farz edin ki babanız bunu okuyor

Keşke çekip gitmek yerine kalıp oğluna ve kızına ailenin nasıl olunabilecegini ögretseydin de kavganın anlaşmak olduğunu sanarak büyümeseydik bunlarıda ilişkilerimize normal sanarak yansitmasaydik.Keşke bizi aydan aya o şehirde işin olduğunda arayıp 2 saatlik buluşmalara çağırıp bunun babamizla hasret gidermek olduğunu soylemeseydin de bizi sizin için geldi diyip haftadan haftaya görmek için gelseydin belki biz şuan başkalarının babalarıyla ilişkilerine imrenir olmazdık

Saygıdeğer babacığım; Öncelikle bana çok güzel baba olduğun için çok teşekkür ederim💖 benim yaptığım şeylere yaşıtlarımın babaları çok daha fazla tepkiler verebilirdi. Olması gerekeni yaptın ve alıp karşına beni benimle konuştun. Kedi köpek gibiyiz her şeye tartışıyoruz ama birbirimizi çok seviyoruz be! Gün sonunda seni gıdıkladığımda hiçbir negatif şey kalmıyor aklımda. O kadar hamaratsın ki... Benim süperkahramanımsın. Annemin de ayrıca. Ne kadar yaparsam yapayım "ameliyat olduğum dönemlerde kocacığım olmasaydı halimiz haraptı sağolsun her erkek yapmaz" lafını da kaptın annemden hadi yine iyisin ;))) Bana diyorsunuz ya "morcikolat elimiz kolumuz ayağımız her şeyimiz " diye... Oturup hıçkıra hıçkıra ağlayasım geliyor. Benden ne ümidiniz vardı da kırdım kim bilir... Ama merak etme dediğin gibi "atanacak memur olacak çok güzel para kazanacak ve araba alacak" ım Ama lütfen artık ekonominin çok kötüye gittiğini ve dışarıda can güvenliğimin tehlikede olduğunu algıla. Ve bunların kimlerin yüzünden olduğunu da... Negatif şeylere gelirsek... Mesela benim erkek arkadaşlarım da olabilir. İlla ki sevgili olacağım diye bir şey yok -ki ortaokuldaki hoşlanıp açılmamdan sonra hiçbir şey olmadı hayatımda - ablamlarda bunu anlayamadın ki ben anlatamam sana şimdi. Aramızda yaklaşık 40 yaş var beni çok iyi anlamanı da bekleyemem zaten. Kız arkadaşlarımda da kalamıyorum insanlara güvenmiyorsunuz anlıyorum başıma gelecek varsa sokakta gündüz gözüyle de olur ki. Ha bir de her zaman 7'de evde olmayayım arada kaçamak yapabileyim mesela 9'da eve geleyim filan. Çünkü İstanbul'un ücra köşesinde oturmak zor her yere 2 saatte gidiyorum malum. Gerçi benim bunu yazmamla hiçbir şey değişmeyecek. Ben yukarıda yazdıklarım gibi yaşamak için farklı şehre atanıp kendi hayatımı kurmam gerekli ki onda bile telefonla sürekli kontrol altında tutarsınız beni. Ya da benim evlenmem gerek onu da 6 sene içerisinde ben düşünmüyorum. Velhasıl kelam babacığım seni çok seviyorum. Bu pürüzler beni kimseye güvenemeyen bir manyak yaptı annemle bana bunu aşıladığınız için teşekkür etsem mi bilemedim. Bir de lütfen sana telefonu alalı 7 yıl oldu sürekli gösterdim artık whatsapp'tan konum, fotoğraf, numara gönderebil Sevgilerimle en miniğin, 3.bebeğin, gözünde büyümeyen en küçük çocuğun💖💖💖

İyiki varsın ellerinden öpüyorum babam

Herkeste farklı çağrışım yapan başlık. En çok da çocuklarım bunun gibi cümleler geçen sohbet/başlık/tivit/post (onların döneminde ne olursa artık) gördüklerinde, duyduklarında boğazlarında bi yumru kalmasın diye ‘iyi’ bir adamla evlenmek istiyorum. En çok bunun için.

Nolur arada sarıl ve sevgini belli et

varlığın dert yokluğun yara be adam

Bıyığınla göbüşünle gıdınlanla kelinle kısacası her şeyinle seni seviyorum

Senden başka Reis tanımam. Benim Reis'im sensin BABA. Diğer reisler senin tırnağının kiri olamazlar.

