Bu başlığı görünce düşüncelere daldım. Yazsam mı yazmasam mı kararsız kaldım ama gerçek hayatta kimseye anlatamadığım bir şey var. Artık dayanılmaz hale gelen bir şey. Burada gerçekte kimseyle paylaşamadığım şeyleri yazmak biraz olsun iyi hissettiriyor ve bu anlatacağım şey de artık beni bıktıran bir sıkıntıya dönüştü.
Öncelikle belirtmem gerek dindar bir çevrem yok ve ailemin de yakın çevremin de akrabalarımın da dinle alakası yok. İnançsal mevzular asla konuşulmaz. Özellikle bir karşı duruş değil bu, öyle alışılmış yani.
17 yaşıma girdiğim ilk günlerde başladı bu yaşadığım şey. İlk yaşadığımda ne olduğuna anlam verememiştim. Gündüz saatleriydi, bir şeyler yemiştim ağırlık çökmüştü ve yatağa uzanıp uyuyakalmıştım. Sonra mutfaktan gelen bir ses duydum, bir kapta bir şeyler çırpma sesi ve annemin kek gibi bir şey yaptığını düşünerek yerimden kalktım. Ama üzerimde inanılmaz bir ağırlık vardı. Öyle bir ağırlık ki sanki yatağa çok ağır kalın lastiklerle bağlanmışım gibi bir his. Kalkmaya çalışıyorum ama bir gerilme hissine karşı mücadele ediyorum. Sonra yan tarafta yatağa bitişik olan kaloriferden tutundum, demirin soğukluğunu hissetmiyordum ama tutunduğumu hissediyordum. Kendimi çekmeye çalıştım, o anda gözüm pencereden dışarı kaydı. Bir yandan kendimi çekiyordum bir yandan da dışarda gördüğüm ortama anlam vermeye çalışıyordum. Etraf mavimsi bir gri renkteydi, her şey ama var olan her şey binalar gökyüzü ağaçlar her şey mavimsi bir gri. Uyku sersemi olduğumu düşünüp kendimi çeke çeke kaldırdım kendime gelmeye çalıştım. Sonunda yataktan doğrulmayı başardım. Yatakta yan oturmak için döndüm ve bacaklarımı yatağın yanından aşağı indirdim. Su içmek için başucumdaki bardağa uzanmak düşüncesiyle döndüğüm anda yatakta yatan bedenimi gördüm. Tarifi olmayan bir korku ve telaşa kapıldım, hiçbir şey düşünemedim sadece saf haliyle tamamen telaş ve korku hissi. O anda tek yaptığım şey bedenime doğru geri yatmak oldu, tek düşünebildiğim bu oldu ve geri yattığım anda kendi kendime defalarca "uyan" dedim. O anki korkumu şu an anlatırken bile hissediyorum. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama uyanmaya zorladım kendimi ve sonunda uyandım. Bedenimle kalkmayı başardığımda üzerimde o ağırlık hissi yoktu. Her şey normaldi. Hemen içeri gittim anneme baktım annem mutfakta kek yapıyordu. O an mutfaktan gelen seslerin de etkisiyle bu yaşadığım şeyin rüya olduğunu düşündüm. Ama bununla kalmadı. Ben o günden sonra derin uykudayken sıklıkla istem dışı bedenimden çıkmaya başladım. Her yaşadığımda bundan korkuyordum. Bir süre sonra internetten bu yaşadığım şeyi nasıl durduracağımı araştırmaya başladım. Ne olduğu umurumda bile değil çünkü gittikçe daha da kötü hale geliyor uyanmak için bedenime döndüğümde uyanmakta zorlanıyordum. Sonra dini inancım doğrultusunda bir şeyler denemeye karar verdim ve ne zaman aynı şeyi yaşasam ayetel kürsi okumaya başladım. Bir yerde bunun etkili olabileceğini okumuştum ve gerçekten de işe yaradı. Ama her seferinde son kelimeyi söylediğim anda bedenimle uyanabiliyorum. Hala bu yöntemi kullanıyorum çünkü hala çözüm bulamadım bu duruma. Hatta daha da kötüye gitti. Önceleri kendi odamda sadece kendim vardım ama sonraları bedenimden çıktığımda başkalarını görmeye başladım. Tanımadığım kişiler, onları tarif etmek çok zor. İnsan gibi görünüyorlar ama ciltleri sanki yanmış gibi. Bir kadın var kara çarşaflı ama peçesi yok, bir genç adam var ve iki genç kadın, bir de çocuk gördüm. Her seferinde her yaşadığımda aynı kişiler evin içinde dolanıyor. Yazarken ifade etmek çok zor ama bunu yaşadığım ilk günden beri hala korkuyorum. Bunu nasıl durduracağımı bulamadım artık pes ettim. Tek yapabildiğim bedenimden çıktığım anda bakara 255 okumak. Birkaç kez oradaki kişiler benimle konuşmaya çalıştı bir şeyler söylediler ama bir tek cevap bile vermedim görmezden geldim. Sadece bir iki kez oradaki kadın beni tutup bir şey anlatmaya çalışmıştı bırakmasını söyleyerek bağırmıştım ve sonunda bedenime tekrar dönüp uyandım.
Bu yaşadığım şeyi bir sorun olarak görüyorum. Gerçek mi değil mi bunu sorgulamıyorum ama her durumda bu bir sorun. Anlamlandıramadığım doğaüstü bir şey. Orada yaşayan kişilerin değişmesi, o çocuğun büyümesi, o genç adamın bazen saçlarının ve sakallarının aşama aşama uzaması bazen kesilmiş olması. Her şey sadece gördüklerimle sınırlı. Asla üzerine sorgulamadım. Ama içimde patlıyor artık yoruldum kimseye anlatamıyorum bu durumdan nasıl kurtulacağımı da bilmiyorum. O kişiler kötü değiller bunu hissedebiliyorum ama korkuyorum. Bazen uyanamamaktan korkuyorum. Gittiğim yerlerde yatıya kaldığım evlerde başıma geliyor bu şey ve orada farklı kişiler görüyorum. En çok da teyzemin evinde gördüğüm kişiler korkutuyor beni. İnanılmaz korkutucu kalabalık bir topluluk var. Bu yaşadıklarım benim için gizlediğim bir delilik, bazılarına göre doğaüstü ama benim için anlatmaya korktuğum dinleyen kişilerin beni yargılayacağı bir delilik.
Dün burada bir başlık görmüştüm
(bkz: bize bir sırrınızı söyler misiniz) diye, bu başlığı görünce de bu yaşadıklarım aklıma geldi ama yazmaktan çekinmiştim. İşte tam olarak bir sır bu yaşadığım şey. Hayatımdaki hiç kimsenin bilmediği sadece benim bildiğim bir şey. Burada da yargılayanlar olacak belki delilik olarak düşünenler olacak ben de öyle düşünüyorum ama bunu anlatmak istedim, gerçekte anlatamasam da en azından bir yerlerde yazmak. Çünkü bu şey beni gerçekten yordu artık.