andımızı okuyacağımız zaman sırada geride kalmıştı çünkü geç gelmişti. ben de okula öğretmenlerden bile önce gelirdim çünkü en ön sıraya geçip andımızı ben okumaya gitmek isterdim mikrofona. o geride kaldığı için ağlamaya başlayınca ben de kendi sıramı vermiştim. sonra ilk sırayı başkasına verdiysem herhalde ikinci sıraya geçmeliyim diye düşünüp bir adım geriledim. sınıfın gürbüz çocuğuyla göz göze geldim. kendimi boğdurmamak için en arkaya geçtim, yanlis hatırlamıyorsam daha önceden beni boğmak için üzerime yürümüştü çünkü.
elini arı soktuğu için ağlamıştı. sınıfta okul hırkasını ve okul süveterini birlikte giyen tek çocuktu. sarışın, kısa boylu, güzel tatlış biriydi.
sonra bir gün okulda kızlarla doğruluk cesaretlik oynuyorduk, erkekler de futboldaydı. kızlardan birine git sevdiğin kişiye onu sevdiğini söyle dedi biri. kız da bir cesaretle sevdiği çocuğun yanına gitti ama çocuk topun peşinde koşturduğu için bakmadı bile kıza. kız da oyunu kaybetmemek için benimkinin yanına gidip seni seviyorum ama arkadaş olarak tamam mı sadece arkadaş olarak demişti. benimki de oyun oynuyoruz bir çekil ya falan dedi. sahanın ortasında sap gibi dikildigimi hatirliyorum, ne düşüneceğimi bilememiştim.
neyse o son dersti zaten. çantamızı okulun pencerelerindeki demirliklerden aldık eve gideceğiz. bu çocuk yanıma gelip benimle eve yürümek istedi. kız ona gelip onu sevdiğini söylediği için çok heyecanlanmış çünkü onu seviyormuş biz iyi arkadaş olduğumuz için bana anlatmak istemiş. ay ne güzel dedim ben de müthiş bir şey bu
hoşlandığım kişilerle yakınlaşırken yanlışlıkla kanka olmak gibi huylarım vardır
bunu da eltimize yazalım da şey olmasın
(#4560717)