bugün
yenile
    /
    1. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      başı ve sonu da var. sadece bir kısmı... ümit yaşar oğuzcan... --- spoiler --- boynunda bir yer vardır, ben bilirim ne zaman oradan öpsem, değişir gözlerinin rengi yanar dudakların, terler avuçların dökülür kapkara aydınlık gibi omuzlarına saçların gitgide artar kalbinin vuruşları bir musiki halinde dünyamı doldurur ansızın bütün sesler kesilir zaman durur bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde her gün seninle yeniden var oluruz eriyip kaybolduğumuz yerde... --- spoiler ---
    2. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ağlasam sesimi duyar mısınız, mısralarımda; dokunabilir misiniz, göz yaşlarıma, ellerinizle? bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, kelimelerinse kifayetsiz olduğunu bu derde düşmeden önce. bir yer var, biliyorum; her şeyi söylemek mümkün; epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; anlatamıyorum.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi yudum daha almalıyım belki sohbet hız kazanır ve yağmur yağar hikayeye bi süs katalım merhaba canım,gel beraber ıslanalım gökten deniz yağsa aramızdan su sızmamalı.
    4. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    5. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sevmek güzel meslek ama zor can dayanıyor dayanmasına ama yürek gitti gidecek
    6. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir en sevdiğim tatlı kazandibidir leyla sev beni sokma müşküle seninle kaşık atalım iki tabak keşküle
    7. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ağlamak için gözden yaş mı akmalı? dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? sevmek için güzele mi bakmalı? çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı? hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır? özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı? hırsızlık; para, malmı çalmaktır? saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı? solması için gülü dalından mı koparmalı? pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı? öldürmek için silah, hançer mı olmalı? saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı? (bkz: victor hugo)
    8. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dusunmek aptalliktir belki de yarina bakinca sevgiden bahsetmek ne mumkun bahsedilen sen olmayınca halim ahvalim sen oldun darmadağın oldum sen olmayınca bahsetmenin en zor olduğu yerdeyim belkide yokluğundan bahsetmenin bir yürek yanar kor alev yanımda sen olmayınca söz biter ömür biter hayat biter de bu aşk hiç biter mi yanımda  sen oldukça gözlerinden hicap eder kelimeler hiç biri anlayamaz, anlatamaz yeşilini gülerken yeşili ağlarken yeşili ama en güzeli bana baktığınin yeşili gözlerinden hicap eder kelimeler hiç biri anlayamaz, anlatamaz yeşilini az evvel ben tarafından hasıl oldu.
      1muhteşem - veresiyeteklifetmeyiniz 28.09.2018 02:03:21 |#2535979
      0teşekkürler :d - radyocu yemek yapan psikolog 16.10.2018 21:35:30 |#3739100
    9. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında, ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında.
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kafesli evlerde ağlar çocuklar, odalarda akşam olurken henüz. o zaman gözümün önünde parlar, buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz. ne vakit karanlık kaplasa yeri, başlar çocukların büyük kederi; bakınır, korkuyla dolu gözleri: ya artık bir daha olmazsa gündüz? gittikçe kesilir derken sedalar, gece; bir siyah el gözümü bağlar; duyarım, içime sığınmış, ağlar, bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz...
    11. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      seni bulmaktan önce aramak isterim. seni sevmekten önce anlamak isterim. seni bir yaşam boyu bitirmek değil de, sana hep, hep yeniden başlamak isterim.
    12. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her gün yapılması gereken olaydır. bilmeden çocukça sevildiğini, ve bayram sabahınca beklendiğini, kaf dağından güneş getirir gibi getir gözlerini öleyim.
    13. 7
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aysel git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm, karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan seni seviyorum -attila ilhan okan bayülgen'den dinlerseniz ruhunuzu doyurabilirsiniz.
