ego

başta bi haz veriyor belli bi yere kadar tatmin ediyor bunu her egoist insan gibi ben de tadını çıkara çıkara yaşadım. ama bi süre sonra insan kendini kandırmaya başlıyor ve bu iyi değil. egositlik aslında bir fayda sağlamaya çalçalıştırıyoama egoysa bunu engelliyor. eline bişey geçmeyerek ego yapmak insana değersizlik hissi veriyor, fayda getiremediği şeyler insanı mutsuz ediyor. insan egoyu ihtiyacı olduğu zamanlarda dozunda tüketmeli. ya da bunu hayatında düzgün yere koyabilmeli. nihayetinde tüm insanlar ego sahibidir.

ankara'da halk otobüsleridir. kış mevsiminde miami beach hissiyatlı oluşturacak klimaya sahiptirler. yazları da yine aynı klima adamın boynunu lahmacun küreğine çevirir ama orası ayrı.

2-3 yan hesapla artı kasan ego sahibi olmaya başlamış artık.yani şu ortamda bile ego kasıp prim yapabiliyorsunuz nedesem boş.

fazlası iticilikle yarıştırır.

knight onlinede bifrostta bulunan yaratık.

bana son dönemde çok diyolar abi yeminle bisey yapmiyom vallahi insanlardan uzak durmak istemenin neresi egoistlik bana bi anlatın

biraz ego iyidir gençler iyidir. hemen şöyle açıklıyım. çalışmayı seviyorum ve cidden okuz gibi çalışırım ve her yerde bu özelliğimi göstermeye çalışırım. benden daha fazla çalışan olduğunu görünce kendime yediremem. spor salonu olsun dershane olsun hayatta ki her konuda. benden daha fazla çalışan kişi olmamalı böyle düşünüyorum. steve jobs ' ında dediği gibi her gününüzü hayatınızın son günü gibi yaşarsanız sonunda haklı çıkacaksınız. aynı şekilde sevmekte. ve hani bunlar hakkında konuşmaya başlayınca ya millet gerçek egonun ne olduğunu bilmiyor ya da çevresi tarafında sürekli kıyaslandığı için ( daha 2-3 yaşındayken benim oğlum şiir ezberledi , benim kızım kendi yemeğini çok rahat yiyebiliyor diye kuçuklukten beri egonuzu çevrenizde kiler besliyor yani kıyaslanıyorsunuz kıyaslandımda. ) hep pofpoflandığından başka birisi kendini pofpoflayınca veya ondan ustun özellikleri olunca egoist oluyor hasiktir lan ordan. evet egoistim var mı artıran ? einstein ın dediği gibi ego= 1/ bilgi. ne kadar çok bilgi o kadar düşük ego. ne kadar az bilgi o kadar yüksek ego.

ibrahimovic

bazılarında o kadar varki tartilsa egosu ile birlikte ağır tonajlı araç sayılacak ama anlamıyorum amk o kadar egoyu o dizler nasıl taşıyor ?

ego her zaman daha fazlasını ister.

ben efsane egoluyumdur öyle diyorlar kabullendim artık.

psikoloji de aslında süperego'dan ve id'den gelen istekleri dizginleyen ve dengede tutan unsurdur. günlük hayatta kullanım alanı ise 'kendini beğenmişlik' ile sınırlıdır.

egos kim ya?

en aldatıcı maske

''boğularak ölenlere dikkat edin, büyük çoğunluğu yüzme bilirler. bu yüzden açılırlar ve o yüzden boğulurlar. trafik kazasında da yine ölenlerin neredeyse tamamı şoförlüğü iyi olanlardır. bu yüzden hız yaparlar ve kaza yaparlar. acemi şoförler ölümcül hata yapmazlar ve yüzme bilmeyenler boyunu geçen yerlere gitmezler. bilmek her zaman iyi değildir, çünkü ego öldürür.''

