kadın erkek eşitliği

bedensel olarak erkekler güçlü, ama hak olarak eşittir.

açılması muhtemel vatsap grubumuzdaki ataerkil yapılanmaya karşı çıkacak 5 adet feminist yazar bekleniyor.

ülkemizde yoktur

eşya mıyız biz, robot muyuz eşit olalım ? erkekler kendi aralarında eşit mi, veya kadınlar ? herhangi iki eşya bile eşit değilken milyarlarca insan nasıl eşit olsun ?

hukuki olarak eşit fiziksel olarak imkansiz

kadın ile erkek hiçbir zaman eşit olamadı. hukuki açıdan değil sosyolojik açıdan. mesela türk dizi ve filmlerinde klasik sahneler vardır komik olmayan ama komikmiş gibi yapılan. kilolu kadın zayıf kocasını döver, adamın gözü morarır. iş yerinde herkes dalga geçer, güler eğlenirler. izleyici de katılır buna. tam tersi durumda erkek hakaretlere ve şiddete uğrar kadını dövdüğü için. izleyici tarafından da nefretle karşılanır bu. bir erkek tanışmak istediği kadına gider selam verir. kadınlar tarafından abazan hatta sapık görülür. tam tersi durumda kadın cesur, kendine güvenli gibi sıfatlar alır. ülkemizde öyle şerefsiz adamlar tarafından işletilen bir hukuk sistemi var ki esas suçlular hiçbir şekilde cezalandırılmazken milyonlarca suçsuz erkek bu eşitsizlik adı altında gereksiz cinsiyetçlik sebebiyle gerçekten eşitsizlikle karşı karşıya kalıyor.

keşke feminizm 'kadın erkekten üstündür' cümlesini değilde 'kadın erkek eşittir' cümlesini temel alsa

doğu'da ve iç anadolu'da yayılması, insanları bilinçlendirmeleri gerek bu konuda yoksa türkiye'ye biraz zor gelir bu eşitlik

at ile eşşeğin bir tutulmasıdır birini özelliği dayanıklılığı iken öbürünün özelliği hızıdır ama sen ikisini bir kefeye koyarsan biri yavaş kalır bir dayanıksız karar size kalmış

türkiye'de olmayan şey. kadınlar mağdur gibi görünse de aslında erkekler kadınlara göre toplumsal yönden daha mağdur. işin garip yanı bu duruma kendilerini sokanlar yine erkekler. tuhaf.

dünya lideri "büyük ile küçüğü aynı terazide tartamazsınız, güçlü ile zayıfı aynı yarışa sokamazsınız. erkekle bayan 100 metreyi beraber koşsunlar. bu adalet olur mu? kadın kadınla, erkek erkekle koşar. olması gereken budur." buyurmuş. * bayan demesi ayrı, "zayıf" demesi ayrı, koşu örneği vermesi ayrı ofsayt. feministler (türk tipi olanlar) nasıl tepki gösterecek merak ediyorum.

2018 yılındayız tartıştığımız meselelere bak amk yazık günah.

garip. kadınla erkek arasında "fiziksel ve güçsel" farklılıklar var ama fıtı fıtı tıfı tıfı... bilmiyorum, fark ettiniz mi gün geçtikçe eşitlik konulu eylemler artmasıyla taciz, tecavüz gibi olaylar da aynı ve doğru orantıda artıyor. savunmanız gereken eşit olduğu değildir. ne zaman farklılıkları kabul edip buna uygun yaşamayı benimseyerek hareket edeceğiz? tutturmuşsunuz bir eşitlik gidiyor; yemek yemek istemeyen çocuğun ağzına zorla kaşık dayatıyorsunuz, bu çocukta kusma isteği yaratır. ne kadın ne erkek ne açık ne kapalı ne tıfıl ne şişko sadece insan, insan. şunu kafanıza sokun be güzel kardeşlerim ama erkek egemen toplum... ama kadınlar eziliyor... siz bir "izm" kurdukça sizin karşınızda "anti+izm" çıkacak her daim. eşit düzeye gelmeye kümeleri ortadan kaldırmaya çalıştıkça yeni bir sınıflandırma ortaya çıkaran insan gruplarına karşıyım. i̇nsancılığı savunanlar karşısına insanları alırken eşitliği savunanlar herkesi yanında bekliyor. ben demiyorum ki kadın narin bir yapıda bu yüzden dizini kırsın otursun koca parasını beklesin yahut kafasını kaldırmasın gülmesin eğlenmesin ses çıkarmasın. kadın taş da taşır, kahkaha da atar yapar da yapar. erkeğin de aynı şekilde yaptıkları kendi iradesi ve isteğine kalmıştır. ben istemiyorum "we can do it" adlı görselin yüzü olmak. çünkü biliyorum ki zaten yapabilirim. yapamazsın diyenlere cevabı verebilirim, yapabilirsin diyenlerle eğlenebilirim. ben zaten yapabileceğimi biliyorum, nasıl yaptığım ve hangi usule uyduğum, kadın olduğumdan dolayı farklılığıma dayanır. kadını kadın, erkeği erkek yapan özellikleri yok sayıp hukuk vb. var ama diyerek "eşittir" savunmacılığı yapamazsınız. i̇ki parçayı uyumlu kılan aynı olması değil, farklılıklarıyla birbirini tamamlamasıdır. ha illa bir toplumu refah düzeyine çıkarmak istiyorsan, saçma sapan eylem ve sloganlarla baş kaldırarak yahut doğru bulduğun düşünceni bir kalıp altında yaşatarak değil, hal ve hareketlerine çeki düzen verip çabalayarak üstüne insanlarla "iletişim" kurarak yapabilirsiniz. ama lütfen, kurduğunuzun iletişim olduğuna dikkat edin.

