bugün
yenile

    jan olde riekerink

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    yıllardır yapılamayan devrimi yapan isimdir. çok mu abartıyorum? belki.devrim dediğin avrupada her sezon finale oynayan bir takım oluşturmak mıdır? belki.ama 5 yaşında ki çocuğun takımda tutmayacağı kör topallarla 3 kupa alan hamzasson'dan sonra, riekerink bey'in yaptıkları devrimdir. geçmişi teknik direktörlük için uygun değil, bunu da maçın içinde yaptığı taktik ve oyuncu değişiklikleriyle görebiliriyoruz.alt yapı hocalığına uygun olduğunu porto ve ajax kariyeriyle rahatlıkla görebiliriz fakat teknik direktörlük? işte büyük soru işaretiydi. öncelikle takımın başına geçtiği andan itibaren takımı sahiplendi, oyuncuları sahiplendi, taraftarı sahiplendi.elinde olan kadroyla en iyisini yapmaya çalıştı, yeni sezon da takımın başında olup olmayacağı belli değilken o görevinden fazlasını yaparak bulunduğu konumu daha fazla sahiplendi ve biraz mali sebepler biraz da gelecek yeni hocaya transfer imkanı sunamamaktan dolayı galatasaray yönetimi bu sezon için de riekerink ile çalışacaklarını açıkladı. biz taraftar olarak yeni sezona riekerink ile girmek kötü değildi, soru işaretlerimiz fazlaydı elbette ama çok kötü halde aldığı takımla 70+ milyon harcayarak kupa hedefleriyle yola çıkan fenerbahçeyi mağlup ederek kupa beyi galatasaray geleneğini devam ettirdi.zaman zaman oyuncu tercihleri, zaman zaman yaptığı veya yapamadığı değişiklikler geçen sezon gözümüze fazlasıyla çarptı. şimdi bu adam sezon başı ne yaptı? dedi ki arkadaş, umut, jem, olcan, tarık gibi bu kan emicilerin artık bu takımda işi yok.hiç bir hocanın yapmadığını yapmasını en son beklediğimiz adam yaptı ve bazı isimleri kadro dışı bıraktı, kampa götürmedi ve açık açık kulüp bulun kendinize dedi.ah ne iyi etti, ne güzel etti.işte sezon başı yaptığı bu doğru hamleyle taraftardan fazlaca + puan aldı. hamza hamzaoğluna arada deyineyim.3 kupa kazandı bu isim galatasarayın başında hemde nasıl biliyormusunuz? umut bulut kadar antrenmanda çalışan, koşan kimse yok keşke herkes umut gibi olsa diyerek.heh işte, bu açıklamayı yapabilecek yüzsüzlüğü bulan hamza hamzasson 3 kupa kaldırdı bir sezon içinde bu da türk futbolunun ne kadar dandik bir halde olduğunun göstergesidir. dönelim riekerink bey hocama.emre çolağın gitmesini istediğini düşünmüyorum çünkü bu sezon başı emre gittikten sonra bir iki açıklaması olmuştu solak creative oyuncu konusunda ki pat hemen ardından josue gibi solak, creative ve bu ülke de bursaspor ile iyi işler yapmış bir oyuncu çok uygun maliyetle kiralandı.defans'ta ki sorunumuzun hoca da farkındaydı, serdar aziz transferini kendisinin istediğini pek düşünmüyorum açıkcası verilen paralar yönetimin hatır minnet dostluğundan kaynaklandı diye düşünüyorum.defans'a cavandaya onay vermiş olabilir, semih kayayı mancini gibi sağ bekte de kullanma düşüncesine hakim olduğunu düşünüyorum.ayrıca denayeri çok istedi ki keşke getirebilseydik, guardiola denayeri gelişemez diye göndermedi fakat riekerink döneminde ve bu gelecek dönemde denayerin alacağı rolü görememiş yada görmek istememiş olabilir.adam alt yapı hocası, her maç konsantrasyon eksikliği yaşayan chedjouyu değil, denayeri oynatırdı, olmadı.eren ve sigthorsson aynı tipte pivot santrafor oyuncularıydı.yıllardır bu eksikliğimizi görebilen birisi nihayet çıkmıştı.galatasaray büyük takım ve rakip yarı sahaya yerleştiğinde top tutabilen, duvar olabilen, kafa topu alabilen, rakip defansı yoran ve pres yapan bir santraforla oynamalıydı ( burak yılmaz'a hiç uymayan tabirler, evet.) hadi 1 pivot santrafor yaparsın elimizde bu tipte oyuncu olsun dersin