ha bi de sigaraya başlama sebebim açık net ankara bilir

zlatan ibrahimovic

latincede ben anlamına gelen sözcük. şimdi ego ile alakalı çok sık kullanılan birkaç cümleyi yazacağım peşine aynı cümleleri ego yerine ben kelimesini getirerek tekrarlayacağım. -ego sizin düşmanınız. -ego kötüdür. -egosuyla hareket eden kimse sevilmez. -egomdan nefret ediyorum, ondan kurtulmaya çalışıyorum. -egonuzu dinlemeyin. *benliğiniz sizin düşmanınız. *ben kötüyüm. *benliğiyle hareket eden kimse sevilmez. *benden nefret ediyorum ve kurtulmaya çalışıyorum. *benliğinizi dinlemeyin. ne kadar anlamsız değil mi? ego eğer benliğimizse tüm ömür uğraşsak da onu yenemeyiz veya ondan kurtulamayız. okuduğum bir kitapta yazar egoyu bizim küçüklüğümüz olarak tanıtıyordu. benzetme çok hoşuma gitti, düşününce çocukken korkular üzerine yaşarız. egonun da ortaya çıkışı çoğunlukla korkudur örneğin istediğimiz bir şeye ulaşmak için çabaladığımız zaman içimizde bir yer, ya yapamazsan der. bu korku özgüvensizliğe sebebiyet verir, çabalama gayretini düşürür. egoyu susturmak imkansızdır, içimizdeki bu konuşan küçüğü biz ancak çeşitli argümanlar öne sürerek yatıştırabiliriz. kes sesini diyip bir tane patlatırsak ortaya çok daha saldırgan bir çocuk çıkar aman diyim baş edemezsiniz. her çocuk gibi inatçı davranacaktır, konuştukça belki acımasızlışacaktır. kendi çocukluğumuzu canlandırarak, tatlı tatlı gülümseyip bak canım benim ben şimdi bunun için çabalıyorum ve olmaması için hiçbir neden göremiyorum demek lazım belki de. bu kapsamda egoyu yani benliğimizi yerden yere vurmak yerine bir çocukla iletişim kurar gibi hareket ederek bir nevi bükemediğimiz bileği öpmeliyiz

kimse sizden daha alcak degil. kimse benden daha ustun de degil. your ego my lego bbb

william in bir şarkısı

freud'un sözüyle ego şahlanmış bir at üzerindeki şovalye gibidir. i̇d ile süperegonun isteklerini uzlaştırmaya çalışan hakemdir. i̇d, ego ve süperego insan zihninin katmanlarıdır. bu katmanlar birlikte yer almalarına karşın farklı düzlemlerde fonksiyon görürler. i̇d, zevk temelli bir istekler ve aşırı ısrarcı temel enerjinin çıkış noktasıdır. temel ve en ilkel benliktir. ana kaynağı cinsellik, açlık gibi ihtiyaçların en bencilce doyurulmasıdır. ego ise "id"in bu isteklerini gerçeklikle karşılayan kısımdır. çeşitli savunma mekanizmaları ile "id"i dengeler. i̇d ve süperego arasındaki dengeleyici unsurdur. temel görevi kişisel güvenlik sağlamak ve "id"in bazı isteklerine izin vermektir. freud ileriki yıllarda gerçekliği test etmek, savunma, bilgi sentezi ve zeka fonksiyonları ile hafızayı bu merkeze bağlamıştır. süperego, baba figürünün ve kültürel adetlerin içselleştirilmiş bir sembolüdür. "i̇d"in ihtiyaç ve talepleriyle çatışma halindedir. "i̇d"ye karşı saldırgandır. tabuları ayakta tutar. oidipus kompleksinin çözümü için baba figürünün içselleştirilmesidir. her şey bir yana daha önce de bahsedenler gibi ''ego'' yani latince ''ben'' anlamına gelen ve benliği gelişmemiş yani ''id''lerine kapılmış kişilerin sırf kendi ''id''lerini bencilce doyurma isteklerinden kaynaklı laf salatalarına maruz kalmaktayız. egosu olan insanlar için değil , asıl olmayıp ''id''lerine yenik düşen insanlardan uzak durmanızı tavsiye ederim. zira bu insanlar fazlasıyla tutarsızdırlar.

pardon? birisi beni mi çağırdı?

(bkz: your ego is my lego baby) (bkz: asdfghjss)

(bkz: elektrik-gaz-otobüs) ankaralıların gözü yaşlı diğer şehirliler bu ne diyor

sadece angara'ya yakışan terim

kişiyi diger varlıklardan ayıran şey. ben olma hali veya bilinci.

yaş fark etmiyor aşırıya kaçanı falakaya yatırmak lazım. ulan pezevenk bedavaya en önde izlediğin tiyatroya gelirken cannes film festivali'ne davetliymişsin gibi niye davranıyorsun.

