bilinçaltı

garip bir yapı. bilinçli olarak yavaş bir şekilde geliştirmek oldukça mümkün. örnek olarak, alışkanlık haline getirdiğiniz şeyleri farklı yollardan yapmak.

kesinlikle mucize. anlaşılacağını zannetmiyorum, bilim kurgu filmleri daha bu konu üzerinden çok ekmek yiyecek eminim bundan.

bazen rüyalarla bir takım mesajlar verdiğine inandığımdır. mesela millet güzel güzel rüyalar görür ben rüyamda tuvalet yıkıyordum. sanırım bilinçaltımı bok götürüyor.

sanırım hayatta karşılaşılabilecek en boktan durum çok geçti başımdan hem ben onlara hem onlar bana bi türlü kabullenemiyo insan hep bi boşluk .

her gece rüyamda bombalar patlıyor bir yerlerde, sıçrayarak uyanıyorum. haberlerde o kadar görüyoruz ki bilinçaltımıza işledi. bugünlere nasıl geldik be..

olayı günlük hayatta yaşadığım yetmezmiş gibi bide rüyada hatırlatan sayko

bu bilinçaltı mevzusunu oldum olası sevmedim. içine attığın şeyleri bilinçaltı bir anda içinden attırıyor rüyalarda. adamların şarkısı vardır ya rüyalarda buruşmuşuz diye, o hesap, rüyalarda buruşuyoruz.

çok sevdiğim ilginç bulduğum ve merakım olan bi olaydır kendisi.

gustave le bon'a göre "bizim bilinçli hareketlerimiz, zihnimizde var olan bilinçaltı temelinin bir sonucudur." yani sokakta size doğru havlayarak koşan bir köpeği gördüğünüzde kaçma refleksi bilinçaltında kodludur. bilinçaltı, bilince kaçması gerektiğini hatırlatır ve bilinç uygular.

bilinçten hemen tümüyle kaçan ama düşünsel herhangi bir etkiyle bilinçli kılınabilecek olan zihinsel süreçlerin alanına denir. bilinçaltı teriminin anlamı bilinçdışı teriminin anlamıyla sık sık özdeşleştirilir. bunda elbette freud'un bilinçdışı olguların da, bilincine ulaşılabilir olgular olarak tanımlanmış olmasının etkisi vardır. bilinçdışı, özellikle bilincine varılamayacak durumlarla ilgilidir, oysa bilinçaltı olguları bilince çıkmak için bir etkiye gereksinme gösteren olgulardır. aynı zamanda bilinçdışı kavramının daha kapsayıcı olduğunu ve bilinçaltı kavramını da içerdiğini düşünerek her iki terimi özdeşleştirmek de bir bakıma mümkündür.

bana oyun oynuyor

duymak istemeyeceğimiz, söylendiğinde inkar edeceğimiz her şeyi barındıran yer.

hepimizin karanlık dehlizleri. o dehlizlerdeki çoğu şey karakterimize, hareketlerimize etki ediyor. yalnız şu da bir gerçek ki bilinçaltınızdakiler açığa çıktığı zaman %80 daha mutsuz olursunuz. çünkü orada sizi etkileyen her olay ayrıntısına kadar var.

bilinçaltı psikoloji yazılarında bilinçdışı diye kullanılıyor

bence hala gizemi %100 çözülemeyen yapı. saçma sapan yaptığımız hareketlerimizin cevabı bile orada. hatta aşık olduğumuz insanın kriterlerini seçerken bile buradan yardım aldığımızı düşünüyorum. bir de şöyle düşünüyorum. zamanında yaşadığımız kötü olaylar en ince ayrıntısına kadar buraya kaydediliyor. paketleniyor ve kaldırılıyor. biz bir olayı unuttuğumuzu sanıyoruz ama derinlikklerde gizleniyor. o paketi tamamen yok etmeden de o huzursuzluk hissinden de tam kurtulamıyoruz.işte bilinçaltına inme teknikleri tam burada devreye giriyor. hipnoz vs. bu sayede o paket tekrar gün yüzüne çıkarılıp içeriğinin olumsuzluğu değiştirilip tekrar paketleniyor.

değişik bir yer ya deep web gibi bir yer.yoksa porçayın bir şahinle bana istanbul’u gezdirmesinin mantıklı bir açıklaması olamaz.ya da godlessturtlela beni trollemelerinin.değişik rüyalar için folbiol için :d

orada her ne varsa abuk subuk rüyalar eşliğinde dışarı çıkmaktan vazgeçsin. yıldım. usandım.

yalın alpay bu kavramı roman ve fyodor mihailoviç dostoyevski çerçevesinde müthiş anlatmıştır. link bilmeyenler için not: sigmund freud tüm teorilerini-tespitlerini dostoyevski romanlarındaki karakterlerden hareketle bulmuştur. yani, şöyle diyelim; psikoloji bir bilim olarak dostoyevski kitaplarından sonra ortaya çıkmıştır.

Çok ilginç bir şey gerçekten. Bugün rüyamda ilkokul yıllarıma döndüm. Son günüymüş, arkadaşlarımızla vedalaşıyoruz. Birden bir arkadaşımız şiir okumaya başlıyor. Şiir çok tanıdık, duysam tanırım ama uyandıktan sonra tek cümlesini bile hatırlayamadım. Tuhaf olan şu an tek cümlesini hatırlayamadığım şiirin, rüyamda tamamının okunmasıydı. Bilinçaltımda yatan ama asla hatırlayamadığım daha ne kadar şiirler, kitap cümleleri, şarkılar var kim bilir.

Rüyamda elimde çiçekler eski sevgilimden özür diliyor ve tekrar arkadaş olalım diyordum. En son 2 sene önce gördüm kendisini. Ki kötü de ayrılmadık ortada özür dilenecek bir sebep yok aslında ama yokluğun bilinçaltıma etkisi herhalde başka açıklaması olamaz

Çok garip bir şey. Rüyanızda tanımadığınız bir yüzü görme ihtimaliniz yokken yinede bu hissiyatı yaşıyorsunuz. Bunun sebebi aslında o yüzü görüp bilinç altınıza atmanız. Düşünsenize içeride kimler, hangi sesler, hangi olaylar dönüyordur kim bilir. Korkunçç...

Dün polis falan dedik tartıştık falan. Bugün rüyamda polis olduğumu gördüm. Ve bazı insanları yakalamak varken vahşice öldürdüğümü gördüm hatta yaralı birini kurtarmak yerine binadan aşağıya atıyordum. Benden polis falan olmazmış polis dediğin vefalı olur çok kötü rüyaydı amk.

Bilimsel açıklamalarını sinan canandan izleyebilirsiniz dostlar. İnanılmaz boyutları var

hayata dair yaşadığımız ve karar aldıran olgu