bugün
yenile

    beş kardeş

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    ne yazsam, nereden başlasam bilemiyorum. bi kere müslüm gürses vardı, anne ve babanın ölümüyle evin babası da annesi de olan en büyük evlat sait her sabah ilk uyanıp 'hadi uyanın sabah oldu, kalkın lan alooooo' diye bağırırken peşine hangimiz sevmedik için düğmeye başardı. sonra 5 şair vardı.edebiyat öğretmeni olan anne ve baba 5 erkek kardeşe şair isimlerini vermişlerdi. (bkz: sait faik abasiyanik) (bkz: turgut uyar) (bkz: nazım hikmet) (bkz: aziz nesin) (bkz: orhan veli kanik) sonra kalbe ince dokunuşlar yapan replikler vardı 'cebinde nazım hikmet taşıyan adam hiç kötü olur mu deniz hanım?' 'sizin hiç babanız evlendi mi?' ahh keşke üşenmesem de örnekleri cogaltsam. sonra gazetecilik vardı.fikirlere kelepçe vuramazsiniz diye karakol da bağıran bir gazeteci vardı. göndermeler çok güzeldi mesela.ayakkabı kutularını görünce bu kadar parayı ne yapacağım ben abi dedirten onur ünlü vardı. aşk vardı, güven vardı, dostluk vardı, kardeşlik vardı.açıkçası türk televizyonlarinda görmeyi unuttuğumuz saf duygular vardı. insanları kutuplastirmak yerine sevelim sevilelim diye haykıran sahneler vardı, iyi ki varlardi. inanç ve ibadet özgürlüğünü bir imamın ağzından ilk defa dinledim televizyonda.sansürle dalga geçen dizi gördünüz mü? vardı işte, beş kardeşti. oyunculuk vardı mesela.nazimin ağzından öyle güzel bir shakespeare tiradi izledik ki, büyülendik. (bkz: nadir sarıbacak) devlete öyle ince ince öyle zekice laf söylüyorlardı ki çoğu bölümü internette her yerden silindi. çok şey vardı daha aslında.aklıma geldi duygulandırdı.çok fazla sevmiştim bu diziyi, leyla ile mecnunu sevdiğim gibi. sonuç neydi peki, söylemek istediklerini söylemekten çekinmeyen bu güzel insanlar, bu sistem için yem olup gittiler. hepsine selam olsun, bu projede emeği geçen herkese.
    ... diğer entiriler ...