özür dilemek

"Ben haklı falan olmak istemiyorum. Kimse benden özür de dilemesin beni sadece rahat bırakın. Ben sizin ne istediğini bilmeyen yanınızla uğraşamam.." - Frida Kahlo

Ne kastınız kendinizi be gönül dostlarım. Hata yaptıysan dileyeceksin, ne sen yerin dibine girersin ne de karşındakinin götü arşa değer. (bkz: aşılması gereken küçük sorunlar)

Eski sevgilimle ufak tatlı tartışmalarımızda konu kapanınca kendisine özür diletme gibi bir takıntısı vardı. Ben de hiç aldırış etmem , haklı olayım olmayayım hemen özür dileyen bir yapiya sahibimdir. "Özür dile o zaman" diyince saniyesine "özüğr dileriğğmm" gibi suçlu çocuksu bir ses tonuyla özür dilerdim o da hep "yaaa hep böyle yapıyorsun" derdi. Ne günlerdi be , olsun bu sefer ikimizde de hata vardı ama yine de "özüğr dileriğğmm" Mutluluğun daim olsun zalımın kızı :)

Küçük olaylarda suç kimde aramadan sık sık özür dilerim. Yolda birine çarpmak gibi olaylar bunlar, ya da yanlışlıkla birinin eşyasını kırmak. Ama hayat prensibim kimsenin kalbini kırmamak üzere olduğu için böyle durumlarda kuru bir özürü tercih etmem, önce üzgün olduğumu hissettirmem gerekir bu da zaten özürden kat be kat daha iyi bence. Beni üzen, kıran insanlar genelde sadece dil sayesinde dışarı çıkan 2 kelimeyle onları affetmemi bekliyorlar ama üzgün olduklarını kesinlikle hissetmiyorum. Gerçekten kuru özür dedikleri olay bu, açıklama bile yapmayıp "özür dilerim ya nolur affet" denmesi kadar itici birşey yok. O an sinir ya da üzüntü tavandayken affettim denilene kadar zorlanmasıda ayrı bir dünya zaten. Bence bu kelimelerin yeri üzgünlüğünü belirttikten sonra hatta karşıdaki takıntılı değilse o iki kelimeye gerek bile kalmayabiliyor, üzgünüm demek bile daha iyi alternatif

Özür dilemek erdemdir, zırt pırt özür dilenecek şeyler yapmak arsızlıktır. Özürü bir kere kabul etmek büyüklüktür, sürekli kabul etmek kerizliktir.

Bazen yetmez. Geçmişi telafi etmez. Eğer bir pişmanlık varsa bunu hissettirmek gerek. En azından biraz çabalamak lazım. Çünkü tek özür hiçbir şeye çare olmuyor.

Hiçbir şeyi çözmez sadece çözmek istediğini gösterir, tek taraflıysa sonsuza kadar sürmez bazen kabullenmek de erdemdir

bazı kişilerin yapamadığı..

gerektiği yerde özür dilemek olgunluktur. özür dileyememek korkaklıktır.

Az dilenmesi makbul olanıdır. Sakız gibi çiğnenmemelidir. Prospektüste şöyle yazar; Aşırı dozda özür alımı güvensizlik, kaygı, kırılma gibi durumları tetikleyebilir. Bundan dolayı özürü bir defa alınız. Önemli bilgiler ve değerler köşemizin sonuna geldik.

bugün arkadaşımın yaptığı ciddi bir hata için yöneticimden özür diledim ve bunu zorundalık hissine kapıldığım için değil gerçekten mahcup hissettiğim için yaptım. özür diledikten sonra hiçbir şey düzelmese dahi yöneticim tebessüm ederken arkadaşım “neden özür diliyorsun? özür dileyecek bir şey yapmadık biz.” diye söylenmeye başladı. özür dilemesi gerektiği halde dilemeyen ve onun adına özür dilediği için birilerine çıkışan bir arkadaşım olduğu için utandım. özür dilemek kötü bir şey değil. belki hiçbir şeyi düzeltmez, belki olayın tazeliğiyle işleri daha kötüye bile sürükleyebilir ama gerçekten kötü bir şey değil.

özür diledikten sonra gelen trip hakkında Bazen argo iyi oluyor

Freud şöyle demişti: “özür dilemek, sizin haksız olduğunuz manasına gelmez. karşınızdaki insana verdiğiniz değerin, egonuzdan yüksek olduğunu gösterir.”

Bir yetişkinlik belirtisidir. Meydana gelen durum ne olursa olsun, kimin haklı kimin haksız olduğuna bakmaksızın içinde bulunulan mevcut durumdan hoşnut olunmadığı için bu durumu bir an önce sonlandırmak adına yapılması gerekli olan davranış biçimidir. Böylelikle konu kapanır, ortam yumuşar ve daha kötü sonuçlara sebebiyet verecek hadiselerin önüne geçilmiş olur. Asla ve asla eziklik olarak görülmemelidir. Özür dilemek büyük bir erdemdir.

özür diledikten sonra karşı taraf sizin alttan alışınızı bir silah gibi kullanıp sizi ezmeye çalışıyorsa insanı pişman ettirir

pek tercih etmediğim olay özür dilemeden de kendimi affettirmeyi beceren birisiyim ancak vicdanımı rahatsız eden bir konuysa deliler gibi özür dilerim o ayrı mesele

özür dilerim özür dilemedigim için

dilenmesi durumunun normallestirilmesi gereken ve insanlarin dilemekten kose bucak kacarak haksiz olduklari durumlarda veyahut dilemeleri istendiginde cin gormus gibi davrandiklari, iki kelimeden olusan, bireyin bazen kendini affettirme, bazen icinde bulumduklari durumun ustunu kapatip kosarak kacmak icin kullandiklari, bazen ise yaptiklari hatalari affetirme amacli degil, sirf soylemis olmak icin soyledikleri bireysel ifade araci olarak ozetlenebilir sanirim

gönül meselelerinde dileyen erkek, dilenen kadın olunca özrün kabulü inisiyatif dahilindedir. işe yarayıp yaramayacağı zamana bırakılır. ancak tersi durumda aynı özür, hatunun dilinde yeşermeye başladığı an dahi er kişisinin yelkenlerini suya indirir. mevzu ışık hızıyla kapanır. velev ki kapanmadı, güya haklı taraf olan erkek, konuyu çarçabuk kapatmadığı için kadından özür dilemek zorunda kalır. bu işler böyledir.

Sürekli olunca midemi bulandıran olay. Aynı hatayı yapıp yapıp özür dilemek bir erdem değil karaktersizliktir benim gözümde çünkü bir hata bir kere tekrarlanır ve sonrasında ders çıkarılır en azından ben hayatımda bugüne kadar hep böyle yapmaya çalıştım. Çevremde sürekli özür dileyen insanlara da sürekli “sürekli söyleme bunu bir değeri kalsın. Sen sürekli söyledikçe benim midem bulanıyor” diyorum. Birinin yüzlerine söylemesi lazım çünkü