bir hukukçu gözüyle size biraz türk ceza hukukundan bahsetmek istiyorum konuyla ilgili. olayda medyanın felaket gazlaması var fail "serbest bırakıldı" diye. sanırsın beraat etmiş. neyse lütfen önyargısız bir şekilde okuyun bu yazılanları.
neyse, konumuza dönelim.
1- bizim hukukumuzda gözaltına alınan kişi ya tutuklanmak üzere hakime sevk edilir ya da salınır. tutuklama kişinin suçlu olup olmamasıyla ilgili değildir. yargılanırken nerede olacağı ile ilgilidir
(bkz: tutukluluk) kaçma şüphesi ya da delil karartma şüphesi ile ilgilidir.
2- çok uzun süreli hapis cezası olmayan suçlarda tutukluluk olmaz. bakın bu suç tck 86, darp ya da tck 115 cebir ile hayat tarzını değiştirmeye çalışmak. ikisi de 3 yıla çıkıyor. 3 yılın zaten infaz kanunu nedeniyle yatarı çok az. (2/3 koşullu salıverme bir sene denetimli serbestlik hesaplayın, hiç yatmaz sabıkası yoksa.) yani adama sen suçlusun desen hiç yatmayacak nasıl tutuklayabilirsin ki?
3- bu durum malesef ülkede bir çok suçta böyledir. dolandırıcılık darp, taciz bir çok suç müthiş indirimlerle alt sınırdan verilip infaz yasası nedeniyle yatarsız ceza ile karşılaşmaktadır.
cezaların çok düşük olması malesef insanın kolayca suç işlemesini sağlıyor her alanda.
sonuç olarak siz diyeceksiniz ki "ya tamam kanuna uygun ama gene de çok adaletsiz, adam gene yapıcam diyor ağzıyla". evet haklısınız. ama bir de şöyle düşünün, yargılama çook uzun sürüyor türkiyede, bir duruşma en az 3 ay demek. hakimler atanıyor, izinli oluyor, görevden alınıyor vb. duruşmalar bazen boşu boşuna sallanıyor. tutuklamak da öyle masrafsız bir iş değil. yani sistem en başından sorunlu. eğer yargılama kısa sürse tutuksuz da olsa kısa süre içinde cezası belli olacaktı zaten.
buraya bkz. olarak ekleyeceğim daha sonra açıklamak istediğim bazı kavramlar var, sıkça merak edildiğini ve önemli olduğunu düşünüyorum.
(bkz: kaç yıl yatarım)
(bkz: tutukluluk )
(bkz: denetimli serbestlik)