ilk buluşmada yapılan davranışlar

hesabın tamamını ödeyip eve yürümek

(bkz: sicmaktanutanmak) b bi parka gittik utanctan birbirimizin yuzune bakamiyoduk cok cisim geldi o gittikten sonra koşa koşa cami aramiştim

deniz manzaralı bi kafede oturuyorduk.masada duran peçeteliği işaret ederek bi tane verir misin dedi. kendisi de alabilirdi ama benden istedi. neyse aldım uzattım peçeteyi. içini açtı bana geri verdi. 'gülüşünü deniz görse mavisinden utanır' yazıyordu abi. nasıl utanmıştım,bi sey soyleyemedim gülümsemekle yetindim. 5 ay sonra terk etti.bir daha da ordakı kadar içten gülümsemedim.

(#1177321) ve (#1595826) hayat sevgiyle güzel.

eğer buluştuğum hanim hesabı alman usulü ödemek isterse istemsiz etkileniyor insan

telefona sahte arama yollayıp acil bişey olmuş gibi uçarak ordan kaçmak

qual.

o başka yere bakarken derinlemesine onu süzmek ...

entelektüel görünme çabası kadın hakları feminizm kitap okurum haftada üç kez tiyatroya giderim benim babam balerin

muhabbet biter ve o anki 10 sn lik sessizlik. aga en uzun bekleyiş odur heralde. ha aynen havalarda ısındı iyice :)

kızarmak?

ilk buluşmada insan cüzdanını unutur mu ve bunu kafeye girdikte sonra fark ettim şuan herkes benim için utanabilir..

nişanlım olan bey, ilk buluşmada bana karnın aç mı dedi hayır değil dedim. benim aç ama diyerekten patsocuya bodoslama girdi. o patsoyu gömerken nerden geldim buraya diye düşünüyordum. şimdi 6 ay sonra düğünümüz var. hayat çok garip..

bak şimdi anlatıyorum aslında ilk buluşma sayılmaz ama sevgili olduğumuz günü anlatıyorum. bundan 4 sene falan önceydi. ceren isminde bi kız vardı biz bununla buluşup bişeyler yapalım diye kararlaştırdık. neyse ben bunu evinden aldım bindik otobüse kızılaya gidiyoruz annesinin yanına. i̇şte saçma sapan konuşuyoruz otobüstr kahvaltıda ne yedin falan dedim peynir ekmek bide şeftali yedim dedi. ne alaka falan derken bu bana dedi ki midem bulanıyo. anlamadım başta nedenini sonradan düştü jeton. biz böyle işlek bi caddede indik otobüsten ben bunu hastaneye götürcem. ulan tam ankaranın en işlek caddesinde karşıdan karşıya geçerken bu bi kustu bide avcuna kusuyo allhım o ellerinden seke seke her tarafına saçına falanda dahil bulaştı oturdu bide ağlıyo.... o gün ben o kızın saçındaki peynir ekmek ve şeftali parçacıklarını teker teker sildim.... bide o halde biz bununla tiyatroya gittik omzuma falan yattı nasıl kusmuk kokuyo anlatamam... ama seviyodum yani mutluydum ben aslında ama sonra aldattı işte

aylarca konuştuğum,askerdeyken yolunu beklediğim çocuk askerden dönünce o kadar tuhaf oldum ki.sanki gözüne baksam onu ne kadar çok sevdiğimi anlayacaktı.bu yüzden utandım sustum oturdum.ne yüzüne bakabildim ne iki laf edebildim.o kadar heyecanlıydım ki.o sırada ablası aradı.ablam sana selam söylüyor dedi.sonra ablasına oda sana selam söylüyor diyip bana baktı bende saçmalayıp "hayır"anlamında kafamı sağa sola salladım.

utanmak. utançtan kıpkırmızı olmak. konuşamamak. konuşunca da saçmalamak

5-6 sene önce tanıştığım kızı 72.koguş adlı filme götürmüstüm filmi izleyenler bilir

konuşacak konu bulamadık derin bir sessizlikten sonra elini alıp kafamın arkasına koydum "baksana annem küçükken hep sırt üstü yatırmış beni, kafam dümdüz" dedim.

bir kız olarak hesabı odemistim sonra si ışte kızma kusme falan filan

utanmak kekelemek hebele hubele

telefonda yapılanın aksine akıcı konuşmanın olmaması (istisnalar oluyor elbet) ara ara çöken sessizlikler şirin göstermek için ehehheh gülüşleri halbuki hahahhohohohhahhsh diye gülen biriyken

zekama hayran kalınıp bir kelime dahi konuşamamak

hesap ödemek için yapılan çılgınca iddialaşmalar....

