arkadaş

bir üstü dosttur.

maksim gorki'nin ilginç kitabı. bi kaç sefer bırakıp öyle bitirmiştim.

çok güzel bir mahsun kırmızıgül şarkısı. link

istenilen kişiye ithaf edilebilecek bir melike demirağ şarkısı. link ''olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş''

sizi tamamlayanı candır. :)

gerçeği zor bulunuyor bu devirde.

arigold hesabının şifresini istediğimde tak diye veren adamdır. cınım kirdişim <3

az önce tabletimdeki eski resimleri karıştırıyordum. 10. sınıftaki sıra arkadaşımın bana hediye ettiği şiiri buldum. okudum, bir hoş oldum. severdi beni, bende o'nu severdim. defterime "tam sarılmalıksın. o yüzden bütün bir sene sana sarıldım." yazmıştı. keşke şimdi de olsa da sarılsa bana. bağrına basardı beni anne şefkatiyle. özlüyorum. şiir ise şu: "kapa gözlerini uzak mevsimlere kapa gözlerini, önümüz kış solmasın sakın gözlerindeki bahar kapa gözlerini sıkıca, bakma sakın güneşe kapa gözlerini yoksa kalbim eriyecek şimdi aç gözlerini güz yağmuru indi inecek şimdi aç gözlerini çabuk vakit geldi ruhumun tohumları yeşerecek" solmasın gözlerimizdeki bahar, güzel dilan.

derdini paylaştığın, kendini zayıf noktalarınla ona açtığın, sevdiğin ve seni sevdiğini bildiğin insan

orta okul arkadaşımı sevgilisiyle birlikte gördüm. suratlarımıza bakıp tanımamış gibi yaptık ikimizde. yüz ifadelerimiz hiç değişmedi. üzmedi bu beni. sanırım bazı insanların hayatımızdan çıkması gerekiyormuş.

savaşların temel kuralı vardir kendini degil yanindaki arkadaşını korursun (anlayana)

ortak olmak her sevince,her derde,kedere ve yürümek ömür boyu beraberce el ele olmasın hiç o taa içten gülen gözlerde yaş yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş

''arkadaş, insanın kendine verdiği bir hediyedir.'' (bkz: gece vurgunu)

az önce aradım kanka ana yolda yuruyorum ve çok çisim geldi dedim.çöm bi yere dedi. ana yolun neresine çömiyim dedim. "sen yaparsın sen dengesizsin" dedi. neyse dedim ben kapatıyorum.kapatırken " bak kapatırım ama söz ver bi yere çömüp yapma çişini"dedi. ben o kadar mı malım diyorum,evet malsın diyip kapattı telefonu. ne olsun istiyosunuz ben kendimi nasıl lanse etmişim.

eski türklerde askerler savaşırken arkadan gelecek herhangi bir saldırıyı kontrol edebilmek için sırtlarını bir ağaca, kaya veya taşa vererek ok atarlarmış. atalarımız genelde bozkır hayatı yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş. yıllar sonra sırt dayanan taşın ismi arka-taş dan arkadaş şeklinde dilimize yerleşmiş ve bugün bile güvenebileceğimiz, bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz kişilere verdiğimiz isimdir.

ortaokuldan arkadaşım yazmış, ara ara konuşuruz eskilerden. 8 sene dile kolay. bayadır muhabbet etmiyorduk. bizim evin oraya gelmiş ve fotoğraf atmış bana "hala aynı buralar değişen tek şey, sen yoksun." diye. i̇stanbulda olduğumu belirtmek için bahçemizden fotoğraf attım "yoo, tanıdın mı burayı" 'diye. "unutulur mu az geçmedim" demiş. değişik ama duygulanasım geldi. resmen beraber büyümüşüz. birbirimize fotoğraflarını attığımız o sokaklarda neler yaşamışız. evet 8 sene çok uzun zaman ama dün gibi de. çok çabuk unutmuşum. unutulmuşum belki de. vay be.

dört yıldır aynı odada yaşadığım, aynı havayı teneffüs ettiğim insanlarla bugün ayrıldım. buruk hissediyorum not: onlar arkadaş değil kardeş oldu artık

az önce ortaokuldan bir arkadaşımı gördüm, kız bana hala düşmanmış gibi davranıyor. i̇yi ki ortaokulda sevgilinizi elinizden aldık amk. kaç yıl geçmiş hala aynı şey.