      1bi düzeltme, attila ilhan olacak hocam - geceninicinden 20.12.2016 22:23:23 |#2687170
      1hemencecik düzeltiyorum. teşekkürler. - cheers darlin 20.12.2016 22:24:56 |#2687631
    14. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      saçların uçuşurdu rüzgardan. yanından seni seyrederdim. güneş yakardı, deniz yanardı. sen konuşurdun, dinlerdim. gülerdin susardın, düşünürdün. benimle el ele yürürdün.. yol biterdi. görmezdim seni.. zaman yıl yıl geçerdi. uzaktan, çok uzaklardan seni seyrederdim.
    15. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ey kör!bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş! bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş! şu durmadan kurulup dağılan evrende bir nefestir alacağın, o da boştur boş! (ömer hayyam)
    16. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir insanın ötekini sevmesi bu kadar zorken -içimizden geçen- bu çağda ben kalktım seni sevdim bir anlamı olmalı sen yokken ben hayallerinin boyu şarap rezervine endeksli bir adamdım vazgeçmişken içinden aşk geçen her şeyden düşünüp geceler boyu kendimi hayatı allahı işin içinden çıkamayıp kendimi parka atardım kar yağdığı zamanlar kararıp kara kara gece parkta kim olur? gece parkta kediler köpekler ve bir baykuş (sahi onun ne derdi var?) içli şarkılar söyleyip içsizlere yollardım sonra kalktın sen geldin ben de kalktım seni sevdim seni sevdim bu zamanda kolay mı böyle bir şey? bir dolu boşluğun sıkıntının ve kabusun tortusundan sıyrılıp tutunarak gölgene kalktım ben seni sevdim bir anlamı olmalı ali lidar
    17. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ruhumun dalgaları, koşup kabarmayınız her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak. kalbim bir kayadır ki, neredeyse yıkılacak, hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız. dümdüz olsam diyorum, ve kumlu bir sahili yalayan sular gibi siz de yavaşlasanız. bilmediğim yeni bir masala başlasanız, çekilse kulağımdan hatıraların dili. ey eski gunler artık bana yaklaşmayınız, ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşina. bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına, ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma, yatakta yatmayı bildiğin kadar. sayın tanrıya kalsa seninle yatmak günah, daha neler. boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının, ben böyle canlı saç görmedim ömrümde, her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor. bütün kara parçaları için, afrika dahil. senin bir havan var beni asıl saran o onunla daha bir değere biniyor soluk almak sabahları acıktığı için haklı gününü kazanıp kurtardı diye güzel bir çok çiçek adları gibi güzel en tanınmış kırmızılarla açan bütün kara parçalarında afrika dahil birlikte mısralar düşürüyoruz ama iyi ama kötü boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek iki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar bütün kara parçalarında afrika dahil (bkz: cemal süreya) (bkz: üvercinka)
    19. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bedava yaşıyoruz, bedava; hava bedava, bulut bedava; dere tepe bedava yağmur çamur bedava otomobillerin dışı sinemaların kapısı camekanlar bedava peynir ekmek değil ama acı su bedava kelle fiyatına hürriyet esirlik bedava bedava yaşıyoruz, bedava. -orhan veli
      2dostum karabük ünili misin? - seferkant 23.12.2016 20:45:13 |#2695708
      0hayır dostum değilim. - edepsiz lacivert 23.12.2016 21:12:24 |#2698725
    20. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      arkadaşlar, haydi artık saflar dizilsin! uzak, yakın ufuklardan koşup gelerek belde çelik kılıç, içte çelikten yürek taşıyanlar saflardaki yerini bilsin! bir çığ gibi yürüyelim gözler ilerde; keder, elem her ne varsa geride kalsın! tehlikeler duman gibi tüterken yerde arkadaki her düşünce sönüp ufalsın. kahramanlar yürük gider ölüme karşı, bir sevgili gibi onu basar bağrına! bak, uzaktan çalınıyor bir zafer marşı, yürüyelim şu doğmakta olan yarına… sen ne kadar güzel şeysin, ey şanlı ölüm! bizim bütün talihimiz sende saklıdır. ey dünyada her yiğite nişanlı ölüm, zevki sende arayanlar elbet haklıdır. köprüköy’den, pilevne’den gelen ses nedir? çanakkale şehitleri dirildiler mi? çocuklarda yeni doğan bu heves nedir? kocamışlar bir sır için gençlik diler mi? saflarımız seyrelse de yine ileri!.. düşenlerin kanlarından doğar bir şafak! haydi sarssın yeri, göğü cenk türküleri; kanımızla burda yarın güller açacak. (bkz: hüseyin nihal atsız - yarının türküsü)
    21. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      umursamıyorum yılğınlığımı filan çünkü sessizce yaşanmalı her şey bir devrim sessizce olmalı mesela ve her söylediğine inanmalı bir palyaçonun bir palyaço neden yalan söylesin ki ben palyaço olsaydım söylemezdim marangoz olsaydım da söylemezdim ben insan olsaydım yalan söylemezdim !
