6 yıl yaşadım burda,eski ahşap evleri hala ayaktadır,diğer betonarme yapıların arasında,bence batı karadenizin en güzel ili,170 yıllık hamamı vardır,şehir merkezinde,halkının çoğu ticaret ve esnaflıkla geçinir,turizm yönünden sadece amasra konusunda şanslı değildir,güzelcehisarı,inkumu,çakrazı,bozköyü,magodası,ve hala insan girmeyen küçük çaplı kumsalları vardır.kış turizmi için bile yayla sayılabilecek düzlükleri vardır,avcılığa da elverişlidir.yalnız şöyle bir eksikliği vardır bartının turizm konusunda kendi kapasitesinin çok altında kalmıştır ne yazık ki,bugün mesela karadeniz lafını duyunca aklımıza direkt doğu karadenizin gelmesi işte trabzon,artvinin yaylalarının gelmesinin sebebi de budur,karadenizin unutulan şehridir bartın,ki trabzondan rizeden aslında daha karadenizdir,hem coğrafyası hem insanı,bununla beraber nedendir bilmem bartının akdenize benzeyen özelliği de vardır abi ki tarihte buraya kurulmuş,uygarlıklar koloniler vs. akdeniz kökenlidir,
sözün özü hibrit bir coğrafyadır 4 mevsimi doya doya yaşar ve yaşatır,turizm konusunda daha kadifiyeli elemanlarin oldugu ve daha komplike bir turizm komisyonu falan kurulsa böyle bir şehre tadından yenmez bartın,hem çevresindeki aynı dertten muzdarip zonguldak gibi bir zamanlar ününden geçilmeyen unutulmuş şehirler için de emsal teşkil eder,ben istiyor ve arzuluyorum ki karadenizin incisi dendiğinde akla direkt trabzon gelmesin,bartın gelsin abi,z onguldak için çok geç artık öldürdüler zonguldakı millet iş bulamıyor,bartını da kaybetmiyelim.