bugün
yenile
    /
    1. -2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisinin dün sözlük ve çeşitli sosyal medya sitelerinde acemi fanları tarafından doğum gününün kutlandığına şahit olduğum yazar, şair, düşünür, fikir ve kanaat önderi. bu düpedüz sn. i̇smet özel'e yapılmış bir hakarettir, kanım çekildi resmen. siz bilmez misiniz ki i̇smet beğ iflah olmaz, azılı bir haçlı karşıtıdır? bakınız sayın dostlar, ismet özel doğum gününü kutlamaz ve miladi takvimi de çok katı şekilde reddeder, siz sn. ismet beğ'i hiç tanımamışsız. yazıklar olsun... buradan ismet özel'e sesleniyorum; kur üstad artık şu islamcı anarko türkçü terör örgütünü de, hasan sabbah'ın izinde, senin önderliğinde avrupa topraklarını haçlı kanıyla sulayalım! "külçeler yüklüyüz çıkmak istiyoruz yokuşu gözler kısılıp bakılıyor bize"
    2. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "içimden şu zalim şüpheyi kaldır" cümlesi dimağımı meşgul etti gün boyu. aynı şey cahit zarifoğlu'nun "sevmek de yorulur" cümlesi için de geçerli. bunlar birer başlık ama şiiri okumdan bile beni derin düşüncelere ve duygulara gark etti.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "itiraf etmeli ki şiir okuyucusu; açık veya gizli, güneşte veya gölgede, atılgan veya ürkek, başarılı veya başarısız bir şairdir." - (bkz: waldo sen neden burada değilsin)
    4. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kalp krizi geçirmiş ve yoğun bakımdaymış şu an. durumunun kötü olmadığıyla ilgili bir şeyler okudum ama içim çok kötü oldu. sana bir şey olmasın ne olurr
    5. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sen ağlarken azığımız çoğaldı elledik halkın ağrılarını cesurca ağlamasan kök inatla kavramıyor toprağı boş umutlar içinde pervasız büyüyor kir ağlıyorsun ihanete karşı şavkıyor pıçak bir pıçak ki sevgilim, sürmene işidir.
    6. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ilginç bir adam. son dönemin en baba şairlerinden biri. şiirlerini dinlemesi ayrı bir tat veriyor okuması apayrı. --- spoiler --- gelin bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar! bana kötü bana terkettiğiniz düşünceleri verin o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar onları verin, yakınmalarınızı artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar ben aştım onları dediğiniz ne varsa bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı verin bana verin taammüden işlediğiniz suçları da. --- spoiler ---
      0bedelinde biliyorum size çek/yazmam yakışık almaz/bunca kaybolmuş talan/parayla ölçülür mü ya? - kıpçak bey 30.04.2020 04:01:29 |#3774941
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "çiğ tanesi sanmak ne cüret, gözyaşıymış insanın insana raptolduğu cevher." (bkz: münacaat) ekleme: kırk yaşına kadar yazdığı tüm şiirlerini içeren eseri için (bkz: erbain )
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      içimden şu zalim şüpheyi kaldır / ya kendin gel ya da beni oraya aldır bu adamın her şiiri apayrı güzel, her dizesinde bambaşka mana. dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz. şiirden bir kısım; --- spoiler --- ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak ne ellerin hırsla yaban tutuşu ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya. --- spoiler ---
    9. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      18 Ekim 2014 menşeli, şöyle dikkat çekici bir çıkışı mevcut; -neden dikkat çekici olduğunu açıklamayacağım. bilenler anlar zaten.- --- spoiler --- insan ve insanlık endişesi... bu ikisi arasından çok zaman geçti ve ben sizden kendime mahsus seyahatin notlarına göz atmanızı istiyorum. geçen zamanın bir güzergâhı var. zaman geçiyorsa hep insanla insanlık endişesi arasından melek kanatlarıyla geçiyor. bu geçişlerin bir vaktinde hıristiyan takvimine göre yıl 1963'tü ve doğumu hicrî 1363'e denk gelen ben şiirin imkânı ile bir fırsatı yakalama arifesindeydim. hangi fırsatı yakalamak istiyordum? peşine düştüğüm fırsat fiilen bilinip tanınan insan varlığıyla insanlık endişesi arasındaki mesafenin kapatılabilme fırsatıydı. ne olduğumu, kim olduğumu, nerede