bugün "keşke zamanında yıksaydılar" dediğim yer. keşke hiç olmasaydı yada. olay şöyle gerçekleşti: bugün galatasaray maçı için istanbula gittik, stada erken saatte gittiğimiz için taksime gidelim, oradan stada geçeriz fikriyle taksime gittik. maç saatine 2buçul saat kala bi arkadaş "gezi parkında oturalım" fikrini ortaya attı. fikir mantıklı geldi, gezi parkına gidip çimenlere oturduk. 20-25 dakika muhabbet ettikten sonra ayağa kalkıp metroya doğru yöneldik. bu arada elime pis bi koku geldi, bunun sarı bir şey olduğunu farkettim, arkadaşım ise "toprakta pisti herhalde bu koku ne" diye serzenişte bulunurken diğer arkadaşım "laann kıçında bok var" diye gülmeye başladı, elimi burnuma getirince bu şeyin ne kadar pis koktuğu kanısına vardım, kıçımda kocaman bi bok iziyle taksimde ıslak mendil aramaya çıktık, ilk camiye girip yıkadım ama nafile, bi büfeden 2 tane ıslak mendil alıp götüme dezenfekte ettim ama o iğrenç kokuyu hala burnumda hissediyordum. metroda merdiven çıkarken arkamdaki kişilerin kafasının kıçım izasına gelmemesi için dualar okudum. çünkü "bu ne lan bı yaşta tövbe tövbe " demelerinden korktum. hep bi panikle maça girdim, sinirimi selçuktan çıkardım. dönerkende götü kolluyarak eve gittim eve pantalonu hemen banyoya atıp duş aldım. ve diyorum ki, o gezi parkı yıkılsaydı o bok kıçıma yapışmayacaltı, o yüzden gezi parkı keşke yıkılsaydı, günüm paranoyayla geçti