çocuk mu gördün kandırdın garip mi gördğn saldırdın cesaretin ne hoş ancak arkası bomboş bir mustafa sandal şarkısı

(bkz: melih gökçek) (bkz: elektrik gaz otobüs)

mustafa sandal'ın en güzel şarkılarından biri bence, dümdüz, dürüst, söylenmek istenen. buradan ''egoma ters düşüyorsun, çek git buradan'' ''çocuk mu gördün kandırdın garip mi gördün saldırdın''

psikolojik olaylarda üst ben ben id falan filan. ama halk ağzındaki manasından bahsetmek istiyorum ben. bugün 16 yaşımdayken ne yapıyordum diye düşündüm. cevap bir hiç kimse olduğum gerçeğiydi. kendimi kimse olarak görmüyordum. bir şeylere tutunmaya çalışıyordum. şimdi ise burnum öyle bir havada ki. aşmış hissediyorum deyip bir salak yazıya dönüştürmeyeceğim bunu. sadece belli bir farkındalık durumundayım. ve bu durumu dile getirmekten kaçınmıyorum. insanlara zerre değer vermiyorum genelde. adam sile sile kimsem kalmadı yavaş yavaş. zamanında uğraştığım şeyleri umursamıyorum. seni sikeyim seni sen sikeyim hepinizi sikeyim falan günlük hayatta bolca içimden geçirdiğim kimi zaman böyle hayatı sikeyim diyerek dışa vurduğum bir cümle oldu. ama buradaki sikeyim kısmı kesinlikle en ufacık önemsediğimden değil. tamamen sikime değin ibneler gibi. lan öyle çok ahım şahım bi insan da değilim. bu egom nereden geliyor bilmiyorum. daha zeki olduğumu iddia etmiyorum ya da daha güçlü daha zengin daha yakışıklı falan. hiçbiri değilim. ego bunlardan olur sanardım. meğer egoist sandığım insanlar geri zekalılarmış. kendime bir kişilik analizi yaparsam herkesten nefret ettiği halde onlardan sevgi bekleyen biri olarak tanımlarım. nefret bile değil aslında bu. bir tiksinti. insanın elini yumruk yapıp yüzünü ekşitmesine sebep olan bir şey. lan acaba onlar da benim gibi ama belli etmemek için mi çalışıyorlar? bu bir ihtimal. bu tiksindirici. diğer ihtimal de bahsettiğim kadar tiksindirici olmaları zaten. her iki ihtimal de tiksinmeye itiyor beni. ne bir dinim ne bir tanrım ne bir ırkım var. veya toplum yaratırken kullanılan herhangi bir şey. bir izme sahip değilim. sadece farkındayım ve ne kadar üzücü olsa da mükemmel hissediyorum. evet zevk almıyorum bu hayattan evet acı çekiyorum özenip kimi şeylere. ama şu his var ya ben kazandım hissi. ben kaybetsem de kazandım hissi. benim için çok şey ifade ediyor. kendimi pek sevmiyorum ama tanıdığım en iyi egoistim.

