bugün
yenile

    poyraz karayel

    7
    +
    -entiri.verilen_downvote
    2. sezonunu az önce sonlandırmış olan televizyon dizisi. ilk sezonun samimiyetine binaen 2 sezonun tamamını izleme işsizliğine gösterebildiğim için bir kaç şey söylemek/yazmak isterim. öncelikle ilk sezon hollywood'dan esinlenilmiş bir konusu olsa da samimiyeti ve özgünlüğü ile eğreti durmadı ve güzel bir serüven yakalamışlardı. konu, kurgu, oyunculuk ve akıcılık yeterli sayılabilecek düzeydeydi. severek izlemiştim. malesef 2. sezonda o hissi yakalayamıyorsunuz. her şeye rağmen türk dizilerinde önemli bir iş yapmış denilebilir. hemen amerikan sektörüyle kıyaslamak acımasızlık olur bu dizi kendi piyasasında kalbur üstü bir diziydi. türk dizi sektörünün en büyük sıkıntısı seyirciye kurmaca olduğunu fazla hissettirmesi ve iyi ve kötünün jilet gibi ayrılmasıdır. bu örneklerle yer yer malesef bu dizide de karşılaşıyoruz. ancak diğer dizilere oranla oldukça az karşılaşıyoruz. tam da burada begüm karakterine parantez açmak istiyorum. diğer karakterlerde az da olsa görsek de begüm karakterinde gerçekliği çok daha fazla hissediyorsunuz. her bölüm ruh hali sürekli değişebiliyor bazen acıyor, bazen nefret ediyor, bazen de sevebiliyorsunuz begümü. bu diğer dizilerde hiç yok diğer karakterlerde de az olan bir durum. hayranlıkla izlediğim karakter begüm'dü sağı solu belli olmayan tamamiyle insan olabilen bir karakter. günahıyla sevabıyla karışımızda duruyor. müthişti! mesela bunun tam zıddı olan karakter de idil fırat'ın canlandırdığı bahri'nin kırığı olan despina. kadın bildiğin bakire meryem timsali bu kadar erdemli bu kadar doğrucu olan bir insan tasviri hayatın dalgalanmalarına aykırı ve yapmacıklığı hissediyorsunuz. bu nedenle begüm karakterinin kurgusu dizi de en iyilerdendi. buna benzer olarak; taşkafa, zülfikar, poyraz, bahri, gibilerinde de bu dalgalanmayı görebildik ara sıra. (bkz: yetmez ama evet) sezon finaline gelirsek de sema karakteri gayet başarılı bir 2 sezon geçirdi kendini bozmadı ve olması gerektiği yer de karakterin mizacına uygun şekilde diziden ayrıldı. eksik nokta olarak da hastalığının diziye çok ama çok az sirayet etmesi denilebilir. hayır sen hastasın, bunu öğrendikten sonra 2 bölüm hastalığın izlerini görüp ondan sonra uzun süre hastalıkdan eser kalmaması, senaristin canı isteyince etkilemesi, canı istemeyince turp gibi maşaalah dedirtmesi dizinin dokusuna çok zarar verdi. her zaman ki sıradan dizi anlayışı ile 3. sezona yeni bir düşman ve yine süper kötü bir karakter hazırladılar. gelecek sezonun belalısının hazırlandığını düşünerek poyraz'ın ölmeyeceği kanaatindeyim. albay vefat mektubunda "her ne kadar ölümü şaibeli olsa da milletvekili ismail karayel'in oğlu olan.." diye bir cümle kurdu bu cümlede "ölümü şaibeli olsa da; milletvekili ismail karayel'in oğlu..." şeklinde bir imla düzenlemesi yapılırsa poyrazın ölümü halk tarafından şaibeli mesajı çıkar ki senaristler tam da buradan kıvırarak poyraz'ı diriltecekler sanırım. bir defa poyraz'ı öldürmek ahmaklığın dik alası olur anlaşılacağı üzere poyraz ölmeyecek bence ama tam da burada senaristlere ağız dolusu küfretmek istiyorum. eğer poyraz ölmeyecekse seyirciyi şaşırtmak adına neden bu kadar zorlayıp öleceğine kanaat getirtiyorsunuz. gösterme kardeşim yüzünü, kefeni neden açıyorsunuz. şöyle mi çalışıyor kafanız; seyirci poyrazı tabutta görsün iyice inansın ölmediğini görünce şok olsun. eğer böyle bir bakış açısıyla 3 sezon dizi yazıyorsanız kaleminize, aldığınız paraya ve bu sektöre sıçayım yani. buradan sonra poyrazın ölmemesi seyirciye alenen hakarettir. bir şüphe bırak yeter işte olmayacak şeye bu kadar ikna çabasının sebebi neyidi ki? son olaraktürk dizi sektörünün ne derece leş olduğu su götürmez bir gerçek ne var ki bu sektörün gelişmesi için her çıkan diziyi yabancı diziyle kıyaslayıp tr dizilerini itin götüne sokmanın da alemi yok. kendi piyasasında değerlendirilip biraz öne çıkan dizinin desteklenmesi ve böylelikle sektörün sürekli kendilerini geliştirip iyi bir düzeye gelebilmesi kanaatindeyim. ne diyelim yolları açık olsun. tekrara düşmeden ve klişeden uzak kalarak özgün işler yapabilmeleri dileğiyle... bu arada; taşkafa'nın gerçek adı ney la
    0cem cucenoglu - parodik_adam 16.06.2016 13:43:39 |#2639618
    0öyle değil :) dizide gerçek isminden bahsediyorum. dizide kasıtlı olarak vermiyolar ismini :) - devriksekiz 17.06.2016 02:59:42 |#2634240
    1bence sen tv eleştirmeni olmalısın çok ince noktaları yakalamışsınn.. - tosbağa 19.07.2017 03:36:09 |#3410388
    butun yorumlari goster (5)
    ... diğer entiriler ...