ve hangi zamanda bulunduğumu bilmek, öğrenmek istiyordum. nasıl olacaktı, ne türden bir vasıtayla olacaktı bu? beni bilgiye götürecek yolu sonuna vardırmama yetecek azığım var mıydı? türkiye'de yaşayan "bazı" insanlar eleştirilerini şöyle şakalar yaparak dışa vuruyorlardı: -bir manav niçin yılda iki apartman dikemez? -sattığı meyve ve sebzelerin yarısı çürür de ondan. türk halkının cebinin para görmüş ve görüyor olması "bazı" birilerini müthiş rahatsız ediyordu. bu bazı birileri bütün rahatlarını halkın karşısında laik bir blok halinde hareket etmekten temin ediyorlardı. kimlere halk deniyordu ve kim halk olarak adlandırılmağı hak ediyordu? halk olmama tercihinde bulunanlar bir haklılığı temsil ediyorlar mıydı? bilmek istiyordum. şiirin beni davet ettiği bilme mesleği heyecan veriyordu. üstelik dünyada bilmeği meslek kılan bir uğraşı alanı yoktu şiirden başka. bilim ve felsefe bilgiye giden bir yol olduğu; ama onun bir kral yolu olmadığı iddiasıyla ancak var olabilmişlerdi ve iddialarını devam ettiriyorlardı. din bilgiye giden kral yolunu temsil edebilirdi; ancak benim 1963'teki güzel gözümde bilgiye olan susuzluğu giderecek kaynak olarak kur'an şansını kaybetmiş durumdaydı. yani bütün muayyeniyetini türkiye cumhuriyeti'nin idare sistemi tarafından şekillendirilmiş kavrayışlara borçlu olan kafam şiire başvurmadan önce allah'a müracaat etmişti. görebildiğim kadarıyla kur'an beni tasvip etmiyordu. bana, bilgi uğruna her şeyini fedaya muntazır bana kucak açan şiirden başkası değildi. annem doğurduğu biz çocuklarını ikaz gayesiyle "beddua etme" anlamına gelmek üzere "intizâr etme" derdi. bana da söylenince bu söz, sözlüğe baktım ve intizâr karşılığının bekleyiş olduğunu gördüm. insanlar ne dediklerini bilmeden mi konuşuyorlardı? farz edelim ki, öyle. öyle idiyse bile benim arayışlar çağımda şiir murat edilenin beyan edilene eklemlenmesinde bulunmaz fırsatı sunar durumdaydı. şiir bir imkândı. annemin intizâr kelimesini niçin kullandığının sırrını çözemiyordum. o günlerde türkçenin müminlere mahsus bir lisan olduğunu benim anlayabilmem imkânsızdı. anlayan biri olduğu intibaı edinseydim onun peşine düşeceğim kesindi. tanzimat sonrasında türkçe konuştuğu zehabına kapılan herkes dipsiz bir kuyuya atılmakla kalmamış, bunların hepsi düşmenin tadıyla iştigali zevk edinmişti. hasılı kelâm: annem çocuklarına intizar etmeyin derken muhatabınızın veya hasmınızın başına kötü bir şeyin gelmesini beklemeyin, zira sizlerin müminlerden, duası kabul olunan zevattan biri olma ihtimaliniz vardır demiş oluyordu. dehre sövmemeliydik. çekilip çevrilişine asla hiç birimizin güç yetiremediği dünyada kim olursak olalım bizim elimizin altına mükellefiyetlerimizden başka inşaat malzemesi verilmemişti. bana kucak açan şiirin beni tekellüflü değil tekeffüllü bir hayata sürüklediğini biliyordum. bilmediğim şey türk şiirinin olanca takatinin tükenmiş olduğuydu. 1954 – 59 arasında son modernleşme hamlesini gerçekleştirmiş olan türk şiiri, benim bu sahaya çıktığım 1963 yılı itibariyle yön tayininde bir çaresizliği kendine konu edinmiş haldeydi. 1950 yılında hem mareşal fevzi çakmak, hem de orhan veli kanık öldü. dünyadaki günlerini millî akıbetin kendi akıbeti olduğundan şüphe etmeksizin geçirmiş müessir türkler yoktu artık. en gerekli oldukları sırada yoktular. türkiye çakmak'a ve kanık'a en çok ihtiyaç duyulan bir çağın eşiğindeydi. 1950 yılı türk milletinin kendi başında kimlerin bulunmasını istemediği iradesini beyan ettiği yıl idi. dikkat edin: türk milleti seçimle başına birilerini getirdi demiyorum. başlangıcını nereye uzatırsanız uzatın 14 Mayıs 1950 günü bütün türk tarihinin en önemli günüdür. çünkü ilk defa bu günde türk milleti mevcudiyetini inkâr eden anâsıra bir daha unutmayacağı dersi vermiştir. ders verildi; ama alınmadı. bundan sonrasının mânâsına muhteva kazandıracak askerin, şairin noksanlığı ise hiç anlaşılmadı. o an anlaşılmadı. daha sonra anlaşılmadı. hâlâ anlaşılmış değil. --- spoiler ---
    10. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine de sormak lazım; kavuşmak denir mi hep bir arada olmaya?
