arif v 216

gora’dan sonra en iyisi bu olmuş bence..

cem yılmaz’ın gora hariç tüm filmlerini ilk önce sinemada izledim ve çıktığımda hepsinde “bu ne böyle yarak gibi” dedim. fakat bikaç kere daha izleyince kimi şeyleri idrak edip gülmeye, film repliklerini istemsizce dilimde pelesenk haline getirmeye başladım. filmden 1-2 saat önce çıktım ve i̇şin aslı yine bu filmde bana yarak gibi geldi. fakat biliyorumki bu filmde de mutlaka inceleri göreceğim evreye geleceğiz. tabi bunu yaşamanız içinde mizahtan anladığınız ne, neye gülersiniz bu çok önemli. hokkabazda “senin tipin böylemiymiş” repiliği, yahşi batıdaki “başımla beraber” diyişi, arog’daki kabağın kabaktan daha çok göte benzeyişi benim için mizahtır. doğallık adı altında yapılan hanzoluğa gülen biriyseniz hiç boşa gitmeyin. velhasıl beğeni duygusu görecelidir, gidin görün karar verin.

beklediğimize değmiş. gösterime girdiği gün gittik izledik arkadaşlarla ve yine kahkahalar içinde çıktık salondan. fakat şöyle bir gerçek var ki g.o.r.a.'nın üstüne çıkamaz. onun yeri her zaman ayrıdır.

herkes diyor ki "ince espriler vardı. herkes anlamaz." i̇şte ben kesin anlamam.

(bkz: o neydi gız) (bkz: şaşırt dedik komaya soktun amına koyim) şu an kafam acaip güzel ama ilerde uzun bir eleştiri yazıcam velhasıl çok fazla detayla dolu ve bu detayların boku çıkarılmamış sadece oraya konmuş. çok acımasız bir profesyonellik gördüm, o detaylar tam yerinde ve süresinde konulmuş.

filme arkadaşımla gittik salonda 20 kişi vardır ulan sadece biz gülüyoruz solandakiler ara sıra eşlik ediyo kendimi mal gibi hissettim

cem abimizin hayal kırıklığına uğrattığı filmi. kötüydü,berbattı,bok gibiydi vs. asla denemez. diyen varsa da recep ivedik tarzı filmleri izleyip katıla katıla gülen birileridir. hiç gülmedim diyemem,kahkaha attım da diyemem ama. bazı sahnelerinde sıkıldığımı da söyleyebilirim. cem yılmaz diye de eleştiremeyecek değiliz. çok zevk alamadım filmden. sinemada izlenmeye değmez.

izlerken gayet eğlendiğim ve güldüğüm çıkarken enerjimin biraz daha arttığını bana fark ettiren filmdir. özellikle türk sinemasının değerlerini hatırlatması benim çok hoşuma gitti. son sahnelerin uzun tutulması ise beni sıktı diyebilirim. haricinde gayet güzel bir filmdi. türk sinemasındaki bir komedi filminden bahsediyoruz kurgunun ve senaryonun cristopher nolan tarafından yazılmayacağının bilincinde olmak lazım. edit: imla

daha gitmedim proje teslimimden sonra ilk fırsatta gidip izleyeceğim. (bkz: pek yakında) filmi çıktığında da beğenen kesim vardı. ancak eleştiriler de azımsanmayacak kadar fazlaydı. bu nedenle sinemaya gitmemiştim (ki sonradan aynı hafta 3 kere izleyip sinemaya gitmediğime ah vah ettiğim film oldu kendileri). bu filmde de acaba aynı durum mu var merak ediyorum doğrusu. ancak kesinlikle pişman olmayacağımı biliyorum.

--- spoiler --- cem yılmaz oynuyor --- spoiler ---

cem abi çok güzel filmler yapıyor ama bi de şu araya ürün yerleştirme olmasa tadından yenmez. senin reklama ihtiyacın yok be abi --- spoiler --- -arif'in evinin önünde canlı yayın sahnesi : cia,fbi kendini tanitirken elemanın bende "yemeksepeti" demesi. - arif v 216 'nın mutfakta kör kız için konuşurken araya "arçelik logolu eski bir buzdolabını" sokması - uçaktan atlarken cep telefonuna "arçelik reklamının" girmesi. --- spoiler ---

i̇ki gün önce gittiğim filmdir. mükemmel. filme gidenlerde beklentilerimi karşılamadı komik değildi triplerini anlayamadım. filmde bazı yerlerde gözlerimden yaşlar bile geldi. çok çok ince espriler barındırıyordu izlemek için izlendiğinde anlaşılamayacak anlamak için izlendiğinde anlaşılacak esprilerdi. (bkz: ben x kişisi miyim) (bkz: kaç yaşındasınız siz)

