oda arkadaşı

en son yılbaşında konuştuk. o günden beri kelime konuştuğumuzu hatırlamıyorum.

valla ben kendi evimde yaşıyorum. eğer koü'de okuyup oda arkadaşından memnun olmayan biri varsa kardeşimin odasını kiralarım kendi pek önem arz etmez evde. sınırsız wi-fi ve yiyecek mevcut. en önemlisi de benle kanka olma fırsatını yakalıyorsunuz. ciddi düşünenler pm !

sürekli ders çalışarak psikolojimi bozan kişi

az önce oda arkadaşım gel diline oje süreyim dedi ben de gülerek dilimi çıkarttım bir şey olmayacağını düşünerek ve harbiden de sürdü dilim zehirlenmiş olabilir çünkü uyuştu tadı iğrençti sakın dilinize oje sürmeyin. edit not: !dikkat! kara12 okumasın,boş entry içeriği barındırmaktadır.

oda arkadaşları eğitilmezdir

yetişkin bir oda arkadaşı iki saat içerisinde memleketten getirdiğiniz her şeyin paketini bile yiyebilir.

ben özet notları ona okuyorum, telefonuna gelen mesajlara cevap veriyorum adeta bir asistan gibi o da küçük küçük notlar yazıp, bana ne yazmam gerektiğini söylüyor. seviyorum bu deli kızı.

eğer üşüdüysen ve pencereyi kapatman gerekiyorsa odanda mutlaka üşümeyen ve pencerenin açık kalmasını isteyen bir oda arkadaşı vardır

gecenin 3 ünde telefonla konuşmak nedir? adap nedir, nasıl öğretilir?

bi tanesi var; saygısız, bencil piç kurusunun teki. dayak yeme ihtimalim yüksek olmasa çoktan sikmistim belasını da. şimdi riske girmeye gerek yok.

Işığı açar açmaz yatağımda şöyle bir şeyle karşılaştım. He canım çok korktum.

kafasını duvara sürtüp kıvılcım çıkartasım var. motor oyuncaklarımdan birini devirdi ve yukarıdan yere düşürdü. o koleksiyonumun benim için değeri çok yüksek. kırdı yav resmen gözümden bile sakındığım, sık sık silip tozunu aldığım canımdan canımı kırdı. parçasını da bulamadım yok nereye uçtu allah bilir. özür de diledi bir şey olmaz yarın bakarım yapacak bir şey yok dedim artık ama içim nasıl yanıyor. gerçekten şu an sinirden ağlamak geliyor içimden. insan az dikkat eder ama be kardeşim. şu odada beraber yaşadığınız insanların eşyalarına az saygınız olsun, dikkat edin. farkında olmadan olmuş olabilir bazı şeyler de haldır diye tabiri caizse rafa kafa atmakla da sonuçlarını düşünmeli insan biraz.

şuan dün bir dizide mi çaldı diye mırıldanarak söylediği bir şarkıyı arıyoruz. dün ben de cevao olarak şu ve ya bu dizi dedim. ama katiyen bulamıyoruz. çıldırmak üzereyim. bulmam lazım. ve hiçbir ipucu yok. ne ben hangi dizileri söylediğimi hatırlıyorum ne de o söylediği şarkıyı hatırlıyor.

bazen çok iyi evet ama bazende e siktir git diyesi geliyo insanin bir daha ki universite hayatimda assssla kimseye taviz vermemeye karar verdim

bazıları arkadaş değil kardeş oluyor. yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmiyor. yapmadığınız şeyleri birlikte yapıyor, birlikte ağlıyor, birlikte gülüyorsunuz. eğer öz abi/abla/kardeşiniz yoksa bir anda hepsi oluveriyor. canınızdan bir parça oluyorlar

an itibari ile horlama konusunda babama taş çıkartmakta.

eğer ki yıllarca tek çocuk olarak büyüdüyseniz bünyenize çok iyi gelebiliyor ama oda arkadaşının da iyisi lazım. i̇lk 2 hafta birini odadan gönderdim sonra 3 saniyede tanıdıgım cocukla odaya cıktım, kendisi çok iyi ve yeterince saygılı olmasına rağmen deodorant ı sıkmıyor bildiğin deodorantla duş alıyor, artık anlaştık genelde tuvalette sıkıp havalandırmayı açık bırakıyor. şu an odada 3 kişiyiz ikisini de severim, memleketlerine gidip geldiklerinde dolabı dolduruyorlar, biri özellikle biftek getiriyor ikidir. seviyom seni çocuk