herkesle olunmaması gereken yegane şey. arkadaş kavramınız tam olarak oturmazsa eğer hayatınıza sıçmasına izin veriyorsunuz. akıl alayım derken hayatınızı yönetiyor haberiniz olmuyor. çok sonra “niye beni aramadın” diye yazıyorsunuz sağa sola ama nafile. bakalım o sizi nasıl görüyor.

arkadaş bana çok genel tabir geliyor iş arkadaşı, okul arkadaşı, daha özelini tercih ediyorum dost gibi , her insanın bir dostu olmalı arkadaşı olmasa da olur

bir şarkıdır ayrıca. --- spoiler --- bir kıvılcım düşer önce, büyür yavaş yavaş bir bakarsın volkan olmuş, yanmışsın arkadaş dolduramaz boşluğunu ne ana ne gardaş bu en güzel, bu en sıcak duygudur arkadaş ortak olmak her sevince, her derde, kedere ve yürümek ömür boyu, beraberce, el ele olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş evet arkadaş; kim olduğumu, ne olduğumu nerden gelip, nereye gittiğimi sen öğrettin bana elimden tutup, karanlıktan aydınlığa sen çıkardın bana yürümeyi öğrettin yeniden el ele ve daima ileriye bir gün. bir gün birbirimizden ayrı düşsek bile biliyorum, hiçbir zaman ayrı değil yollarımız ve aynı yolda yürüdükçe gün gelir ellerimiz yine dostça birleşir ayrılsak bile kopamayız --- spoiler ---

keşke ışıklanma bulunsa da şu an onun yanında olsam birlikte film izlesek bazen çok düşünüyorum acaba bir daha yollarımız keşir mi diye?

çok ciddi bir şekilde eğlenebildiğin kişilerdir. ince sevenlerle ise o eğlencenin boyutu çok başka olabiliyor. incelerden biri

t: akşamdan beri mırıldandığım şehinşah şarkısı. girizgahında yeraltı filminden şu tirat bulunur; "şunu iyi bilin ki; gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden hiç hoşlanmam bu bir. kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim bu iki. yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim bu üç. dördüncüsü; gerçeği, içtenliği ve samimiyeti çok severim. ve dostoyevski'nin dediği gibi; gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. arkadaşlığın; karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı bile veririm. evet buna bayılırım, sayın generalim.. arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir; öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gel-mez! daha ne söyleyecektim?" - sahne arkadaş --- spoiler --- benimle kaybedersen ailedensin gayet adil... yersen afiyetle, vefalı yaren acil... şayet ait hissetmek adeta bir işkence kerbela sadakat ister her defa bil... sen ne rahat bir ipnesin, fena bir triptesin, fitneden bir iptesin ondan sinirin stresin... histeri krizlerin içsel gizlediğin kisveni fişler biz değil ben desin sen istediğinde bitmeli sevdiğinden çalan güvenilmez bir adam ve de para sorunun temelinde yatan arkadaş silüetinde çakal eserikli kaşar misafir olur eve bacının memesine bakar vaka-i cinayet ilahi adalet şakayla karışık hayat hayatı şiar et kal ayık icab ederse kafayı ziyan et ara tara bul ihanet çölünde yaralı bi' yaren şerefsiz yetinmez sökül yer etmiş yerinde gözü yeminse çözüm özünü feht etmiş özür söndürür ateşi közü sömürüz alevi sözü palete balet diyen bi' balerin özü olgun hususlar hayli kuzum yorulma yani dostunu bul da kafi bulunur omurga nadir kıyamet kadir, kadri şinas bi' katil olursa lakin bi' dostum onun da vacip katli... su istimal i niyetin diyetin cibiliyetin görünüş iyi diyelim ciğerini bil yiğenim samimiyetini yerim lekeli sicilin eğil cihetin bile hileli münasebetin iğreti niye biz hep iç içeyiz hiyerarşi mi diyelim yalnız ölmemek isteği teoremin bi' diğeri dileği bile bireyin olmak direyi bir evin hayat denen bu çileye ortak olacak bi' beyin . çetin bi' karmaşa benim ki arkadaş tercümeye vakit harcamam derinde sert yaşam çekinme gel yanaş tecrübeyle sabit her savaş . gülmek kolay aç açıkta kal asıl olay arkadaşlık yürür aç bırakmaz sütten çıkan tüm kaşıklar ak hasıl olan çıktığın sütü ak bırakmak yükün ağır mı ahbap yüzün var mı bakcak sıkıntılıdır günah çıkartmak tırı vırı sırf yarıp kılı kırk karı kılıklı kızgınım yüzün var mı bakcak.. varsayın ebola her şeyin üstünde zavallı egolar paralı çevolar peşinde pek havalı legolar yanında yer alan en zor anında defolan yaralı yek olan ekosistemin en avamı hep olan yani yek olan... arınan egodan.. sen sen ol el oğluna bel bağlama dev adam cüceler ülkesinde menfaate yem olma.. yüreğin godaman olsun egonsa ghetto'dan . çetin bi' karmaşa benim ki arkadaş tercümeye vakit harcamam derinde sert yaşam çekinme gel yanaş tecrübeyle sabit her savaş --- spoiler ---

