öldürmeyen, lakin süründüren bir baş ağrısı türüdür.
Auralı, Aurasız, Retial ve Hemiplejik migren gibi alt türleri vardır.
Auralı migren, adı üstünde, auralıdır. Ağrıdan önceki bir kaç saat yahut bir kaç gün boyunca çin karhanesi gibi görür gözünüz. Görüntü karıncalı, dalgalı, yarılmalı, metamorfozlu, testereli, lekeli olabilir. Anlarsınız ağrının geldiğini. (
Lewis Carroll da migren hastasıdır.)
Retial Migren; ağrısız da görülebilen bir migren türüdür. Kişide 1o ila 6o dakika arasında görme kaybına sebep olur. Işıkları kim söndürdü, dedirtebilir.
Hemiplejik Migren; felçli migrendir. Böyle gelir, bir süre felç eder, sonra kalkıp hayatınıza devam edersiniz.
Şehirleşmenin arttığı yerlerde normalden dört kat fazla; kadınlarda erkeklerden üç kat fazla gözlenir.
Peki nasıl oluyor? Anlatayım.
Beyinde, sebebi henüz bilinmeyen bir biçimde, arkadan öne doğru damarlar büzülüyor. Sonra beyne kan akımı azalınca, görme kısmından arkaya doğru bu büzülme dalga dalga yayılıyor.(Bu yüzden önce görme merkezi etkilenebiliyor) Sonra da, damarlar oksijeni arttırmak için şişip genişliyor(pipinizde de kolunuzda da aynı mantık çalışır. Otomatiktir.) ve sinirleri eziyor. Bu da ağrıya sebep oluyor.
Milyarda bir inmeye sebep olabiliyor.
Bazı vakalarda ağrı öncesi aş erme gözlenebiliyor. Ayrıca, bazı epilepsi ilaçları migrenin etkilerini hafifletebiliyor.