gırtlağını siktiğimin eşeği günde 150 kere eğğğğheehhh öğğheeeehhhh diye boğazını temizliyor sesli sesli. 2 dakikada bir odaya girip çıkıyor. en sonunda tekmeyi vurucam bu sipastik piçin alnına şaaak diye. amına koduğum sigara da içmiyor nasıl bir balgam salgılamadır bu amk. geceleri avına yaklaşan çakalları korkutan aslan gibi horlaması da 2+1 bonus paketi resmen. paramla eziyet çekiyorum senin ben haysiyetini, vücudunu, hormon salgılayan bezlerini sikeyim. (bkz: delirttiniz lan beni)

dedim ki içimden ulan bir kavga falan çıkarsa da şikayet edip göndertsem odadan. tamamen bunu düşünerek uyudum sabah kalktığım da eşyaları toplayıp gitmiş. bu nasıl bir dilemeyse. ooh oda da bana kaldı ferah ferah.

i̇i̇bf okuyor, okula gidiyorum yatıyor geliyorum hala yatıyor.

benim finallerim erken bittiği için onlardan 4-5 gün önce dönüyorum evime. bu akşam son yani, birazdan gideceğim. milletin oda arkadaşı vedalaşmak ister, muhabbet eder falan. benimki son anda ödevini kitledi bana. o valizini hazırlıyor sırf ders çalışmamak için. ben de ödevini yapıyorum. bir de şey diyor "nisyan giderken wi-fi şifreni bana versene" etimden kemiğinden derimden faydalanıyor son dakika. çıkarcı şrfsz tatlı şey.

benimkiler benden bi 3-4 yaş küçük. her ne kadar onlar kabul etmeseler de küçük kardeşim gibi seviyorum onları. hani bi hataları olduğunda onlara kızdığımda çok sürmüyor bu baya kıyamıyorum yani. final haftamdayım baya da yoğun geçecek odada çalışmaya çalışıyorum, az önce bi tanesi geldi pat diye önüme notunu koyup bana bunu anlatsana dedi. daha kendi konularım bitmemiş zaten sürünerek ilerliyorum bir de önüme kitabı koyup "ben okuyup kafamı karıştırmak istemedim sen okuyup anlayıp bana da anlatsana" demez mi.... (hazırlıcılığın da böylesi.. :d ) okudum. anladım. ve anlattım... ben okurken o da yanımda öylece oturdu şapşal ajsjahs hayır diyemiyorum onlara çünkü demek istemiyorum. küçük kardeşinin ödevini yapmakla aynı zevk sanırım bu. anlamazsa üzülürüm anlasın diye uğraşırım. anladım diyip gitti şimdi yanımdan. bakıcaz artık. yarın yüksek not almazsa sorucam hesabını.

2 kişiler. yav amk insan odadan çıkarken veya işi bittiğinde ışığı kapatır. i̇kisi de odada değil 3 farklı lamba yanıyor. yazık değil mi?

biz odada dört kişi kalıyoruz. birisi uykusunda konuşuyor. bu gece farklı bir boyut kazandı bu konuşma. yatakta oturur pozisyana geldi. diğer arkadaşa rüyasında onu gördüğünü anlattı. bu sırada uyuyor aslında hala. sonra 'görüşürüz bay' deyip geri yattı.

hepsini çok seviyorum. ama biri var içerisinde gün içinde ne yaparsa her akşam annesine anlatıyor. daha önceden acı yemeyi sevmezmiş. bir ikidir ona acı biber yediriyorum. sevdi de. annesine demiş "artık nisyan sayesinde acı yemeye başladım." diye. çok garip geliyor böyle her şeyini anlatması. ben sakaryaya gitmiştim arkadaşımın yanına. annem aradı, napıyorsun dedi. "oturuyorum" dedim. nerede oturuyorsun diyince sakaryada olduğumu belirttim. sormasa onu da demezdim. i̇kimiz de tuhafız sanki ama en tuhaf hangimiz bilemedim.

yemek yerken ağzını şapırtması

bir tane oda arkadaşım vardı, ev arkadaşımızın yemeklere katmak için getirdiği 250şer gramlık paket çemen i ekmeğe sürüp yemiş. 3 gün terledikçe çemen koktu oda. salonda uyumak zorunda kaldım kulakların çınlasın d. ç

insanın bir kere mi oda arkadaşı yönünden yüzü gülmez. bir kere mi normal bir insana denk gelinmez ya. paratoner gibi ben de salak çekiyorum galiba? kıç kadar odada dipdibeyiz bir de. ne oflamaları, puflamaları biter. ne bir şeylerden memnun olur. herkes haksız bir o haklıymış gibi, herkesten nezaket bekleyip nezaketten uzak bir gerizekalıyla yaşıyorum. ben eskiden az küfreden bir insandım şimdi bunun yüzünden içimden türlü türlü küfürler ediyorum.

asla yuzumun gulmedigi konudur. 5 yillik universite hayatim boyunca hep eziyet ve iskenceye maruz kaldim insanlarin aptalliklari/umursamazliklari yuzunden. sonra belki de terslik bende diyerek ulkeyi terk ettim. sifir pismanlik.

eğer maraşlı ise işkencedir.

