asosyal itiraf

o kadar çok açı mevcut ki aralarında pergel misali dönüyorum. hangisi doğru açıya tekabül ediyor ölçemiyorum. galiba tolstoy haklı, huzur yalnızca karnı tok ineklere özgü bir hissiyat.

13 gün oldu. abimden ayrı kaldığım çok daha uzun zamanlar oldu ama 13 gün belki de daha aylarca uzayacak. belki sene kavramını kullanacağım sonraları. zaten en kötüsü de bu. daha ne kadar devam eder bu böyle belli değil. on sene de sürecek olsa keşke bilsem vaktini. sayılı bir günüm olsa elimde de çabucak geçse. ben 13 günü zor devirdim. ne kadar süreceğini bilmediğim zamanı nasıl geçireyim? herkes alışırsın diyor. ben alışmak istemiyorum. böyle bir şeye kim nasıl alışır ki? en sevdiği insanın yokluğuna kim nasıl alışır? ben abime doya doya sarılmaya, sabahları işe gitmeden ablamla beni uyurken öpmesine, iğrenç esprilerine, her zaman en çok bizi düşünmesine, o güzel kalbiyle verdiği umuda alıştım. en sevdiği insanla sınamasın allah kimseyi inşallah.

sevdiğimi sevdiği kızla elele gördüm benimle görüştükten iki gün sonra, sinir krizleri soklar hastaneler travmalar derken memleketime dondum kaldiramadim durumu hala icimde bir ukte ona zarar verme ic gudusu ile evimde oturmus onu takip ederken iki haftada on kilo aldim icimdeki ofke yine bana zarar vermis oldu

i̇lgili ilgisiz son zamanlar da aklıma diego forlan geliyor az önce olduğu gibi bu nasıl bir iştir anlamadım ki :/ milletin aklına eski sevgililileri gelir benim aklıma diego forlan geliyor. neyse gidip bir kaç tane videosunu izleyeyim de öyle yatayım.

8. sınıfta böyle yeni yeni flörtleşmeler bakışmalar başlamıştı sınıftaki kızlarla erkeklerin. bende yanımdaki 2 kişiyle birlikte tenefüslerde yakalamaca falan oynuyoduk amk.

okulda her nöbetçi olduğum günün bir atraksiyonlu geçmesi benim şanssızlığım mıdır yoksa birinin bedduası mı bilmem. mesela bugün,normal bir öğrenci nöbetçi olduğunda çay işi filan yaparken ben boya yaptım yetmezmiş gibi birde düşüp dizimi parçaladım. sanırım buda hayatın çektiğim kopyaların cezasını çektirme biçimi

şu sözlükte bir gün uçurulma korkusu ile bir kez yan hesap almıştım. onu da elime yüzüme bulaştırmıştım amk. (bkz: yahsiii07) başlık silinirse entry kendini imha edecektir.

yaklaşık bir saat önce hala oldum sözlük.olum çok güzel bi his lan bebeklere bir dakika dayanamayan ben o kadar sahiplendim ki onu koy yanıma yıllarca bakarım ona.allahım çok güzel bisey bu fazla kusursuz çok şükür allahım ya

az önce o ses asosyal sözlük başlığına sesimi attım. i̇fşa oldum kaldırdım xkwjdj pişman değilim 54 kişinin kulağını kanattım xksjxksk

aşık olamıyorum. konuştuğum her kız daha beni görmeden bana aşık oluyor. bende kimsenin kalbi kırılmasın diye kendimden nefret ettiriyorum. ben nasıl aşık olacam onuda bilmiyorum.

bu başlık altındaki entirileriniz çok uzun okumaya useniyom

yeni yazarlar geldiğinden beri isimlere bakıp bu yazar yeni mi değil mi diye oyun oynuyorum kendi kendime amk profiline tıklıyorum tahminim doğruysa kendime puan falan veriyorum çok ilginç

herkese vicdanlı, bi kendime gaddarım.

her şeye çok fazla kafa yorduğum için hayatımın %95'lik kısmı mutsuzlukla geçiyor.

