu bu! Anneee vip babama pezevenk dediii" diye bağırdı. Napıcamı ne dicemi şaşırdım. Toparlayana kadar -3 derecede ter döktüm.. Hep mi benim başıma gelir böyle şeyler anlamıyorum ki.. (bkz: ben bir malım gelin beni alın)

İkinci şansı verdik

iyilik yapmak. bu devirde büyük mallık. sırf beni sevmeye devam etsinler, aman kimseyle kötü olmayayım, aman kimse beni kötü anmasın diye bazen kendimden ödün vermek. bu da double mallık.

benim kötü zamanımda yanımda olmayan insanın kötü zamanında yanında olmak istedim. her zaman olduğu gibi değerim bilinmedi. hayal kırıklığıymışım:d hayır canım hayal kırıklığı değil malım.

Geçen gün hazırlandım, tam dışarı çıkarken iki çekmecenin arkasına düşen bir şeyi almak için kendi çapımda kahramanlık yaparak çekmecenin arasından kolumu soktum. Tam aynı şekilde geri çıkaracaktım kolumu ki üstteki çekmece öne doğru kaydı, mal gibi kolumu sıkıştırdım arasında. Kaç kere uğraştım yok kolumu kurtaramıyorum. Anneme sesleniyorum duymuyor, inadına alt katta tv izleyesi tutmuş. 2-3 dk mahsur kaldım, son kez tüm gücümle seslendim anneme. En sonunda geldi beraber denedik kolumu çıkartmayı. Bir 2 dk daha öyle uğraştım, en son kırıp çıkaracağım galiba diye umudum tükendi, ağlayacaktım ama bir şekilde kurtardım kolumu. (Şükürler olsun Rabbim) Bu mallık sonucu 1 hafta falan kolumda 3 adet koca morluklar yüzünden ağrı çekerek yaşadım. Bir insan mal olmayacak arkadaş, ol ma ya cak...

bugün yaşandı. karşımda kızın biri oturuyordu. sol eliyle deftere not alıyor sağ eliyle de telefonda mesaj atıyordu. ve bunları aynı anda yapıyordu. o anki yüz ifademi hayal edemiyorum ama trene bakar gibi bakmışım sanırım. saçma sapan bir diyaloğa sebep oldum.

dün annem tarladaydı yanına gittim bi çakmak getirseydin keşke kurumuş mısırları yakacaktım dedi bende elimi cebime attım çakmak var sigara içtikten sonra cebimde kalmış saklamayı unutmuşum ani bir refleksle çakmak var bende dedim sonra ben durdum annem durdu dünya durdu. annem çok kısa süre tepkisiz kaldı düşündü sonra çakmak ne arıyor cebinde dedi içimden işte şimdi sıçtıkk dedim annem hem çakmağı istiyor hem benden açıklama bekliyor bişeyler geveliyorum ama ne dediğimi bilmiyorum şimdi bile hatırlamıyorum dndmd sonra ilahi bir yardım geldi ve temizlik yaparken bulmuştum öyle cebimde kalmış dedim kurtuldum jsjsjsjs o an çok korkunçtu ama şimdi gülüyorum

arkadaşımla el ele tutuşup karın içine atladık (bkz: göklerde kartal gibiydim ) bahçeyi tavaf ederken cebimde bi hafiflik hissettim, evet telefonum karın içine düşmüş. gerekli ilk yardımı (kaloriferin üstüne koymak) yaptıktan sonra hayata döndürdüm. (bkz: bu da böyle bi anımdır )

“sanki senin hiç günahın yokmuş gibime geliyor, günah işlesen bile melekler yazmazmış gibi..” diye gelen mesaja da “niye ben hayvan mıyım?” diye cevap vermezsin be kızım ya..

az önce pastaneye tatlı almaya giderken kaldırımda gizli buzlanma varmış, kaydım düştüm. darbeden sonra hayata devam edebilmek için güçlü bir şekilde kalktım, bir adım daha attım ve yine düştüm. ışıkta bekleyenleri gece gece "mala bak amk" temalı güldürüp yoluma devam ettim.