6 yıl sonra ilk defa bugün buluşalım dedik. kararlaştırdık. ekti beni pis şey çok mutsuzum :-(

yalnızdım işte en son evin içinde bi böcük buldum onu bikaç gün oda arkadaşı yaptım kendime kurabiye falan verdim yer diye şeker sevdiği yazıyodu internette en son baktım mutsuz saldım doğaya onu evden uzaklara :((

Kendini kötü hissettiğinde kebo yemeğe gidiyorduk. Çünkü o büyük mendillerin kokusu ona çocukluğunu hatırlattığı için mutlu oluyormuş.

Her iyi anlaştığınız insanla aynı odada yaşanmıyor. Bazen bazı şeyleri görmezden gelmek, bazı fedakarlıklar yapmak, birbirinize anne, baba, kardeş olmak gerekiyor. Tabi bunları karşılıklı yapmak en önemlisi ve samimiyetin de göstergesi. Özellikle ben kendimden yola çıkarak söyliyim, kızlar arasındaki o gece yarılarına kadar süren sohbetler, dedikodular, dertleşmeler oda arkadaşıyla olan bağı da kuvvetlendiriyor. Okulda çok yakın arkadaşınız olmasa bile oda arkadaşınızla gerçekten samimiyseniz insan hemen yanına gitmek ve o stresten kurtulmak istiyor. Ev arkadaşı da olabilir oda arkadaşı da olabilir iyi seçmek lazım.

iş yerinde aynı çalışma alanını paylaştığın kişidir. geldi, "müsaitsen bir şey danışabilir miyim?" dedi. "dinliyorum" dedim. "boş bir kağıt var mı?" dedi. daha kağıdı çıkarmadan masanın üzerini yazdı, çizdi, gitti. "niye masaya yazdın?" dediğimde, "ben yazmadan anlatamam" dedi. hiçbir şey diyemedim.

İki sene beraber kalmıştık kendisiyle. Ilk kez evden uzaklaşıyorum, ilk tanıştığım insan bi de sürekli hasta olmaya meyilli bi tip. Böyle olunca iyice bağlandım buna. Kardeşim gibi oldu. Akşamları onunla takılıyorum, beraber yemek hazırlıyoruz, yiyoruz, geziyoruz. Kardeşim gibi gördüğüm için de her şeyimi açtım ona. Ikinci senemiz biterken hiç beklemediğim şeyler yaptı. Yavrusunu kartal kapan fatma girik gibi kaldım. Annesi de dünyada gördüğüm en mükemmel kadınlardandı. Annesinin hakkını ödeyemem ama onun ben amk.