dün abimin odasında bir not bulunmuş. notta da ağız dolusu küfürler yazılıyormuş, benim yazıma benzetildiği için abim tarafımdan "akşam eve gelme" denilip evden uzaklaştırma cezası aldım. itiraz etmiştim ben yapmadım, etmedim diye fakat şu an anımsıyorum da laptobuma el koyduğu için ben de içimi kağıda dökmüştüm..

hoşlandığım çocuğun gizlice fotoğraflarını çekiyorum. sülalesine kadar stalklıyorum. hakkında çok şey biliyorum. kendisi bunları bilse beni polise falan götürürdü heralde.

"şimdi uyucam hatta ,biliyorum kızıyorum sana falan ama iyiki varsın ve cidden değerlisin benim için söyliim dedim." şöyle bir mesaj aldım ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.tecrübeli arkadaşlar yeşillendirebilir.

çok üzülüyorum, harbiden çok. anlatsam anlamazsınız ama ciddili çok üzülüyorum. 20 yılda tükendim, hevesimi aldım, artık hakk'a kavuşmak, sevdiklerime kavuşmak istiyorum. kalanlarla yaşanmıyor sözlük.

5 senedir aynı kızı seviyorum konuştuk falan ama duygularımdan hiç bahsetmedim.

korkular yüzleşmek için fazla ağır olabiliyormuş, gördüm.

20 yıllık hayatım boyunca yaşamadığım gariplikleri son 3 aylık zaman dilimi içerisinde yaşıyorum kafam patates oldu.

abla bugün sana çok kırıldım okuduğum bölümle ilgili sorulan soruları yapamayınca bana gülmen kalbimi çok kırdı o kahkaha atıp beni küçümsemeni unutmayacam

kendime babam gibi biriyle evlenmeyeceğime dair söz verdim.

birgün bu her yanı yapmacıklıkla kaplı dünyanın balçığına yapışıp ben de yapmacık olacağım diye çok korkuyorum. çevremdekilerin birer birer değişip bu dalgaya tutulduklarını gördükçe birer kez daha soğuyorum onlardan. gitgide daha yalnız hissediyorum kendimi. gitgide daha da durgunlaşıyor hayatım. ben bir korkağın tekiyim ve bunlar gerçekler. ve ben hayattaki gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorum

yazdım yazdım sildim,buraya bile itiraf edemiyorum durumum çok vahim galiba

şu saatte kavgalı olsak bile baktığımda yüzümü güldüren fotoğraflarımızın olması ve her daim yanındaymış gibi hissetmem mükemmel bi duygu

sonunda uykum geldi.