fakat 2 tip aynı santrafor oyuncu almak oyun planının belli olduğunun ve sadık kalınacağının görüntüsüydü.ki eren şuanda pivot santraforun yapması gerekenleri iyi düzeyde yerine getiriyor, inşallah sigthorsson'dan da umduğumuz gibi bir elmander çıkmasını görebiliriz.de jong'u henüz göremedik, izleyemedik ama oyun içinde agresif, sert, topa da rakibe de basabilen ve kaliteli bir ismi melo'dan sonra göremedik.donk'un karı gibi top oynadığı, hamitin koltuk değneyiyle oynadığı bir galatasaray chedjou'yu bile ön libero denedi.ama riekerink bey her hocanın yapması gerektiğini yapıp daha standart ortasaha selçuğun yanına daha defansif sert bir adamı tuttu getirdi.tolga transferi şu ana kadar en iyi transferimiz, kesinlikle bu böyle.oyun sıkıştığında topu alıp dikine gidebilen bir ön libero'dan bahsediyoruz.inşallah zamanla selçuk gibi ezbere al ver oyuncusuna dönmez de kendisini geliştirmeye devam eder. transferlere baktığımızda sıkıntılı sağ bek, ön libero, alternatifsiz orta saha, creative solak ve santrafor eksikliğinin giderildiğini görebiliriz.tek eksik defans defans defansdı, serdar azizi izleyemediğimiz için ne doğrultuda transfer başarısı sağlandı pek göremiyoruz. riekerink bey'in elinde imkanı olsa zannediyorum ki takımda bulunan 6-7 oyuncuyu daha çok rahat kadro dışı bırakıp gitmesini sağlardı, sanmıyorum ki bruma'yı izleyen bir hoca yasini izlemeye dayanabilsin, bence dayanamıyordur da allaha şükür podolski geri döndü.eğer bu sezon işler yolunda gider hoca şampiyonluğa ulaşır ve mali anlamda iyi gelişmeler olursa seneye 4-5 isim daha kadrodan gider yerine 4-5 yeni isim gelir diye düşünüyorum. kadrodan gidenleri yapabildiği kadar gönderdi ve eksik bölgelere yapılabildiği kadar transfer yapıldı.artık herşey saha içine kalmıştı. bakın, galatasaray taraftarı kadar sosyal medya ve tribünde yönetime ve oyuncuya müdahele edebilen, diş geçirebilen türk taraftarı yoktur.bunun nedenini biraz da fatih terimciler, ünal aysalcılar, liseciler, tribüncüler gibi galatasaray taraftarının kendi içinde farklı sınıflara ayrılmasını görüyorum.allah aşkına bir düşünün, son 15 kupanın 10'unu almış bir takım taraftarı sezonun son maçında yönetim istifa diye bağırır mı? basket takımının avrupanın 2.kupasını aldığı akşam, kupa töreni bittiği gibi yönetimi istifaya davet eder mi? eder, ettiler.buna şımarıklık diyebilirsiniz ama bu at gözlüğünü çıkarıp olan biteni izlemek ve ses çıkarmaktır.sezon sonu sözleşmesi bitecek bir oyuncuya bonservis bedeliyle daha iyi bir maaş vermeye karşı gelmektir.aha bakın nerede donk? betis oynatsa da almak zorunda kalsa diye dua ediyoruz. beşiktaş maçıyla kupa finaliyle sezon başlayacaktı.avrupada olmayan bir galatasaray, transfer yapmış ve geçen sezon ki berbat performansı unutturmak zorunda olan bir galatasaray yönetimi ve bu beklentide olan bir galatasaray taraftarının arasında ilk kez menejer olarak sezon başı geçiren riekerink bey vardı.son şampiyon beşiktaş, eksiği varmış şuymuş buymuş vs.vs.vs. kupayı öyle böyle kupa beyi galatasaraya kaybetti.oyun olarak galatasaray tat vermedi, keyif vermedi, umut vermedi ama bir şey vardı.galatasaray'da bir gelenek vardı o da kupa varsa galatasarayı karşınıza alamazdınız. karabük maçında aktif ve creative olamayan bir galatasaray vardı, 3 puanı karabük alsa kimse de şaşırmazdı.ama büyük takım olma özelliği son dakikada ortaya çıktı.bakın son şampiyon olduğumuz seneye bakalım son maçları evimizde hep 1-0, 1-0 kazandık da şampiyon olduk.bu büyük takım özelliğidir, takım kötü de olsa yetersiz de olsa o maçı kazanıyorsa bu büyük takımlıktır. maç maç daha iyi hale gelen, daha aktif ve creative