yakında yastıkla uykusunda boğmayı düşündüğüm görgüsüz kişi. iki kişilik odada kalıyorum, bir tane oda arkadaşım var maalesef ki. yaklaşık üç haftadır beraber kalıyoruz ve sabrımın son noktasındayım artık. tokat manyağı yapmak istiyorum kızı, böyle bir şey olamaz. insan anca bu kadar düşüncesiz ve görgüsüz olabilir ya, dağda ayılar mı yetişirdi kızım seni diyesim geliyor kıza. ilk tanıştığımızda bana dedi ki ya ben temizlik hastasıyım, çok titizim takıntım var benim. ben de dedim içimden iyi bari, temiz temiz yaşarız. kızın temizlikten anladığı tek şey her gün duş almak ve saçlarını duşa kabinde öylece bırakmak. bazen de klozete atıyor ve sifonu çekmiyor, hadi diyelim saç için o kadar su kullanıp sifon çekmek istemiyorsun; yanında çöp var (kendisinin poşet geçirmeden çöp attığı, benim sürekli poşet geçirdiğim) ona atsana. yok, atmıyor. lavabonun içine bile üstüne su açmadan atıyor ama çöpe atmıyor. minik buzdolabımız var odada, yüzde yetmişi bunun şeyleri ile dolu. kız bildiğimiz patatesi dolaba koymuştu ya, normal topraklı pişmemiş patates. patates dolaba koyulur mu ya falan dedim de onu aldı neyse ki, bazen de üstüne buzdolabı poşeti vs geçirmeden sosis, salam, sucuk gibi kokacak şeyler koyup buzdolabını açan kişinin midesinin kalkmasına sebep oluyor kendisi. geçen gün kendi kullandığım yerlerin tozunu alıyordum, bu da beni görünce kalktı kendi tarafının tozunu almaya başladı. kitaplığın üstünde bi küpe bulmuş diyo ki bu senin mi, benim değil de. lan hani sen temizlik hastasıydın, ilk yerleştiğinde bile silmedin mi oraları ki önceden kalan kızların eşyalarını şimdi görüyorsun hakshskshs. bir de her akşam sevgilisiyle en az 2 saat görüntülü konuşuyor, bazen kavga ediyorlar ve 4-5 saat bunları dinliyorum. inanılmaz bir şey, bazen ofluyorum da dışarı çıkıyor. yurdun içinde kimseyi rahatsız etmeden telefonda konuşacağı bir sürü alan varken kullanmıyor bir de, illa odada konuşacak. bazen okuldan geldikten sonra yatıyorum bi saat, hepsinde bu kızın telefonla konuşmalarına uyanıyorum. akşamları ben ders çalışırken, ödev yaparken, uyumaya çalışırken yine konuşuyor. az önce de 9.30’daki dersim iptal oldu geri yattım, uyuduğumu görüyor. kalkmış online derse girmiş kulaklık takmadan, onun sesine uyandım. böyle bir şey olamaz ya, burama kadar geldi artık. bir de gelmiş bana diyor ki sen hiç erkek arkadaşınla konuşmuyor musun ya, hep ben konuşuyormuş gibi hissediyorum. dedim ben genelde sen yokken konuşuyorum, daha müsait anlara denk getiriyorum. kırmadan, tatsızlık olmadan alttan alttan söylemeye çalışıyorum ama yok, anlamıyor. illa yüzüne söylemem gerekiyor aptalın. ben hayatımda böyle görgüsüzlük görmedim ya.

hani bir soz var ya; "evlen karin iyiyse mutlu, degilse filozof olursun" diye. oda arkadasi ayni boyle bir sey, iyiyse mutlu, kotuyse direk katil olursun. bana az kala bilgisayarla adam oldurtecekti. ev arkadaslari elimden zor aldi. sonra sende siddet egilimi var. kardesim sende de destursuzluk var, ben uzerine geliyor muyum? benimkinin sebebi senin destursuzlugun, seninkinin sebebi ne?

benimki biraz değişik. okey masasında tartıştığımız için aramız biraz açıktı üç dört gündür. bu gece sahura uyanamadım ama kendisi kalkıp sahurunu yapıp geri yatmış. insan bi der ki “ulan bu adam da oruç tutacak, kan davalık değiliz ya, hiç yoktan dürtüyüm bi uyansın. tutmuyorsa geri uyur.” insafsız herif. sanki dört yanından bıçaklayıp ıstaka kırdık kafasında. insan insanı sahura uyandırmaz mı???? diğeride tost delisi. “kalk akşam iftarı dışarıda yapalım” diyorum, “yok, ben illa tost yiycem, tostla açarım orucumu” diyo. deliricem az kaldı

Kendisi ve arkadaşları yüzünden defalarca sinir krizleri geçirdiğim kişii

Ünide bi oda arkadaşım vardı her sabah saat altıda uyanıp ses yapardı. İnsanın uykusunun en derin kısmında bölünmesi bazı istemsiz küfürlere sebep oluyor o saatte.

(#4349754) şükür gitti odadan heheeh. diğeri hala tost ile iftara devam ediyor cumartesi ve pazarları. hala ikna edemedim bir şeyler yapmaya. parasal açıdan bir sıkıntısı olmadığını biliyorum ama tost ile aralarında farklı bir bağ var fşglhk

Ya Allah sizi bildiği gibi yapsın. Sürekli milletin rızkını çalıyorlar yemek sırasında. Aynı zamanda hadsizler ve iyi niyetim sürekli kullanılıyor bir halde. Yatacak yeriniz yok sizin. İki cihanda da hakkım helal değil ya. Sürekli birilerinin arkasından konuşma, bir ben en iyiyim havaları bir saçma salak ukala davranışlar. Vasat bir zeka düzeyi. Aptal aptal hareketler. Herkesin yaşattığını bir gün yaşar ama. Allahım sana havale. Ben yıldım çünkü.