götüme kaçmış sesimle merhaba demiştim. gülerek kemik gözlüğünü çıkarttı merhaba dedi. ateşim çıktı o an. daha önce hiç görmemişim whatsapptan konuşmuştuk fotoğrafını felan görmüştüm tamam ama karşımda canlı kanlı görünce hönk diye kalıyor insan. mart ayı o günde hava güneşli ve soğuk esiyor tam sevdiğim hava tipi. güneş içini ısıtıyor ama rüzgar üşütüyor. ben 4 mevsim kısa kolla gezen tipim kazağım yoktur mesala benim. her neyse o günde kısa kollu giymişim üzerime de polar almışım hangi akla hizmetse. oturduk masaya kahveler geldi sohbet ediyoruz vb. üşüdüğünü hissettim titreme geldi böyle kıza. yaptığım hareket. poları kollarından tuttum karşımda oturan kızın sırtına uçurarak serdim üşümüşsündür sen diyip. o havada benim götümde donuyordu ama delikanlıyız ya aq bok sürdürmücez tabiki de. o yüz ifadesini unutamam teşekkür ederim diyebilmişti. belkide o yüz ifadesine jestlerine mimiklerine kapıldım. itiraf edeyim normal şartlar altında o polar ya kahveyi dökerdi ya ben masanın üzerine kapaklanırdım ya da polar katlanırdı yani cuk diye kızın omuzlarına yerleşmezdi. parfum şişesinin de tamamını üzerine boşalttığım için parfümümü mutlaka duymuştur yani. ayrılırken de gülerek tam önümde durdu. 0.5 snden daha kısa bir süre kollarını kaldırıp indirdi sarılmak istedi fakat ben sağ elimi uzatmıştım bile. benden hızlısı mezarda çocuklarr pişman mıyım asla yine olsa yine yapardım.

anakonda gibi içimize çekip sindirmeyi bekliyoruz şaka şaka bir şey yok iki el terlemesi biraz dil sürçmesi biraz aman kendimi yanlış tanıtmayayım derdi etklerin tutuşması mercimeğin fırına verilemesi mutlu son tabi bazen

utançtan bi karşındakinin yüzüne bi arkasındaki cama bakmak. suratta beliren aptal bi sırıtma..

buluştuk konuştuk eğlendik güzel vakit geçirdik, evlerimize döneceğimiz vakit kollarını açtı bende sarıldım, sonra yanağını uzattı bende öptüm. beklemediğim bir davranış olsada ve şaşırmış olsamda güzeldi.

la grande aquile ile konuşurken hatırladım ilk buluşma değildi ama olsun. bir kızla buluşmaya gitmiştim yemek falan söyledik sonra kız yiyemedi yemeğini ben de nasılsa hesap bana girecek diye düşündüğüm için kızın yemeğini de yemiştim

fotoğrafımızı çekmiştim ikinci buluşmadada turşu suyu içmiş çiğ köfte yemiştim

biz utangaç utangaç oturmuştuk. çok güzeldi.

parfümü boca etmek

haka dansı yapmak,

daha uygun bir başlık bulamadım. aramaya da pek inanmıyorum sanırım, ilk bulduğuma yapıştırıyorum. neyssee. bugün biriyle buluştum arkadaşlar. başta çok ön yargılıydım ama sohbet ilerledi çok tatlış anlar içindeyiz derken bebe beni öpmeye yeltendi, ne yapacağımı bilemeyip -sadece ufak bir hamleyle kendimi geri çekmek varken- ben ne yaptım? kafa tokuşturdum. bayağı bildiğiniz iki elimle kafasını tuttum, pat bir tarafa pat bir tarafa selam verir gibi kafa tokuşturup üstüne sırtını sıvazladım. eheh dedim ve konuyu değiştirdim. yarın arar mı sizce? jsjdjxksa edit: editimsi

vermek

bir kere first datem oldu onda da karşı taraf exlerinden bahsetmişti daha önceki bir başlıkta da bahsetmiştim. bende karşı savaş açıp bahsetmiştim :d

İlk buluşma değildi fakat bir buluşmadayken yaşadığım olayı anlatmak istiyorum. 20 Şubat 2023 Hatay depremi olmadan önce bir arkadaşımla iş çıkışı buluştuk. Yağmur bastırınca bir kafeye geçip oturduk. Çay kahve falan derken arkadaşım lavaboya gitti. Mekan 15 katlı apartmanın zemin katı fakat lavabosu bodrum kattaydı. (Konum: Adana) Arkadaşı beklerken bir anda insanların camları kırarak, masalardan uçarak koştuğunu görünce deprem olduğunu anladım. 6.4lük olmuş fakat ben hiçbir şey hissetmedim. Herkes dışarı koşarken ben bodrum kata koştum arkadaşı almak için. Çalışan personeller aşağıdan gelirken bir hanımefendi çalışanı görünce "pardon , arkadaşım lavaboda da, şimdi kadınlar tuvaletine girmem uygun olmaz. Girip bakabilir misiniz?" Diye sordum. Sağolsun hemen arkadaşı çıkardı. O da hissetmemiş olacak ki durumu idrak etmeye çalışarak dışarı koştuk. Çıkınca neden böyle bir şey yaptın diye sorunca kafede oturmayı ben önerdiğim için kötü bir şey olsaydı vicdanım el vermezdi dedim. Ben de böyle bir enayiyim sanırım swh