    22. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nasılsın diye sorma bana. çünkü eskisi kadar iyi değ.ilim özlüyorum deme bana. çünkü eskisi kadar iyi değilim. merakımdan sordum nasılsın diye, deme. cidden eskisi kadar iyi değilim. -mike
    23. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      oydu bir bakışta tanıdım onu kuşlar bakımından uçarı çocuk tutumuyla beklenmedik uzatmış ay aydınlık karanlığıma nerden uzatmışsa tenha boynunu dünyanın en güzel kadını oydu saçlarını tarasa baştan başa rumeli otursa ama hiç oturmaz ki kan kadını rüzgardı atların hep andım ne yaşanır olduğunu en çok neresi mi ağzıydı elbet bütün duyarlıklara ayarlı öpüşlerin türlüsünden elhamra sınırsız denizinde çarşafların bir gider bir gelirdi işlek ağzı ah şimdi benim gözlerim bir ağlamaktı tutturmuş gidiyor bir kadın gömleği üstümde günün maviliği ondan gecenin horozu ondan
      0serin seslerden (sefa) dinlemenizi tavsiye ederim..harika okuyor - kizilotesi 13.01.2017 21:36:29 |#2747484
      0tavsiye için teşekkür ederim :) - akopi 13.01.2017 21:43:41 |#2774674
      0ne demek, rica ederim. ben genelde ordan dinliyorum. cemal sureya seviyorsaniz 'biliyorum sana giden yollar kapalı' siirine de bi bakın derim, güzeldir:) - kizilotesi 13.01.2017 22:01:42 |#3072182
      butun yorumlari goster (7)
    24. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      her şehidin ardından bir türkü söylenirmiş annem sen de benim ardımdan bir türkü söyle ağlama anne gidiyorum ben...
    25. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      varilacak yere kan icinde varilacaktir ve zafer artik hicbir seyi affetmeyecek kadar tirnakla sokulup koparilacaktir
    26. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ve sen daha demincek yıllar geçse de demincek bıçaklanmış bir dal gibi ayrı düştüğüm ömrümün sebebi, ustam, sevgilim. yaran derine inmiş fitil tutmaz, bilirim ama hesap dağlarladır umut, dağlarla .. #ahmedarif
    27. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      'gel dedi bana, kal dedi bana, sev dedi bana, öl dedi bana, geldim... kaldım... sevdim... öldüm.'