olan, takım haline bürünen bir galatasaray vardı.işte riekerink bey devrimi görülmeye başlanmıştı, neydi o devrim biliyormusunuz? rakiplere 5-10 atmak değil, her maç eze eze oynamak değil.riekerink bey'in devrimi taraftarı bu sezon için umutlandırmaktı. bunları sahada görebiliyorduk ama görebildiğimiz bir şey daha vardı.riekerink bey gerekmeyince oyuncu değiştirmiyordu ve maçın akışını pek iyi okuyamıyordu.oyuna müdahele etmede geç veya yetersiz kalıyordu.ama kendisini geçen sezondan beri geliştiren riekerink'e bu konu da sabretmemiz ve destek çıkmamız lazım diye düşünüyorum. son antalya maçına değinelim.bir şey daha gördü riekerink bey, 4-4-2.galatasaray taraftarının bir bölümünde hangi hoca gelirse gelsin, galatasaray 4-4-2 oynamalı deniyor ve isteniyordu.wesley sneijder sistemi bozuyormu? bilemiyorum.wesley sneijder büyük ve winner bir isim, çıkar hiç olmadık anda bir koyar maçı da kazandırır kupayı da kazandırır ki gel gelelim şu anda 3 asisti bulunuyor.4-4-2 oynayan basan pres yapan bir galatasarayı bende çok isterim, ama riekerink hazır mı? sneijder hazır mı? zaman gösterecek.podolski'nin erenin yanına geçmesiyle 4-4-2 oynadı galatasaray antalya karşısında.ve ne oldu biliyormusunuz? podolsk'nin ilk golünü açıp izleyin lütfen.iş yerinde bu tarz video sitelerine giremediğim için şu anda görsel sunamıyorum.top bruma'nın ayağındayken, eren stoperlerden birini geriye öyle güzel çekiyor ki, brumaya içeri girebilmesi için kocaman bir alan bulunuyor.pivot santrafor dediğin bunu yapar, riekerink bunu gördü veya görmedi bilerek veya istemeyerek bunu yıllardır yapamayan galatasaray takımına pivot santraforu getirterek bu yaptırdı.4-4-2'nin faydası ise diğer stoperin de podolski ile uğraşıyor olmasıydı. taktik 4-2-3-1 veya 4-4-2 nasıl olur ilerleyen zamanlarda bilemiyorum.ama özellikle maçları oynadıkça daha fazla pres yapan, koşan, ısıran ve isteyen bir galatasaray var ve bunu görebilmek çok güzel. neden riekerink bey diyeceksiniz biliyormusunuz? bu hocaya, türkiye de kimseye sormaya cesaret edilemeyecek sorular soruluyor.adamın yüzüne galatasaray için yetersiz olduğunuz söyleniyor ne demek istersiniz diye hadi bi şenol güneşe sorun, hadi bi fatih terime sorun, hadi bi diğer hocalara sorun.neler olabileceğini hepimiz biliyoruz :) beşiktaş maçı öncesi bir taraftarı kırmayıp kartal pozu verebilecek kadar alçakgönüllü, egosuz, karakterli bir isim. neyse, toparlayacak olursak eğer. gelen çoğu hocanın göremediği eksikleri ve sorunları kapattığı, galatasarayın vücudunu zehir gibi emen vampirlerden bir kaçına yol verdiği, galatasaray taraftarını her konuda aydınlattığı, rahat ve samimi açıklamalar yaptığı, taraftarın istediği ve arzuladığı galatasarayı oluşturmak yolunda ki adımları, forma adaleti konusunda gösterdiği o ince çizgi güzel karakterini herkese yansıtıp her rakibe saygımız var dediği için, çoğu teknik adama karakterin, kibirsiz ve egosuz olduğunu ne demek olduğunu gösterdiği için şuana kadar yaptıkları devrimdir, hadi sizi kırmayayım, devrimin başlangıcıdır. zahmet edip okuyanlar var olsunlar.
    0adamın kariyeri bu kadar uzun değil. ne yazdın öyle :d - chromeo 06.10.2016 14:28:42 |#2823224
    0ahahahaha şu kısacık kariyerinde daha detaylıca şeyler yazmak isterdim ama işte şu yazma isteği böyle uygun olmayan ortamlarda geliyor.yoksa görsellerle süsleyerek çok daha detaylı şeyler yazabilir açıklama yapabilirdim :) - ayakkabilari cikariyomuyuz 06.10.2016 14:31:49 |#3337181
    0helal olsun hocam yazdığın her şeye kelimesi kelimesine katılıyorum - janolderiekerink 06.10.2016 15:12:16 |#2823311
    butun yorumlari goster (8)
    ... diğer entiriler ...