Seni tanımak isterdim

Ah be babam, okuyamayacak olduğunu bilsem de yazayım seni, sen gittikten sonra çok aradım seni, bi cok kez mesajlarına bakarak ağladım gunlerdir, inanamadim , benim bikac gün önce gördüğüm adam şimdi tabutta olamaz , bu gerçek değil hayır, her ne kadar ayrı olsanız da annemle, senle zaman gecirmeyi çok seviyordum , ameliyat olacaktın ertesi gün, hatta saatler sonra. Bazen düşünüyorum, ne için ugrasiyoruz , birbirimizin kalbini kırıyoruz boş şeyler için , ayağını kaydırmaya çalışıyoruz, ne için? Amacımız ne? 3 günlük dünya dedikleri doğruymuş. Çok kısa hayat, keşke ölmeden once biraz daha konusabilseydim babamla, babanızın kıymetini bilin , her şey geri gelir , can geri gelmez , saygılar

Baba, Hayatı algılamaya başladığım yaşlardan itibaren görebileceğim tüm kötülükleri bana yaşattığın için, bana bir insanın birden çok hayatı nasıl çöp edebileceğini gösterdiğin için, tüm başarılarıma rağmen hep önüme bir engel koyduğun için başkaları çevresindeki zorluklarla savaşırken beni yaşattıkların yüzünden kendi içimdeki zorluklarla savaşmaya mecbur bıraktığın için hayatımın ışığını yok ettiğin için seni hiçbir zaman affetmeyeceğim.

annem geçen bizim için, bunların inatlaşmaları hiç bitmez dedi. ikimiz de güldük. inatçılığımı senden almışım, insanlara hoşlanmadığı gerçekleri söylemeyi de senden almışım, gereksiz atarlanmaları bile senden almışım. hatta kafamı attırana, konumu ve kim olduğu fark etmeksizin siktiri çekebilmeyi de senden almışım. anneme benzetirler beni, saçlarım, kaşlarım vs biliyorum ama ben en çok senin kızınım. babanın bir kere bile, bir derdin mi var diye sormayışının acısı nasıl oturduysa içine ablamların ya da benim yüzümüzü biraz dalgın görsen hemen gelirsin, bir derdin mi var, anlat hadi diyerek. genel olarak arkadaş gibi takılırsın bizle de o baba çizgisini de aşmazsın. ben mesela hiç dayak yemedim senden. ablamlar da öyle. üçümüzün dediği tek şey vardır, babamın bakışı yeter. dövüp sövmezsin ama senin o ters bakışın bizi susturmaya yeter. mesela pat küt saydırmazsın bize hiç. ortalık duman olur, annem, ablamlar birbirimize gireriz. herkesi ayırıp tek tek ağzımıza sıçarsın bağırıp çağırmadan. hayatın boyunca kazık yedin biliyorum. hem de ciğeri beş para etmez insan müsveddeleri tarafından. hepsi de arkandan atıp tutardı ama karşına geçince elleri ayakları dolanırdı. çocuk aklımla bilirdim, senin sessiz kudretinden nasıl korktuklarını. ufak tefek bir adamsın, ben doğmadan önce geçirdiğin ölümcül kazadan sonra hafif de topallarsın ama senden daha kalıplı adamlar bile korkar senden. deli kuvveti var çünkü sende. genel olarak sakin bir adamsın ama sinirlenince asla geri adım atmazsın. bu huyumu da senden almışım bak. karşımdaki ağzımı burnumu bile dağıtsa, o geri adımı atmak öyle ağrıma gider ki ölmeyi yeğlerim. herhalde vaktimin çoğunu seninle geçirdiğim için böyle oldum. çocukluk anılarımın çoğu seninle. birlikte bütün jackie chan ve sylvester stallone filmlerini izlerdik. oturur kucağına senle gs maçlarını izlerdim. kelime avını öğretmiştin mesela bana. yüzmeyi öğretmeye çalışmıştın. zorla çarpım tablosunu öğretmiştin. matematiğe kafamın basmadığını anladığında bıkkınlıkla matematik çalışmalarından vazgeçmiştin. bak, bi o yönüm sana benzemiyor işte, bende sayısalcı kafası yok. belki de ilk hayal kırıklığını o zaman yaşattım sana. ya ben sana hasta rolü yapardım sırf hastaneye götür diye. çünkü ordan hastanenin yanındaki konservatuara götürürdün, çalışma arkadaşlarını ziyaret etmek maksadıyla. beni hep dokuz eylül'ün güzel sanatlar fakültesinde gezdirirdin, heykelleri, vazoları, tabloları gösterirdin ,o kulak tırmalayan piyano konserime bile katlanırdın, sırf bunun için rol yaptığımı bile bile hep götürürdün yine de. bi keresinde bana, sen ablanlardan farklısın demiştin. birisi sövseler bile sesini çıkarmaz, diğeri incir çekirdeğini doldurmayan şeylerden kıyametleri koparır. sense durduk yere kavga etmezsin demiştin. ama insanların hoşuna gitmeyen gerçeklerini yüzlerine vurma gibi bir huyun var, bazı şeyleri görmezden gelmen lazım, yoksa çok kavga edersin demiştin. o zamanlar kızmıştım sana. ama zamanla anlar oldum seni. fakat bunu sen de yapıyorsun. belki de kendinden bildiğin için dedin. bi de hep şey derdin bana. kızım senin başını belaya sokmadan duramadığın bi gün yok mu ajdjjdjf! ama en çok şu huyunu seviyorum. ne bok yersem yiyeyim hep ilk önce nedenini dinliyorsun. ve hep hepimiz gençtik, hepimiz hata yaptık, diyorsun ya, sağol baba.

