gerçekten emek vermek ve erilen emeğin karşılığını aldığımı görmek düşüncesiyle girmiştim.
ekşinin buhranından, incinin vıcıkvıcıklığından, son olarak uludağın iğrenç taraflı oluşumundan yılmışken birden orada taraflılarla savaşımda hep omuz omuz olduğum yabbozbozucusu kardeşim dillendirdi burayı.
hatta
yabbozbozucusu ile sözlük adına ilk diyaloğumuz şuydu.
"abi bak yepyeni bir oluşum var.adı asosyal sözlük.henüz çok küçükler ama yönetimi inanılmaz samimi.zaten henüz kadrosu inanılmaz küçük.ben girdim birkaç kez çok sıcak bir ortamı var.emeğimizin karşılığını alacağımız bir yer olarak görüyorum.düşünsene hergün kafasızlarla tartışarak çöpleşmiş bir oluşumun içerisinde yazdığımız güzel verilerde kirleniyor.bence gidelim ellerimizle emeklerimizle bu yeni oluşumu büyütmenin ve gönül rahatlığı ile yazmanın zevkini alalım.ne dersin " dedi.
hiç düşünmeden gidelim anasını satayım dedim.
cümle içinde "emek", "emekle büyütmek" , "sakin" , "hakkaniyetli yönetici" laflarını duyunca hemen sloganlar eşliğinde kayıt oluşturdum.
bugün an itibarı ile sözlüğümüzün büyüdüğünü, katılımcı sayısıyla beraber prestijinin arttığını gördükçe inanılmaz mutlu oluyorum.
emekle büyüdü.kısacık bir sürede koca bir ağaç oldu.
ve ben tıpkı yazılarıyla emek veren diğer yazarlar gibi sulama hortumunun bir ucundan tutarak bu fidanın büyün-mesine azda olsa katkıda bulunduğum inancının bana verdiği hazla daha da büyüyecek inancıyla gururlanıyorum.
yeni eski hepinizin ellerine,emeklerine sağlık.
daha çok büyüyeceğiz.
büyüdükçe hazzınız büyüyecek.
ben böyle düşüncelerdeysem varın madridliyi hayal edin.
"bu sırada madridli, üzerinde röpteşambırı, bir elinde viskisi, viskiyi tuttuğu elinde parmaklarının arasında küba purosu ile şöminenin karşısında, kucağında beyaz kedisiyle oturarak kahkahalar eşliğinde"
"ahahaha yazın a.q" diye gururlanıyorda olabilir.
bu mümkün.