çorbada tuzun olsun derneğindeki çorbacı çocuk ❤️ ben

"uyudum, uyandım, uyudum, uyandım; kepaze bir hayat." bu kepazalik sadece benim hayatımı kuşatmış değil. anlamsız birtakım cinayetler, ihraçlar, ithalatlar, başı kopartılan siyah bir kuş, mesaisine geç kalan sorumsuz bir öğretmen, hastasını azarlayan duygusuz bir doktor, vatandaşa hayvani bir muameleyi layık gören torpilli bir memur, yabancı bir toprağa kucağında çocukla iltica eden suriyeli kadın, tecavüze uğrayan figen, dövülerek öldürülen erdal, lüzumsuz bir sevişmeden doğan eksik bir çocuk, nankörlüğün dik alasını yapan menfaatperest bir arkadaş, aldatıldığı halde ilişkiye devam gurursuz bir erkek, pazartesi sendromu yaşayan ölgün bir güruh, çiçek desenli elbisemi kana bulayan annemin "ben çocuklarımı asla dövmem" sözündeki pişkinliği, teknolojinin eksilttiği paylaşım, sevgilinin gaddarlığı, sokağın boşluğu, komşunun yokluğu, yalnızlığın ağırlığı, kocasının dayağından bıkan üst komşunun çığlığı, otobüse bindiğinde gözleri yer verecek bir genç arayan teyzenin dizginlenemeyen yaşlılığı, vücudu zayıflatan çirkin bir hastalık, üç kuruş için sokaklarda "domates domates" diye bağıran seyyar satıcıya; yalıda viski yudumlayan plaza erkeğinin sarhoşken attığı naraları başka kapıya dercesine savurması, bir yanda zenginlik, öte yanda yoksulluk, namus bekçisi yobaz, din simsarı şeriatçı, trafikte hayvanlaşan leyveli, bilmediği konuda alleme kesilen cahil, çöp kutusunun etrafına çöp atan üşengeç insan, çok sevdiği kitabın yazarını hatırlayamayan köhne aklım, sarılan sevgilileri kıskanan boş kalbim, geceyi günden def etmeye çalışan korkak ruhum, payıma düşen yalnızlığı adil kullanmaya çalışan tutumlu mizacım, yoldan geçen arkadaşını görmezden gelen vefasızlığım, uzak mesafelerin etkilemediği statik bir özlem, dar zamanlara sığdırılan tutkulu bir aşk, sokağa salınan kayıp bir çocukluk, uzun boyundan utanan az sivilceli bir ergenlik, klasikten arabeske geçen bir ruh göçüğü, mesleğinde başarılı olamayan bir sürüngen ve paragrafa bir yüklem bulamayan kıt aklım... rezalet ruhumu daraltan her şeyde...

ikimiz de aynı şehirdeyiz ve birbirimize varmamız için yarım saatten daha az zaman yeter. buna rağmen o orada ben buradayım. neden ? sebep yok.. ben burada ne yapıyorum ? kendimi ve etrafımdakileri sıkmaktan başka ne işim var ? gerçi onun da orada pek lüzumlu işlerle uğraşmadığı ortada

en sevdiğim şeylerden biri bezelyeleri çiğ çiğ yemek.

yarın bize gelecek diye muhallebili kayayıf,kakaolu kek,patates salatası yaptım sırf kalbine giden yol midesinden geçer diye ama öğrendim ki gelmiyormuş işi çıkmış sözlük her seferinde bahtsız kaderim gün yüzüne çıkmak zorunda mı ?

şifresini 17 kişinin bildiği toplu bi hesaptan büyük stalklar yapıyorum.sevmediklerimi burdan staklamak zevk veriyo cövdçdhgd

bizim burda bi petrol var normalde hep en yakin olanina gideriz ama bu ikinci petrolde cok tatli benim tipim olan bi usak var onun icin hep o petrole gidiyorum.ama cocuk haftasonlari calisiyo galiba artik haftaici gitmeyi kestim bende

sevgilisinin abime yazdigi ayrilma mektubunu olsun abimin sevgilisine yazdigi malca mektuplari olsun hepsini okudum canim benim ortalikta birakmasaydin banane.

hayatım bir ipin ucunda her gün lanet olası öksürükler kan kusmalar. doktor bile gözümün içine bakarken acıyarak bakıyor ne ara bu hale geldim en son bahçede top sektirdiğim günler aklımda annemden terli terli su istediğim zamanlar. fakirdik ama mutluyduk eskiden şimdi ise zenginlik içindeyim ama mutsuzum hayatımın sonları gibi hissediyorum takatim kalmamış hiç bir şeye ölüyorum sanırım

küçükken allah ı büyük ak sakallı tatlı bi dede gibi zannediyordum. günaha girdiysem affet yarabbim

itiraf ediyorum 10 dakikadır itiraf edicek şey arıyorum ama bulamadım. hayırlı geceler.

