çocukken yanlış bilinen şeyler

şu bildiğimiz (bkz: pirelli) markasını logosunda dolayı fırelli diye okumam. üstüne bununla ilgili bir espri yapmış olmam utanç verici. firelli kıllarında belli. ne alakaysa. swh

taşınan insanların evlerini karşılıklı takas ettiğini düşünüyordum. o bizim evimize taşındı biz onunkine gibi mesela. güzel kafalardı.

allah kızınca gök gürlüyor,allah bize bağırıyor,uyarıyor zannediyordum allah affetsin.d

midemizin kocaman bi kazan olduğumu, yediğimiz şeylerin aslında bütün olarak kazanın içinde yüzdüğünü ve bozulunca küflenince falan tuvalet ihtiyacı çektiğimizi sanırdım.

Kim 'Bir barta buresi'nde babamın öldüğü yaştayım' diye ezberlemedi ki Müslüm Gürses - paramparça (bkz: müslüm baba'cılar burda mı)

dizilerin gerçek olduğunu sanıyordum

matematikte 4 işlemi ," harbi 4 adet işlem yapılacak her soru için " sanardım ....

yağmurun tanrının gözyaşları sanılması gibi bazı şeyler

karpuz çekirdeğini yersem midemde büyüyüp sonra karpuz doğuracağımı sanırdım, bu nedendir ki hamile kadınların da midesinde karpuz var sanıyordum

dedemin vesikalık fotoğrafı elimdeydi. annem 'koy onu kızım sandığın içine de büyüteceğim, bir şey olmasın' demişti. ulan ben 2 sene sandığı kontrol ettim fotoğraf büyüyecek diye. ne bileyim fotoğrafçı da halloluyor bu iş? sandık eskidi, dedemin fotoğrafı hala aynı.

sayıştayın sayı sayan kişi olduğunu, şirinlerin gerçekten yaşadığını, baş dönmesi olayının, baykuş gibi başı 360 derece döndürmek olduğunu, annemin gizli güçleriyle iç sesimi dinlediğini sanıyordum.

babam elini koltuğun arkasına koyup arkaya bakmazsa arabayı geriye süremeyeceğini sanırdım

ayın bizi takip etmesi. bıraksalar hala öyle sanarım.

evlenen çiftlerin evde televizyon seyredip, çekirdek çitlerken çocuklarının olduğunu sanıyordum, sanırım o aralar dünyanın en temiz niyetli çocuğuydum.

küçükken mahallemizin bi ablası bana para verip ekmek almaya gönderdiğinde (biz o ara veresiye alıyoruz) ablaya "abla siz enayi misiniz? biz bedavaya ekmek alıyoruz, siz neden para veriyorsunuz " demiştim. aklıma geldikçe gülerim :d

annem saolsun insanların kıçına bakınca "popo gözlü" olacağımı sanıyordum

ülke borçlarını anlamıyodum amk (bkz: ne kadar borcu varsa o kadar para bastırır olayın içinden çıkar)

öpüşünce hamile kalındığını sanmak. (bkz: çocuk aklı)

nasıl bir travma yaşatmışsa artık :)))

sevişmeden sadece yan yana uyuyarak hamile kalınıyor sanıyordum. cahıldım dünyanın rengine kandım

bulutlar pamuktan olusmuyor ve ay dede gerçekten dede değil(!)

sinemaya gelen filmler için "vizyondan kalkma" diye bir şey olduğunu bilmiyordum. filmler geliyor, sen istediğin zaman gidip izleyebiliyorsun sanıyordum. hatta gora vizyona girdikten 1 sene sonra hala izlememiştim ve aklımda sinemaya gitsem izleyebileceğim fikri vardı, hatırlıyorum.

kreşte yemekhanenin tavanında bulutlar asılıydı. bir bulutun üzerinde ayı vardı. ben uzun bir süre o ayıyı allah sanmıstım