Bundan bir ya da iki sene kadar öncesi olması lazım.o zamanlar annem sigara kullandığımı bilmiyor.evde olmadıkları bir zaman kendime mutfakta yiyecek bir şeyler hazırlıyorum tabi annemgilin evde olmamasının büyük bir rahatlığıyla da sigara içmek istedim.Aldım bir dal neyse çakmak almadım ama ocaktan yakıcam sigarayı.bir yaktım ama ulan en kısıga alıp yaksana aptal.kaşım,kirpiklerim de yandı.gitti güzelim kirpikler uzundu bir de neyse annem anlayacak çünkü yandığı belli.anlamasin diye gittim bir de kirpiklerimi kestim.sorarsa daha sağlıklı uzasın diye bir şey uyduracam mantığa bak. Neler yapmadım sonrasında kısacık kaldı kirpiklerim.badem yağı,hint yağı,kirpik serumları kullandım.sonra ne oldu kirpik dibi iltihaplanması sorunu yaşadım.

Mutfakta ki eşyalara zarar verme gibi mallıklarım var hemen sıralayım; baya küçüktüm bunu yaptığım da. Anneme yardım etmek için işte mutfak dolaplarını, buz dolabını sileyim dedim ahmak kafa senin neyine bu işler neyse gittim yağ sökücü mü çamaşır suyumu bilmiyorum ne sıktıysam buz dolabına (rengi gri) bi baktım sıktığım yerler beyaz oldu aha sıçtın kızım dedim silmeye çabalıyorum her yeri o izler gitsin diye ama yok öyle kaldı. Üst kapatan başlamıştım silmeye Allah’tan az hasar verdim, tabi akşam paparayı yedim babamdan buz dolabının kapağını değiştirmişlerdi iyi bi para verip. Bi keresinde de kettle su koymamışım içinde vardır diye dalgınlığıma geldi herhalde düğmeye basıp açtım tam kapının oraya geldi bi patlama sesi geldi offff ne korkmuştum ama o an bi baktım kettlenin kapağı yok o patlamış allahımm annemle babam bu sefer beni kesin öldürecek demiştim neyse ki çok kızmamışlardı. Bu olayda yıllar önce oldu hahahaha annem ocağa et koyup çöp atmaya gitmişti bana da ocağa bak demişti. Ben unuttum onu ocakta annem geldiğinde mutfak simsiyah duman altındaydı, et kömür olmuş zaten tava filan yanmış allahtan etrafa sıçramamış bir şeyler daha da kötü olabilirdi diyoruz :)) daha da varda şu an hatırlayamadım..

az önce fransızca sözlü sınavdan çıktım. son ana kadar heyecandan bayılmadan ve saçmalamadan geldim. ama sonunda başaramadım… hocayla konuşuyoruz, hocanın açtığı konulardan yurt dışında eğitim ile ilgili olanı seçtim. anlatıyorum bi şeyler yok şöyle güzel, şöyle faydalı bilmem ne diye. hoca da bana bi şeyler soruyor, en son dedi ki est-ce tout? (bu kadar mı?), dakikalardır fransızca konuşmaktan yanmış olan beynim dedi ki; yes that’s it. neyse ki hoca da benle beraber güldü haksjaksjaks.

Ablamla sohbet ederken muhabbet kuşlarının “pişt” demesi ve benim kuşa dönüp “efendim?” demem.. Boşluğuma denk geldi herhalde..

33 soruluk ingilizce sınavının tamamını sallayıp 1 tane tutturarak 03 almak

Online final sınavındayken soruların hepsini çözüp süreyi aştığı için gönderememek ve büte kalmak üzdü

Sunum yaparken heralde biraz gergindim ki hoca “ilk defa mı ders veriyosun?” diye sormuştu. ben de “yani bu kadar insana ilk verişim” demiştim.. yer yarılaydı keşke orda

hemodiyaliz makinesi setlemeyi 10 kez anlattılar ben hala bu klemp kapancak mıydı? diye soruyom (bkz: ben bir malım gelin beni alın)

Haketmeyen insanlara değer vermek.

geçenlerde telefon değiştim, telefon değişince anlam veremediğim bir şekilde eski telefondaki tüm şifreler aklımdan resmen silindi. eski telefonumun ekran şifresini, 2 tane mail hesabımın şifresini, bi tane oyun şifresini ve telefonun notlar kısmındaki notların şifresini unuttum. hepsini bi şekilde halletim ama dün gece notları da unuttuğumu fark ettim. hep parmak izi ile açıyordum o yüzden şifre giremiyorum, yeni telefona geçince de face id ile açmadan önce şifre istedi. lan diyorum neydi bunun şifresi, daha önemlisi bu notlarda ne vardı, ya önemli bir şeyse diye kafayı yedim tüm gece. olabilecek tüm şifreleri denedim uzun süre, en son sallamaya başladım ve 1234 yazdım. notlar açıldı…

bugün bi düğüne gittim. düğün sahipleri karşıladı bizi kapıda. ben onlarla hoşgeldin dedim, onlar da bana hoşbulduk hayırlı olsun dediler