    28. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bi' kere de o bana bıraksın bana ne 😑
    29. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sana büyük bir sır söyleyeceğim. zaman sensin zaman kadındır. ister ki hep okşansın diz çökülsün hep dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına bir taranmış bir upuzun saç gibi zaman soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi zaman sensin, uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken sensin gırtlağıma dalan bir bıçak gibi ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın bu durdurulmuş zamanın işkencesi mavi çanaklarda kan gibi bu göz susuzluğundan sen yürürken odada bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini daha beter seni kaçak seni yabancı bilmekten aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan tanrım ne ağırdır sözcükler. asıl demek istediğim bu hazzın ötesinde sevgim hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün sevgim sen ki benim saat-şakağımda vurursun boğulurum soluk alıp vermesen tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın sana büyük bir sır söyleyeceğim. her söz dudağımda bir dilenen zavallı acınacak bir şey ellerin için kararan bir şey bakışının altında işte bu yüzdendir sık sık seni seviyorum deyişim boynuna takabileceğin bir tümcenin o parlakça kalp kristali kaba konuşmamdan gücenme benim. bu konuşma ateşte şu tatsız cızırtıyı çıkaran sudur o kadar sana büyük bir sır söyleyeceğim. bilmem ben sana benzeyen zamandan söz açmayı bilmem senden söz açmayı bilir görünürüm tıpkı uzun bir süre garda el sallayanlar gibi gittikten sonra trenler bilekleri sönerken yeni ağırlığından gözyaşlarının sana büyük bir sır söyleyeceğim. korkuyorum senden korkuyorum yanın sıra gidenden. pencerelere doğru akşam üzeri el kol oynatışından söylenmeyen sözlerden korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden. sana büyük bir sır söyleyeceğim. kapat kapıları ölmek daha kolaydır sevmekten bundandır işte benim yaşamaya katlanmam sevgilim. gerçekten zamanı bile bize unuttruracak kadar güçlü mü bu aşk denen şey?
    30. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ben sana mecburum bilemezsin...
    31. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sanma şahım herkesi sen sadikane yar olur...
    32. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      siyah gözlerine beni de götür ... (bkz: devamını bilmiyorum)
    33. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kaldirimlar sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. yolumun karanlığa saplanan noktasında, sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum. kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. ın cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık; biri benim, biri de serseri kaldırımlar. ıçimde damla damla bir korku birikiyor; sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler. -necip fazıl kısakürek
    34. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta her şey naylondandı o kadar ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı. ama geyikli geceyi bulmadan önce hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk geyikli geceyi hep bilmelisiniz yeşil ve yabani uzak ormanlarda güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan hepimizi vakitten kurtaracak bir yandan toprağı sürdük bir yandan kaybolduk gladyatörlerden ve dişlilerden ve büyük şehirlerden gizleyerek yahut döğüşerek geyikli geceyi kurtardık evet kimsesizdik ama umudumuz vardı üç ev görsek bir şehir sanıyorduk üç güvercin görsek meksika geliyordu aklımıza caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları kadınların kocalarını aramasını seviyorduk sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz bilir bilmez geyikli gece yüzünden "geyikli gecenin arkası ağaç ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü çatal boynuzlarında soğuk ayışığı" ister istemez aşkları hatırlatır eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş şimdi de var biliyorum bir seviniyorum düşündükçe bilseniz dağlarda geyikli gecelerin en güzeli hiçbir şey umurumda değil diyorum aşktan ve umuttan başka bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor biliyorum gemiler götüremez neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini örneğin manastır'da oturur içerdik iki kişi ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek öpüşlerimiz gitgide ısınırdı koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi geyikli gecenin karanlığında aldatıldığımız önemli değildi yoksa herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak gümüş semaverleri ve eski şeyleri salt yadsımak için sevmiyorduk kötüydük de ondan mi diyeceksiniz ne iyiydik ne kötüydük durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa başta ve sonda ayrı ayrı olduğumuzdandı ama ne varsa geyikli gecede idi bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında büyük otellerin önünde garipsiyorduk çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk yahut bir adam bıçaklasak yahut sokaklara tükürsek ama en iyisi çeker giderdik gider geyikli gecede uyurduk "geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı sultan hançerleri gibi ayışığında bir yanında üstüste üstüste kayalar öbür yanında ben" ama siz zavallısınız ben de zavallıyım eskimiş şeylerle avunamıyoruz domino taşları ve soğuk ikindiler çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık gölgemiz tortop ayakucumuzda sevinsek de sonunu biliyoruz borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum iyice kurulamıyorum saçlarını bir bardak şarabı kendim için içiyorum "halbuki geyikli gece ormanda keskin mavi ve hışırtılı geyikli geceye geçiyorum" uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum." turgut uyar - geyikli gece
    35. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sen seni, vereme yakalansan, kötü huylu bir kansere tutulsan kör kalsan yatalak olsan sevebilecek birini kaybettin sen tanrı'nın sana o muhteşem elleriyle verdiği armağanı, tuttun duvara vurdun, sen tanrı'ya ayıp ettin
      0++++ - kalbimi nerede unuttum acaba 26.12.2016 02:54:06 |#2777119
      0okuduktan sonra insanın ' sen beni kaybettin lan ' diye bağırası geliyor dimi - psikopatpsikolog 26.12.2016 02:59:32 |#2778293
      0bağırdım da zaten - kalbimi nerede unuttum acaba 26.12.2016 03:00:21 |#2778107
      butun yorumlari goster (4)
    36. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ahmet telli - aşk bitti
    37. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu akşam vakti deniz, o bütün hasretimiz, sanki gelmiş de dile, nedametin sesiyle, çarparak kafalara, yetmez mi, diyor deniz, karada çektiğiniz?
