bugün
yenile

    sanayide yaşananlar hikayesi

    8
    +
    -entiri.verilen_downvote
    kız elinde tepsiyle bekletilince hafifçe güldü ve ben onun gülmesiyle kendimi toparladım ve içeceği alıp teşekkür ettim. kız gider gitmez önce can güvenliğimden emin olmak için babasını ve abisini kestim ikisi de babamlarla sohbete dalmışlardı. can güvenliğim sağlanınca sırada vicdanım vardı ve vicdanım yağmur’u hatırlattı. içindeki küçük piç de bir yandan dallama yağmur’un sevgilisiyse eğer bu kızı kaçırdığın için kafana atacağın aduketleri düşün dedi. tüm sesleri susturup bir karara vardım. yağmur’a ihanet etmeyecek ama kendimi çokta kasmayacak olayları oluruna bırakacaktım. mehmet amca boş durmamış sürekli çocuk yapmış bir adamdı ve en küçük çocuğu 3-4 yaşlarında sarışın mavi gözlüydü. bunu mehmet amcanın yaptığından tam emin olamasam da yengenin günahını almamak için sustum. küçük çocuk yanıma geldi, gel oynayalım dedim direk geldi. amk çocuğu siktir git ablana yaranmak için dedim seninle mi uğraşıcam diyemedim tabi. ben yerde oturup çocukla oynuyordum. ablası, karşımızda sandalyede oturup bizi izliyorum, gülüyor ve bir yandan babamlarla konuşuyordu. benim elim oyunda gözüm ablada kulaklarım konuşmadaydı. kısmı bir eli işte gözü oynaşta vakasıydım. evet, bu benim yağmur’a ihanet etmeyen halimdi. konuşmaların genel özeti şu şekildeydi: kızın adı zeynep’ti. zeynep geçen ayki düğüne gelmemişti çünkü izmir’de lise okuyordu. ama bir izmirlinin aksine hareketlerinde hiç de orospuluk falan yoktu. gayet düzgün bir kızdı. zeynep benden bir yaş küçüktü. izmir de teyzesinin yanında kalıyordu ve okulunda sorunlar vardı. bu yüzden okul değiştirecekti. konuşmanın asıl golü, zeynep okul değiştirme olayını baya ciddiye almış ve sadece okulla yetinmeyip ili de değiştiriyor yani istanbul’a geliyordu. en son bu kadar heyecanlandığımda madridli şu bakınızı vermişti: (bkz: süslü sözlüğün gelmesi yakın meşaleleri yakın)
    ... diğer entiriler ...