öpüşünce çocuk oluyo saniyodum

nasıl bir mahllede büyüdüğümü siz tahayyül edin artık. 6-7 yaşlarındayken mahalledeki arkadaşlarla bir bilgi kirliliğiyle birlikte günlerce tartıştığımız bir konu vardı, çocuğun nasıl yapılacağına dair. kimisi önden diyordu kimi arkadan diyordu. kimi arkadan ama önden çıkıyor diyordu. nasıl bir hayal gücü varsa artık bizde. şu an düşününce çok iğrenç geliyor bana. o zamanlar çocukluk işte. utanıyoruz bir büyüğe de soramıyoruz. sorabileceğimiz en büyük kişi de 10 yaşında ve bize "salak mısınız lan" diye gülüp cevap vermiyor. tabii o zamanlar internet de yok google da. şimdiki nesil çok şanslı. buradan anne-baba olacaklara sesleniyorum, güvenli internet çok önemli.

annem saolsun başkasının poposunu bakınca popogözlü olucama inanmıştım

büyüyünce her şeyin çok güzel olacağı

mahallede dolaşan bi torbacı kadın var ve yemek yemeyen çocukları torbasına koyup kendi evine götürüyo. teşekkürler anne beni böyle korkuttuğun icin obezliğe dogru yol alıyorum şu an

ezanı allah okuyo sanıyodum töbe yarabbim :d

büyük radyolar kaset çalarlar olurdu hani kaset takinca şarkı çalardı falan. bizde ebru gündeş kasetleride boldu. çocuğuz ya ebru gündeşi ibrahim tatlısesi içinde çok aramıştım. nasıl giriyor içine diyordum. hayat o kadar masum kalmadı yav😂

baykuşların hepsi erkekti bana göre.. öyle olmuyormuş o.

kadınlar diz kapağından doğum yapıyor sanmıştım epey bir süre. yengem yüzünden ama. amcamın eşine sormuştum, o da öyle cevap vermişti.

gökyüzüne bakınca binaların bir gemi gibi ileri gittiğini sanıyordum hayal gücü işte

eskiden burgera dan alınan milkshake büyük lüks içelnin lord olduğunu düşünürdüm şimdi bitiremeyince çöpe atıyorum aklıma hep bu geliyor

pika pikachuuu diye bağırıp zıplayınca elektrik saçabileceğimi sanıyordum. merdivenlerden atlayarak bu tezin amına koydum kan bükebildiğimi öğrendim

kumrunum kuş olan kumrudan mantının yine kuş olan martı etinden yapıldığını sanıyordum

ezan sesini allahın sesi sanmak

ilkokulda öğretmen annemden duyduklarını "bana kuşlar söyledi" diye anlattığında banyodaki pencereden kuşların bizi dinlediğini düşünürdüm

köprücük kemiğinin adını köpürcük sanıyordum, evet sanıyordum (bkz: bu zekayla fazla uzağa gitmiş olamaz)

"eşek hoş laftan ne anlar?" lafını;"eşek hoşaftan ne anlar?" sanmak.

siyah zeytinle sarı zeytin aynı ağaçta yetişmiyor sanırdım. oysa aynı ağaçta yetişiyormuş. sarı zeytin durunca siyahlaşıyormuş.

sexin sadece öpüşerek yapıldığını sanıyordum.

kurban bayramında evin en küçüğünü kesmiyorlarmış.

allahı cami ile mehteranda ki zırhlı adamın karışımı sanıyodum

*(bkz: eminem kendi annesini sikmiş) *barbie'nin pembe kaka yaptığını ve öğretmenlerin ünlülerin tuvalete gitmediğini sanardım *

casper'i allah sanıyordum

herkesin 100 yaşında öleceği. henüz kimseyi kaybetmemiştim tabi o zamanlar.

mavi gözlü insanlarin her yeri mavi gördüğünü sanardim

plakalarda dr görünce araba sahiplerinin doktor olduğunu sanıyordum :(

kulak çubugunu kulağımıza çok sokunca beyne ulaştığını zannediyodum. hatta kulak çubuğu beynime kaçıcak diye korkuyodum.