Buraya yazdığım çoğu şey olabilir:)

düştüğümde, ki genellikle aşırı sakar olduğum için sıklıkla başıma gelen bir durum, utancımdan ne yapacağımı şaşırdığım için durumu birazcık abartabiliyorum, sonrasında vicdan azabı çekiyorum ama o an beyin fonksiyonlarım duruyor gerçekten :))

5 yıllık güzel sakallarımı kirli sakala çevirdim. Bunu yapalı 6 gün oldu, sakallarım tekrar uzamaya başladı bile ama hâlâ mal mıyım değil miyim 6 gündür bunun hesaplaşmasını yaşıyorum içimde. Bu kadar zaman sürmesi de ayrı bir mallık.

Bugün farketmeden taciz edildim. Farketmeden diyorum çünkü çok iyi oyuncuymuş şe*efsiz. Düşündükçe aslında demek istediklerini anladım ve bu çok aptalcaydı.

gecen bi mallık yapmıştım buraya yazarım dedim ama unuttum suan, hatırlarsam editlerim swh edit: hatirladim dhdhdhhd. köydeki televizyonda kanalları zaplarken minika cocuk diye bir çizgi film kanalında çizgi film ingilizceydi. dedim heralde bebelere ingilizce listening yapiyolar swh. neyse daha sonra kanallari zaplarken tekrar denk geldim yine ingilizce çizgi film. dedim bu kadar listening çok shhshdhs. meğer uydu alıcısında kanalin ses ayarında turkce ve ingilizce olarak secebiliyormussun. ingilizcede kaldığı için çizgi filmler ingilizce yayınlanıyormus swh trye alinca turkceye döndü.

buradaki entrileri okuyup "ne mallar var ya" dedikten sonra daha beterlerini yapıyorum.

Staj sırasında "hoş geldiniz geçmiş olsun" demeye alışmam ve akabinde fırına "hoş geldiniz geçmiş olsun" diyerek girmem

İnsanlara güvenmek

Kasiyer olduğum için bazı cümleler ağza yapışmış dusunmeden kullanıyorum. Bir yerden alısveris yapıyordum kasada ödemesi alındıktan sonra kasiyere iyi gunlerde kullanın demistim bir sure bakısmıs sonra gülüşmüştük asdfgs

İki gün önce evimizin yakınında oturan arkadaşım bize gelecekti bende onun için bir şeyler hazırlıyordum. Evimiz müstakil ve ikinci katta olduğu için dış kapı yaz aylarında hep açık bırakılır, ben mutfakta bir şeylerle uğraşırken kapı çaldı bende arkadaşım olduğunu düşünerek "Kimsen içeri giiiiiiiiirrrrrrr" diye bağırdım bir süre kimse olmayınca kapıya baktım ve elinde düğün davetiyesi olan bir adam olduğunu gördüm bana bakıp " Acelem var başka zaman girerim artık " dedi utancımdan kafamı yere eğip teşekkürler diyip kapıyı kapattım. İkinci şoksa davetiye de ismi görünce oldu çünkü evlenen aslında ilkokul arkadaşımmış yüzüne utancımdan çok bakamayınca çocuğa bir hayırlı olsun bile diyemedim

Atmamak için direndigim, şimdiki evimin salonuna büyük gelen orta sehpasına sürekli ayağımı çarpmak.. ve bacak mor mor tepecikle dolu

Müşteri arabayı dükkana 1 gün erkenden bıraktı. Neyse ben başladım ana bacı sövmeye yok erken bıraktı falan saydırıyorum adamın ne anası kaldı ne babası. Adam meğersem dükkandaymış lavabodan çıktı şöyle bir ellerini sildi "kolay gelsin kardeşim" dedi gitti. Utancımdan adama cevap dahi veremedim hahshsh

bir kız için okulu bıraktım. görmediğim eve 5k kapora yollayıp dolandırıldım. lisede sözeli seçtim. ilk oyumu akpye verdim. he bir ara dükkanı kapatırken kapıyı kilitlememişim soydular dükkanı. hangi birini anlatayım ya…

