bugün
yenile

    kadın erkek eşitliği

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    içinde bulunduğumuz çağa, gelişen teknolojiye rağmen yapılan eşitlik tartışmasını komik buluyorum açıkçası. en önemli argumanlardan biri olan kas kütlesinin daha fazla olması gunumuzde pek de anlam ifade etmemektedir. amazonlarda yaşamıyoruz. mamut avlamaya gitmiyorsunuz. kaslarimızı kullanacağımız pek iş yok, gerek yok ve kas gücü gerektirmeyen işlerin daha çok tercih edildiğini biliyorsunuz. doğa gereği üstünlükten bahsedilmiş, doğa gereği üstün olan hayatta kalır ve kadın her zaman hayatta kalmanın, daha uzun yaşamanın yolunu bulmustur. o yüzden bence 'doğa gereği üstünlüğü' hiç katmayalım. yaradılış gereği kadınların bağışıklığı erkeklerden daha güçlü mesela. ama otoimmun hastaliklara da erkeklerden daha çok yakalaniyorlar. erkekler de ölümcül hastalıklara kadınlardan daha fazla kurban gidiyorlar. kadınların her ay maruz kaldığı ve hayatlarına canları yanarak devam etmeyi öğrendikleri adet sancısına erkekler dayanamıyor. doğum sancısına değinmiyorum bile. yani kadınlar sürekli acılara daha dayanıklılar. erkekler ani acılara daha serin tepkiler verebilirler. kadınlar duygusal değildir, duygu yelpazelerini geniş tutarlar, erkekler gibi daha duygusuz olmak onlara dayatılmamıştır büyürken. ancak öfke veya caresizlik hissettiğinde hangi cinsiyetin daha kalıcı hasarlar verecek şekilde kontrolünü yitirdiğini biliyoruz. erkekler intiharlardan daha çok hayatlarını kaybetmektedir. yani üstünlük tartışması, gerçekten tartarak baktığınızda, gereksizdir. söylenen her şey toplumun büyüdüğü ve sonraki kuşaklara işlediği peri masallarından ve stereotipleştirmeden, toplumdaki cinsiyetleri de tek tip olmaya itmekten kaynaklanmaktadır. neden yöneticiler arasında erkekler var mesela? cok çalışan ve kafası gerçekten işleyen bir kadını terfi ettirecek ve yönetici makamında kabul edecek kadar toplum peri masallarından sıyrılan insan sayısı pek de adil seviyede değildir de ondan. bu kulaklar "kadın sanatçı olmaz, kadında sanatçı vasfı yok" diyen edebiyat öğretmeni ve ona katılan erkek öğrencileri de duydu. tey allah'ım. ps: ve siz annenizi, sevdiğiniz insanı kendinizden aşağı mı görüyorsunuz? cevabı hayırsa düşüncelerinizi, evetse de yüreğinizi sorgulamanızda fayda var. edit: toplumun düşünceleri degistirilemez? toplum sensin. bir sonraki toplumu da sen yetiştireceksin. ve şimdi bir damla olsan da ileride bu yapıda bir okyanusa dönüşeceksin. sadece kendi düşüncelerinin gücünü hala fark etmedin mi? ya da mesela siyahi insanların haklarinı nasıl aldıklarını ve nasıl koca ülkelerin büyük medeniyetlerin gözünde daha aşağı insan görülürken bunun günümüzdeki haline donusme hikayesinden bir şeyler öğrenmediniz mi? toplum biziz arkadaşlar. bir öncekiler gidecek ve bizden sonrakiler bizim elimizden çıkmış olacak. aman nasıl şekillendirdiğinize dikkat edin. şekillendirdiğiniz bu gelecekte siz yaşlandığınızda yanınızdan ayrılmayacak kızınıza vurma hakkını kendinde bulacak sürüngenlere yer olmasın. bu okyanusta bir damla yaratacaksanız da bu damla asitten olmasın.
    ... diğer entiriler ...