günümüz dünyasını meşgul etmek için etkisini asla yitirmeyecek olan belli başlı birkaç konudan biri. şöyle düşünmek çok mu zor, bir yerlerde sizi istedikleri gibi yönlendirebilen istediği gibi şekle sokan, görmenizi istedikleri şeylere odaklayan arka planda hayatınızın içine sıçan bir organizasyon var ve bunu beyinlerini kullanarak yapıyorlar. bu kadar basit. beyin, kullanana büyük nimet. kadınmış erkekmiş eşitmiş he amına koyim yiyin birbirinizi.

Kadın erkek eşit değildir biri bazı konularda daha iyiyken diğeri bazı konularda daha iyidir mesela kadın erkek eşit olsaydı olimpiyatlarda koşu yarışmalarında aynı parkurda yarışırlardı

Bu varsa niye evlenince çocuğa erkeğin soyismini veriyoruz hadi açıklayın ateistler?

Eskiden kadının toplumdaki rolü biraz daha farklıydı. Erkek güvenliği ve düzenli gıda arzını sağlarken, kadın evde çocuk bakıyor ve soy devamını sağlıyordu. Evrim böyle diyor. Bu rollerden herhangi biri, diğerinden daha alçak ya da yüksek değil. Sonuçta ortada mikro bir toplum(aile) var ve herkes yatkınlığına göre bir sorumluluk alıyor. Her ne kadar kabul edilmese de, erkeğin işi bir tık daha zor. Çünkü savaşıyorsun. Bu on binlerce yıl önce koşup çita yakalamakken(evett arkadaşlar, çita yiyen kabileler var), bin sene önce güvenlik ve çalışma zorunluluğudur. Şimdi ise daha farklı bir hal almıştır. Erkeğin, profesyonel hayata girmeye zorlanmasının sebebi, kadınlara göre çok daha ağır şartlarda çalışmaya açık olması ve buna uygun olmasıdır. Kadının çalışma hayatında yer kazanması, iki büyük savaş sonrasında eksilen işgücü yerine kadının geçirilmesi ile başlamıştır. Pozitif bilimlerin gelişiminde, başlarda kadın bilim insanlarının oldukça sansasyonel keşifler yapmasının asıl sebebi de budur aslında. On binlerce yıldır tekdüze düşünmek ve yaşamak zorunda kalmayan, otoriter bir emir almayan kadın beyni çok daha üretken kalabilmiştir. Devamında gözlenen, bilimdeki erkek egemen dönem de, geleceğin pozitif bilimlerde olduğunu öğrenen statükonun bu tarafta yatırımlar yapması ile başlamıştır. Çünkü aslında bilim üretmek de bir iştir. Ve erkek, evet, paralı köledir. Kadınların bilime bakış açısının, hala erkeklerden biraz daha farklı olmasının sebebi de budur. Unutmadan belirtmek istediğim bir şey daha var. Kadınlar, erkeklerden daha asi bir düşünce biçimine sahip olmasının sebebi de bu düşünce özgürlüğü. Düşünsenize... Dünyanın en büyük grevini ve anti emperyalist eylemini yapıyorsun. Sermayeye baş kaldırıyorsun. Makineleri kırıyorsun. Olağanüstü. Hatta, kadın haklarını savunan bir çok fikir de bu zamanlarda emperyal devletler tarafından ortaya çıkarılmıştır. Buna şaşırmayın. Aslında statüko, ihtiyacı olmasa erkeğe de değer ve hak vermez. Devamlılık için çalıştırmak zorunda, çalışması için gönlünü hoş tutmakta. Çünkü, erkek fiziksel olarak kadınlardan daha dayanıklı. Ve toplumsal roller on binlerce yıldır erkeği eşek olarak kullanmakta. Daha 50 yıl öncesine değin, amerikada kölelik vardı ya. Günümüzde, gelişmekte olan ve nüfus fazlası bulunan ülkelerde kadın erkek arasında gözlenen eşitsizlik durumu, temelde istihdamın düşmesidir. Avrupada gözlenen bu eşitlikçi tutum, herşeyin yolunda gittiği gözlenen ülkelerde bu