Dün gece bilgisayar başından kalkıp mutfağa kendime oralet yapmak için gittim. Yolda terlik giymeyi unuttuğumu fark ettim. Geri dönerken "cığk" diye bir ses geldi ve bir şeye bastığımı fark ettim. Hala ayağımı kesmeyi düşünüyorum.

normalde bayram ziyaretlerini el öpmeyi falan hiç sevmem. ne hikmetse o gün gelen kişinin elini öpmeye gittim. öptüm falan bi baktım ortam gergin sonra herkes hafiften gülmeye başladı. meğerse adam şafiiymiş hem de kendilerince önemli biri. daha da el falan öpmüyorum.

Yatmadan önce perdeyi düzelteyim diye elimi attım atmamla kafama kornişi ve perdeyi yemem bir oldu elimde içerim diye getirdiğim su vardı o da yere döküldü. Dünde ağzımı duşakabine çarptim ve morardı. Allah'ını seven üzerime toprak atsın

cuma günü ablam izmir'e gitti. bana "hadi kalk gel sen de. hem seni de özledim görüşmüş oluruz." demesiyle bana bir istek geldi. dersim bittiği gibi bir koşu yurda gittim. 'çok eşya götürmiyim' diyip okula götürdüğüm sırt çantamı alacaktım ki 'kirlilerimi de götiriyim gitmişken yıkarım' diyip fikir değiştirdim bi' anda. küçük valizime doldurdum her şeyimi tam kapıdan çıkacağım "dur" dedim "şu çantamı dolaba koyup kitliyim". "tamam şimdi oldu" dedim kapıyı açtım tam çıkacaktım kii.. tam bir malım. e be salak bi' düşünerek iş yap dimi? hani cüzdan??? hadi cüzdanı geçtim hani dolap kilidinin anahtarı??? heeepsi o sırt çantasıyla birlikte dolabın içinde eheheheh:):):):):):):):):) kendime söve söve güvenliğin yanına gittim kilit kırıcıyı almaya. kadına diyorum ki abla böyle böyle "alabilir miyim kırıcıyı?" kadın demez mi "kimlikle veriyorum". diyorum ki "e kimlik de dolabın içinde??" o zaman birinin kimliğini getir". ulan napcan nüfusuna mı geçircen alan kişinin?!?!?!?(iç ses) bu da böyle bir mallığımdır.. edit: tam oradan çıkacağım anda başıma bir olay daha geldi onu da başka başlığa yazmaya gidiyorum şimdi orda görüşürüz👋🏻

istanbul kart uygulamasını keşfettiğimden beri herhangi bir büfeden karta para yüklemiyorum. otobüse bindiğimde kartta para yoksa bile bir kaç dk içinde uygulamadan yükleyip kullanıyorum. bugün istanbul kart uygulaması içerisindeki dijital cüzdanı kullanayım dedim qr ile ödeme nasıl oluyor deneyeyim, parayı ona yükledim. uygulamada 2 türlü qr okutma şekli var. bir tanesi uygulama qr oluşturuyor turnike üzerindeki sensöre qr'ı okutuyorsun diğeri ise ekrandaki qr'ı uygulamadan okutuyorsun. neyse gelelim mallık kısmına, bugün metroda uygulamadan geçmeyi deneyim dedim. metrodaki turnikeye uygulama üzerindeki qr okutarak geçiliyordu. burada sorun yok güzelce okuttum ve geçtim turnike de öttü. metrodan sonra otobüse bindim orada da kullanayım dedim. otobüste ise ekrandaki qr kodunu okumam lazım uygulamayı açtım önceki qr oluşturma seçeneğinde kaldı ve hata verip durdu qr okumak için kamera açma kısmına geçmedi bir türlü. neyse açtım okuttum qr'ı hata verdi bir daha okuttum yine hata verdi. iyi niyetlerimi (!) bırakarak fiziksel kartı okutup ilerledim. sonra uygulamadan cüzdan geçmişine baktım ki ne göreyim qr kod işlemiş basmış gibi görünmüşüm ama ne alet öttü ne de uygulamada bir şey dedi vaa dolandırıldım laa. 2 kere kart basmış oldum. paralar gitti laa.

Spora aç karna gidip baygınlık tehlikesi geçirdim. Var biraz bende bi şeyler..