Sohbet edebildiğin, vakit geçirebildiğin her yaştan insandır. Kendi cinsin ve karşı cinsten de olabilir. Karşı cinsimden bir arkadaşım var. Uzun yıllardır arada görüşürüz. Çok yakın arkadaşım diyemem ancak yine de arkadaşım işte. Ama bazen bana karşı başka duygular beslemesinden korktuğumu söylemem gerekir. Uzun zaman konuşmasak hep mesaj atar. Bir şey sorar. Rüyasında beni gördüğünü söyler. Her buluşmamızı o ayarlar o teklif eder. Hesabı hiç bana ödetmez. Ayrılırken bir sonraki görüşmemiz için söz almaya çalışır. Ya ben yine kendim abartıyorum saçmalıyorum yanlış anlıyorum ya da gerçekten öyle. Umarım ben yanlış anlıyorumdur.

ayrıca güzel bir ayna şarkısıdır.

arkadaşım aşık oluyor anladığım kadarıyla, aşık değilim diyor ama anlatışını görmeniz lazım.. resmen kendimi abla gibi hissediyorum asghjksf

Ortak olmak her sevince her derde kedere Ve yürümek ömür boyu beraberce el ele Olmasın hiç o ta içten gülen gözlerde yaş Yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş Evet arkadaş kim olduğumu ne olduğumu Nereden gidip geldiğimi sen öğrettin bana Elimden tutup, karanlıktan aydınlığa sen çıkardın Bana yürümeyi öğrettin yeniden El ele ve daima ileriye

Merak ediyorum beni arkadaşım diye tanımlayan var mı şuan ? Yoksa çok da şey yapmamak lazım deriz.

Şeyho' nun da dediği gibi: "Çetin bi' karmaşa, benimki arkadaş." (Kendimi iyi hissettiğim bi gün yazıcam buraya her şeyi, şimdilik bu kadarı yeter.)

Sebebini belirtmeden iletişimi kesen ve bir daha asla ulaşamadığın kişi.

25 yaşındayım ve nasıl arkadaş edinilir bilmiyorum bilen yeşillendirsin lütfen

Bin tanesi bir dost değildir.