      1Taşları yemek yasak ?? - yekahenkgazel 24.07.2020 02:23:39 |#3860839
      0Okumadım fakat uzun zamandır okuma listemde yerini korumakta kendileri... - kederlibirkader 24.07.2020 02:33:02 |#3860857
    11. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “İkna edilmişlerle yola çıkılmaz. Yola, inanmışlarla çıkılır.”
    12. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "İçimden şu zalim şüpheyi kaldır Ya sen gel , ya beni oraya aldır"
      1:’( - durumstabil 17.08.2020 23:28:35 |#3912936
    13. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
    14. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      elbet seninle bir gün otobüste denk geleceğiz manyak adam. "merhaba ben ismet özel, şair" diyeceksin.
      3Düşünsene İsmet Özel ile birlikte İzlandanin bir dağ evinde bir demlik çay ile muhabbet ettiğini - kekoo 30.10.2020 03:28:11 |#4005077
      3düşünsene izlanda’da olduğunu - kıpçak bey 30.10.2020 07:15:17 |#4005102
      2düşünsene yazmanıza gerek yok. aklımdan çıkmıyor zaten... - kil donmesi olan kirpi 30.10.2020 14:46:15 |#4005304
    15. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hayata karşı duruşuna ayrı şairliğine ayrı hayran bıraktıran insan. çaresizliği ve hayatın bilinmezliğini şu şekilde çok güzel özetlemiş; ... şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi taşınacak suyu göster, kırılacak odunu kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin tütmesi gereken ocak nerde?
    16. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir eylül günü, sabaha karşı şiirleriyle tanıştığım, daha doğrusu tanıştırıldığım şairdir. bir hızır misali hayatıma giren adamın "sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları bir harfin başlattığı yangın ile söndür beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım" dizeleriyle beni tanıştırdığı şairdir. o sabah öyle bir sabahtı ki güneş doğmasın, zaman dursun istedim. bir umut yerleştirdi gönlüme. ismet özel'in dizelerinde o saklıydı ama ben kendimi buldum okurken.
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Ruh yapılarının harab olduğunu söyleseniz aldırmazlar, ama karaciğerleri zedelenmişşe "vay başlarına gelenler." (bkz: taşları yemek yasak)
    18. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Özlenen bir pişmanlık diye tarif ederler aşkı sorarsak Ve her sevilen nobran biraz her mevsim severken birer zorba Çözülür tirleşir çatık ten sonra tekrar toparlanıcak Farkederiz üstümüzde bir çentik hangi mevsimden acaba
    19. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ataol behramoğlu'na yazdığı -21 eylül 1972 ankara menşeli- mektubunu şöyle bitirmiş; "duygularım. iç güdülerim, tasarılarım. her şey büyük bir karmaşayla üstüme çullanıyor. hayat karşısında acıdan çok bulantı duyuyorum bu bir gerçek. bazı önyargılar adına yalana sapmak benden uzak olsun. yalnızım ve en kuvvetli tarafım da bu. nasıl yorumlarsan yorumla. hoşçakal." bu adamın kalemi kadar kelimeleri kifayetsiz bırakan başka bir kalem tanımadım. daha ne denilebilir ki? çok büyük bir ruhsun sen.. --- spoiler --- "bana umutlu ol diye bağırmanın ötesinde, umudumu yıpratan şu çürük ve zavallı insanlar sürüsünün çirkefinden en az zarar görerek yaşanabileceğini bir kez daha söyle yeter." --- spoiler ---
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      “Her sevinç nöbetinde kusmak sunuldu bana...” dizesinde hayatımın kısa bir özetini bulduğum şair.
    21. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yine hakkında atıp tutulan, kendi devrinde anlaşılamayan devir ötesi bir şairimizdir. büyük adamdır. fikir hürriyeti tabii ki kimseyi engellemiyoruz, herkes ismet özel’i anlamak ya da sevmek zorunda değildir. belki louis froziel azizim gelip burada geçmişte olduğu gibi 2-3 kelam ederse yazdıklarından hem ben hem de nezdimce bu konuda basit düşünen yazarlar istifade edebilir. teşekkürler ve iyi geceler.
