küçük, muttarid, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
olur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâz
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
küçük, muttarid, muhteriz darbeler...
sokaklarda seylâbeler ağlaşır,
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
bulutlar karardıkça zerrâta bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
bürür bir soğuk gölge etrafı hep,
nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb.
söner şimdi, manzûr olurken demin
heyulası karşımda bir âlemin.
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
geçer boş sokaktan, hayalet gibi,
şitâbân u pûşîde-ser bir sabî;
o dem leyl-i yâdımda, solgun, tebâh,
sürür bir kadın bir ridâ-yı siyah.
saçaklarda kuşlar hazindir bu pek!
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
öter gûş-ı ruhumda boş bir enîn,
boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanîn;
küçük, pür-heves, gevherîn katreler
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
olur muttasıl nevha-ger, nağme-sâz
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
küçük, pür-heves, gevherîn katreler...
tevfik fikret