hocanın ağzından -özellikle son zamanlarda- çok fazla zamansız ve gereksiz osmanlı güzellemesi ile alakalı haber ve alıntılar görüyorum. bu bana mı denk geliyor yoksa son zamanlarda böyle bir trend mi var bilmiyorum. bu arada hocanın zaten osmanlı sevdalısı olduğu aşikar...
en son dün
türkiye cumhuriyeti osmanlı'nın devamıdır başlıklı bir tivit görüp kaynağını bulmaya koyuldum, evet hocaya ait bir sözmüş, bir programda söylemiş, ama öncesi ve sonrası da varmış. okumak isteyenler için :
link
yazı içerisinde şöyle bir kısım var:
---
spoiler ---
imparatorluktan çöl almadık, o efsaneyi unutun. 20. yüzyıla girerken bize çöl kalmadı. iyi kötü bir demiryolu var. başkaları kurmuş ama biz de bir şeyler biliyoruz. milli savunma ve harp sanayinde ustamız var. biraz mühendisimiz var. belirli fabrikaları kurmuşuz bilhassa ordunun ihtiyacı için. ziraatta bir takım değişimler olmuş. okullaşma önemli adımlar atılmış. türkiye cumhuriyeti, osmanlı'nın devamıdır
---
spoiler ---
yazının bu kısmını ben mi yanlış yorumladım, yanlış mı anladım diye bir kaç kere okudum. hoca'nın söylediğine göre osmanlı'dan türkiye'ye kalan belli miraslar var. demiryolu, milli savunma, belli oranda ve sahada sanayileşme, mühendislik fabrikalar vs vs...
şimdi ya hoca göle maya katıp ya tutarsa diyip paldır küldür gidiyor, ya hoca bunadı, ya okuduklarımız yalan, osmanlı'nın son döneminden cumhuriyet'e ne kaldı?
---
spoiler ---
mesela, gene verilen bilgilere göre, hastalıktan cephe gerilerinde ölenler cephelerde ölenlerden çoktu. konya’da 12.kolordu hastanesinde yatanların %80’i zatürreden hastaydı. ve gereğince ilaç yoktu… genelkurmay sağlık dairesinin raporlarına göre, hastanelerde yatırılan (yahut müracaat eden) hasta sayısı 1921’de 151.783 ve 1922’de 247.988’di. yaralıların nakli ise bir meseleydi. düşünmeli ki, inönü muharebelerinde tren, eskişehir’den ankara’ya ancak 22 saatte gidebiliyordu. bozkırlarda hasta, yaralı nakli ise, hazin bir durumdaydı.
---
spoiler ---
sabahattin selek -
anadolu ihtilali
---
spoiler ---
hükümet ve dairelerin elim vaziyetini birkaç gün içinde gördüm. ermeni katliamı broşürünü fransızcaya tercüme masrafını verecek para mevcut değildi. kimse de, 15 altın kadar tutacak olan bu parayı veremiyordu. bu, teşkilatı ve icraatı şahsına bağlayanların, aradan çekilmeleri ile, ne olabileceğinin hazin bir misali idi. komisyonu mahcubiyetten kurtarmak ve hükümetimizin bu acıklı vaziyetini, yabancılara göstermemek için, bu masrafı derhal ve cebimden verdim. paramı sonradan iade edebildiler.
---
spoiler ---
kazım karabekir -
istiklal harbimiz
---
spoiler ---
memlekette yol yoktu. istanbul demiryolu ankara'da bitiyordu. onun da ancak eskişehir doğusunda küçük bir parçası elde bulunuyordu. akşehir-pozantı arasında kalan diğer bir parça demiryolunun ise pek askeri bir değeri yoktu. milli irade altındaki bütün topraklarda tek bir fabrika mevcut değildi. şark cephesinden gark cephesine, iyi kötü gönderilebilecek bir cephane sandığının istenilen yere varabilmesi için, kuş uçuşu ile en az 1.200 kilometrelik yol aşılması lazımdı. fakat insanlar kuş değildi ki! inebolu'dan ankara'ya ancak bir haftada varılabiliyordu. ama bu yoldan ankara'ya gelip dönecek vasıta eğer kağnı ise, onu sürenlerin ortalama bir aylık yolu göze almaları lazımdı. halbuki nihayet birkaç yüz kilo yük alacak bir kağnının hayvanları ile onu sürenlerin, bu yol için neredeyse bir kağnı yükü yiyeceğe, yeme ihtiyaçları vardır. oysa anadolu neredeyse açtı
---
spoiler ---
şevket süreyya aydemir -
tek adam
---
spoiler ---
bize tahsis edilen mıntıkada 300 kağnı arabası tespit ettik. bunları muharebe esnasında, derhal tanzim edebilmek için bir deneme çağrısı yaptık. tebliğimizden 24 saat sonra 250 araba gelmiş bulunuyordu. bazıları, öküzleri olmadığından arabalarına ineklerini koşmuşlardı. arabaları getirenlerin bir kısmı çocuk ve ihtiyarlar çoğu da kadınlardı. tümen kumandanı, düzlükte sıralanan bunları teftiş ederken, uzun övendireleriyle sevgili hayvanlarının başlarında dizilen kadınlara; erkeklerin niçin gelmediklerini sordu. bu zahmetli işte çok yorulacaklarını, hatta dayanamayacaklarını söyledi. kadınların verdikleri cevap şuydu;
- erkeklerimiz hizmette(askerlikte)'dir. emrinize biz geldik. böyle bir günde bize bu kadarcık iş düşmesin mi?
halbuki bunların çoğu, harap olmuş köylerinde çocuklarını komşularına teslim etmişlerdi. nitekim muharebe başlayınca bunlar, uzun günler gene bizimle geldiler. içlerinde doğuranlar oldu.
---
spoiler ---
kurmay binbaşı cevdet kerim