Ne çektim be. Ne pisti o öyle. Bir de “ben pis değilim, dağınığım” diye sürekli söylerdi. Ulan yanındaki komodinin üzerinde cips çöpü haftalarca beklerdi de karşındaki çöp kutusuna atmaya üşenirdin be. ah neyse ki kurtuldum.

ikisi de aşırı tuhaf. ortak bir alanda nasıl yaşanıyor, nasıl paylaşılıyor bilmiyorlar. düzen ve temizlik denen bir şey yok. bir tanesi afedersiniz benim yatağımda bok olsa beni rahatsız etmez demişti.. allahim ya sabır diye diye geziniyorum. elimden geldiği kadar da mesafeli durmaya gayret ediyorum. (bkz: fazla samimiyet gevşeklik doğurur)

üniversitenin ilk yılı yurtta kalıyordum, oda arkadaşım 3. sınıftı, kendini odanın ağası zannetmesi ve uyarılarıma rağmen devam ettirdiği davranışları sebebiyle kendisini odadan kovdurmak için 1 ay boyunca her gün yurt müdürünü taciz ettim ve sonunda istediğimden fazlasını aldım, yurttan kovuldu. eşyalarını toplarken hakkını helal et diyor bir de, aynen kanka ettim :d kısacası net olun eğer sizi dinlemiyorsa da acımayın, hakkınızı arayın.

benimkiler mükemmel insanlardı. bir dönem kadar beraberdik ama olsun baya ısınmıştık birbirimize. bi tanesi kebo'nun ıslak mendillerini yüzüne kapatıp uyuyordu. ona çocukluğunu hatırlatıyormuş çünkü puahauaua bi tanesi intihara meyilim var beni yalnız bırakmayın dediği için geceleri halay çekiyorduk. "coşkun sabah- anılar" dinleyip ağlayacağım şimdi özlemişim her şeyi.

Kyk da kalırken en sevdiğim oda arkadaşımın başına gelen şeyi anlatıyorum. Mayıs ayındayız finalleri verdik eve gideceğiz. 2şer bavul hazırladık yurttaki eşyalarımızın hepsini boşalttık. Neyse Çıkış için İzin alıyoruz imza atmamız lazım bavulları antreye bıraktık. İmzayı attıktan sonra bir arkamızı döndük arkadaşın bavulu yok. Şaka gibi ama toplam 3 bavul kalmış benim ikisi duruyor onun biri eksik. odada mı unuttuk diye gittik baktık yok. Emin yani kız oraya koyduğundan. 6 kişilik kyklarda banyo tuvalet ortak olduğu için katlarda güvenlik kamerası yok. Buna güvenip hırsızlık yapıyorlar. Yani kız sinirden kriz geçirdi. Tüm kıyafetleri kitapları her şeyi gitti bavulun içinde. Güvenlik kamerası olmadığı için odalar tek tek arandı. Ama bulunamamıştı. Haram zıkkım olsun o eşyalar sana.

Ömrüm boyunca karşılaştığım kıskanç insan tiplerinden biri olduğunu biliyordum. Ama ilişkisi olduğu halde aldatan ve daha bir sürü iğrençlik yapmasına rağmen bunları hiç yapmamış gibi davranıp, bana sen düşüncesiz birisin, sen kendini beğenmiş gibi bir çok şey söyleyerek odadan ayrılmama neden olan insan. Sana çok acıyorum, ne yazık ki yeni insanlar seni tanıyacak ve onlarda gerçek yüzünü çok geç görecekler. Umarım kendi karakter ve düşüncene sahip insanlarla tanışırsın. Hakkım varsa haram olsun.

birbirimizin galerisinde uyurken çekilmiş saçma sapan pozlarımız bulunsa da yıllar geçse de kimsenin görmeyeceğinden emin olduğum en yakınlarım. hatta felaket yorucu bir günün akşamı birkaç saat uyuduktan sonra alarma uyanmazsam beni uyandırmalarını istemiştim, sağ olsunlar o anları videoya almışlar djdjd videoda gözüm kapalı uyandığıma ikna etmeye çalışıyorum, bir ara su dökeceğiz falan demişler, gözüm hâlâ kapalı doğrulup bakın uyandım işte dökmeyin lütfen diyorum. videoyu ilk gördüğümde çok utanmıştım, hâlâ da utanıyorum aslında, yine de çokça gülüyorum ve o güzel zamanları hatırlattığı için silmeye kıyamıyorum.