bugün
yenile

    sigara yaktıran olaylar

    2
    +
    -entiri.verilen_downvote
    en en baştan başlarsak , platonik aşık olduğum çocukla en yakın arkadaşım sevgili olmuşlardı ve kıza her gün onu nasıl sevdiğimi anlatıyordum ama o yapacağını yaptı yine. liseye geçtim başka bir yakın arkadaşımın sınıf arkadaşıyla tanıştık ve ilk görüşte hoşlantı gibi bişey olmuştu. buluşmadan 2 gün sonra sevgiliydik (hızlıyız o zamanlar) çok sürmeden bittik ve ben öğrendim ki aslında benim yanımdaki arkadaşımı beğenmişler (kendi arkadaşı ve o) ama arkadaşı o kıza yazılınca benimki de bana gelmiş. barışmıştık bir ara, benim yanlış anlamam nedeniyle ayrıldık ve bir daha konuşmadık. yine bi muhabbetimiz oldu sonralarında ve ben geçen sene 30 haziranda (son buluşmamız) öğrendim ki aslında "seni seviyorum" dediği her an yalanmış. wattpad hikayelerini okurken 2012de sevdiği kızı anlatmış (sevgili olduğumuz sene). öyle güzel anlatmış ki 'adı arzu' yazmasa hayretten bayılacaktım. bu senenin başında tamamen içimde bitirdim onu ve başka bir arkadaşımın vasıtasıyla onun sınıfındaki çocukla tanıştım (herkesin sınıfından yürümüşüm amk xjdmkdkskksjdjd). kendisi benimle konuşmak istemişti yani bu benim için ilk sözlük. sonra konuşmaya başladık, sevdim, aşık oldum. yetmedim ama ona sanırım. bana çok yakın arkadaşım diye tanıştırdığı kızla bişeyler yaşamışlar. işin kötü yanı beni okuluma bırakmaya o kız da bizimle gelmişti ve her şey o gün olmuş zaten. zamanında "ilk aşık olduğum insansın" diyen adam bu olaydan iki gün sonra "sevdiğimi sanmışım hissizim sana karşı başkasından hoşlanıyorum" dedi. ofisteydim ama inanın ki bahçeye kaçıp köşede yaktım sigaramı. bir buçuk saat boyunca gözyaşlarımla o izmariti izledim (ofisteki herkes ailemle tanışıyor ve sigara içtiğimi bilmiyorlar). aradan zaman geçti son kez sarılmak istediğimi söyledim arkadaşıma ayarladı bi buluşma, ben titreyerek sarılırken o bana dokunmaya tenezzül bile etmedi hatta gülüyordu. o an kendimden nefret ettim. oyuncağını bulan çocuk gibi sarılmıştım o ise dalga geçercesine sağına soluna bakınıyordu. 10 gün sonra mezuniyetinde içip içip sarhoş olmuş başka birinin telefonundan beni aramıştı. oysa o sabah onu düşünmeyi bırakacağıma kendime söz vermiştim. uykumdan uyandırıp sadece özür diledi. kuru bir özür... dayanamayıp mesaj attım "bende senden özür dilerim hala sana karşı boş olmadığım için" dedim. "bu kadar mı nefret ediyorsun benden" dedi "nefret dışında her şey" dedim. görüldü ama cevap yok... işin en berbat yanı da kirpiği hala bende. umarım benim kirpiğimde hala ondadır be sözlük. neyse yeni bir şey öğrendim ki beni uğruna terk ettiği kızla barışmışlar buna kaç paket bitirsem az. başka bir açıdan bakacak olursak olaylar silsileme; babamın sürekli annemi aldatması ve bunu gururlanarak anlatması çok dokunuyor. sırf 'tek başına ayakta duramamak'tan korktuğu için, abim ve benim için her şeye göz yuman gelip bana ağlayan annem için yaktığım sigaranın haddi hesabı yok. benim annemin omzunda ağlamam gerekirken annem benim omzumu ıslatıyor. bunların hesabını kim verecek? sonra da gelip bana demezler mi "sen çok basit ve donuk birisin" diye. içi dışı bir olmak basitlik olmuş. kuvvetli bir zekanın getirisi olan lanet anıların yüzünü düşürmesi donukluk olmuş... sanırım ilk ve son en uzun entrim bu olacak.
    ... diğer entiriler ...