    38. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ezgi misali güzelliğin en güzel mırıltım, bir tınısı var ki çaldıkça yıkıldım.
    39. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- aşağıdaki şiir, edebiyat tarihimizin saygın şahsiyetlerinden sümbülzade vehbi efendi’nin müstesna bir eseridir. şiirin hikayesi ise şöyle: bir gün padişah vehbi efendi’yi yanına çağırır ve: “bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ise ödüllendirmek gelsin” der. ve işte sonuç aşağıda: azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana, kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can. * * * lal-u şarap içurem ve ıslatıp geçirem, parmağına yüzüğü, hatem-i zer drahsan. * * * eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır? lale ile sümbülü kakülüne nevcivan. * * * diz çökerek önüne ılık ılık akıtam, bir gümüş ibrik ile destine ab-i revan. * * * salınarak giderken arkandan ben sokayım, ard eteğin beline, olmasın çamur aman. * * * kulaklarından tutam, dibine kadar sokam, sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan. * * * öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç, düşmanın bağrına, hançerimi nagehan. * * * eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim, yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman. * * * herkese vermektesin, bir de bana versene, avuç avuç altını, olsun kulun şaduman. * * * sen her zaman gelesin, ben vehbi’ye veresin, esselamun aleyküm ve aleykümselam. --- spoiler ---
    40. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      durakta üç kişi adam kadın ve çocuk adamın elleri ceplerinde kadın çocuğun elini tutmuş adam hüzünlü hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü kadın güzel güzel anılar gibi güzel çocuk güzel anılar gibi hüzünlü hüzünlü şarkılar gibi güzel
      2çünkü cemal süreya ❤ - psikopatpsikolog 29.12.2016 00:38:35 |#3224074
      1çünkü cemal süreya ❤ - psikopatpsikolog 29.12.2016 00:38:35 |#2907336
      1çünkü adam :)) - pikapaketxxx 29.12.2016 00:48:20 |#2908068
    41. 4
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "çetrefil bir savaşın ortasındayız. uzun bir günün sonundaki gecede adımlarını saymak, adımlarını ezberlemek. güzel bir güneşin tam karşısında dalgalı bir denizin kıyısında unutulmaz manzaralar çiziyoruz sayılı saatimizle. bir gemi kaçıyor, ağlıyoruz. hayalimde dünyanın en güzel portresi. yüzün değince yüzüme bir kıvılcım beliriyordu. onlar görmüyordu, göremezlerdi. güzellik görecelidir sevgilim. sen görülesi güzelliksin. seni yalnız ben görmeliyim, ellerini yalnız ben öpmeliyim. bunlar kıskançlığımın yazılı halidir. sakla beni, büyüt beni, yaşat. ne güzel de yaşarım içinde. şimdilerde sana beni beklemek düşüyor, bana seni beklemek. bekleyelim birbirimizi. sevelim. çetrefil bir savaşın ortasındayız, vazgeçmeyelim." yazmak için gece olmasını bekleyemedim :)
      0daha saat 3 allahsız. bari güneş batana kadar bekle. - defolu adam 2017 01.01.2017 15:01:11 |#2891329
      0kimin şiiri bu cok begendim. - angina pektoris 03.01.2017 04:08:46 |#2915752
    42. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bir kez olsun çok özledim de...