      0senin elin dilin yok mu niye konuşmuyorsun da başkasına sıra veriyorsun diyen olursa ihtiyaç halinde belki açıklarım bu durumu :) - kıpçak bey 26.05.2021 23:26:40 |#4174557
    22. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      uçmağa gidene kadar seni ve şiirlerini övmeye devam edeceğim.
    23. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1969 Yıkılma sakın Sana durlanmış kelimeler getireceğim Pörsümüş dünyayı kahreden kelimeler Kelimeler, bazıları tüyden bazısı demir Seni çünkü dik tutacak bilirim... Mükemmel adamın mükemmel sesinden tavsiyedir kulak verin. Şiir
    24. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Neyi kaybettiğini hatırla
    25. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gece sesiyle büyülü düşlere dalmak bana tüm kötü, terk ettiğim düşünceleri unutturuyordu ancak spotifydan şiirlerinin kaldırılmasıyla bu da mümkün değil artık.
    26. 6
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1944 doğumlu. bazen bir şiirini inceliyorum diyelim, fark ediyorum ki adam o şaheseri henüz 18 yaşındayken yazmış... çok oldu böylesi. az evvel şu fotoğrafına denk geldim, bu mesele yine aklıma düştü. demek o şiirleri yazan adam o zamanlar böyle görünüyormuş dedim bilmem kaçıncı hayretimle; gayet insan!? partizan 65'li mesela. o bağımsız dağların 63'lü. yorgun 62'li. daha iyi şiirleri ise 70'lerde. demem o ki; henüz 20'lerinde feci döktürmüş. ve tüm kalbimle inanıyorum ki hiçbir zaman kimse onun ötesine geçemeyecek. t: son büyük şair. iyi ki var! not: (#4090068)
      0Buna ben de çok şaşırmıştım hakkaten. Hatta bir ara manyak gibi şiirlerini yaşına göre sıralamıştım ve oha bu ne amk olmuştum. - devriksekiz 27.11.2021 13:37:34 |#4279492
      0o zamanlar şairliğe kafayı takmış olmasına bağlıyorum bunu. eski dostu ataol behramoğlu anlatıyor, bir gün laf arasında özel'e şu ciddi soruyu sormuş; kötü insan olup iyi şiirler yazmak vs iyi insan olup kötü şiirler yazmak... özel başta şaşırmış, sonra iyi şiiri seçmiş. ataol ise aslolan iyi insan olmaktır demiş. (böyle böyle ayrışıyorlar zamanla.) - louis froziel 27.11.2021 13:51:39 |#4279494
      0Şiir örneğini geç. Oraya istediğini koyabilirsin. Sen hangisini seçerdin? Ben de sana sorayım. - devriksekiz 27.11.2021 13:52:43 |#4279495
      butun yorumlari goster (11)
    27. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      " Onunla ben hep sevişecek gibi baktık birbirimize. bir kez öpüşebilseydik dünyayı soldurakcaktık. "
    28. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Sana bir karşılık vereceğim toprağı deşen boğuk sesimle sana bir karşılık vereceğim amansız kum fırtınası altında sana bir karşılık vereceğim birbiri üstüne yığılırken günler ey taşan suların imkanı ey taşan suların bekareti sana bir karşılık vereceğim.
    29. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Kendisinin aşağıdaki şiirini ilk okuduğumda o kadar güzel gelmemişti. Şimdi daha güzel geliyor falan, öyle bir şair bence bu adam. --- spoiler --- kısa pantolon, paslı çakı, dizde kabuk bağlamış yara kısa çakı, paslı pantolon, gözde yarası kalmış kabuk nazlan sitem et kırıl bana beni geç vakit tek başıma suya yolla bahçede yüzünü öteye çevir güle hayret ediyormuş gibi yap gülümseyerek konuş da başkalarıyla somurt, avluda sadece ikimiz kalınca kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık en sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık yamru bastım iş değildi hâke çakılmak bayırdan dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi gece hep süzüldü yukardan lâkayt kehkeşân altımda hep beni yutmaya çağladı nehir yetişir hecelemen sök beni bir kere en zoruma gideni yap hengâme getir çel beni tökezlet tuttur çitlere ahla istida edecek ahvâl değil kim bana kıymazsan bilebilir dünya dedikleri samut küp acılar tınladıkça bende hep seni seslendirir. --- spoiler --- Şiirdeki formu görüp hemen özenip benzer bir formu ben de denemiştim bir keresinde. Onu da altına koycam: --- spoiler --- Biz ki; Ben ve benden içeri birtakım gerekçeler, Duyulmamış hayatlarla beraber ve onlar adına, Yoğurulmuş ve yorulmuş dişlerimizin arasında ezdiğimiz Örselenmiş kelimelerin bir çıkar yol olduğunu sanacak kadar çıldırmış; Kitapların ve bahse lüzumu olmayan diğer kutsalların arasından kendimize göre Açık edilecek ve bundan utanılmayacak yazgılar arayan şövalye ruhlu salaklardanız. İhtiyarlığın ve anayasanın ilk dört maddesinin açtığı çiziklerin gösterdiği yolda Sevgilim hayat, aranan ölümler ve ihtiyaç duyulan katafalklar huzurunda Kaydı düşülmüş hikayeler; ajitasyon, histeri ve deliryum nöbetleri. Her şart ve koşulda, bittabi mümkün dünyaların her birinde Varlığımızı varlığına armağan edeceğimiz Meşhur çocukça meseleler, gençlik ateşi, Ve kabul edilmiş gerekçeler ile İnatçı muhayyilleriz Yasa 1: Ölüyoruz, öyleyse yaşanacak. Yasa 2: Sevgilim, senden sonra nasıl olacak Yasa 3: Silahsızlık katil olmaya yetmeli. Yasa 4: Yepisyeni bir zırh elde etmeli. --- spoiler ---
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      zeki demirkubuz'un özel'in dilinden iyi anlıyor olduğuna inanmak bana iyi geliyor. şöyle ki; link - 1 bahsi geçen şiir için; (bkz: akla karşı tezler) . veya; link - 2 sırasıyla bahsi geçen şiirler; (bkz: üç frenk havası) (bkz: mataramda tuzlu su) . sıradan çağrışımlar değil bunlar. böylesine tesadüf deyip geçemeyiz. görmemiz lazım. şunu demeliyiz; farklı zamanlarda, farklı yerlerde, farklı adamlar... kendilerini aynı şeyleri dert ederken bulmuşlar. hayat kimseye acımamış belli başlı konularda. sanatçılarda bu farkındalık daha fazla tabii. fakat o yollarda yürümeye çalışmış olmak için illa sanatçı olmaya gerek yok. - (#2309718) her insan o yollarda kaybolabilir. çünkü yalnızız. ama yalnız olmak konusunda yalnız değiliz... tam da bu yüzden özel çok haklı; "hepimiz, herbirimiz gizli bir isimle adaşız" - (bkz: sebeb-i telif) alper abi de haklı; "yalnızlık şu karşıki tepesinde dünyanın, orada başa bela orada insanın kemiriyor canını" - (bkz: mustafa'nın eve dönerkenki yalnızlığıdır) melih cevdet de haklı; "canlı mıydım? o uğursuz kıyıda öldüğüm gün de bilemedim." - (bkz: teknenin ölümü) ben ne zaman haklı olacağım onu bekliyorum...
    31. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ideolojik olarak sol cenahtan arınışı, o camianın mabadını feci yakmıştır, acısı daimidir, hâlâ tüter. emsal; gorsel şunu çok net iddia edebilirim; şayet ismet özel sol çizgiden hiç uzaklaşmasaydı, solcular bugün nazım'dan daha çok özel'i konuşuyor olurdu... zira solcular biri bin yapmayı sever. özel ise kendiliğinden bin olan biri zaten. sen misin onlara bu devasa ekmeği yedirmeyen? küstah! (bkz: senden nefret ediyorum anladın mı nefret nefret nefret) not: serbest çağrışım :)
      1başlığa girmeden senin yazdığını tahmin etmiştim - melodigibi 17.10.2023 00:31:17 |#4627463
      1yine sakin yazdım valla. görseldeki yazı tam küfürlük... dangalak herif ideolojisini yüceltmek için özel'i, akif'i hatta nazım'ın kendisini bile hiçe saymış. şairler bir yana, dolaylı yoldan atatürk'ü de harcıyor. o kadar şey yazıp bu kadar boş yapmayı nasıl başarıyorlar anlamıyorum kuzum... - louis froziel 17.10.2023 00:39:54 |#4627467
      1tutturmuşlar bir ideoloji kafa ütülemekten başka yaptıkları bir şey yok. benim artık başım ağrıyor okuyamıyorum gerçekten anlamayı geçelim gerçekten gözüme ağrı falan giriyor. yazık halimize - melodigibi 17.10.2023 00:50:55 |#4627473
    32. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      70 sonrası ele aldığı şiirlerinde anlam arayışınının yoğun olduğunu görmekle birlikte sanat anlayışı iki dönemde ele alınan yazardır. yeri gelmişken amentü hep varlığımla yokluğu sınatan bir şiir olmuştur
    /