yüzden böyledir. Statükonun ve sermayenin gelişimi, nüfusun artışından çok daha fazla olduğu için, buna zorunda kalmışlardır. Bu bağlamda kadın ve erkeğin eşitliğini kabul etmek, statükonun ve sermayenin ekmeğine yağ sürmektir. Kadın da, erkek de farklıdır. Farklı ihtiyaçlara, farklı gelişime ve farklı bir bedene sahiptir. Temelde inanılması gereken şey, bir başkasının özgürlüğünün kısıtlandığı yere kadar olan özgürlük ve insan hakları olmalıdır. Zaten, önümüzdeki yıllar içerisinde bunun pek bir önemi kalmayacaktır. Ya ciddi bir nüfus azalışı olacak; ya evrene açılacağız, ya da bu statüko kendi kendini yiyecek. Amerika'da olaylar çıkacağını Trump geldiği zaman söylemiştim. Kimse inanmamıştı. Neyse. Edit: Eklemek istiyorum. Üstte belirttiğim eşitsizlik, statüko gözüyle açıklamaya çalıştığım bir durum. Her ne kadar biyolojik farklılıklar olsa da, insanlar hayatı birlikte göğüslemeli, sorumluluk paylaşımı yapmalı. Bunu belirtmeye gerek yok sanırım. Tarihe baktığımızda kadının kötü yaşam koşullarına sahip olduğu zamanlarda, erkekler de o kadar güzel koşulalrda değiller. Savaşa gidiyorsun, iki yıl yürüyorsun, 10 kilo kılıcı savura savura ilerliyorsun... Zor iş yani. Statükoyu yöneten tarafın erkek olduğu düşünülüyor. Bu bir yerde doğru. Nedeni erkek ırkının bunu istemesi değil, kadınlardan çok daha uzun süre kullanılmasıdır. Nüfusun eşit kalıp, insan gücünün onlarca kat arttığı ütopik bir dünya düşünürsek, cinsiyetlerin bir öneminin kalmadığını fark ederiz. Olay ve durum ne olursa olsun, kadınlar biyolojik olarak farklı olacak. Lakin bu fark, üzerine basa basa tekrar ediyorum, iki taraftan birinin üstün olduğunu göstermiyor. Hatta belki güleceksiniz ama erkek bir miktar daha zayıf kadına göre.

evet. doğası gereği tanrınız erkekleri kadınlardan üstün yaratmadı, bu saçmalığı unutun. fiili olarak kadınların erkeklerle eşit olamamasının sebebi, siz ve sizin gibi düşünenlerin dayatmaya çalıştığı kurallar ve yaptıkları zorbalıklar yüzündendir.

anaerkil düzenin ataerkil düzenden daha önce var olduğunu araştırmamış, kadının sadece evde çocuk bakmak ve soyu devam ettirmek için bir yaşam kurduğunu düşünen herkese tavsiyemdir; link

Ben biraz farklı düşünüyorum bu konuda. Eşitlik iki veya daha fazla parçanın her yönden birbirlerine denk olma durumu değil midir ? Fakat kadınlar ve erkekler arasında bir çok farklılık var. Hem fizyolojik hem de ruhsal olarak.. Bence eşitlik kelimesinin yerine daha farklı bir kelime gelmeli. Çünkü "kadın erkek eşitliği" derken kastedilen iki cinsinde birbirinden üstün olmadığı aynı statüde bulunduğu. Daha iyi ifade eden bir kelime olması gerek. "Eşitlik" tam karşılamıyor bence anlatılmak istenilen tanımı.. Takıldığım nokta belki günümüz için gereksiz ama kendimi düşünmekten alıkoyamıyorum. ¯\_(ツ)_/¯

fırsat ve hukuk eşitliğidir. bin yıldır şunun etrafında dolanıp duruyor insanlık. sırf bu kadar basit bir şeyi kabul etmemek için kaba kuvveti örnek verenler mi dersin, toplumsal rollerden çıkanları mı söylersin... al birini, vur ötekine. koca insanlık beyinsiz gibi davranıyor. ki bence beyinsiz zaten. orası başka mesele.

böyle bir eşitlik yok. doğanın kanuna aykırı. her cinsin kendine göre üstünlükleri var.