Arkadaşlarını kategorilendirme manyaklığı bir tek bende mi var acaba. İsteyerek yapmıyorum aslında bunu zamanla öyle gelişiyor. Aramızdaki ortaklığa göre ilişkinin baskın bir yönü oluyor. Bir tanesi var mesela müzik arkadaşım onunla sürekli müzik paylaşımında bulunuyoruz. Wp sohbetimiz değişik türlerde şarkılarla dolu. Neredeyse konuşma yok son zamanlarda full şarkı atmışız sjfjr Bir tanesi kitap arkadaşım. Sürekli kitap paslaşıyoruz. Okuduklarımız hakkında konuşuyoruz, tavsiyeler de bulunuyoruz. Birbirimizi sürekli ilerletiyormuşuz gibi hissediyorum. Soru cevap şeklinde alakasız meseleleri tartışıyoruz. Hayatın içinden insana ve topluma dair şeyler. Onunla sohbet edince ufkum açılıyor. Canını yediğim. Bir diğerinin hayatımdaki yeri kariyer, yaşam koçluğu, kişisel gelişim, psikolojik danışmanlık falan sjdhrj Bak bu da baya kafa açıyor sjfjd Geleceğimize yön verirken birbirimize danışıyoruz. Bir tanesi dedikodu, alışveriş, goygoy arkadaşım. Bakın bunlar bir insan için büyük ihtiyaçtır. Keyifle alışveriş yaptığın biriyle aynı şehirde yaşamak ayrıcalıktır. Ayrıca lükstür herkese nasip olmaz. Kızlar beni iyi anlar :) Bu kişiyle mazimiz epey eskiye dayanıyor. İçlerinde en eskisi bu, tanıştığımız anı hatırlamıyoruz :D Bir tanesi duygusal anlarımın yoldaşı. Ruhsal olarak beni en iyi anlayan kişilerden biri. Ona rastlamak hayattaki şanslarımdan biri. İnsanların hayatına dokunabilmek hayatının gayesi ve bende de güzel bir iz bırakmıştır bu kişi. Yanında baya huzurlu hissediyorum. Bir diğeri mantıklı kararlarımın mimarı. Hem danışanım hem danışmanım. Bir iş yapacaksam kendisinin de onayını almak isterim, aklına çok güveniyorum. Aşırı kullanışlı bir arkadaştır sonuna kadar sömürüyorum bu aralar kendisini :D Bu modeli herkese tavsiye ederim sjdjjr Hayatta neye ihtiyaç duyuyorsam Allah onu bana arkadaş diye göndermiş sanki. Eğer çok şanslıysanız bunların hepsini birden yapabildiğiniz kişiye de rastlarsınız. O tat bambaşka. İşte o zaman hayata karşı esaslı bir teşekkür borcunuz var demektir. Kıymet bilmeyen develerden olmayın sakın.

Seninle hep arkadaş... link

Bazen bir kalkan olur. Bazen de tüm sırlarını bilen tehlikeli ve öfkeli bir eski. Bu sebeple herkesle her şeyi paylaşmam.

Eğer şansınız yaver gitmişse hayatınızı daha yaşanılabilir hale getiren, eğlence katan ve size akıl hocalığı yapan kişi(ler)

Part time pezevenkliktir, imtina edilmesi ayrı bir pezevenkliktir.

t: bana seçilerek sayıyla gönderildiklerine artık emin olduğum kişiler. benim gibi yemek yemeyi yapmak kadar seven birinin garip alışkanlıkları olan arkadaşlarının olması üzücü. kebabı, kavurması vs. gibi etle beslenen bi şehirden geleni ağzına et sürmez. öbürü et ve soğan olan yemeği yemez. biri burger patatesi hariç patatesi ağzına sürmez o da patatese benzemiyor zaten o yüzden yiyiyorum diyor, diğeri yurtta yapılan tosta koyulan kaşar peynir haricinde ağzına peynir koymazdı, o da yok gibi oluyor, o yüzden yiyebiliyorum diyordu. bi diğeri su harici içecek içmeyi sevmiyor. neyseki arada ayran ve kahve tüketiyor. ayy biri de zeytini hiç sürmemiş ağzına. kardeşim ben sizinle ağız tadıyla yemekler deneyemeyecek miyim? misâl kars'a gidip meşhur gravyerini yerinde tadamayacaksak, anadolu'nun güzel yerlerinde patatesli gözleme yemeyeceksek, çanakkale'yi gezmeye gidersek kahvaltı tabağında kalan son ezine peynirini kim yiyecek acaba diye bakışmayacaksak, beraber kebap, kokoreç ve diğer lezzetleri yerlerinde keşfedemeyeceksek, bana geldiğinizde bol soslu zeytin salatasından ikram edemeyeceksem ne anlamı kalacak canını sevdiklerim. ya şimdi benim de seçtiğim şeyler var ama en azından makul sebeplere dayanıyor, birinin kıyma yememek için bahanesi böyle ağzında minik topakların olması rahatsız ediyormuş.. aşağı yukarı neredeyse her yemeğe konulabilecek ürünleri neden sevmiyorsunuz hâlâ anlam veremiyorum. ben sevdiğim yiyecekleri size tattırırken beğendiniz mi diye gözünüzün içine merakla bakıp tepkinizi gözlemlemek isterdim de mahrum ettiniz beni bunlardan.. edit: imlâ -üzüntüden elim sürçmüş-