    43. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      parlıamanet'i de bozdular tutunacak dalımız mı kaldı? pavyonda tanıdığım bilge bir pezevenk vardı! kötü kitaplar okumak kötü yaşamak gibidir derdi. iyi kitaplar okudum bir boka yaramadı..
    44. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu vatana nasıl kıydılar... insan olan vatanını satar mı? suyun içip ekmeğini yediniz. dünyada vatandan aziz şey var mı? beyler bu vatana nasıl kıydınız? onu didik didik didiklediler, saçlarından tutup sürüklediler. götürüp kâfire: "buyur."dediler. beyler bu vatana nasıl kıydınız? eli kolu zincirlere vurulmuş, vatan çırılçıplak yere serilmiş. oturmuş göğsüne teksaslı çavuş. beyler bu vatana nasıl kıydınız? günü gelir çarh düzüne çevrilir, günü gelir hesabınız görülür. günü gelir sualiniz sorulur: beyler bu vatana nasıl kıydınız?
    45. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bekleyenler için bir ayak sesi duymayayım kapıya koşuyorum gelen sen misin diye bir sarı saç görmeyeyim yüreğim burkuluyor ağlamaklı oluyorum her şey bana seni hatırlatıyor gökyüzüne baksam gözlerinin binlercesini görürüm bir rüzgar değse yüzüme ellerini düşünmeden edemem yaktığım bütün sigaraların dumanları sana benzer tadı senden gelir yediğim yemişlerin içtiğim içkilerin ve içimdeki bu dayanılmaz sıkıntı bu emsalsiz hüzün seni beklediğim içindir resmine bakamaz oldum uykulardan korkuyorum artık utanıyorum odamdaki bütün eşyalardan şu sedir hala gelip oturmanı bekliyor şu ayna karşısında güzelliğini seyretmeni şu kadeh dudaklarına değebilmek için duruyor masada ve şu saat geldiğin anda durabilir sevincinden zaman çıldırabilir çünkü benim dünyamda ölümsüzlük, seni sevmek demektir. bir çocuk doğmayı bekler bir ağır hasta ölmeyi bitkiler yağmur ve güneşi bekler yalnız bir kadın sevilmeyi ve düşün ki bir adam içinde bütün bekleyenlerin korkusu ve ümidi seni bekler asılmayı bekleyen bir idam mahkumu gibi sen gelinceye kadar pencerem kapalı duracak rüzgar gelmesin diye artık perdeleri açmayacağım gün ışığı girmesin diye sonra kahrolacağım bu karanlıkta, bu derin yalnızlıkta ve günlerce gecelerce haykıracağım nerdesin diye, nerdesin diye bir gün bu kapıdan sen gireceksin biliyorum ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek yıllarca sonra öldüğüm gün bile gelsen bütün bu bekleyişlerimi ve öldüğümü unutup çocuklar gibi sevineceğim kalkıp sarılacağım ellerine uzun uzun ağlayacağım ümit yaşar oğuzcan
    46. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      şimdiki aklım olsaydı; dünün acısını, bugünün sancısını, yarının kaygısını yaşamazdım. ulaşılmaz aşkların tartışılmaz üstünlüğüne inanmaz, tel örgüye takılarak pantolonumu yırtmazdım. şimdiki aklım olsaydı; aşkın,"sen benim erişilmezim, vazgeçilmezim, unutulmazımsın" diyenlerin dayandıkları palavradan ibaret bir payanda olduğunu bilir ve ulaşılmaz sandığımız yıldızların gerçekte bir taş ve kum yığını olduğunu, yıllarca beni oyalayan aynanın arkasının katranlı kağıtla kaplı olduğunu anlardım. şimdiki aklım olsaydı; yıllar sonra, "öyle değil, şöyle davransaydım sonuç daha değişik olurdu"nun muhasebesini yapmanın faydasız olduğunu, dua çiçeklerini ağlatmanın, gökkuşağının canlı renklerini