kısmen hak verdiğim noktaları var. gerçekten tüketim manyağı olmuş bir dünya düzeninde hayatları boyunca siktiğim a4 kağıdı boyutunda kafeslerinde yaşayıp yumurta vermek zorunda olan. ciğerleri yağlansın diye zorla makineyle beslenen tavukları görünce. sırf sütünü bize daha çok satmak için hayvanları yavrusundan ayrı tutan satıcı işgüzar itleri görünce nasıl vicdanım sızlamasın. insan doyumsuzluğunu doyurmak adına her türlü vahşiliği yaparken bir şekilde kendilerinden fedakarlık ederek bu düzene dur demeye çalışan insanlar eğer samimiyse yanlarında olamasam da büyük saygı duyuyorum. insanın iki yüzlü vahşiliğinin önüne geçilmez ise ne kadar daha büyük kırımlar yapacak kestiremiyorum.
ayrıca bir vegan arkadaşım söyledikleri ilginç gelmişti bana.
"bundan yüzyıl önce zenciler köle idiler beyazlara para karşılığı sergileniyor insanlar kafeslerine besin atıyorlardı. o zamanlarda insanlara garip gelmeyen şeylerdi ama şimdi anlıyoruz nasıl bir acımasızlık olduğunu. eminim bundan yüzyıllar sonra da şimdinin insanın hayvanları nasıl katlettiği ayıplanarak anılacak. şu an farkedilmeyen vahşilik yüzyıllar sonra lanetle anılacak" demişti. hayvan tüketiminin uygulamasının çok adice ama temelde ihtiyaç olduğuna emin olmama rağmen bu sözleri etkilemişti beni.