Küçükken hep kazık yemiştim arkadaşlarımdan, şehir değiştirenler olmuştu yalnız kalmıştım, dedikodumu yapıp beni üzmek için cephe alıp özellikle yalnız bırakanlar çok olmuştu. Annemin kucağında ağlardım hep neden böyle yapıyorlar diye. Çok şükür Allah bana sonradan çok iyi arkadaşlar verdi. Azlar ama özler. Güveniyorum onlara. Arada kızsam sövsem de yine onlardan başkasıyla da olamıyorum. Eğer aşk hayatımda da böyle olacaksa bunca yıllık yalnızlığımı görmezden gelebilirim.

bi arkadaşım var, 20 senelik. ilkokul 1'den beridir kart ortaklığı yaptığımız için samimiyizdir. ara sıra kavgalı olduğumuz dönemler oldu tabi ama amk 20 senede o kadar oluyo. çok da kafası çalışmayan bir arkadaşımdır. insanlar bunu bir yere çekince bu hemen gider. meyillidir her boka biraz biraz. geçen benim buraya gelmiş arabanın bakımı için. aradı beni de. yalnız kalmiyim gel dedi. ben de davet üzerine gittim tabi. kimseyi yalnız bırakmayı sevmem. zira bilirim, yalnızlık basit de olsa kötüdür. gittim bunu aldım yemek falan yedik. sonra bu bana bi anda konuyu açıp sen iyi misin lan dedi. konuşmak istersen falan dedi böyle. ben de siktir et konuşmayalım dedim güldüm ahahaha. oğlum adam bana sordu lan. sonra ben bunu geri bıraktım. akşam araba servisten çıkınca yanıma geldi. iyi değilsin diye geldim gel az gezelim dedi gezdirdi beni. hakikaten çevremde çok insan var da şunu bana yapacak insanlar çok uzak kalmış. mutlu oldum bir anlığına da olsa. takılıyoruz eğleniyoruz falan ama etrafımda böylelerini oluşturamıyorum artık. ben kendim öyleyim. insanlar da belki eskiler gibi olur diye umut ediyorum. ama olmuyor. ayıp oluyor bana. ne yapsam bilemedim. ben de mi kötü arkadaş olsam artık acaba. devir sanırım kötü arkadaşlık devri. delikanlılık raconu bitmiş. son delikanlı yarın öğle namazında gidiyor.

Benim için en sevilen arkadaş tipi, hadi bir şeyler yiyelim dediğim zaman itiraz etmeden ‘tamam ne yiyelim’ diyendir. Birini arıyorum diyetteyim, öbürünü arıyorum akşam yediğimi eritemedim, diğerini arıyorum bu saatte ne kokoreci. Ulan kokoreci şimdi yemeyeceksin de ne zaman yiyeceksin ? === Acil kokariç badi aranıyor ===

Bu arada bikaç gündür sözlükte yokum. Q ile arkadaşlığım ful gaz sürüyor. En sonunda tıptan itü bilgisayara döndü. Beraber kazanırız diyor. Banada eşşek gibi çalışmak düşüyor. İyi geceler :')

hala en yakın arkadaşım olan kişilerle üniversitede aynı sınıftaydık. sınıfta hiç konuşmamıştık ama kampüste birbirimizi görünce "napıyosunuz, mantı yemeye gidelim mi" dediler. dostluğumuz böyle başladı mantıyla

Hadi gidelim dediğiniz de Nereye diye sormayan kişidir.

erkek arkadaşım dışında çok arkadaşım var (iki elin parmağını geçmez ama :d ) neyse bi tanesi hepsinden çok farklı diğerlerini de çok seviyorum ama o içimdeki insanla konuşabiliyor o içimdeki yaralı çocuğu anlayabiliyor o olmasa dünya çok da katlanılabilir olmazdı onu çok seviyorumm iyi ki varrr <3gorsel