"en büyük yeteneğiniz egonuzun yüksek olması." t: sehabe ve yeis sensura'nın taze şarkısı. güzel bir piyasa eleştirisi olmuş. lakin yetmez. "bu beyle gitmez kardeşim!" diyenlerin sayısı daha da artmalı. gelişmesi lazımsa bu ortamın daha çok ses çıkmalı. ayrıca; yeis'in uzun saçlı halini özlemişim :d hala abisi gibi flex atamıyor ama olsun, potansiyelini dolu dolu kullanmasına sağlık. ego --- spoiler --- bakış açın leş ama yenemez duruşu. yükselince ben keneler doluşur. bu böyledir hep. sehabe konuysa, bu böyledir hep. en büyük yeteneğiniz egonuzun yüksek olması. başka bir şey değil. ritmi zor tutar b*k gibi rapin. ama rapçiyim diye geçin, aşka bir şey deyip. dolaba vignettir. ya da wack rapin ağızlara ciklettir. dönüp bir tane bile koymam. çünkü sen tüy ben ağır sıklet p*ç! . kaostan beslenmiyorum, aptallara seslenmiyorum. fark bu: aptallara seslenmiyorum. yükselince biri bilenmiyorum. diss atıp kimseye dilenmiyorum. anlamadım bu ne s*kten devinim. magazin tutunur, ezikler sevilir. bu raket dişli. zaman zaman canıma tak etmişti. ama zirveyi aldığımda diyeceğin tek şey: "sehabe harbiden hak etmişti!" hazmedeceksin. alın terime p*şt az mı diceksin? sıkıldım piyasanız bok gibi. pop gibi yap takıl hiphop gibi.. . bakış açın leş ama yenemez duruşu. yükselince ben keneler doluşur. bu böyledir hep. sehabe konuysa, bu böyledir hep. en büyük yeteneğiniz egonuzun yüksek olması. başka bir şey değil. ritmi zor tutar b*k gibi rapin. ama rapçiyim diye geçin, aşka bir şey deyip. dolaba vignettir. ya da wack rapin ağızlara ciklettir. dönüp bir tane bile koymam. çünkü sen tüy ben ağır sıklet p*ç! . eskiden biz rapçiler aynı yolun yolcusuyduk. savunurduk davamızı. eskiden biz rapçiler aynı yolun yolcusuyduk. şimdi değişti... ne anlatıyorsunuz anlamıyorum hiç. kalmadı piyasada asil. serseri takılır muhallebi takımı, özgüvenli bir nazi. annesi kıza nazik. süt çocuğu ama asi. laflara bak basit: "uyuşturucu, asit..." sence gerçek nedir? göstermiyor gazeteler hiç gerçekleri. instagram hesaplarında saçma rapçi manşetleri. prim yapmıyorsa sahte gelir gerçeklerim. . bakış açın leş ama yenemez duruşu. yükselince ben keneler doluşur. bu böyledir hep. sehabe konuysa, bu böyledir hep. en büyük yeteneğiniz egonuzun yüksek olması. başka bir şey değil. ritmi zor tutar b*k gibi rapin. ama rapçiyim diye geçin, aşka bir şey deyip. dolaba vignettir. ya da wack rapin ağızlara ciklettir. dönüp bir tane bile koymam. çünkü sen tüy ben ağır sıklet p*ç! --- spoiler ---

--- kesit --- Ego, ego, ego. Bıktım usandım. Kendiminkinden de başkalarınınkinden de. Bir yere varmak, farklı ve ayrıcalıklı bir şeyler yapmak, ilginç biri olmak isteyen herkesten sıkıldım. İğrenç bir şey bu. İğrenç, iğrenç. Kimin ne dediğim umrumda değil. Hiç kimse olacak cesaretimin olmamasından usandım. --- kesit --- Bu yazıyı 4 sene önceki defterimin arkasına karalanmış halde buldum. Böyle kendime küçük notlar bırakmak acayip hoşuma gidiyor. O zamandan beri grammerim değişse de fikirlerim pek değişmemiş. Hala hiçkimse olacak cesaretim yok çok komik.

Ego, Sigmund Freud'la özdeşleşen bir psikanaliz terimi. İnsanın kişisel özelliklerini koruyarak bilinçaltı isteklerinden bazılarına izin verme hali. Yani fazlası zarar, azı acizlik gibi bir şey Abartmamak şartıyla kesinlikle olmalı ve hakkını vermeli

sahibi olanlar için aslında hayatı cehenneme çevirendir. kendi hırslarınız için etrafınızdaki çok sevdiğiniz o güzelim insanları öyle harcıyorsunuz ki... size de yazık onlara da...

İd hayvandır. Dürtüsel ve evrimsel çalışır. Süperego da içinizdeki üst insandır. Ubermensch gibi düşünebiliriz. Ego da, bu iki sesi dengeleyen bir terazidir.

Kararında olursa iyidir fakat öz güven ile arasında ince bir çizgi vardır, o çizgi aşıldığında çirkin duruyor.

(bkz: ingmar bergman - persona) izlenmesi dahilinde -kaba tabirle- “havalı”, “kendini beğenmiş” gibi sığ anlamlara gark edilmemesi gerektiği sonucuna ulaşılacak, favori karakterimi (bkz: elisabeth vogler) barındıran muhteşem filmdir. egonun tezahürü en beklenmedik anda pandik atabilir.

kurtlar vadisi üzerinden örnek verecek olursak tam olarak şöyle bir şeydir; gorsel