ölmek daha mı cazip geldi yaşamaktan?

Sanki ölmeden mezara koymuşlar gibi işten kalan zamanını aşırı boş değerlendiriyorsun. Bütün hayattan elini eteğini çekmiş gibi davranıyorsun hiçbir şey umrunda değil. Çık artık bu kafadan ve saçma sapan şeylere vakit harcama artık desem bile hiçbir şeyi değiştirmezsin biliyorum. Bu sadece seni üzer. Ama geçmişte de şuanda da gelecekte de hep kendine haksızlık etmişsin. Kararları başkalarına bırakarak asıl en büyük kötülükleri hep kendine sen yapmışsın. Şimdi de kaderine küfrediyorsun. Şu yaptığın şeyler kendine, zamanına haksızlık ve haram. Pişmanlık içinde yaşıyorsun ve pişmanlık içinde öleceksin ki bu en üzücü şey. Umarım bu son dediğim gerçekleşmez ve sen" iyi ki yapmışım" diyebileceğin şeylere odaklanmış olursun. Seni çok seviyorum. İyi ki varsın.

gorsel Bunu okuduğumda aklıma gelen ilk kişiydin ve ben bunu tam da bunun doğruluğunun yeni yeni farkında olmaya başladığım zamanlarda okudum. Suratıma nasıl çarptı anlatamam. Farkında olmadan bende bıraktığınız benim bile sonradan farkına vardığım yaralarımı sizin dibinizde sizin ruhunuz duymadan iyileştirmeye sarmaya çalışıyorum. Sana olan sevgim her zaman sana olan kızgınlığımı kırgınlığımı bastırdı seni her zaman anlamaya çalıştım haklı haksız olduğun her konuda ama bunu yaparken bazı şeylerin altında ezilen ben olumuşum. Yine de sorun değil ben hallediyorum Seni çok seviyorum sen de biliyosun bunu :) bugün doğum günün :) İyi ki doğdun <3 öpüyorum seni :*

şimdi buraya kendimi hazır hissettiğim zaman editleyip karalayacağım

(bkz: Alınan en iyi iltifat) Geçenlerde benim başımı hiç öne eğmedin oğlum ben senden razıyım gibi bir cümle kurdu. Kendine kıyasla hala iyi bir evlat olduğumu düşünmezken bu cümlesi beni acayip mutlu etti. Yaşım 25 olmasına rağmen ne ben ona sevgimi belirgin bir şekilde hissettirmişimdir ne de o bana. Buna rağmen seninle her zaman gurur duyduğumu ve sevdiğimi bilmeni istiyorum koca reis. Bildiğin üzere biz sevgisini belli etmeyen insanlarız.

Baba ne işin var burda Allah aşkına sana hiç yakışıyor mu?