soldurmakla eşdeğer olduğunu anlardım. şimdiki aklım olsaydı; bir başkasıyla asla derken, sevdiğinizi bir başkasıyla gördüğünüzde, bu kadarı da fazla demenin kendimi aldatmaktan başka bir işe yaramayacağını, yeryüzündeki bütün yolların denize çıkmadığını, bütün nehirlerin ummanına akmadığını öğrenmek olduğunu bilirdim. şimdiki aklım olsaydı; içimde derin bir hüzün, kumsalda yürürken uzun uzun, bir sarhoşun kafasında geçmişteki sancıların bilançosunu hesaplarken bu med ve cezir bileşkesinin kimyasını bir simyacı gibi düşünmekten başka birşey olmadığını anlardım. şimdiki aklım olsaydı; önümü görmeden hep geriye bakmaz ve istasyonda oturup, giden trenin dönmeyeceğini bile bile dönmesini beklemezdim. şimdiki aklım olsaydı,"bir dönüp baktım ki geçmiş seneler, içimde birikmiş neler neler olmuş kördüğüm, aynadaki gözlerimde gördüğüm, hala senin için yanmakta ve ağlamaktayım," demez ve boş bir şişe içinde başarı kutlamazdım. şimdiki aklım olsaydı; en yaşlı totemi bu gece yaşantımdan çıkaracağım derken, tapınağa her zamankinden daha çok gitmezdim. şimdiki aklım olsaydı; milyonların yaşadığı bu kentte, yamaçtan inen huzursuz akşamların koynunda yalnızlığımı paylaşacak bir dost bulamamak, caddeden geçen araçların motor gürültüsüyle sabahlamak, yeni bir güne başlarken, bir gün döneceksin diye kaç yıl aç ve muhtaç kaldım sevgiye demek yerine, yeryüzündeki bütün nehirlerin sevgidenizine akmasıyla ve sevgi denizinin ummanına kavuşmasıyla son bulacağına asla inanmazdım. şimdiki aklım olsaydı; kumsalda büyük bir ateş yakıp, denizin yakamozlarını seyrederken sabahlamazdım, martı çığlıklarını gitar mırıltısı sanıp ağlamazdım, dalgaların kumsalı öperken çıkardığı hışırtıyı aşk ninnisi sanmazdım. ve sevgilim şimdiki aklım olsaydı, seni sevmezdim, nefret etmem gerekirken seni övmezdim, denize bakıp bakıp sövmezdim. şimdiki aklım olsaydı...ahh şimdiki aklım olsaydı... alıntıdır
    47. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hani diyorlar ya olurken hayatin gözünün önünden bir film şeridi gibi geçiyor işte ben ondan çok korkuyorum. o film şeridinde her şeyin seninle alakalı olmasından korkuyorum sin nefesimde bile yüzümde acı bir gülümseme ile bu dünyadan ayrilmaktan bahsediyorum ben seninle yaşadığımiz onca seyi belki 40-50 yıl sonra bile ilk gunki gibi gozumun onunde canlanmasi nasil bir duygu olabilir ki? acaba olurken bile canimi acitir mi ? simdi ben bunlari dusunurken bile seni affediyorum biliyor musun? allah afetsin,cok sevmisim.
    48. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kısa bir şiir: "seni seviyorum."
    49. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu şu samanyolu hani avuçlarından dökülen kum taneleri var ya onlardan birindeyim yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa bir daha doğmamak için doğmak diyorsun ölümlülerin işi bir de mutlu olanların onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman bir kaza olsa adı aşk oluyor artık aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum. çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil (bkz: ahmet telli)
    50. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      gece kurşun gibi ağır karıyı bağır bağır bağırtıyorum -nazım hikmet ran
    /