4yaşında okumayı öğrenmiştir cemil Meriç. Arkadaşları oyun oynarken o kitaplara sığınmış yalnız ve kitaplarla iç içe bir çocukluk yaşamıştır. Sürekli okumuş ve cebinde ki son parasını daima kitaplara vermiştir. Günden güne gözlerinin durumu kötüye giden Cemil Meriç, kitap okuyabilmek için akşamları masanın üstüne sandalye koyar, o sandalyenin üstüne çıkıp kitabını okurdu. Bu şekilde lambaya yakın oluyor ve kitap okuyabiliyordu. Yoksul bir dönem geçirdiği için kablo alacak parasının bile olmadığı ifade ediliyor hayatını anlatan
Belgeselde
1955yılında görme yetisini tamamen kaybetmiştir ancak okumalarına asla ara vermemiştir sürekli yakınları başta kızı ümit Meriç olmakla birlikte ona kitap okumuştur
Gözlerini okumak uğrunda kaybetse dahi okumaktan vazgeçmemiştir.
Böyle bir okuma aşkının yanında ülkemizde okuyana, okumaya verilen önem ne üzücü diye düşünmeden edemiyor insan maalesef.