su iyi niyetimden kaybettigim kadar hiç bi boktan acı çekmedim (bkz: bu ne biçim cümle oldu aq)

hoşlandığım kıza gözlerin türk gözü gülüşün turan demek istiyorum ama kız solcu

çok değişik bir itiraf olacak bu.... üşenmeden okuyunuz. asla taze fasulye yemem, imkânsızdır. kokusu bile mide bulantısı yaratıyor, 10 yaşındayım daha annem ne zaman taze fasulye koysa tabağıma hepsi kalkınca sofradan peçeteye koyar mutfakta ki koltuğun altına koyardım. bir gün kombimiz bozuldu, kombinin altında koltuk. daha sonra koltuğu bir çektiler bir kaç küflenmiş peçetenin içinde taze fasulyeler yere düştü minderi kaldırıp bir baktılar ve o koku, o görüntü. evden dışarı kaçmıştım. yazarken güldüm inşallah sizde gülersiniz slmxldkdldlkdkdk

geçenlerde evden acele çıkmam gerekiyordu uyuyakalmışım.ütülü gömlek yok tabi.ütü masasıyla falan uğraşmamak icin oturma grubunun yanındaki prize taktım ve ütü sırasında deri başlığı yaktım.beni affet anne.

hoşlandığım kızın whatsapp profilinde elinde çiçekler var istemeye mi geldiler noluyoz be ya ben daha aşk acısı çekecektim

korkuyorum sözlük. aşık olmaktan korkuyorum.

alkol kullanmadığımı bildiği halde ilk rakını benimle iç diye yalvaran, aldattığı için ilişkimizin ve benim yıllarımın içine sıçan eski sevgilimin sabah namazı çıkışı arkadaşlarıyla çekindiği fotoğrafı gördüm. başında takke vardı.. sabah namazı sonrası.. başında.. takke.. yaşadığım travmayı anlatabilmem mümkün değil ya..

‪değişik hissediyorum biraz. i̇nsanların dertleri arasında kaybolmuş gibi. dertlerini içine atmayanlar benim içime atıyor. onlarda birikmediği kadar, bende birikiyor. yüzümü asık gördüğünde, derdimi sormaya çekinen insanların dertlerine çare aramak vakit kaybı gibi geliyor.‬ ‪sevgilisinden ayrılıp aşk acısını yaser'e çeken bir arkadaşı var. "ben çok seviyordum, ben onsuz ne yapacağım." diye ağlıyor işte. tavsiye verdiğim an "sen anlamazsın." yaftasını yiyeceğimi adım gibi bildiğim için susuyorum sadece. kız arkadaşım olmadı çünkü. hayatında hiç arabaya sahip olmamış birisine "arabamı sattım, bundan sonra ne yapacağım ben?" diye ağlamak gibi bir şey bu. hele arabası olmayan insan arabayı bir ihtiyaç olarak görmüyorsa, karşısında küçük duruma düşersin.‬ ‪"ne derdin var?" sorusunu soran taraf hep ben oldum. sevgilimi elimde tutmak için değil, ailemi bir arada tutmak için kaygılar gütmeme rağmen hem de. yaşıtlarım gece 12'de sevdiği kızla el ele dolaştığı anı hayal ederken ben; dağılmış salonun ortasında, kırık sandalyeleri, parçalanmış süs eşyalarını toplamaya çalışıyordum. ‬ ‪yine de almadım o soruyu. belki de mücadele ettim almamak için. o sorunun cevabı eğlenceli değildi, melankolikti. ben de melankolik davranmayacaktım. tiksinmiştim çünkü yapılan sahte melankolilerden. melankolik takılsam, benim dertlerim de sıradanlaşacakmış gibi geliyordu. diğerleri gülüşünü, saçlarını, kokusunu unutamadığı sevgilisi aklından çıkmadığı için tebessüm bile edemez hale gelirken, ben ise küçük yaşta hayatın gerçekleriyle yüzleşmenin şokuna rağmen gülümsemeye çalışıyordum. i̇şte bu yüzden herkes dert dinleten taraf oldu, yaser dert dinleyen.‬

az önce babamla tinder kullandım ve annemin bundan haberi yok

gün geçtikçe insanlardan daha çok soğuyuyorum ve bu yüzden asosyalliğin dibine vuruyorum.

buraya yazmalıymışım. (#1651462)

gerçekten birine hafiften yanık olmak dogru bir tabir mi bilmiyorum ama sanirim suan oyleyim olmamasi icinde elimden geleni yapicam tekrar olmaz.