okulda sıçmak

ohoo bu başlık olmaz mu bunca zamandır. vay arkadaş... tez başlığı açıla! okulda 3. sınıftaydım galiba. ilk okul 3... hani fazla büyümemişsindir fakat 1. sınıf bebelerine devrecilik yapacak kadar da büyümüşsündür. hafiften gangsterlik işlerine atılıp, sınıfın en haylazı olmuşsundur hani... işte o zamanlar. sınıfta hayat bilgisi dersindeyiz. o, saçma sapan terliyken su içme, karşıya geçerken önce sola bak, sonra sağa, sonra tekrar sola, sonra ebesinin nikahına bak vs vs... bir sürü kimsenin siklemediği bilgileri anlatıyor hoca. okuldan önceki akşam. abur cubur ne varsa atıştırmışım. o zamanlar epey kiloluyum. evde tosun besliyorlar amına koyim. 3. sınıf talebesi 40 kilo olur mu lan? oluyor işte... o zamandan bir tosunluk var işte eheh. neyse, abur cubur, cips, kola, haşlanmış mısır(buraya not düşelim dönecem), kabak çekirdeği, bonibon, meyveli yoğurt(eskiden adı bi değişikti onun) ne varsa mideye gümlettim. ve mide oldu sana davul... bir de üstüne su içtim. siz siz olun haşlanmış mısırın üstüne su içmeyin hanımlar beyler. evet okula doğru gidiyorum, ama mide gurul gurul, sanki yol çalışması yapıyorlar. aşırı kilolu olduğum için beyaz külot lobların arasına kaçıyor, ve yürürken seri ve aerobik bir hamle ile bacakları 30 derecelik bir açı ile pergel gibi yanlara açıp, hafiften dizlerimi çömüp külodu loblardan kurtarıyorum. fakat kimse fark etmiyor, o kadar işin kurdu olmuşuz o yaşlardan eheh. sınıftayım. hoca anlattıkça anlatıyor... mide hala gurul gurul. dayanamıyorum. -örtmenim tuvalete gidebilir miyim?(hafif mülayim bir surat ifadesiyle) +hayır, beş dakika sonra zil çalacak zaten gidersin. -ama öğretmenim... +aması yok cevdet. sonra dedim.(hiddetli... hiddetini sikeyim) galiba tutamayacağım. yanımda fırat oturuyor. ben, göt çenetlerimi iyice sıkıştırıp, bacaklarımı birbirine yapıştırmış oturuyorum. +cevdet. bak şimdi ne yapıcam.(piç bir gülüşle) bu amına kodumun pezevengi, burnunun tekini kapatıp ağzını nur yerlitaş gibi ekşitip burnundan baloncuk sümük çıkarttı. -ahağhağhağhğahğaahğağhasktir... siz gülerken sıçtınız mı hiç? ben sıçtım işte... buna sıçmak denirse. hani kurban zamanı kesilen inek, korkudan altına kürek kürek sıçar ya? heh işte öyle tabaka tabaka sıçtım. yer yer cıvık, yer yer katı... mozaik sıçtım. pantolonda kuru bir yer kalmadı tabi... sınıf çürük yumurta kokuyor. hoca; "çocuklar hanginiz beslenmeye yumurta getirdi. leş gibi kokuyor... ben size yasak demiştim." -örtmenim ben getirmedim. +bende getirmedim. *iğrenç kokuyor öğretmenim burası. #örtmenim burası da iğrenç kokuyor. çürük yumurta gibi... ulan yer yarılaydı da yerin dibine gireydim. sınıf halis muhlis bok kokuyor. içeride oturmakta zorlanıyorum. külodun üzerinde biraz daha oturursam gübreleşecek, götümde domates, biber yetişecek diye korkuyorum amk... neyse zil çaldı. bacaklarımı açmadan yürüyorum tabi. ahah amına koyim şu south park karakterleri yan yan yürüyor ya? aynı öyle yürüyom yengeç gibi. fırat arkamdan geliyor. tuvalete girdik. çocuklar tekmelemesin diye kabinin başında duruyor. külodu çıkardım hemen. deliğe attım haşmetliyi. tıkandı haliyle. ilk ve son sıçışım değildi bu... senelerdir sıçıyorum ben... keşke her sıçışım böyle olsa dostlar...