ön edit : izlemeyenler için spoiler içerikli bir yazıdır. ona göre okuyalım. gereğinden fazla arçelik virali olmasa daha güzel bir film olabilirdi. koskoca cem yılmaz'ın bu kadar mı reklam parasına ihtiyacı var anlamıyorum ki. ozan güven'i hiç beğenmedim bu filmde. bi itici geldi, bi yapmacık geldi. yılların 216'sı değildi sanki. sanırım yaşlanıyor. kaykay club detayı muazzamdı yav. özellikle erşan kuneri'nin dans figürleri beni hayvan gibi güldürdü. zafer algöz abime de fabrikatör rolü ne yakışmış be. oyuncakçı da olsa fabrikatör fabrikatördür. filmin açık ara en başarılı karakteri zeki müren'i canlandıran çağlar çorumlu olmuş. muazzamdı. cüneyt arkın ve sadri alışık'ın gençlik rollerini çocukları murat arkın ve kerem alışık'ın oynamaları da hoş detay olmuş. farah zeynep abdullah sen ne yaptın öyle ya? öyle bir geçer zaman ki'de hiç beğenmezdim, çok itici gelirdi. ama muazzam güzelleşmiş ve çekici olmuş. yakında kendisine yürüyebilirim. filmin sonunu da beğenmedim. biraz yalapşap bitti gibi geldi. bence yakında bu filmin ikinci serisi çekilir çünkü o havayı aldım. cem yılmaz bu ülkenin en komik adamı olmakla beraber aynı zamanda en zekilerinden. cidden her işi hayatımızda iz bırakıyor. şanslıyız onun gibi bir insanın bu topraklarda yetiştiğine.

bir haftadır her yerden ciyak ciyak hiç beklediğim gibi değildi diyen minnoşları okuyorum. sizin beklediğiniz gibi olamazmış izleyince anladım. çoğu gidenin yaşı tutmuyor filme. tabii bu tip nostaljilerin hastası küçük yaşta insanlarımız da var hepsi için demiyorum. ama adam 25 yaşından büyük,türk filmi,yeşilçam,70ler 80ler 90lar türkçe pop müzik bilene sevene film yapmış. 20 yaşında insana komik gelmedi diye de yerden yere vurulmamalı. kerem alışık mert fırat sahnesinde ağladım lan. bu film ve pek yakında benim fikrimce cem yılmaz'ın kendisine ve oğlu kemal'e bir hatırası. poposundaki kıl kadayıf olmadan güzel zamanları güzel anlatmak amaç. harika olmuş. müzikal tadında.

harikaydı 10 yıl konuşurum bu filmi çook güzeldi çok mutlu oluyorum bu kadar fazla beğendiğim bi film olunca

sonu dışında beğendiğim filmdir --- spoiler --- sonunda herkesin toplanıp cem yılmazın adeta nasihat ettiği, hayat dersleri verdiği sahne bana çok saçma geldi. yani olmamıştı sanki orası --- spoiler ---

film çok güzeldi, büyük beklentiyle gittim ki beklentilerimi karşıladı fakat filmde bir eksiklik var izlerken çözemiyorsunuz bir türlü. tek başına olsa serinin devam filmi olmasa daha başarılı görünebilirmiş.

gülmedim diyenleri anlayamıyorum üstünden kaç gün geçti hala bazı sahneler aklıma geldiğinde gülüyorum. yoğun bir filmdi bence tamam çok ince olanları farkedemeyip gülmemiş olabilirsiniz fakat bariz ben burdayım gül diyen sahneler vardı. dediğim gibi yoğun bir film olduğu için birkaç defa gitmek güzel olabilir. bir de gitmemişlere önerim gitmeden önce cem yılmaz filmlerini bi tur izleyin daha başka olacak film. filmlerle alakalı olmayıp kendileriyle dalga geçtiği sahneler de vardı genel olarak salonda çoğu insan anlamadı mesela onları. koca salonda arkadaşımla benden başka gülen olmadı ama bence en komik sahnelerden biriydi. neyse güzel film gözünüzden mutluluktan yaş gelsin gidin .

beğenmeyen arkadaşlarımla irtibatı kesiyorum, kesinlikle siz de denemelisiniz tam bir standsrt filmi beğenmedim diyeni direk engelliyorum artık mükemmel abi cem yılmaz

filmi beğenmeyenler muhtemel film internet ortamina düştüğü vakit tekrar izleyip espirileri anladıktan sonra 'oha olum film cok komik cok ince espiriler var' diyeceklerdir. çünkü sinemada espiriyi anlayamadan sahne geçmiştir. örnek; ozan güvenin mekan cikisi muhabire sorduğu kac yaşındasin sen olayını filmde işlediler salon reaksiyon vermedi, gülünce mal gibi kaldığımı fark ettim :) (bkz: analiz)

gora veya arog seviyesinde olmamakla birlikte komedi sektörünü ayrı bir seviyeye çıkardığını düşünüyorum.

gora ve arog kadar yemez ama farkli bir tat

yok devam filmimiymiş falan ulan eleştirecekseniz düzgün sebeplerle eleştirin.. espirileri cuk oturan gayet hoş bir film. ben cem yılmaz'ın gösterilerini filmlerinden daha çok seviyorum ama yine de güzeldi. ben sevdim.. --- spoiler --- -burasi dingonun ahırı mı? -ahır değilse bu kadar sığırın ne işi var burada? -sende mi robotsun hahahha -ve bende robotum 1 tl atıp önümde domalıyorsun ben işini görüyorum.. bir de o zeki müren ne güzel delirdi öyle.. o silahi tutuşuna bayıldım.. çok yaşa çağlar çorumlu .. --- spoiler --- edit: unutmuşum o reklamları gözümüze soka soka yapmayaydılar eydi. yemek sepeti falan..