şu eşitlik kadar saçma bir şey yok. kadın ve erkek denktir. ikisi de insandır.

Kadın erkek eşit değildir artık şu boşu bırakalım. Eşit olmalıdır demek daha doğru olabilir. İkisi farklı söylemler. Eşittir demek hic bir realiteye dayanmayan primci bir söylemden başka bir şey değildir. Lise aşkından boynuz yiyenler doldurmuş feminist kadroları ondan mesele düğüm.

şöyle muhteşem bir videoya konu olan mevzu. ahah

Bir aforizmadan daha ötesi değildir.

Kadınlar her zaman üstündür :))

(bkz: yok ki) Ne biz erkeklere ne erkekler bize eşit değiliz. Hem fiziki hem ruhsal açıdan. İki cinsin de yazılımı farklı. Her ne kadar değişime uğradıysak da kodlarımız, yatkınlıklarımız yaratılıştan belli. Şu an üşendiğim için yazamayacağım ama bunun yazmakla bitmeyecek dayanağı var. İnkar etmenin de anlamı yok yaşayarak görmek serbest. Yeri gelmişken bu benzetmeyi yapmadan olmaz (bkz: yin yang)

kadın erkek eşitliğinden ne kastedildiği önemlidir, eğer cinsiyetlerin birbirine eşit olduğunu söylüyorsanız baştan ofsayt zaten ama siz eğer buradaki eşitlikten kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğunu söylüyorsanız ona katılırım işte

kadın erkek eşitliği kavramını bu yüzyılın insanı hiçbi zaman anlamadı ve her zaman boş boş yorum yaptı. kadın erkek eşitliği bir haktır! kadın erkek eşitliği kavramının çıkmasının en temel sebebi kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması hakkındaydı. sanayi devrimi döneminde yavaştan çalışmaya başlayan kadınlar, erkeklerden daha fazla mesai yaptıkları halde sırf kadın oldukları için erkeklerden daha az maaş alıyorlardı. çoğu fabrikada kadınlar tuvaleti bile yoktu. aynı şekilde iş güvenliği de erkeklerde olsa da kadınlarda yoktu. seçme, seçilme, hatta okuma hakkı (kadının üniversiteye gitmesine bile erkeğe göre çok uzun zaman sonra izin verildi), boşanma hakkı vs. kadın erkek eşittir tartışması tam olarak bunlar sebebiyle ortaya çıktı ve kadınlar geçen zamanla haklarını aldılar. en basitinden 60lar'a kadar yarışmalara bile erkek katılımcı daha fazla alınırken kadınlar ya hiç alınmıyordu ya da çok az sayıda alınıyordu. mevzu her zaman buydu. fakat bizim neslin insanı bu mevzuya yea kadın erkek eşit olamaz fıtratlarına uymuyo bi kere gibi saçma argümanlar atıyor ortaya. zaten burda bahsedilen eşitlik, fıtrat değil? eşit haklardan bahsediliyor.

kadınını da erkeğini de ayrı skm diye kendi içimde eşitliği sağlıyorum. tşkrlr

(#4699720) HEEE ÖYLE MİYMİŞ KANKA :D daha araba sürmeyi bilmiyonuz amk nasıl her zaman üstün :Dd ben gelip "erkekler her zaman üstündür" yazsam eksi yağmuruna tutulurum. tabii mevzu kadınlar olunca pozitif ayrımcılık yapılmazsa olmaz :D başlıktaki bazı arkadaşların da belirttiği gibi cinsiyetlerin yatkınlıkları ve yetkinlikleri birbirinden farklı. boşa sidik yarıştırmayın üstünlük takvadadır :d

Kimse kusura bakmasın ne anatomoik açıdan ne zihinsel nede duygusal açıdan eşit değil değildir... Birbirlerinden üstün oldukları konular da birbirlerini tamamlasınlar diye yaratılmışlardır...