detaylı spoiler var.. --- spoiler --- en çok zafer algöz'ün tokat yiyip ardından 'şimdi siktir git! bana tokat mı attı o?' dediği sahneye ve cem yılmaz'ın fındık kıranyani şımarık şarkısını söylerken bacaklarının güzelliğine güldüm :d --- spoiler ---

i̇kinci kez gittim .bence mükemmel bir film hem dostluğu hem de genel olarak yaşamı çok güzel şekilde konu edinmiş .geçmiş ve gelecek tek bir konuda harmanlanmış.tiplemeler çok yerinde.özellikle çağlar çorumlu’nun zeki müren oluşu beni benden aldı.arif’ten tarkan’ı dinlemek ve onu o kostümler içinde görmek bile gülmekten ölmek için yeterli .yer yer sıkılsam da sık sık güldüğüm için bu sorun olmadı .gitmeyen herkes gitmeli bence . şu replik çıkmıyo aklımdan :(gözleri görmeyen garavel) :şu broşürü görüyor musun? (arif):evet garavel:ben görmüyorum işte ndnxmxk

--- spoiler --- usta priva sahnesini hiç beklemiyordum orada fena kahkaha attım ben --- spoiler --- ayrıca komik değil diyenleri de anlayamıyorum, çok zekice ve ince yerleştirilmiş esprileri kaçırmanız filmi kesssinlikle dediğinin gibi kötü kılmaz.

youtube kanalından filmde kullanılan şarkıların, filmdeki hallerini paylaşmışlar. (bkz: film bahane albüm şahane) cem yılmaz - araba cem yılmaz - şımarık cem yılmaz - kuzu kuzu cem yılmaz - bandıra bandıra cem yılmaz - aya benzer cem yılmaz - kandırdım seda bakan - aşkın kanunu seda bakan - sen bir yana dünya bir yana farah zeynep abdullah - milyonzade farah zeynep abdullah - boşvermişim dünyayı ekstradan da; bizim mahalle

2.kere gideceğim harika ötesiydi

değişik bir filmdi ancak görsel açıdan bakarsak türkiye'de yapılmış en iyi film (yine görsel olarak) olabilir (son 10dk hariç). bunu bir kenara bırakırsak filmi çok beğendim. esprilerin bazıları çok güzeldi. cem yılmaz bütün filmi çok ince dokunuşlarla bezemiş. filmde bir ara tempo çok düştü ama hemen toparladı. --- spoiler --- keşke distopik 2017'de geçen kısım daha fazla olsaydı. bunu beklerdim açıkçası. --- spoiler --- bir de cem yılmaz'ın yahşi batı'daki "işin yoksa 10 dk ara" diyerek filme ara verilmesi olayı burada da başka şekilde vardı. hoş olmuş. küçük dokunuşlardan kastım bunun gibi şeyler.

bir arkadaşımın muhteşem mutlaka git demesiyle geçen gün gittim ama arkadaşın oluşturduğu beklentiden midir bilmiyorum ahım şahım bir etki uyandırmadı bende . büyük bir emek harcanmış orası ayrı tabi.

filmden bir kesit paylaşmışlar ve video sonunda 18 mayısta sinemalarda yazıyor. ben bir şey anlamadım. bilenler turuncu yaksın lütfen..

cok emek verilmiş bir filmdi, ellerine sağlık

film olarak bakarsak güzeldi,kaliteliydi ama öyle çok güldüm,çok eğlendim demek imkansız.bir arog gibi gora gibi değildi maafeles.

yeniden vizyona sokulacak kadar başarılı bir yapım değil. böyle yaparak daha kaliteli filmlerin vizyona geç girmesini, salon bulamamasını veya hiç izleyemememize neden oluyor.

benim için en kötü cem yılmaz filmi. hatta şimdiye dek yeniden izlemediğim tek cem yılmaz filmi.

son 10 yıldır cem yılmaz'ın çektiği her film kendisinin en kötü filmi oluyor ne hikmetse. hayretlik bir şey bu aslkdjaklsd kariyer hedeflerim arasında cem yılmaz olmak var artık.

izlerken inanılmaz şekilde para harcandığını gördüğünüz ve yine cem yılmaz'ın kalitesini konuşturduğu film. filmde birçok şeye gönderme yapmakla beraber bunu yakaladığınızda kendinizi mutlu hissediyorsunuz. üstelik klişe repliklerden uzakta olması da filmi farklı bir açıdan özgün kılıyor tekrardan.

t: türk sinemasının en çok prodüksiyon maliyeti olan filmi. yapmışlar ama nasıl; 1 2 (dövüş konusunda cyril raffaelli'den eğitim almışlar. şaşkınım..) 3 4 5 not: (#2164048) ve (#2171538)